Şervan Ağa'nın ağzından

Öğretmen Evin'le ilgili konuştuktan sonra bende hazır annamlar evde yokken Hasan babalığın yanına gitmeye karar verdim babamdan daha çok bana baba olmuştu ama onun yanına tek gitmek olmaz adaşım can yoldaşım azat'a mesaj çekip bizim babalığın mekanına geçmesini söyledim.Onlarla konuşmam lazımdı kafam allak bullak olmuştu iş toplantıları, aşiret ve kendime her ne kadar da itiraf etmek istemesem de galiba öğretmeni düşünüyordum dün Kapıda boynuma atlaması benimle konuşması dertleşmesi bana garip hissettirmişti. Dün bana sen katilsin dediği zaman sinirlendim ama neden sinirlendim insanların beni böyle görmesini oldukça alışıktım hatta çoğu zaman acımasız olarak bilinmek beni mutlu ediyordu ama dün onun gözünde katil olmak beni üzmemiş de garip bir duygu durumuna sokmuştu bide kimi öldürdüğümü sormuştu Belki de kimi vurduğu mu söylesem benden nefret edecek kendisinden büyük işlere kalkışıcakdı. Bu kız aklımı karıştırıyor ve benim bunları azat ve babalıkla konuşmam lazım konak'tan hızlıca yanıma adam almadan çıktım Arabayı kullanabildiğim kadar hızlı kullandım hızlı kullandıkça aklımdaki sorulardan kaçacaktım içimde bir yerlerde öğretmene aşık olamazsın onun eli kalem tutuyor senin silah diye fısıldayan sesi bastırmam lazım ama ben ona aşık değilim.ve aşık olamam o burda yapamaz...

Neyseki sonunda yol bitmişti

Azat:şerom sen beni hatırlar mıydın?

Şervan Ağa: Azad ağa görmeyeli bir daha fazla mı cıvıklaşttın sen Şerom ne oğlum

Azad: neyse neyse sana şimdi uzun isimleri kısaltmayı anlatmayayım senin bir derdin mi var.

Şervan Ağa: hele geç içeri de dert mi değil mi bende bilmiyorum.

Azat: Geçelim bakalım ağam bizim babalığa yazdım ortamı kurmuştur.

Hasan amca: ooo hoşgeldiniz gençler

Azat: hoş gördük.

Hasan amca: geçin bakalım içeri.

Şervan Ağa:oo kurmuşsun ortamı babalık

Hasan amca:kurdum kurdum dertleşmek için geldiniz oğul rakı olmadan olmaz geçin oturun bakalım dolduruyorum biraları

Şervan Ağa:doldur babalık doldur da kafam güzel olsun

Hasan amca:anlat bakalım

Şervan Ağa: biri var yani hoşlandığım aşık olduğum biri değil kafamı karıştırıyor.

Azat:oo ağam aşık mı ? Oldun sen de hele

Şervan Ağa: aşk değil bizim kızların öğretmeni Mustafa kardeşini eğlendirmek istiyor okuldan kızı yaka paça almış öğretmen de bizim eve geldi Mustafa'ya tokat attı Evin okula gelecek diye racon kesti ben öğretmeni bir yerden hatırlıyor gibiydim ama nerden diye düşündüm sonra onu o sabah karşıda ki kahvaltı salonunda görmüştüm o zaman gözüme korku ile bakıyordu.Ama Mustafa'ya tokat atarken bir cesaret gelmiş gibiydi sonra Mustafa ile anlaşamadığı için ertesi gün evde yapacağım toplantı öncesi polis kapıya dayandı meğerse bizim öğretmen Mustafa'yı şikayet etmiş. Çok takmam ama koskoca Şervan evine polis geldi bende bizim öğretmene ders maksatlı olsun diye bir kaç saatlik nezarethaneye attırdım.

Azad:oha oha oğlum bu nasıl ders verme ders vermek için kızı öldürdüm ama ders alsın diye

Şervan Ağa:az iç sarhoş olma şimdiden. Nezarethanede yanına gidince tavırlarından sinir olup o geceyi orda geçirmeyi sağladım dün de Mustafa ile yanına Evin'le ilgili konuşmak için gittik. Senin yanından çıkmış sizin Ayşe ile mevzuyu duyunca da kötü olmuştu bizimle konuşmak istemedi bizde konağa döndük sonra... Aklım onda kaldı diye yanına gittim kapıda bana sarıldı sinir krizi geçiriyordu galiba kucağıma 10/15 dakika ağladı bana birini öldürüp öldürmediğimi sordu bende öldürdüm dedim.Üzülmüyor musun dedi bende sadece tek kişiye vururken üzüldüm dedim

Hasan amca:kimi vurduğunu anlatın mı evlat ?

Şervan Ağa: anlatmadım kim olduğunu söylersem... Öğrensin istemedim neden bilmiyorum babalık bana sen katilsin derken üzülmedim ama garip hissetim zaten sonra sinirlenip kalktım.

Hasan amca: o kızla konuştuk biz Şervan o kız sana sen ona olmazsın Senin zalimliğin onun merhametini bittir. "Sen nereye ait olduğunu bulamadın Şervan ama nereye ait olmadığına iyice karar ver" sen o kıza ait değilsin oğul

Azat: babalık bu kadar da damardan girmesen mi? kaçıncı devirdi adam

Şervan Ağa:yok haklı der ben o kıza ait olamam neyse siz oturun daha ben gideyim sabah erkenden işlerim var

Azat:ben daha bizim babalıkla otururum gardaşım.

Şervan ağa:iyi ben kalkıyorum

Hasan amca:dediklerimi unutma, kendini de sakın kaybetme kaybedersen bulamazsın

Bizim babalığın dediğine cevap verecek kadar güç bulamadım kendimde zaten kafamda güzel olmuştu arabaya binip arabayı daha sakin kullandım eve gidene kadar öğretmeni düşündüm o öğretmendi benim için asla Ecem olamazdı o bu topraklarda yapamazbana töreye uyamaz.eve geldiğimde saat gece yarısını çoktan geçiyordu sabah erkenden toplantım vardı toplantıdan sonra Mustafa'nın Evin'i evlendirmek istediği adamla konuşacak öğretmenin şartını adama kabul ettirecektim.Evin evlensin bende hiç istemem ama Mustafa onun abisidir bana söz de hüküm de düşmez bir türlü uyuyamayacağımı anladım balkona çıktım Mardin tüm ihtişamı ile karşımdaydı bu şehire hem çok kızgın hem çok aşıktım. Bir yanım şehri yakıp yıkmak istersek diğer yanım sen bu şehir olmadan yapamazsın diyordu.. ne çok acı biriktirirsin içinde Mardin bir dile gelsen.gözüm Mardin manzarasindayken birden avluya kaydı gözümün önüne 16 yaşında eline silah verilen Şervan geldi o gün yalvarmam ben onu öldüremem diye bağırmam sonra babamin bana herkes içinde tokat attıp yapacaksin demesi benim onun gözlerine bakıp silahı ateşlemem ben o yaşımda tüm çocukluğumu, merhametimi insanlığımi gömdüm.Şervan Ağa o gün büyüdü zalim oldu.Daha fazla orda kalıp o avluyu izlemek istemedim sabaha daha 1/2 saat vardır diye tahmin ederek yatağa girdim.

Sabah yine her zamanki gibi 6.30 da uyandım. Hızlıca duşa girdim çıktım kıyafetlerimi giydim şimdi sabahın en sevmediğim ama katlanmak zorunda kaldığım kahvaltı saati vardı Bahoz ağa kahvaltıya hepimizin aynı anda oturmasını ister aynı anda'da kalmasını her ne kadar da inmek istemesem de kahvaltıya aşağı indim.

Bahoz ağa: Şervan Ağa dün gece eve geç gelmişsen

Şervan ağa: toplantı detaylarını Azat'la konuştuk bir kaç eksik vardı onları halletmem lazımdı

Yade: oğlum sen çok çalışıyorsun aklım sende kalıyor seninde artık evlenme yaşının gelmiştir gelmesi ile kalmamış geçiyor bir de

Şervan Ağa:yadem konu ne ara oraya geldi.

Baran :yadem seni evlendirecek ya konu oraya hep gelir

Şervan Ağa:neyse ben çıkayım toplantı öncesi son değerlendirmeleri yapacağım baba

Bahoz ağa:kalk bakalım ama yade'nin dediğini düşün sen ağasın

Şervan Ağa:tamam baba

Allah kahretsin hayatımı mahvettikleri yetmemiş gibi bir de evlilik diyorlar bana telefonun çalması ile telefonu elime aldım Doktor levent beni bu saate neden arıyordu ki

Şervan ağa:levent bir şey mi bu saate

....

Şervan Ağa:en kısa zamanda onu görmeye geleceğim sen durumu düzeldikçe bana haber veresin

....

Şervan Ağa: tamam

Telefonu kapattım hızlıca şirkete gittim neyseki artık durumu düzeliyor sonunda kaç gündür aldığım tek iyi haber buydu toplantı saati gelene kadar dosyaları inceledim yurt dışında yapacağımız bir ihale toplantısıydi bu ve benim için çok önemliydi. Toplantıya girmiştik beklediğim gibi güzel geçmiş ama bir kaç şirketle daha görüşüp bize kararlarını bildireceklerini söylediler neyse ki bizden daha yeni teklif vereceğini düşündüğüm kimse yok toplantıdan sonra Salih'i yanına çağırıp bana Mustafa'yı çağırmasını söyledim

Mustafa:ağam beni çağırmışsın

Şervan ağa: Rıza'nın evine gidelim. Evin'le ilgili konuşalım bakalım ne diyecektir

Mustafa:olur ağam zaten geleceğinizi söyledim o da ağa kapıya kadar zahmet etmesin dedi şirkete geldi kapıda bekliyor

Şervan Ağa: çağırasın içeri bakalım ne der

Mustafa:tamam ağam

kapı çaldıktan sonra Mustafa ve Rıza içeri girdi

Rıza: ağam nasılsınız ver elini öpeyim

Şervan Ağa: estağfurullah Rıza efendi otur şuraya bakalım birşey içer misiniz

Rıza:bir gahvenizi içerim

Şervan ağa: Mustafa sekreterden 3 kahve iste

Mustafa:emrin olur ağam

Şervan Ağa: Rıza Evin'le evlenmek istersin ama Evin'in daha yaşı küçüktür bu sene de Evin hem okula gitsin hemde 18 olsun diye beklemeni istiyorum

Rıza: nasıl olur ağam olmaz hem kız kısmı çok mektep görmemeli

Şervan Ağa:olur Rıza olur

Rıza:ağam sen karar vermişsin ağam bana da kabul etmek düşer ama benim de bir diyeceğim vardır dilersen diyem ağam

Şervan Ağa:buyur

Rıza: Evin Allah katında karım olacak bir yıl da okula devam eder bu sürede benim evim de kalabilir karım olarak dokunmam ona böyle olmazsa af buyur ama kabul etmem

Şervan Ağa: sende değil konakta yaşamaya devam edecektir yoksa bende bunu kabul etmem benle zıt düşme Rıza

Rıza:evli kadının yeri kocasının yanıdır.

Şervan Ağa:18'e gelene kadar karın değil sadece Allah katında nikah olacaktır.bu sürede Mustafa da senin kızla nikah kıyacak Allah katında

Rıza :o zaman benim kız da evinde kalacaktır

Mustafa:olur öyle tamam kabul ederim ben

Şervan Ağa:iki tarafta anlaştıysa nikaha karar verince haber edin konakta nikah olacaktır.

Rıza:olur ağam ben kalkayım artık.

Şervan Ağa: Mustafa Rıza'yı evine bırak

Mustafa:tamam ağam

Mustafa gittikten sonra bu işi de öyle ya da böyle halletmiştik zaten öğretmen benden bir yıl istemişti bende ona bir yıl kazandırdım işte daha fazla şirkete kalmak istemediğim ve Migren ağrım da tuttuğu için hızlıca şirketen çıktım şoföre hızlı olmasını söyleyip gözümü kapattım aklıma sürekli öğretmenin bana sarıldığı anlar gelip duruyordu off of neyse sonunda konağa gelmiştik kimse ile karşılaşmamak için hızlıca odama gittim üzerimi değiştirdim yatağa girdim şuan baş ağrıma en iyi gelecek şey uyku olduğu için gözümü kapadım.