Yeni Üyelik
17.
Bölüm

Beklenmedik Misafir

@gizemliyazarr

Koray'ın evine gitme fikri beni olması gerekenden fazla heyecanlandırmıştı. Belkide bugünler benim bu hayattaki son anlarımdı ve bu anları Koray ile geçirebilecek olmam garip hissettiriyordu...

 

Şuan odama geçmiş gayet yeterli büyüklükte olan çantama okul kıyafetlerimi,yedek bir kıyafet,saç tokası ve bir kaç defter koyarak çantamı kapattım. Zaten sadece 1 günlüğüne misafirliğe gidecektim yanımda fazla şey götürmem saçma olurdu.

 

Çantamı alıp odadan çıktım ve beni kapının önünde bekleyen Koray'ın yanına gittim.

Koray//Ayça Konuşma:

Koray:Sonunda gelebildin ağaç oldum.

 

Ayça:Abartma en fazla 10 dakika beklettim.

 

Koray:Her neyse heycanlı mısın?

 

Ayça:Neden heycanlı olucakmışım?

 

Koray:Sevgilinin evine gidiyorsunda ondan.

 

Ah kalbim biliyorum senin yine hızlanma vaktin geldi ama biraz yardımcı ol lütfen.

 

Ayça: Sahte sevlililiğimizin bitmesine 2 gün kaldı. Farkında mısın?

 

Koray:Ne yani şimdiden bıktın mı benden?

 

Aptal bir sırıtma eşliğinde ayaklarımı Koray'ın boyuna ulaşabilecek şekilde kaldırdım ve:

 

Ayça:Evet,seninle ayrıldıktan hemen sonra kendime yeni sevgili bulacağım.

 

Koray gülerek çenemi tuttu daha sonrada:

 

Koray: Benden başka kimse seninle başa çıkamaz,bu yüzden boş hayaller kurmayı bırak.

 

Ayça:Hiçte bile kesinlikle benimle sevgili olmak isteyen birileri vardır.

 

Koray:Yoktur, heveslenme.

 

Ayça:İyi seninle ayrılınca yeni sevgili bulmayı deneyeceğim.

(Denemicem)

 

Bu cümlemin ardından Koray hızla çenemi bırakıp kolumdan tuttu sonrada beni sürüklemeye başladı ve yine o siyah arabanın önüne geldik şimdi klasik kavgamız başlayacaktı...

 

Koray: Hadi,kendine asla sevgili bulamayacak olan kız bin arabayada gidelim.

 

Ayça:Binmiyorum.

 

Koray:Gerçekten trip mi atıcaksın?

 

Ayça:Evet.

 

Koray:Al işte ben diyorum, benden başka hiç kimse seninle başa çıkamaz.

 

Ayça:Bir şartla arabana binerim.

 

Koray:Evet saçma şartını dinliyorum ama yapmiyacağım emin ol.

 

Ayça:Benim koltuğumun kapısını açarsan binerim.

 

Koray:Ahh! O koltuk kapısını asla açmayacağım kabullen.

 

Ayça:İyi bende binmiyorum bekleriz burda sabaha kadar.

 

Koray:İyi binmeyelim arabaya, benim eve yürüyerek gidelim.

 

Ayça:Yok ya! Hem ayaklarım ağrıyor benim yürüyemem ben.

 

Koray:YA SABIR!

 

Ayça:Ne ya, kapımı açarsan ölür müsün?

 

Koray:Evet! Ölmemi istemiyorsan kendin aç bin sonrada ben biniyim güzelce eve gidelim.

 

Ayça:İnat değil mi AÇMIYORUM.

 

Koray sinirle yanıma gelerek bir anda belimden tuttu ne yaptığını anlama çalışırken Koray'ın kucağında buldum kendimi. Ah! Amacı beni sinirletip kapıyı açamamdı ama açmicaktım.

 

Koray:İyi kapıyı açmazsan bu şekilde eve gideriz sende rezil olursun millete.

 

Ayça:Beni bu şekilde 5 dakika bile taşıyamazsın yani olan sana olur.

 

Koray:Sen kendini ağır falan mı sanıyorsun? Ha bir civ civ taşımışım ha seni aynı şey.

 

Ayça:Ee taşı o zaman.

 

Koray:Ne yani pes etmiyecek misin?

 

Ayça:Hayır.

 

Koray:Ama gece gece bir erkeğin seni taşıması çok ayıp!

 

Ayça:KORAY! Ayıpsa kapımı aç.

 

Koray:Sen bendende inatçısın!

 

Ayça:Yani kapımı açarsan ölmezsin, biraz kibar olup kapımı aç.

 

Koray:İyi tamam pes ediyorum.

 

Ayça:Gerçekten mi?

 

Koray:Evet.

 

Heyecanla Koray'ı izliyordum sonunda egosunu yeniyordu...

Beni hızla kucağından indirdi daha sonrada kapımı açtı. Tabii bu süre zarfında yenildiği için yüzüme bakmıyordu ama ben bunu umursamadan arabaya bindim.

Ayça:NOLDU EGOLU KORAY?

 

Koray:Lütfen sessiz olur musunuz? Araba sürerken dikkatim bozuluyor.

 

Ayça:Ya tamam bee,ağlama canım alt tarafı eziklediğin kız tarafından yenildin.

 

Koray:Ben ve seni eziklemek çok ayıp! Ben öyle şeyler yapmam.

...

Koray arabayı sinirli bir şekilde sürüyordu, ben ise onun üzerine gülüyordum.Galiba uzun bir süre sonra eğlenceli bir an yaşıyordum...

 

Ben gülmeye devam ederken bir anda araba durdu bunun ardından ben de etrafa dikkatli bir şekilde bakmaya başladım. Daha önce burayı hiç görmemiştim. Koray'ın evi bizim eve bayağı uzaktı...

 

Koray hakkında bilmediğim ve merak ettiğim onlarca şey vardı ve ben de bugün Koray hakkında merak ettiklerimi öğrenmeye çalışacaktım...

 

Koray arabadan inince bende hızla onunla indim.Ben etrafı merakla incelerken Koray bir anda konuşmaya başladı:

 

Koray:Birazcık yürümemiz gerekiyor.

 

Ayça:Hava çok soğuk ama.

 

Koray:Üşüyor musun?

 

Ayça:Evet.

 

Koray:İyi yapıcak bir şey yok biraz sabret.

 

Ayça:Boşuna sana egolu demiyorum.

 

Koray:Ne ya?

 

Ayça: Ceketini çıkarıp bana versen nolurdu sanki.

 

Koray:Yok ya! Karşında enayi mi var kızım? İyice alıştın böyle şeylere.

 

Ayça: PİSLİK.

 

Sinirle Koray'ın önüne geçip hızlı hızlı yürümeye başladım aslında doğruyu söylemek gerekirse üşümüyord- Aman her neyse, yinede kibarlık yapabilirdi...

 

Hâlâ trip atmaya devam ediyordum ki bir anda ayağım taşa takıldı ve ben tam yere çakılacakken Koray arkadan saçlarımı evet yanlış duymadınız saçlarımı sertçe tutup beni çekti bende yere düşmedim...

Ayça:Delimisin oğlum sen? Saçlarım koptu ya!

 

Koray:Bana boş tripler atarsan sonun böyle olur.

 

Ayça:YAA İĞRENÇSİN KORAY OF.

 

Koray:Hah, arabada üzerime gülene bak böyle olursun işte, ağla!

 

Ayça:Bide bana evde kalırsın diyor. Asıl sen evde kalırsın. Kim seni ne yapsın ya egolusun,gıcıksın,sinir bozucusu-

 

Koray:Her güzelin/yakışıklının bir kusuru olur. Sen birde olumlu yönlerimi saymaya başla, ohoo hiç susmazsın.

 

Ayça:Neymiş olumlu yönlerin?

 

Koray: Say say anca 1 aya bitiririm maşallah tüm olumlu özellikler benim üzerimde toplanmış. Yakışıklıyım,zekiyim,zenginim,havalıyım,eğlenceliyim, güçlüyüm,bir sürü hobim var,kızlardan güzel yemek yapıyo-

 

Ayça:Anladık Koray, "EGOLUSUN" uzatmana gerek yok.

 

Koray:Egolu değilim ki gerçekleri söylüyorum.

 

Daha fazla Koray ile laf dalaşına girmeden susarak onu takip etmeya başladım.

 

15 DAKİKA SONRA:

Koray'ın evine sonunda gelebilmiştik. Eve geldiğimizde çantamı bir köşeye bırakıp hızla evi incelemeye başladım. Ev okadar estetiktiki doğruyu söylemek gerekirse evin bu kadar toplu olacağını düşünmemiştim.Ev genel olarak siyah beyaz üzerineydi. Beyaz koltuklar,siyah halı,beyaz kitaplık...

 

Ama dikkatimi en çok çeken şey evde hiç bir resim olmamasıydı. Yani doğruyu söylemek gerekirse Koray'ın çocukluk resimlerini görebileceğimi düşünüyordum...

 

Ben evi incelerken Koray hızla beyaz koltuğa oturup konuşmaya başladı:

 

Koray:Beğendin mi evimi?

 

Ayça:Evet ama merak ettiğim sorular var.

 

Koray:Dinliyorum.

 

Ayça:Evde tek mi yaşıyorsun,bu kadar parayı nasıl kazandın,tam olarak kaç yaşındasın,okuyor musun?

 

Evet ne kadar saçma olsada bu soruların cevaplarını bilmiyordum. Evinde kaldığım kişinin yaşını bilememek ne ya!

 

Ayça:Koray, bu sorular çok basit sorular. Bari bunları cevapla.

 

Koray:Evde tek yaşıyorum ailemle bazı meselelerden dolayı aram iyi değil,para meselesine gelirsek çalışıyorum ama detay sorma,19 yaşındayım,okuyorum.

 

Ayça:Vay be! Ben seninle yaşıtız falan sanıyordum.

 

Koray:Genç gösteriyorum naparsın.

 

Ayça:Yani şuan üniversite öğrencisimisin?

 

Koray:Hayır senin gibi 12.Sınıfa gidiyorum bazı sebeplerden dolayı okula geç başladım.

 

Ayça:NEE? Hangi okula gidiyorsun peki?

 

Koray:Bu kadar soru yeter.

 

Ayça:Korayy, cidden merak ediyorum.

 

Koray:Yok ya, okulumu söyliyimde sonra başıma bela ol.

 

Ayça:Söylemezsen söyleme! Meraklı değilim senin okuluna.

 

Koray:O zaman niye sordun?

 

Evet Ayça şimdi ne cevap vereceksin acaba...

 

Ayça:Neyse benim uykum geldi.

 

Koray:İşine gelmeyince kaç zaten.

 

Ayça:Hiçte bile.

... 

 ☆

Koray:Neyse Ayça şimdi bu konuları kapatalımda daha önemli olan konuyu açalım.

 

Ayça:Ne?

 

Hayır hayır gerçekten ben tam bir aptaldım. Peşimde bir katil vardı fakat ben umursamadan gülüp oynuyordum...

 

Koray ayağa kalkıp karşıdaki çekmeceyi açtı sonrada defter ve kalem getirerek konuşmaya başladı:

 

Koray:Şimdi her şeyi tek tek not alacağız çünkü bu şekilde senin peşinde olan kişiyi daha kolay buluruz.

Ayça:Peki peşimde ki kişiyi tanımadığım biriyse ne olacak? Daha kadın mı erkek mi onu bile bilmiyorum.

 

Koray:Şimdilik şüpheliler üzerinden çalışacağız sonra diğer ihtimallere bakarız. Zaten bu kişi muhtemelen en kısa sürede seninle iletişime girecektir.

 

Ayça:Tamam o zaman başlayalım.

 

Koray:Bu adam senin boğazına bıçak dayamadı mı?

 

Ayça:Evette ne alaka?

 

Koray:Kızım sen adamın erkek mi kız mı olduğunu bilmiyor musun şimdi?

 

Ayça:Nerden biliyim?

 

Koray: Kokusundan falan anlamadın mı?

 

Ayça:Daha önce hiç erkek koklamadım ne biliyim.

 

Hay salak Ayça erkek koklamadım ne? Deliricem ya!

 

Koray:(Gülerek) Hmm! Sen bu kafayla ilerlersen biz katili asla bulamayız.

 

Ayça:Ama gerçekten kadın mı erkek mi olduğunu anlamadım.

 

Koray:İyi o zaman katilden sana yeni mesaj gelene kadar kadın erkek farketmeksizin herkesi deftere not alacağız.

 

Koray:İsmini falanda bilmiyorsun değil mi?

 

Ayça:Bilmiyorum ama bana ben senin gökyüzünüm diyor.

 

Koray:Başlarım onu gökyüzüne!

 

Ayça:Niye sinirlendin ki şimdi?

 

Koray:Niye sinirlen miyim?

...

Bir kaç dakika sessiz durduktan sonra Koray tekrar konuşmaya başladı:

 

Koray:Bir dakika bugün seni depoya kapatan adamların patronu bu kişiyse bugün seni depoya kapatan adamları bulup onları konuşturalım.

 

Bu fikir bana o kadar mantıklı geldiki bu şekilde katili daha kolay bir şekilde bulabilirdik.

Ayça:Evet Koray bu çok mantıklı ama polise haber versek daha kolay olmaz mı?

 

Koray:Haklısın, bu ihtimalide düşünebiliriz ama adamın sana yaptıklarına dair hiç bir kanıtımız yok sadece bu not var. Yani kendimizi inandırma ihtimalimiz az bu yüzden daha fazla kanıt toplayıp öyle haraket etmeliyiz.

 

Ayça:Tamam ama ya biz daha fazla kanıt toplayana kadar o kişi beni öldürürse?

 

Koray:Öyle bir şey yapamaz yapmayacakta. Bak sana notta bir şeyler anlatacağım diyor onları sana anlatana kadar vaktimiz var.

 

Ayça:Bana ne anlatmak istiyor olabilir ki?

 

Koray:Bilmiyorum onları zamana bırakacağız hadi şimdi aklına gelen ve süpheli olabilecek kişileri söyle,bende yarın onların hepsini araştıriyim.

 

Ben tam aklıma gelen tüm şüpheli isimleri sıralayacakken bir anda kapı çalmaya başladı o an hızla odada ki duvar saatine baktım ve saatin "23:00" olduğunu gördüm. Bu saatte kim gelmiş olabilirdi ki?

 

Ayça:Birini mi bekliyorsun?

 

Koray:Hayır,genelde bu saatte kimse benim evime gelmez belki Ozandır, sen burada bekle hemen açıp geliyorum.

 

Ayça:Tamam.

 

Yine yavaş yavaş gerilmeye başlıyordum.Ya gelen kişi beni öldürmek isteyen kişiyse ve şuan Koray'a zarar verirse?

 

Bu düşüncemin ardından hızla salonun kapısının oraya gittim.Koray kapıyı açmış karşıda ki kişiyle konuşuyordu ama ben o kişiyi göremiyordum. Oraya gitmek yerine konuşmaları dinlemeye başladım:

 

Koray:Tanışıyor muyuz?

 

*YABANCI KİŞİ* : İçeriye girebilir miyim?

 

Bu ses bana tanıdık geldiği için salonun kapısının önünde durmayı bırakıp Koray'ın kiminle konuştuğuna baktım fakat gördüğüm manzara beni çok şaşırttı bu Dilaraydı(Ayça'nın arkadaşı)...

 

 

 

Dilara'nın bu saatte Koray'ın evinde ne işi vardı?

 

 

 

...⁠✿

 

 

 

 

 

Loading...
0%