Yeni Üyelik
28.
Bölüm

Özel bölüm

@girayinafyonsurubu

"Annecim biraz yardımcı mı olsan bana?" dedim tişörtünü giymeyi reddeden oğluma.

Evet Aziz Ata Kandemirin bugün 2 sınıfta ilk günüydü ey ahali. Ayıptır söylemesi oğlum 1. Sınıf karnesinde hepsi "pek iyi"di.

Ancak kendileri gece 2 de yattığı için uykusuzdu. Ve uykusuz bu Aziz Ata dehşet saçan öfkeli civcivden bile daha sinirli ve huysuz olabiliyordu.

"Ya ben gitmicem okula, istemiyorum." diye mızırdanmaya devam etti.

"Çocuğum sen ergen değilsin. Kendine gelsende 7 yaşında olduğunu, sürekli güldüğünü mü hatırlasan?" dedim oğlumun isyanına karşılık.

Omuz silkti oturduğu zeminden. Bide bu vardı. Oturup kalkmıyordu. Kucağımıza aldığımız zamanda tepiniyordu.

Hepsi babasının suçuydu. Çok şımartmıştı.

"Ayy of. Sen kime çektin onu da bilmiyorum ki? Bizim ailede böyle biri de yok ki" dedim. "Çakırrr! Gel şuraya da şu oğluna bi bak"

"Geliyorumm!" dedi kömür saçlım. Ayağımdaki topuklu ayakkabılarla ritim tutmaya başladım.

2 dakika sonra kapıda beliren Çakır'ı gördüm. Gözleri beni bulduğunda göz kırptı ve Aziz Ata'ya dönüp ona doğru ilerlemeye başladı.

Yerde oturmuş, ayaklarını öne doğru uzatmış, kollarını göğsünde bağlamış Aziz Ata'nın ise suratı sirke satıyordu.

Ama ben demiştim erken yatıralım diye.

Çakır yere çömeldi. "Oğlum," dedi yumuşak bi ses tonuyla. "Neden oturuyorsun yerde?" diye sordu.

Omuz silkti. "Annem bana istemediğim bi tişörtü giydirmek istiyo" dedi. Arada bazı harfleri yutuyordu.

"He yani başka bi tişört giysem kalkacak mısın?" diye sordu Çakır.

Başını kaldırıp gülümsedi Aziz Ata. Hevesle kafa salladı. "Evett, ben okula gitmek istiyorum" dedi ve ayağa kalkıp zıplamaya başladı.

Bu çocuk bozuk muydu?

Bi hışımla ayağa kalktım. "Oğlum sen demin demiyor muydun ben okula gitmek istemiyorum diyen" dedim. Dişlerini göstererek göstere güldü.

İkizler burcu olanları kınamayacaktım.

ÇÜNKÜ BENİM OĞLUM TAM BİR İKİZLER BURCUYDU.

​​​​​​Çakır dolaptan yeni bi tişört aldı ve Aziz Ata'ya giydirdi. Aziz Ata giyer giymez odadan koşarak çıktı.

Çakır'ın yanına doğru yürüdüm. Ona yaklaşıp başımı omzuna koydum. Elleri anında belimi buldu. "Bu çocuk kime çekti anlamıyorum?" dedim.

"Kimseye çekmedi bizim oğlumuz kendine has bi tarzı var" dedi Çakır ve kahkaha attı.

Bende güldüm. Gerçekten de böyleydi. Kendine has bi tarzı vardı. Sirke satan suratı saniyeler içinde gülebiliyor, gülerken ağlamaya başlayabiliyordu.

Biz öyle dururken burnuma dolan yanık kokusu başımı kaldırmama sebep oldu.

"Çakır burası yanık mı kokuyor? Bana mı öyle geliyor?" dedim.

"Kahretsin yumurtayı unuttum" dedi Çakır ve mutfağa doğru koştu.

Allah'ım bu nasıl bi sabahtı.

...

Yolcu koltuğundan inip arka koltuğun kapısını açtım. "Hadi annecim in bakalım" dedim.

Aziz Ata hemen indi. Minik adımlarla okulun giriş kapısına doğru ilerlerken Çakır onu yakaladı ve kucağına aldı.

Okulun bahçesine girdiğimizde durduk.

"Hadi bakalım." dedi Çakır. "İyi dersler."

Okuldan bakışlarını ayırıp bize baktı. "Gelmemize gerek var mı?" diye sordum. Hızla kafasını sağa sola salladı.

"Hayır. Ben biliyorum ki" dedi.

Güldüm bu haline. "O zaman anneye kocaman bi öpücük" dedim ve yanağımı ona gösterdim. Babasının kucağından bana doğru eğildi ve yanığıma kocaman bi öpücük kondurdu.

Geri çekildiğinde bu sefer Çakır "Anneyi öptün sıra babada. Hadi bi de beni öp" dedi. Aziz Ata onu da öptüğün de Çakır, Aziz Ata'yı yere bıraktı.

Çakır bıraktığı anda Aziz Ata afedersiniz ama götünde roket varmış gibi koşmaya başladı.

Tam okula yaklaşmışken durup bize doğru döndü ve el salladı.

Maşallah çok yakışıklıydı.

Gülerek biz de ona el salladık. O da arkasını dönüp geri okuluna doğru koştu. Merdivende gördüğü arkadaşının yanına gitti ve sırtında koca çantası, yanında arkadaşı, birlikte içeriye girdiler.

...

Sabah olduğumuz yerde bekliyorduk. Çakırla birlikte işten çıkmış Aziz Ata'yı almak için okula gelmiştik.

Zil çaldığında okuldan ilk bizimki çıktı. Gülerek göz devirdim. Koşarak bize doğru gelen oğlumuza Çakır yere doğru çömeldi ve kollarını açtı.

Aziz Ata gelip babasının kollarına yerleşti ve Çakır onu kucağına aldı.

"Nasıl geçti okulun?" diye sordu Çakır.

"Sıkıcı" diye cevapladı.

Bıyık altından güldüm. Bende 2. Sınıftayken ilk gün böyle bi cevap vermiştim.

"Matematik diye bi ders varmış. Toplama çıkarma öğrettiler. Basitti ama sıkıcıydı." dedi ve devam etti. "Öğretmenim bu kağıt verdi üstünde toplama şeyi vardı"

"Ya" dedim. "Nasıl peki yaptın mı hepsini?" diye sordum.

"Evet!" dedi coşkulu bi sesle. "Hepsini doğru yaptım hemde"

Alkışladım. "Afferin benim zeki oğluma" dedim.

...

Eve gelip yemeğimizi yemiştik. Şimdi ise biz salonda oturuyor film izliyorduk. Aziz Ata ise odasındaydı.

Başımı Çakır'ın göğsüne yaslamıştım o ise benim saçlarımı okşuyordu.

Koşma sesi duyduğumuzda oturduğum yerde dikleştim. Aziz Ata salona koşarak girdiğinde ikimizin gözleri de ona döndü.

Bize parlayan gözlerle bakarken koştu ve koltuğa çıkıp gelip kucağıma oturdu.

"Anne" dedi.

"Efendim kuzum?" dedim.

"Ben kardeş istiyorum" diye dan diye girdi.

Beni öksürük krizi tutarken, Çakır ise kahkahalarla gülüyordu.

Öksürüklerimin arasından "Ne diyorsun oğlum sen?" dedim.

"Bugün arkadaşım söyledi. Kardeşi varmış. Böyle küçücükmüş" dedi iki elini birleştirip hafif büktü.

"Bence de oğlum. Senin bi kardeşin olmalı" dedi Çakır. Gözlerimi belerterek Çakır'a baktım.

"Evett" dedi Aziz. "Kardeş istiyorum ben"

"Bende bi kızım olsun istiyorum" dedi Çakır. "Şöyle senin gibi sarışın, yeşil gözlü, bembeyaz tenli. Fena mı olur?"

"Valla çok fena olur. Şu Dünya bi tane daha Açelya Atalav Kandemir kaldıramaz" dedim.

"Ya anne!" dedi Aziz.

"Ya Açelya" dedi Çakır.

İkisi de aynı anda "İstiyoruz" dediler.

"Hayır!" dedim. "Olmaz, olamaz"

"Niye ki?" diye sordu Aziz Ata.

"Annenin psikolojisi kaldırmaz." dedim.

"Yaa" dedi Aziz Ata.

"Mızırdanma bakayım" dedim ve Aziz Atayı kucağımdan kaldırdım. Kolumdaki saate baktım. 11 olduğunu görünce. "Hii" diye bı nida döküldü ağzımdan.

Aziz Atanın götüne bu şamar indirdim. "Hadi doğru yatağa saat 11 olmuş. Ben gelicem az sonra" dedim ve ayağa kalkıp yatak odasına doğru yürümeye başladım.

Çakır'ın sesini duyuyordum. "Merak etme oğlum o iş bende" diyordu. Alayla gülüp yatak odasına girdim ve Aziz Atanın okuma kitabını alıp onun odasına doğru ilerledim.

Odaya girdiğimde Aziz Ata ve Çakır yatağa kurulmuşlardı. Bende gidip hafif dik bi pozisyonda yattım ve elimdeki kitabı okumaya başladım.

Aziz Ata bi süre sonra uyuduğunda, uyku beni de içine çekmişti. Gözlerim karanlıkla buluştu.

Bedenimin havalanmasıyla hafifçe araladım gözlerimi Çakır'ı gördüğümde rahatlayıp geri kapattım.

Bedenim yatakla buluştuğunda bı hareketlilik oldu daha sonra arkadan belime biri sarıldı.

Son hatırladığım şey ise Çakır'ın "Seni çok seviyorum sarışınım" diyip beni öpmesiydi.

________________

Kestikkk

Sonunda attımmm.

Umarım beğenirsiniz.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Kendinize iyi bakın.

Sizi seviyorum.

Bayy.

Loading...
0%