8. Bölüm

Bana Yalan Söylediler

Tuana Yokuş
gizemli_okur

Gerçek....Acı... İmtihan... Hayat... Hepsi aynıydı benim için... Hayat gerçektir, gerçekler acı barındırır, acı ise imtihanlarla doludur. Şimdide olduğu gibi karşımda en büyük acım, en derin yaram vardı Uzay.... Gelmişti... İkizim, canım geleceğeni biliyordum zaten ama böyle bir zamanda değil Uzay biz 5 yaşındayken gitti...SATILDI, babam onu sattı ama o söz verdi gelicem dedi ben kardeşimi bırakmam dedi geldi...

Titreyen ve azda olsa yüksek çıkan sesimle konuştum bu sefer"Uzay geldin... "Ve ona doğru koştum ve sarıldım kokusu aynıydı hala beni rahatlatan ferah bir kokusu vardı Uzay buradaydı...Yaklaşık 30 saniye öyle kaldık ama bir şey fark ettim Uzay bana sarılmıyordu sadece duruyordu bunun farkına varınca onu sarılmayı bıraktım ve bir adım geriledim kafamı yavaşça kaldırıp gözlerine baktım "Uzay kardeşim kızdın mı bana , küstün mü? Uzay yapma lütfen neden sarılmıyorsun bana? İstemiyor musun artık beni"

Gözlerim daha da dolmaya başlamıştı artık ama Uzay yalnızca bana bakıyordu bakışlarında en ufak bir duygu kırıntısı yoktu. Kızgınlık, öfke, kırgınlık, özlem... Hiç biri yalnızca bakıyordu titrek ve bir o kadarda derin bir nefes aldım ve konuşmaya devam ettim.

"Uzay neden böyle yapıyorsun yıllar sonra çıktın karşıma neden cevap vermiyorsun bişey de Uzay, YA NEDEN GELDİN UZAY BİŞEY DE KONUŞ BENİMLE BAK BEN SENİ ÇOK ÖZLEDİM BİŞEY DE SESİNİ DUYAYIM EN AZINDAN... "

Uzay sakince dudaklarını araladı ve sonunda cevap verdi"Kardeşimi germeye geldim Gece" Balım değil Gece dedi "Burdayım işte Uzay niye soğuk dav-

" Seni değil tatlım beni görmeye geldi ikizim çekil artık aradan "dedi ve Uzayın boynuna atladı Uzay ise kollarını ona doladı... Ayçanın sırtı bana dönüktü ama Uzayın suratını görebiliyordum bu sefer fısıltıyla"Yapma yapma abi lütfen"

11 yıl önce

~Geçmiş~

"Ahhh ayağım çok acıyoo ya köpek bıyak aytık ya " Hem ağlıyor hem konuşuyordu küçük gece. Neden mi? Çünkü bir sokak köpek bacağını ısırmış çekiştiriyordu küçük kız artık bu acıya dayanamıyordu. Ve umutla evinin penceresine bakıyordu belki babası gelir ve kurtarırdı onu ama nafile kimse bakmıyordu pencereden küçük kız artık pes etmek üzereydi ama bu sefer Uzay göründü camda küçük kız hem sevinçle hemde ayağındaki o lanet acıyla gülümsedi ve seslendi"UZAY UZAY LÜFEN YAYDIM ET BU HAVAN BENİ YİCEK LÜFEN "ama gidemezdi uzay gecenin bilmediği bişey vardı giderse babası Geceyi hurdacıya veririm demişti Uzay ve Gece çok korkardı hurdacılardan.

Ama bilmedikleri birşey vardı asıl korkmaları gereken babalarıydı o caniydi o vahşiydi o... Ona baba denilemezdi bencildi bir kere içinde sevgiye dair bir şey yoktu...

Uzay kardeşini orda bırakmanın hüzünüyle ve aynı zamanda suçluluk duygusu ile camın o soğuk mermerinden minik ellerini çekti ve camdan çekilmek için bedenini hareket ettirmeye çalıştı. Tabi babasının bağladığı ipleri gerginleştirmeden canı acıyordu zaten ama bir söz... 3 harf. Bir kelime... Adeta içini dağladı.

"ABİİİ LÜFEN GEL AYTIK VAYYA HEP ABİ DERİM SANA KÜNTAY BEYİ" diye bağırıyordu kardeşi çok uğraşmıştı uzay sonunda demişti ama...

Aması vardı işte... Neyseki bakkal hasan amcasının sesleri duymasıyla gece kurtulmuştu ama o günden sonra ne Gece uzaya abi demiş nede Uzay bir daha ona abi dedirtmeye çalışmıştı fırsatta olmamıştı zaten babası kumar borcu sebebiyle satmıştı Uzayı...

Günümüz

(Geceden)

Bana sarılmadı bana bakmadı Uzay beni istemiyo bu gerçekler yüzüme bir tokat darbesi yarattı tüylerim ürperdi son kez gözlerine baktım sadece baktım anlasın istedim ne kadar zorlandığımı, yorulduğumu görsün istedim.

 

Ama o birşey demedi sadece boş bir şekilde baktı ilk önce ondan kaçırdım gözlerimi sonra ise bakışlarımı sokağın başına diktim ve yürümeye başladım nereye gidecektim ki?

Kimim vardı benim abim...O da gelmemişti ona bişey mi oldu O bırakmazdı beni dur sakin olmalıyım gelicek abim peki Esat niye öyle davrandı başta bana karşı böyle değildi offf offf

 

Kendimi bir çıkmazda hissediyorum napıcam ben? Sahi bunları düşüne düşüne sahile geldiğimi fark ettim. Denize doğru yürüdüm ve paslarla mavi denizi izledim beni rahatlatıyordu deniz sesiyle, rengiyle, kokusuyla şöyle bir etrafıma baktım hava hafif hafif kızıllaşıyordu sakın bir hava vardı. Dudaklarım da hafif bir tebessüm belirdi.

 

Gözlerim doldu ve çevreme bakmaya devam ettim ilerde gördüğüm kayalıklarla oraya doğru yürümeye başladım hırkayı çıkardım ve altıma serdim, oturdum düşünmeye başladım.

Neden böyle hayat neden bana tutunacak bir dalı çok gördü. Ne olurdu sanki düştüğümde beni sakinleştirmeye çalışan bir babam, üzüldüğümde beni teselli edicek bir annem olsaydı? Çok mu şey istiyordum acaba ben biraz ilgi biraz sevgi isteyen 16 yaşında bir çocuğum...

(Geçen bölümlerde reşit olmasına 1 ay var vs bişiler geçiyor mantık hatası yapmışım bir an 17 yaşında gibi canlandı kafamda ama kızımız 16 yaşında)

"Pişt güzellik naber? " Arkamdan gelen sesle arkama dönmeden "İşine bak kardeşim" dedim arkadakı ses "Hadi ama sadece bir soru sormuştum" dedi. Hepte beni bulurlar zaten.

Yavaşça arkamı dönerken aynı zaman da da "Abicim kıtmısın kibarca ş*ktir git diyorum sana" dedim ve ayağa kalkıp aynı zamanda da bedenimi tamamen ona çevirdim daha doğrusu onlara 3 kişilerdi bana laf atan salak diğerlerine nazar daha önde duruyordu.

Onun arasındaki elemana baktım e bu benim bio ikiz(adını unuttum shshsh) beni görmesiyle o da şaşırmış gibiydi olabildiğince yüzümü sabit tutmaya çalıştım ve yine konuştum "Mal mısın abicim gitsene şurdan ne diye başımda dikiliyosunuz anlamıyorsunuz herhalde söylediklerimi" dedim ve hala bana bön bön birazda şaşkınlıkla bakıyorlardı "Aman be " diyip yanlarından uzaklaştım.

Tabi yerdeki hırkayı almayı unutmadım. E tamam mükemmel şimdi nereye gidicem. O eve gitmek istemediğim kesin ama gidicek başka bir yerim de yok en iyisi eve gidip Güler Hanım ile şu abi takımından ayrı bir yerde kalmak için konuşmak. Bence beni anlayışla karşılayacaklardır nede olsa oğulları bildiğin bana işkence ediyorlar üstelik o pis Karan'ın son yaptıkları... Gerçekten acımasızca...

Yolun karşısına geçmem gerekiyor şuan sağıma soluma baktım ama araba geliyordu ben beklerken 5 6 yaşlarında bir çocuk birden yola atladı o an refleksle onu kolundan yakalayıp kaldırıma geri fırlattım onu ama dengem bozuldu ve yolu boyladım .Korna sesi ardından gelen kulaklarımı acıtan bir fren sesi... Sessizlik ... Birileri gelsin diye bekledim duyuyorum ama hareket edemiyorum bedenim acıyor kemiklerim batıyor... İnsanlar üşüşmeye başladı başıma artık dayanamayan gözlerim kapandı... Bu zulüm ne zaman biticek...

 

 

 

Son🩷

 

Bir bölümünü daha sonuna geldik umarım beğenirsiniz 🩷🩷

Kitapta görmek istediğiniz sahneleri buraya yazar mısınız o sahnelerede yer vermeye çalışayım 🫴

Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın vayyyy🫰🫶

 

 

Bölüm : 04.04.2025 15:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...