19. Bölüm

15.Bölüm

Gizemliyazardemir01
gizemliyazardemir0

Ömer Asaf'ın şarkı söylemesi bitince alkış tufanı koptu. Elif Ada soyutlanmış halinden sıyrılıp onlara baktı. Unutmuştu tamamen. Ve feci utanıyordu.

Ömer Asaf karısının utandığını fark edince onları susturdu hemen. Ada'yı sadece o utandırabilirdi.

"Tamam gençler abartmayın. Hadi herkes odalarına."

"Ağabey daha vakit erken ne odası ya!" Sızlanan Ardadan başkası değildi tabii ki.

"Yatsıyı kıl o zaman abim." Arda alt edilmişlikle gitarını da alıp odasına gitti. Ömer Asaf'ın derdi karısıyla baş başa kalmaktı aslında. O yüzden Elif Ada'yı elinden tutarak kaldırdı.

"Bizde odamıza gidelim güzelim." Elif Ada Asaf'ın hareketiyle tekrar utansa da onu dinledi. Bu sayede bu gece kızlarla birlikte kalma konusunu da konuşabilirdi.

Kızlara bakıp konuşacağım dedi dudaklarını oynatarak. Kızlar gözleriyle onayladı. Fakat Esma, eniştesinin gece onlarla uyumasına izin vermeyeceğini biliyordu. Yine de bir umut bekleyecekti.

Eda Esma'ya kalkacağını söyledi ama Esma biraz daha kalmak istediğini söyleyince tamam diyerek odasına gitti. Gül ve Azad'da odasına gitmişti. Biraz daha dışarıda kalmak isteyen ikili yalnızdı fakat farkında değillerdi.

Hazar Esma'nın da gitmediğini görünce yüzündeki bariz hüzünle gökyüzünü izleyen kızı seyre daldı. Sormak istiyordu neden hüzünlü bakıyor gözlerin, neden güvenmiyorsun insanlara, diye sormak istiyordu. Neydi onu bu hale getiren? Ben yanındayım demek geliyordu içinden sonra da kızın söyledikleri aklına doluşuyor, yerle bir oluyordu istekleri. Hayatında yeri olmayan bir adam olarak havada kalıyordu istekler.

Oysa izin verse gözlerindeki hüznü almak için her şeyi yapardı, her şeyi olurdu onun.

Esma gözlerini yıldızlardan çevirip başını indirdi. Gittiğini sandığı adamı görünce irkildi. Elini kalbine koyarak Hazar'a baktı.

"Sen burda mıydın?" Hazar ensesini kaşıyarak kalkmak için harekete geçti.

"Gidiyordum, rahatsız olma." Esma'yı izlemeye dalmış bunu düşünememişti.

"Hayır hayır, gitmene gerek yok. Ben aslında seninle konuşacaktım." Hazar geri oturup devam etmesi için başını salladı. Oda konuşmak istiyordu ama kırgındı da.

"Ben, sana öyle çıkışmamalıydım. Özür dilerim." Esma Ada'yla konuşunca hatasını anlamış özür dilemek için vakit arıyordu.

"Sen benden özür mü diledin? Yanlış duymadım değil mi?" Hazar şaşkınlıkla Esma'ya baktı. Gözünde Esma'nın özür dilemesi imkansız gibiydi.

"Geri alıyorum,"

"Tamam tamam, affettim. Ben senin iyiliğini düşünmüştüm sadece öyle tepki vermeni beklemiyordum."

"Teşekkür ederim Hazar ama görmüşsündür ki at binmekte çok iyiyimdir. Yani endişelenecek bir şey yok."

"Ona ne şüphe." Gülümseyerek birbirinin gözlerine bakıyorlardı. Esma'nın gözlerini çekmesiyle bozuldu bu an.

"Bu tarihi ve saati not almam lazım." Anlamaz gözlerle "Neden?" diye sordu Esma.

"Çünkü tartışıp sonra da senin özür dilediğin bir gün. Tartışmamız yine yaşanır ama özür dilemeni kutlamam gerek." Bu açıklama karşısında ağzı açık kaldı Esma'nın. Sonra kendini toparlayıp cevap verdi.

"Yine tartışarak hatırlamak istiyorsun galiba. Özür dilemek erdem ve ben bunu yerine getirebilecek bir insanım." Gülerek başını önüne eğdi Hazar.

"Senin dediğin gibi olsun hırçın kız."

"Ne dedin sen? Birde bana lakap mı taktın cidden!"

"Bence cuk oturdu."

"Bende sana bir lakap takarım o zaman."

"Gönder gelsin." Birden aklına bir şey gelmedi Esma'nın.

"Birden bulamadım. Düşünüp söylerim, ya da buldum. Aksi komiser, nasıl ama?"

"Ben aksi değilim o yüzden olmadı."

"Sen? Sen mi aksi değilsin?" Büyük bir şaşkınlıkla parmağıyla onu işaret etti Esma.

"Evet."

"Güldürme beni aksi komiser. Bende hırçın değilim ona bakarsak."

"Orda dur işte. Sen tam hırçın bir kızsın."

"Önce kendine bakmıyor. Bana hırçın diyor." Kendi kendine mırıldanıp kollarını göğsünde birleştirdi Esma.

"Ne dedin?"

"Yok bir şey. Bence kabul etmelisin lakabını senin tabirinle cuk oturdu." Esma zafer gülümsemesini takındı yüzüne. Hazar'ı kendi sözüyle alt etmenin mutluluğunu yaşıyordu.

"Öyle olsun bakalım hırçın kız."

"Olsun bakalım." Bir konuda anlaşmanın rahatlığı vardı ikisinde de. Hazar en azından tamamen zıt olmadıkları için mutluydu. Esma ise aksi komiserin onu affetmesinin mutluluğunu yaşıyordu.

(...) 

Ömer Asaf ve Elif Ada odalarına girince önceki gibi Asaf banyoya abdest almaya gitti. Ada da seccadesini serdi.

Ömer Asaf namazını kılarken yine onu izledi Elif Ada. Tesbihini çekip dua etti. Seccadesini kaldırıp dolaba koyarken Ada'yı onu izlerken görünce gülümsedi.

Koltukta yanına oturdu. Elif Ada konuşmak için doğru zaman olduğunu düşünüp konuşmaya başladı.

"Asaf?"

"Efendim güzelim."

"Bu gece kızlarla kız gecesi yapacağız da haberin olsun."

"Tamam yavrum." Hemen kabul etmesi onlarla uyumak istemesini bilmediği içindi.

"Gece de onlarla uyuyacağım."

"Ne, olmaz güzelim. Sohbetini edip odamıza geleceksin."

"Ama Asaf, neden? Sadece bu gecelik zaten İstanbul'a gideceğiz."

"Orman göz senden ayrı uyuyamam ben. Bütün gece uykusuz kalmama gönlün razı gelirse tamam." Ömer Asaf Ada'yla uyuduğu günden sonra ondan ayrı uyuyamazdı. Elif Ada'nın uykusuz kalmasını istemeyeceği için de böyle söyledi.

"Neden uyuyamayasın ki? Hayatında önce ben yoktum ve uyuyordun."

"Ama şimdi varsın ve senden ayrı uyumam. Benden başka bir şey iste gülüm. Bunu yapamam."

"Son kararın mı?" Elif Ada yüzünü düşürdü.

"Asma suratını. Hata sende sonuçta."

"Ne, ne hatası yapmışım ben?" Elif Ada başını kaldırıp Asaf'ın gözlerine baktı.

"Beni kokunla uyumaya alıştırdın çünkü."

Ömer Asaf şaşkın karısının alnından öptü.

"Hile yapıyorsun resmen."

"Ne hilesi güzelim? Gerçekleri söylüyorum."

"Tamam Asaf. Bakalım geç saatlere kadar beni bekleyebilecek misin?"

"Ömrümün sonuna kadar beklerim seni. İnan hiç bıkmam ama sen yine de gitme.

"Gitmiyorum ve sadece bu gece bekleyeceksin."

"Tamam güzelim ama çok bekletme yine de sen."

"Bilemiyorum, kız gecelerimiz uzun olur." Sırıtarak konuştu Elif Ada.

"Kocanı süründürmeyi seviyorsun."

"Yo, nereden çıkardın?" Gülmesini engellemeye çalıştı.

"Tamam gülüm sen haklısın." Bu sefer ikiside güldü.

"Ben gidiyorum. Lütfen bekleme ve uyu."

"Bekleyeceğimi söyledim."

"Geç gelirim boşu boşuna uykusuz kalma."

"Erken gel o zaman." dedi Elif Ada'nın parmaklarına dokunarak.

"Söz veremem."

"Tamam güzelim anladım bana uyku yok."

"Siz de kendi aranızda takılın. Nasıl fikir?"

"Seninle olmak vardı ama onlarla idare edeceğiz artık." Gülerek baktı Elif Ada. İyi ki bu adam yazılmıştı kaderine.

İkisi de ayağa kalkınca Elif Ada görüşürüz diyerek yanağından öptü. Geri çekilecekken Ömer Asaf bedenini çevirip sarıldı. Ayrılınca o da görüşeceğiz diyerek yanağından öptü.

Elif Ada yüzü kızarmış şekilde odadan çıktı. Kapının önünde bekleyip elini yanaklarına koydu. Kızların yanına bu şekilde giderse kesinlikle dalga konusu olurdu. O yüzden kattaki banyoya giderek yüzünü yıkadı. Kızarıklığı geçince banyodan çıktı.

Esma haklı çıkmıştı. Asaf ondan ayrı uyumayı kabul etmemişti kesinlikle.

Alt kata inip kızların odasına girdi. Kapıyı çalmaya gerek duymadı. Ondan başkası böyle girmezdi zaten.

Kızlar onu görünce şaşırmadı. Elif Ada kapıyı kapatıp, kızlarla birlikte yatağın üzerine oturdular. En sevdikleri anlardı bunlar.

"İzin alabildin mi enişteden." Esma'nın sorusuna başını iki yana sallayarak cevap verdi Elif Ada.

"Maalesef birlikte uyuyamayacağız."

"Ben haklı çıkacağımı biliyordum. Neyse aranız hep iyi olsun yeter bana."

"Tşekkür ederim canım."

"Ne demek." Eda konuşmalarını dinledikten sonra asıl merak ettiği konuyu öğrenmek için ablasının arkasına geçti. Esma bir şey yapabilirdi çünkü.

"Abla bence Esma ablam anlatması gerekeni anlatsın. Mesela Hazar ağabeyle yaşadıkları olay ve tek başına dışarı çıktığında yaşadıkları."

"Aferin Eda'm bende onu soracaktım. Anlat Esma dinliyoruz." Esma Eda'ya bittin sen bakışları attı. Eda ise omuz silkerek cevap verdi.

"Aslında ikisi de aynı şey."

"Nasıl yani?"

"Ben dışarı çıktığımda sahilde bankta oturuyordum sonra bir adamın kadını zorla götürmeye çalıştığını gördüm. Kadın yardım istiyordu etrafındakilerden ama kimse umursamıyor sadece izliyordu. Hemen polisi aradım. Onlar gelene kadar da kadına yardım etmek için oraya gittim. İlk önce konuşarak bırakmasını söyledim ama dinlemeyince dövmeye başladım." Esma anlatmasına ara verdi. Ona bıçak çektiğini söyleyince Elif Ada ve Eda'dan da azar yiyeceğini biliyordu.

Elif Ada "Sonra ne oldu?"

"Sonra biri bana dikkat et Esma dedi. O şahıs bıçak çekmiş. Son anda Hazar'ın beni uyarmasıyla kurtuldum."

"Esma sen ne diyorsun? Ya sana bir şey olsaydı."

"Evet Esma abla. Polisi aramışsın zaten. Sen ayırmak yerine oradakilerden yardım isteseydin."

"Sakin olun canlarım. Bir şey olmadı şükür, iyiyim. Ve Eda'm yardım istesem bile etmezlerdi inanki. Herkes kendini düşünüyor çünkü."

"Bundan sonra daha dikkatli olacaksın Esma."

"Tamam. Neyse sonra Hazar da sizin gibi kızdı bana. Tartıştık, zaten başka bir şey yapmıyoruz. Sonra karakola ifade vermeye gittik. Bir polisin Hazar'ı da çağırıp devrem demesiyle polis olduğunu düşündüm ki öyleymiş. Karakolda işim bitince çıktım ama yine Hazar durdurdu. Eve bırakabileceğini söyledi bende kabul etmedim. Yine tartıştık tabii. Ben seni şikayet ederim deyince devletin komiserini mi şikayet edeceksin dedi. Komiser olduğunu da öğrenmiş oldum. Sonra ben gittim tabii. Öyle işte." Elif Ada Esma'nın ellerinden tutarak yüzüne baktı.

"Canım benim, neden gelmek istemediğini çok iyi biliyorum ama bence bundan sonra Hazar'a güvenebilirsin yani dene en azından. Yakınen tanımasam da Asaf'ın arkadaşı bir sorun çıkmayacağına eminim ben."

"Evet Esma abla, Hazar ağabey iyi birine benziyor."

"Benim güvendiğim ablam ve siz varsınız sadece. Hayatıma başkasını almayı düşünmüyorum. Ama yine de denerim."

"Çok güzel." Elif Ada ve Eda buna çok sevindiler en azından deneyecekti. Bu zamana kadar yaşadıklarını en iyi onlar bilirdi. O yüzden denemesi bile büyük bir adımdı onlar için.

"Ben Gül'ü de çağırayım erkekler de beraber takılacaklardı yalnız kalmasın."

Eda "Tamam abla."

Esma da "Tamam canım." deyince odadan çıktı Elif Ada. Merdivenlerden inen çifti görünce gelmelerini bekledi.

Selam verdikten sonra Gül'ü davet etti. Kabul edince kızların odasına gittiler. Odaya girdiğinde kızlar sıcak gülümsemeleriyle karşıladılar. Gül'ü sevmişlerdi. Keza Gül de onları sevdi.

Kızların okulundan, Gül'ün evliliğinden sohbet ettiler. Gecenin ilerleyen vakitlerinde sohbet iyice koyulaşmıştı. Gül telefonuna gelen bildirim sesiyle ne olduğuna baktı. Azad gelmesi için mesaj atmıştı.

Ayaklanarak "Ben kalkayım artık kızlar. Tekrar teşekkür ederim davet ettiğiniz için." Kızlar rica edip tamam dediler. Gül gidince kızlar yalnız kaldı.

Elif Ada saate bakınca geç olduğunu fark etti. Eda uyudu uyuyacak, Esma da durmadan esniyordu. O yüzden kızları uykuya teslim edip odasına gitti.

Erkekler de kendi aralarında sohbet ederek geç vakitlere kadar konuşmuşlardı. İlk ayrılan Arda oldu. Çünkü çok uykusu gelmişti. O birçok gencin aksine erkenden uyumayı severdi. Bu bile fazlaydı onun için. Onun ardından da Azad Gül'e mesaj atıp kalkmıştı. Ömer Asaf ve Hazar tek kaldılar.

Hazar gülerek Asaf'a baktı.

"Yine bana kaldın Ömer Ağa." Ömer Asaf'ta dostu gibi güldü.

"Öyle oldu dostum."

"Pek memnun değil gibisin."

"Yani senin yerine karımla olabilirdim sonuçta."

Sahte alınganlıkla cevap verdi Hazar.

"Ondan önce ben vardım Ömerim. Ama çabuk unutulmuşum bakıyorum da."

"Onu bunu bırakta sen asıl meseleyi anlat. Esma'yla neden tartıştınız çiftlikte?" Hazar Ömer'in soracağını biliyordu. O yüzden uzatmadan anlattı, karakol olayını.

"Sen Esma'dan hoşlanıyor musun Hazar?" Ömer Asaf'ın sorusuyla gerçekler yüzüne çarptı. Ve hoşlantıdan daha fazlasını hissettiğinin farkına vardı. Nasıl dile getireceğini bilmediği için başını salladı sadece.

"Peki Esma?"

"Benden nefret bile ediyor olabilir." En acısı da buydu zaten. Sevdiği kadın onu bir kaşık suda boğacak gibiydi. Hoş ona da razı olurdu Hazar.

"Saçmalama Hazar. Hatasını anlayıp özür dilemiş işte nefret etse yüzüne bakmazdı." Doğru lakap bile takmıştı. Ama o kadar imkansız geliyordu ki sevmesi.

"Tamam ama sevmiyor sonuç olarak ya da hoşlanmıyor." Ömer Asaf elini dostunun omzuna koyarak Hazar'ı rahatlatacak sözleri söyledi.

"Kardeşim benim neler çektiğimi en iyi sen biliyorsun. İmkansızın bile ötesinde gördüm ben Ada'yla evlenmeyi. Ama Rabbim birbirimizin nasibi olarak yazmış şükürler olsun ve yıllar sonra karşılaştık. Evliliğimiz kötü bir olayla olsa da kavuştum sevdama. Diyeceğim o ki Allah'tan ümit kesilmez, nasibinse elbette sever. Hemen karalar bağlama. Belli ki Esma'nın güven sorunu var. Bunu çözmekte senin elinde. Bir de baştan uyarımı yapayım karımın arkadaşını üzersen karşında beni bulursun kardeşim." Son sözlerinde ciddiydi. Arkadaşı olsa bile bir kadını üzmeye hakkı yoktu. Üstelik o karısının değer verdiği bir insandı.

"Üzmem merak etme ve sağ ol. Söylediklerinde haklısın. Nasibimse olur zaten."

"Hayırlısı olsun kardeşim."

"Amin."

"Bizde gidelim artık." Hazar tamam dedikten sonra odalarına gittiler.

Ömer Asaf odaya girince karısını görmediği için ofladı, hâlâ gelmemişti. Pijamalarını giyerek yatağın üzerine oturup bekledi.

Kapı yavaşça açılınca karısını gördü. Işıldayan gözlerle baktı, özlemişti.

Elif Ada Ömer Asaf'ın uyumuş olabileceğini düşünerek ses çıkarmamak için yavaş hareket ediyordu. Asaf'ı yatakta oturmuş ona bakarken görmeyi beklemiyordu. Saat bayağı geç olmuş ve o uyumamıştı.

"Asaf gerçekten uyumadın mı?"

"Gördüğün gibi güzelim. Sensiz uyuyamam demiştim."

"Asaf ya keşke uyusaydın."

"Yeni geldim sayılır. Hadi üzerini değiştir de uyuyalım artık."

"Tamam." Elif Ada elbise dolabından pijamalarını alıp banyoya girdi. Üzerini değiştirip odaya geldiğinde Ömer Asaf onu bekliyordu. Birlikte yatağa girip sarılarak uyudular.

(...) 

Sabah olunca birlikte kahvaltı yapıp yola çıktılar. Konakta ailelerle vedalaştıktan sonra uçağa bineceklerdi. Ömer Asaf ve Elif Ada kızları eve bırakacak sonra konağa gideceklerdi. Elif Ada Seda'yı da görmek istiyordu o yüzden kızlarla birlikte arabadan indi.

Asaf'ın gelmeyeceğini biliyordu. Zaten gelmesini beklemiyordu da.

Birlikte eve girdiler. Babası avluda oturuyordu. Onu görünce konuşmak istemese de bugün İstanbul'a gideceklerini söyledi. Sonra da Seda'nın odasına gittiler.

Seda odasında oyuncaklarıyla oynuyordu. Ablasını görünce koşarak yanına gidip kucağına atladı. Elif Ada onu tutarak kaldırdı ve etrafında döndürdü bir yandan da yanaklarından öpüyordu kardeşinin.

"Canım ablam seni çok özledim. Annem Eda ablamla gitmeme izin vermedi. Ağladım ama yine izin vermedi."

"Canım benim bende seni çok özledim. Ben sana geldim ama ağlama bir daha tamam mı?"

"Tamam." dedi Seda. Elif Ada yine öptü sarıldı kardeşine. Çok özlemişti yine bir süre göremeyecek olması üzüyordu.

Seda'yla yatağın üzerine oturdular. İstanbul'a gideceğini söyleyecekti.

"Seda'm okullar açılıyor ya o yüzden bende İstanbul'a okuluma gideceğim sana veda etmek için geldim." Dudakları büzülen kardeşinin ağlayacağını anladı.

"Abla gitmesen olmaz mı?"

"Bitanem her yıl gidiyorum ağlama lütfen. Ağlarsan çok üzülürüm ben."

"Gitme o zaman."

"Ne konuştuk önce seninle. Hani ağlamayacaktın."

Yanaklarını silerek "Bak ağlamıyorum sende ağlama." dedi Seda, ablasının ağlamasını asla istemezdi.

"Aferin benim akıllı kardeşime. Sonra ağlamakta yok söz mü?"

"Tamam ablam." Ablasına sarılıp yanaklarını öptü. Onu çok özleyecekti. Esma ve Eda köşede sessizce abla kardeşin vedalaşmasını izliyordu. Vedalaşma sırası onlardaydı.

"Allah'a emanet olun canlarım."

"Abla izin ver havalimanına gelelim."

"Hayır Edacım. Ne zaman izin verdim gelmenize şimdi de gelmiyorsunuz ve ders çalışıyorsun tamam mı?"

"Tamam abla sende Allah'a emanet ol." Eda'yla sarıldıktan sonra Esma'yla da sarıldı.

"Sen zaten geleceksin."

"Evet canım görüşürüz inşaAllah." Esma'nın Antep'te işleri olduğu için sonra gidecekti. Kızlar kapıya kadar geçirdiler Elif Ada'yı.

Ömer Asaf arabadan inmeden Elif Ada'nın gelmesini bekliyordu. Bir süre sonra araba sesi duydu ilk önce, sonra da araba onun arabasının karşısında durdu. Sürücü koltuğunda oturan Semih'i görünce sinirleri tepesine çıktı. O günden sonra ne kardeşini görmüş ne de Semih'i görmüştü.

Nur arka koltuktan, Selma Hanım ise ön koltuktan indi. Ömer Asaf kardeşini görünce duygulandı. Gözleri karnına inince hâlâ düz olduğunu gördü ama orada bir bebek vardı ve yeğeniydi. Sahi dayı oluyordu ama sevinemiyordu bile.

Nur'u gelinlikle evden çıkarmak, bebeği olduğunda dayısı olarak kıyafetler almak, her daim kardeşinin yanında olmak isterdi. Ama kardeşi hatasıyla engellemişti bunları. Kaldıramıyordu en değerlisinin bunu yapmasını...

Nur bebeğinin varlığıyla mutlu olsa da ailesini çok özlüyordu. Yanlış yapmıştı hem de çok büyük bir yanlış. Farkındaydı ama bu hiçbir şeyi değiştirmezdi bu saatten sonra.

Karşıda duran arabaya kaydı gözleri sonrasında ağabeyini gördü. Nasıl yapabilmişti özlemle bakan ağabeyine bunu? Şimdi gidip sarılamıyordu, gözlerine bile bakacak yüzü yoktu. Hamileliğin de etkisiyle daha fazla duygusal olmuştu, bir de ağabeyini görmek yanlışını yüzüne tokat gibi çarpıyordu.

Semih nispet yapar gibi karısının yanına gidip elinden tuttu. Nur'u seviyordu ama ona yaklaşmasının altında başka nedenler vardı.

Ömer Asaf gördüğü görüntüyle yüzünü çevirdi hemen. Katlanamıyordu bu herifin yaptıklarına.

Avlunun kapısı onlar çalmadan açıldı. Kızlar onları görünce şaşırdı. Sonra yokmuş gibi Elif Ada'yla sarılıp veda ettiler. Elif Ada bir an önce Asaf'ın yanına gitmek istiyordu. Kim bilir neler hissetmişti onları görünce.

Arabaya bindikten sonra Asaf'ın direksiyonu sıkmaktan morarmış elini tuttu. Ömer Asaf Ada'nın geldiğini bile fark etmemişti. Eline dokunan sıcaklıkla gözlerini karısına çevirdi. Tek sakinleşebileceği yer Ada'nın orman yeşili gözleriydi.

Elif Ada gözleri dolmuş kocasına sardı kollarını. Bu, ben her daim senin yanındayım demekti. Seni anlıyorum, seviyorum demekti.

Bölüm Sonu...

(...)

Selamün aleyküm değerli okurlarım...

Nasılsınız?

Bölüm geç geldiği için özür dilerim. Anlayışınız ve sabrınız için teşekkür ederim.

Bölümü nasıl buldunuz? Güzel ilerliyor mu sizin için?

Umarım beğenmişsinizdir...

Yazım yanlışım varsa affola...

Ömer Asaf?

Elif Ada?

Esma? 

Hazar?

Nur ve Semih'e ne diyorsunuz?

En sevdiğiniz sahne 👉🏻

Bölümü hangi emojilerle anlatırdınız 👉🏻

Aslında biraz daha yazacaktım ama hem sizi daha fazla bekletmemek için hem de son sahneyi çok sevdiğim için orada kesmek istedim. İnşaAllah siz de sevmişsinizdir. ☺️

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN...

SATIR ARALARI BOŞ KALMASIN!!!

SİZİ SEVİYORUM 💙...

OKUYAN GÖZLERİNİZE SAĞLIK ❤️🫂

Beni buradan ve Instagramdan takip etmeyi unutmayın. Tabii kitaplarımıda☺️

Instagram: gizemli_yazardemir0

 

Dualarınıza beni de katmayı unutmayın lütfen...

Selam ve dua ile...

 

Hepinizi Allah'a emanet ediyorum❤️ 🌼...

 

 

Gizemliyazardemir0

Bölüm : 07.01.2025 19:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...