Ben Mustafa ve Şervan ağa yukarı çıktık.

Şervan ağa: noluyor Mustafa burda aşağıda olan kargaşa için bana cevap ver

Mustafa: Ağam kadın delinin tekidir çık ağam dedi bana mutfaktan çıkınca Tokat attı ben karşılık verecekken sen geldin ağam

Ecem: yeter be ağam ağam bu ne ya ağam diyeceğine bu gün kız kardeşini sınıftan zorla çıkardığını anlatsana ağammış anladığım kadarıyla ağamdan korktuğun kadar Allah'tan korkmazsin korkuyor olsan kız kardeşine bunu yapmazdım

Şervan ağa: Öğretmen hanım bu sizi ilgilendirmez kız kardeşi istediğini yapar.Evin evlenecek yaşa gelmiştir Evin'le ilgili söz hakkına sahip tek kişiler ailesidir ne sen ne ben

Ecem: siz ne saçmalıyorsunuz bu nasıl bir düşünce Evin'le ilgili söz hakkı dediğiniz şey onu zorla evlendirmek

Mustafa: eh yeter bacım sende çok konuştun var git yoluna kardeşimden de uzak dur

Şervan ağa: bence de öğretmen burda çok ayak altında dolaşanı sevmezler belanı bulma

Ecem: Allah sizin belanızı versin ikinizinde belasını versin size insan demeye utanıyorum .

Aşağı hızlıca inmeye başladım biraz daha yukarı da kalsam midem bulanırdi bu iki insandan aşağı indiğimde bana mahcup gözlerle bakan Evin'i gördüm ah kıyamam kuzum benim nasılda mahcup bakıyor asıl mahcup bakması gereken o yukarıdaki insan kılıklı abisi ve ağa bozuntusuydu.

Ecem: Evin sen korkma sana söz yardım edeceğim ben tamamı

Evin: özür dilerim öğretmenim ama bana karışmayın lütfen

Evin'in böyle söylemesi ile daha fazla orda duramadim tabiki de Evine yardım edecektim dudakları bana karışmayın derken gözleri yalvarırım bana yardım edin diye bakıyordu ben nasıl orda durup Evin'e bir cevap verecektim ki veremezdim hızlıca konak denilen o evden çıktım navigasyonu açtığımda evime çok uzak olmadığını fark ettim galiba yine şanslıyım okulum evim ve Artık sık sık uğrayacağım Evin'in evi birbirlerine yakındı hızlıca yürümeye karar verdim Evin'den uzaklaştıkça ayağımin altında cam varmışta her bastığımda canımı yakıyor gibi hissediyordum ama Ecem İzgi Dağ sözü Evin'e yardım edeceğim minik kuzum istediği gibi savcı olacak Evin savcı olmazsa çocukken kendime verdiğim sözü , hayatım boyunca idealleri olan ve olacak Ecem beni asla affetmez affetmemeli bunları düşünürken eve gelmiştim. Hızlıca üzerime rahat bir pjima kombini seçip telefonu çıkartıp Buse'yi aradım bugün olan herşeyi ona anlatmam lazımdı telefonun ilk çalışıyla sonunda özlem duyduğum sese kavuştum

Buse: bacımsum

Ecem : busem

Buse : bacım

Ecem: Buse

Buse : ayy yeter be bu ne bacımsu , Busem bozuk plak gibi tekrara mi bağladık

Ecem: ay haklısın dur sana neler neler anlatacağım keşke bozuk plakta kalsaydım da duymasaydim diyceksin bunları

Buse : noldu sana birşey mi oldu bişey mi yaptılar Ecem ben Çağr'yı arayayım ilk uçakla yanına gelelim

Ecem: kız bir dur bir dur hemen Çağrı'yi aramak için bahane bulma iyiyim ben zaten olayın benimle alakası yok Bir öğrencimle alakalı şimdi sus hemen dinle

Buse : tamam aşkitoşkom hadi anlat bakalım

Buse'ye hızlıca bugün olanları anlatım

Buse: nasıl ya kızı evlendirmek mi istiyorlar zorla bide ağa ne be burda ki muhtar gibi birşey mi

Ecem: evet evlendirmek istiyorlar ve hiç sanmıyorum ağalığın muhtarlık gibi bir şey olduğunu bide adamı görsen bir korkunç bir korkunç tövbe yarabbim

Buse: Ecem sen napacaksin ki karışmasan mı diyeceğim ama sen karışmadan duramazsın

Ecem : bilmiyorum ki yarın karakola giderim okuldan sonra

Buse: sakın başına bir bela alma.

Ecem: tamam aşkım ama ben artık uyusam aşırı derecede yorgun hissediyorum kendimi

Buse:tamam yavrum hadi iyi geceler hayatım

Buse ile vedalaşıp telefonu kapattım yemek yiyesim gelmediği için yatağıma geçtim yatakta bir sağa bir sola döndüm bir türlü uyuyamadım ki telefonuma gelen bildirimle kafamı kaldırdım telefonu elime aldığım zaman Çağrı'dan mesaj gelmiş

Dactor: güzelim kusura bakma yazacaktım sana ders çalışmaktan fırsat bulamadım ilk iş günün hayırlı olsun minik öğretmen

Ecem : tşk ederim yakışıklı doktorum önemli değil

Çağrı mesajı beğenip cevap vermemişti içimde keşke cevap verseydi biraz onunla konuşsaydım en azından kafam dağılırdı diye geçti onu tekrar yazabilirdim ama bugün olanları onu anlatırsam muhtemelen anneme ve babama anlatır veya en iyi ihtimal annemle babamı anlatmasa bile kendisi gelir o yüzden hiç gerek yok gözlerimi kapatıp uyumayı denedim.

Sabaha karşı alarmın sesiyle zar zor gözümü açtım tüm gece yatakta bir sağa bir sola döndüğüm için neredeyse uykusuzluktan ölebilirdim sabaha karşı uykuya daldığımı hatırlıyorum ama acilen kalkıp hazırlanmam lazım tabii günlük rutinim olan tavanda bakışıma seansımı gerçekleştirdikten sonra yavaş yavaş bu tavana da alışıyorum evdeki tavanım kadar daha alışamamıştım ama buna da alışacaktım hadi Ecem kalk bakalım diyerek kendime son bir gaz verdim hemen dolaptan aldım çiçekli siyah uzun eteği mi ve üzerine beyaz tişörtümü giydim saçlarımı hafif örgülü bir şekilde salık bıraktım güzel bir makyaj yapıp iyice güzelleştim. Telefonu elime alıp annemlere mesaj attım dün beni aramamışlardı galiba bu aralar aşırı derece yoğunlar yani umarım öyledir biricik kızlarını unuttukları için değildir aramamalarının sebebi neyse şimdi hemen okula gitmem lazım çünkü Evin için geceden beri düşündüğüm planı devreye sokacağim madem okul müdürü sessiz kalıyor o zaman ben devreye gireceğim o kız okuyacak ve savcı olacak o ağa bozuntusu denilen şahmı şahbaz mı ne olduğu belli olmayan adan Evin'in kendi hayatında söz hakkına sahip olabileceğini görecek. Hızlıca evden çıkıp okula gitmek üzere yürümeye başladım Mardin'de çok güzel taşlı ev mimarileri vardı. Ama ben dünden sonra bu taşlı evlerin içlerinde ne kadar büyük acılar yaşadığına şahit oldum belki Evin gibi çok kız var benim için bu olanlar çok garip ben hep evimin annemin, babamın prensesi oldum her dediğim yapıldı her an bana destek çıktılar her ne kadar Mardin'de görev yapmamı istemeselerde sırf ben istiyorum diye bana destek çıktılar o yüzden Evin'in ailesi bana çok garip geldi bunları düşünürken okula gelmiştim okulun kapısında girmeden önce kendime bir söz verdim Evin benimle en kısa sürede okula gelecek bu Ecem İzgi Dağ sözü olsun hadi bakalım okula girdim normalde ilk 2 dersim boştu biraz geç gelebilirdim ama ben bir öğretmenden Evin'nin ailesi ve dünkü ağa hakkında bilgi almak istemiştim. Dün tanıştığım Yeşim öğretmenin de ilk iki dersi boşmus ve Yeşim öğretmen dışarı dedikodu yapmayı seven bir insana benziyor istediğim tüm bilgileri Yeşim öğretmenden alabileceğimi düşünüyorum.

Ecem: günaydın Yeşim hocam

Yeşim: günaydın Ecem hocam nasılsınız

Ecem : iyiyim teşekkürler Yeşim hocam ben bize bir kahve yapayım ya da çay yapayım biraz sohbet edelim hadi ikimizin de dersi boşken

Yeşim: ah çok güzel olur hocam ben size zahmet olmazsa bir çay alayım o zaman

Hızlıca salama çayı yapıp Yeşim hoca'nın karşısına geçip oturdum.

Ecem: biliyorsunuz Yeşim hocam daha yeni geldiğim için bura hakkında hiçbir şey bilmiyorum dün öğrenciler kendi aralarinda Şervan ağa diye birinden bahsediyorlardı galiba bizim bir öğrencimizin velisiymiş

Yeşim: ay evttt 11. Sınıflar da bir kız öğrencimizin velisi buranın en büyük aşiretinin başını geçecek ağa

Ecem: aşiret ,ağalık, başına geçmek bunlar bana çok garip geliyor tam olarak anlamıyorum bu kültürden çok uzakta doğdum ben

Yeşim : burada her şey onların istedikleri gibi olur adam vururlar adam yaralarlar başkası onların suçlarını üstlenir. Siz iyisimi hiç etliye butluya karışmayın Ecem hocam

Ecem: ama Evin siz de dün gördünüz kızı kolundan sürükleyip götürdü o dediğin adamın yanında çalışan kişi

Yeşim: Ecem beni bu işlere karıştırma sende karışma bırak Evin bunları yaşayan ilk kız değil sonda olmayacak

Yeşim bunları diyip öğretmenler odasından çıktı nasıl böyle düşünür müdürü sessiz kalır öğretmeni sen karışma der o zaman ben neden Öğretmen oldum biz neden öğretmen olduk ki ağalıkmış ülkenin polisi askeri var siz kimsiniz hı kalk Ecem kalk kimseden sana hayır yok kendin halledeceksin daha çok zamanım vardı gidip polisle konuşabilirim önce listeden Evin'in soyadına bakmam lazım hemen kalkıp bilgisayardan sisteme girdim Evin Yılmaz ha buldum şimdi sen elime düştün Mustafa yılmaz sen elime düştün hızlıca okuldan çıkıp bir taksiye atladım

Taksici:nereye bacım

Ecem: en yakın polis karakoluna lütfen

15 dakikalik bir taksi yolculuğundan sonra hızlıca ücreti verip karakola girdim karşıma çıkan ilk polis memurunun bir şikayetim olduğunu ilettim oda beni masaya oturttu ve birazdan ifadenin alınacağını söyledi

Polis : buyrun hanım efendi

Ecem: memur bey ve öğretmenim ve dün bir öğrencimin velisi sınıfımı basarak kız kardeşini kolundan sürekleyerek okuldan çıkardı

Polis : tabi yardımcı olalım şahsın adı neydi ?

Ecem: Mustafa Yılmaz

Polis: buyurun şuraya imza atarsanız şikayetiniz sisteme girecektir efendim

Hızlıca imzayı attım ve polise dönüp

Ecem: memur bey ben şimdi okula gitsem buradaki işim bittiyse

Polis: tabiki hanım efendi siz gidebilirsiniz biz sizi tekrar arayacağız iletişim numaranızı adresinizi arkadaşlar alacaktır.iyi günler

Karakoldan çıkıp hızlıca okula geldim bir kaç dakika maalesef dersime geç kalmıştım ama neyse ki çok önemli değil yani umarım hızlıca sınıfa girdim ahh bugün ne kadar çok hızlıca birşeyler yapmıştım neyse şimdi bunları düşünmek yerine en keyif aldığım şeyi yani ders anlatmaya başlayayım

Oh be sonunda bugün okulda ki koşuşturmam bitti ve evime gidebilirim Allah'ım çok şükür sana bugün Mustafa da tutuklansa benden ballı bir insan olmaayacak kendime ve zekama bayılıyorum harikayim canım kendim öğretmenler odasında ki öğretmenlere selam verip evime doğru yürürken sabah ki halimden eser kalmamıştı yarın Evin okula gelecek ve bizzat onunla ilgileneceğim eve geçip üzerimi değiştirdim ve hızlıca mutfağa girip kendime şap şup bir Makarna hazırladım makarna mı tabağa koyup güzel dizi eşliğinde yemeğimi yemeye başladım ki kapı çaldı benim kapımı kim çalar ki diye düşünüyordum ama tekrar kapım çaldı kapıyı açtığımda karşımda bir polis memuru gördüm muhtemelen Mustafa hakkında gelmişlerdi

Ecem: buyrun memur bey

Polis: Ecem İzgi Dağ için gelmiştik

Ecem :benim buyrun

Polis : bizimle geliyorsunuz hakkınızda şikayet var.