Ben Ecem 22 yaşındayım İzmirli bir ailenin tek gözbebeğiyim annemde babamda doktor bense iki doktorun yetiştirdiği idaleri olan ve yeni atanmış olan çiçeği burnunda öğretmenim evt ben bir öğretmenim bugün de yeni hayatımın ilk günü çünkü saat 5 de atandığım şehire ailemle birlikte gidicem aslında heycanli olmam gerekiyorken çok normal bir heyecana sahibim zaten evi babam ayarladı temizlikçi eşya tüm herşeyi bitti sadece eve kendi eşyalarımı yerleştirmem kaldı bunun içinde ben annem babam ve çağrı birlikte Mardin'e gidicez Çağrı benim kuzenim 13 yaşında anne ve babasını hain bir pusuda kaybetti evt bununla hep gurur duyacağım yengemde amcamda türk silahlı kuvvetlerinde askerlerdi ne yazık'i bir gün şehit haberi geldi bize her ne kadar üzülsek'de bu bizim gurur kaynağımız oldu Çağrı da o zamandan beri bizimle yaşıyoralmıştım ben renklerin insanları temsil ettiğine çok inanırım ve benim rengim Tamamen beyazdı yani bana göre öyleydi odamda beyaz tonların hakim olduğu sade bir odaydi çünkü beyaz renk saflığın ve masumiyetin rengidir. Beyaz renk, tüm renklerin pozitif ve negatif yönünü dengeleme unsuru olarak kullanılır. Beyaz rengin amacı denge sağlamaktır. Saflığın, dürüstlüğün, adaletin simgesidir. Bir gün oturup renklerin anlamlarına bakarken beyaz rengin anlamını çok sevdim Ve ben o gün beyaz renk olmaya karar verdim beyaz renk olmak için de kalmak için de hayatım boyunca hep mücadele ettim ve mücadele etmeye devam edeceğim çünkü ben beyazım.Çağrı dediğime bakmayın kendisi yaşlı bir moruk 26 yaşında ben daha gencecik bir kızım Çağrı da annem ve babamın yolundan giderek doktor oldu ve bunun sebebi benim tahminimce her zaman anneme ve babama karşı mahcup hissetmesi oldu biz her ne kadar da hissettirmeye çalışsak da Çağrı her zaman anne siz ve babasız olduğunu annem ve babam sayesinde iyi bir hayatı olduğunu ve onlara karşı da vefa borcunu doktor olarak ödemeye çalıştığını düşünüyorum aslında doğru söylemek gerekirse bir gün Çağrı'nın yazdığı bir not defterinde görmüştüm bunu ve o zaman yine canım kuzenim için ağrımıştı aa neyse şimdi yatağımda ki tavanla bakışmam bitmeli ve kalkıp hazırlanmaya başlamam gerekiyor bekle beni Mardin Ecem İzgi Dağ geliyorr. Yataktan kalktığımda odama biraz buruk olsa da baktım bu yatak oda dolabım herşeyimi özenerek almıştım ben renklerin insanları temsil ettiğine çok inanırım ve benim rengim Tamamen beyazdı yani bana göre öyleydi odamda beyaz tonların hakim olduğu sade bir odaydi çünkü beyaz renk saflığın ve masumiyetin rengidir. Beyaz renk, tüm renklerin pozitif ve negatif yönünü dengeleme unsuru olarak kullanılır. Beyaz rengin amacı denge sağlamaktır. Saflığın, dürüstlüğün, adaletin simgesidir. Bir gün oturup renklerin anlamlarına bakarken beyaz rengin anlamını çok sevdim Ve ben o gün beyaz renk olmaya karar verdim beyaz renk olmak için de kalmak için de hayatım boyunca hep mücadele ettim ve mücadele etmeye devam edeceğim çünkü ben beyazım.

Hemen bu duygusal anlarımi bizimkilerle vedalaşmak için ayırmam gerektiğini düşündüğüm için hızlıca bir duşa girdim hızlıca bir duş alıp rutin işlerimi halledip duştan çıktım ve asıl büyük sorun ben ne giyeceğim şimdi diye düşünürken zaten dün tüm kıyafetleri topladığımı annemin de uçakta rahat olsun diye benim için seçtiği ayırdığı krem keten takımı elime aldım ahh canım annem o da olmasa ben ne yaparım hep arkamı böyle toplayıp duruyor

Giyinme işim bittince saçlarıma güzel bir dalga verip sade bir makyaj yapıp aşağı indim aşağıya indiğimde annem babam ve Çağrı'nin kahvaltı hazırladığını gördüm bu beni çok duygulandırdı Allah'ım ben bugün herşeye böyle duygusal mı olucam ama bence çok duygusal bir sahne çağrı bile benim için kahvaltı hazırlıyor. Ben her ne kadar evin tek çocuğu benim desem de aslında değildim Çağrı benim kuzenimden çok abim gibiydi hata gibi fazla o benim abimdi

Annem; Ecem kızım orda durup uçak saatine kadar bizi mi izliycen

Çağrı: Bırak Sultan'ım izlesin zaten bu sigara börekleri en çok benim mideme layık

Ecem:yine konuştu yürüyen bay ego torbası Çağrı bey tabiki o börekler en çok benim mideme layık Babam: siz ne Zaman büyüyeceksiniz biriniz bugün öğretmen olarak atanacağı şehire gidiyor diğeriniz TUS'a hazırlanıyor ama hala küçük çocuklar gibisiniz bide sigara böreği için kavga edin de tam olsun

Ecem, Çağrı: biz çocuk değiliz

yine çağrı ile aynı anda savunmamizi yaptığımıza göre kahvaltıya oturabilirim direk sofraya oturup hızlıca önündekileri yemem gerekiyor birazdan Buse ile son defa buluşmak için anlaştık buse benim enn yakın arkadaşım maalesef ki arkadaşımın çok büyük bir kusuru var bu kusuru bir türlü aşamiyoruz belki ileride düzelir kusura merak ettiğin değil mi söylüyorum Çağrı'ya hayvan gibi aşık (şaka şaka gülün diye yoksa Çağrıyla çok tatlı olurlar) tabi Çağrı bey daha Buseyi pek fark edemedi ama az kaldı edecek çünkü ben biliyorum aşık bence o da buse'ye

Çağrı: yavaş ye kızım kimse önündeki yemeği yemiyor senin

Ecem: alakası yok zaten kimse önümdeki yemeği yiyemez Buse ile buluşmaya gideceğiz o yüzden hızlı hızlı yemem gerekiyor.

Evt bakın aşık Buse diyince gözlerinin şekli bile değişiyor kendisi kardiyoloji uzmanı olmak istiyor ama daha kendi kalp soruna derman olamıyor işte bu kadar da espirili bir kişiliğe sahibim tabikiii dee kahvaltımı hızlıca yapıp annemi yanağından babamı boynundan Çağrı'yi da yanağından öpüp kalktım annemlerin dikkat et nidalarina tamam diyip ayrıldım kaç yaşına gelsek de annem ve babam hep dikkat edin diyerek bizi evden uğurlar evt bizi Çağrı'yi da o sekil uğurlarlar neyse ki artık alıştık. Buse ile İzmir'in en sevdiğimiz minik huzur kafesinde buluşmak için anlaşmıştık zaten Buse ile de bu kafede tanışmıştık biraz garip bir tanışmaydı hala ilk günkü gibi aklımda self servis sistemi vardı ve bilin bakalım biz iki sakar çarpışim tatlılarimizi üzerime döküp birbirimize kızdiktan sonra arkadaş olarak kafeden ayrılıp sonrada siyam ikizleri gibi aynı okula kayıt alıp birbirlerini çok seven iki kız kardeş olmuş muyuz mudur ? tabikiii evet bunları düşünürken kafeye gelmiştim bu gün de sürekli geçtiğim yerlerde mazinin izlerini hissediyorum nolcak benim bu halim uff ama neyse normal bunlar sonuçta ben evimden sevdiklerimden ayrılıyorum ve hiç bilmediğim bir yere gidiyorum benim için okul okumayan kızlar her zaman tutsaktır ve ben bugün onların öğretmeni olarak gideceğim değiştirebildiğim kadar hepsinin hayatından bir şeyler değiştirmek için uğraşacağım bu fikrime de üniversitede tanıştığım Mardinli olan Yaseminden esinlenerek hayat felsefem haline getirdim çünkü anlattığı kadarıyla Mardin'de kız çocuklarına çok okula göndermezlermiş belli bir yere o kadar okuduktan sonra okuldan çıkarır evlendirirlermiş işte bu beni sinir ediyor nasıl bir kadının hayatı erkeklerin ellerine verilir evliliğe karşı değilim tabiki ama ayakları üzerinde durmadan evlenmemeli ne kızlar ne erkekler ve her ne kadar da Mardin'e gitmemde Yaseminin etkisi olsa da asıl gitmek istemem de ki sebeb sürekli rüyamda bir kız çocuğunun ben okul okumak istiyorum bana yardım et sen beni kurtarıcan diye gördüğüm garip ve anlamsız rüya bunları düşünürken canımın enn içi Busem geldi

Ecem:Aşkom canım hoşgeldin

Buse: canım hoşbulduk kusura bakma seni bekletim ama anca geldim

Ecem: önemli değil bebeğim bende yeni geldim sayılır zaten

Buse: ayy hadi sipariş verelim zaten bugün kuzum yuvadan uçuyor

Ecem:abartma bak ağlarım zaten bu gün dokunsan bile ağlayacak modayim Çağrı'ya bakınca bile duygulandım bak Çağrı diyorum

Çağrı ile dalga geçmemle Buse'nin koluma bir tane vurması bir oldu

Buse: lütfen hayallerim hayallerimin yakışıklı doktoruna öyle deme

Buse: yakışıklı görmesek inanacağız

Buse : kız içimde İzmirli cıngar Buseyi çıkarma bak enkuzişine öyle deme

Ecem: enkuziş ne be

Buse:hem kuzenin hem enişten demek enkuziş

Yaklaşık iki saattir buse ile saçma sapan konulardan konuştuk ve en sonunda her ne kadar istemesem de konu Buraya geldi buray beni aldatan eski sevgilimdi Mardin'e gideceğimi öğrenince Buse'ye beni sormuş Buse bu konu hakkında konuşmak için ısrarcı da olsa ben konu üzerinde durmayıp eve gitmemiz gerektiğini söyledim Buse benimle eve gelip hava alanında benle vedalaşacak'dı normalde Bus e de benle gelmek istemişti ama burda özel bir hastanede işe girmişti ve izin alamamıştı canım arkadaşım sonunda huzur kafeden artik kalkma zamanı gelmişti burdan da kalkarken duygusal moda girmezsin be kızım yapma dur aglama kendi kendime söylemelerim işe yaramadı ve göz yaşlarımı tutamadım Buse de bana sarılıp biraz ağlamama izin verdi galiba biraz rahatlayım diye uğraşıyordu kafeden çıkınca taksiye atlayıp eve gittik eve gittiğimde bavullarımın Çağrı tarafından dışarıya taşındığıni gördüm

Buse: nasıl da erkek güçlü kaslı yakışıklı bavullari taşıyor Yarabbimmm sana geliyorum Bismillahirrahmanirrahim

Ecem: aptal aşık yaaa

Buse : Ecem o da bana aşık olur dimi

Bunu o kadar masum sormuştu ki gidip çağrı öküzüne bu kıza aşık olduğunu itiraf et diye bağırmak istedim ama icimde ki hanımefendi kişiliğim buna izin vermedi

Ecem: tabiki o da seni en kısa sürede fark edecek

Çağrı: kızlar hoşgeldiniz napıyorsunuz orda gelin buraya

Ecem: işte şimdi bizi fark ettiği gibi bir gün seni de fark edecek yavrumcum

Buse bana tebessüm ederken ondan cevap almadan hızlıca Çağrı'nin yanına gittim Buse de arkamdan yavaş yavaş geliyordu yiycem ya şu kızı Çağrı var diye nasılda utangaç utangaç geliyor acaba ben de bir gün böyle sevecek miyim aman sus sus Allah korusun

Annemle babam son kontrolleri yaparken bende odama çıkayım dedim tam dönüp Buse'ye odaya çıkalım diycekken Çağrı ile konuştuklarını gördüm ben cefakar bir anne oldum için yavrumun aşık olduğu adamla konuşması için sessizce odama çıktım kendimi bu kadar abartmalarim odam da zaten çok bir şey kalmamıştı odama girince sanki o bomboş oda 'da kalan eşyaların üzerinde kalan çocukluğum, gençliğim, üzüntüm , mutluluğum her şey bana ordan göz kırpıyordu şu çekmeceyle duvar arasında ki boşluk arasında kalan boşlukta bir gün çağrı için bir saat boyunca ağlamıştım o gün okuldan biri benim saçımı çekmişti Çağrı da çocuğu dövmüş çocukta Çağrı'ya sünepe yetimi demişti o an Çağrı ağlamamışti ama benim o küçük yaşımda kalbim ağrımıştı Çağrı eve gelip odasına çıkmış bende o çekmece ve duvar arasında bir saate yakın ağlamıştım sonra Çağrı odaya gelmiş beni orda ağlarken görünce oturup bana sarılmıştı ve biz öyle benim başım onun omzunda ağlayarak o arada uyuya kalmıştık taki annem ve babam işten gelip bize seslenip uyandırana kadar bu ve bunun gibi binlerce anı hatıra belki şuan abartıyorumdur ama bir insan kendini ait hissettiği yerden ayrılınca içinde anlamsız bir boşluk oluşuyor ve bu boşluk ağlamakla geçmiycek gibi oluyor duvarlar konuşuyor sanki o cansız duran eşyalar sessizce bana çocukluğumu fısıldıyor gibi niye bu kadar dönmeyecek gibi veda ediyorum ben doğduğum eve sokağında büyüdüğüm şehire oysa bir gün yine gelecem yaz tatillerim var sonrasında belki tahinimi buraya alırım ben tam bunları düşünürken kapı çaldı ve odaya Çağrı girdi.

Çağrı:Ecem müsait misin

Ecem:müsaittim Çağrı biraz geçmiş canlandı gözümde duygusalla bağladım burda seninle yaptıklarımız annem babam uff bilmiyorum Çağrı çok garip hissediyorum sanki ben bu gün İzmir'den kopuyorum annem babam ben çok garip hissediyorum

Çağrı: çok normal güzelim çünkü ilk defa bizden ayrılıyorsun sen bizden ayrılmamak için üniversiteyi dışarı da okumadın ve gittiğin yeri tanımıyorsun duygusallığın geçecek aramızda kalsın ben annemle babamı kaybettiğim ve buraya geldiğim zaman aynı şeyleri hissetim bir farkla ben bildiğim yere tanıdığım insanların yanına geliyordum ama benim bir daha hiç annem ve babam olmuycak'tı sen bilmediğin bir yerdesin ama hep arkanda annen ve babam olucak Tabi onlardan önce ben her Çağrı dediğinde yanında olucam sakın bunu unutma güzelim ben senin abinim canım benim Ecem: biz senin aileniz sen benim abimsin sen benim için çok değerlisin sen benim kahramanımsin

Çağrı: hadi küçük kalk gidelim bizimkiler bekliyor inelim ve ben senin kahramanın olarak kalacağım

Ecem: sana söz bir gün bende senin kahramanın olucam

Ben öyle diyince Aramızda küçük bir sessizlik oluştu ve bu sessizlik bizi rahatsız etmiş olacak ki Birlikte aşağı indik annemin gözü yaşlıydı ağlamış belli ki ama babam güçlü bir şekilde duruyordu keşke şimdi vedalaşsak Mardin'e gelince ben daha kötü olacaktım annemin arabasına hep birlikte bindik havaalanına sonunda gelmiştik uçağa binmeden Buse'yle vedalaşmak için sarıldık

Ecem: canım benim kendine dikkat et güzelim

Buse ağlayarak bana sarılıp sende dikkat et dedi ve ben bugün önce evimden sonra kız kardeşimden ayrıldım uçağa biniş saati geldi ben ve Çağrı' yan yanaydık annem ve babam çifte kumrusu yan yanaydi ben uçakta direk uyuya kaldığım için Çağrı'nin omzuna başımı koyup uyudum Çağrının omzuna dokunmasıyla uyandım

Çağrı: hadi güzelim geldik uyan bakalımm

Ecem: biraz daha uyusam olmaz mı

Çağrı: şapsik uçaktasin

Çağrı'nın uçaktasın demesiyle etrafıma baktım ve uçakta olduğumuzu gördüm ayağa kalktım annemler bavulları almış taksi çağırmışlardı. Biraz acele etmemiz gerekiyordu çünkü onlar beni bırakıp gece 9 arabası ile İzmir'e gideceklerdi hepsinin de pazartesi işleri vardı benimde okulum haftaya açılacaktı eve geldik babamlar bavulu yukarıya taşıdı evim çok tatlı minik bir evdi benim evimdi şimdi en duygusal sahne de sıra çünkü ben babamlarla vedalaşacaktim onlar hemen gidiceklerdi

Annem: Ecem güzelim benim bak birşeye ihtiyacın olursa ben baban Çağrı hep burdayız bir alo demen yeterli

Ecem: canım annem biliyorum güzel annem benim

Anneme sıkıca sarılıp vedalaştım sıra babama gelmişti

Babam: Ecemim benim daha dün gibi aklımdaydı senin doğduğun gün bak şimdi kocaman kız oldun Kendi işini yapıcaksın ama sen benim hep minik prensesimsin kendine dikkat et birşey olursa bana haber ver

Ecem: aslan babam sen benim Kahraman doktorumsun seni çok seviyorum

Diyerek babama sarılmıştım ki

Çağrı; öhö öhö senin kahraman dokrorum benim Ecem hanım

Ecem : evt öylesin babamı kandırıyorum eheehe

Sıra Çağrı'ya gelmiş ona da sıkıca sarıldım

Çağrı: bu gün konuştuklarımizi unutma canım benim

Ecem: asla unutmam ki

Diyerek ona sarılmıştım tüm ısrarlarıma rağmen benim de onlarla hava alanına gitmeme izin vermemişlerdi benim de tek yaptığım taksi arkasından onlara el sallamak olmuştu. Taksi gözden kaybolana kadar gidişini izlemiştim.icimden sana tutsak olan herkesi yeneceğim Mardin kızların hayatlarını erkeklere bırakmayacağım benim yaptığımla olmaz ama benim gibi düşünen öğretmenlerle bunu başaracağız Mardinnn yeni bir başlangıç için hoşbulduk Mardin diyerek evime çıktım bu gün yeterince yorgun olduğum için hızlıca duşa girdim giyinip yatağıma girer girmez gözlerimi kapattim