@gizemliyazarr
|
İyi okumalar: Nefesimi tutmuş, karşımda ki kişinin bir şeyler yapmasını bekliyordum.Neden benim peşimdeydi, bir suçmu işlemiştim yoksa canı sıkılmış biri tarafından kurban mı seçilmiştim? Cevapsız kalan sorularımdan bir kaçıydı bunlar...
Dakikalar geçiyordu ama hâlâ bir hareketlenme yoktu. Acaba karşımdaki kişi cesaret edemiyor muydu bedenimi elimden almaya? Konuşmalımıydım, konuşmalıysam bunu yapabilir miydim? Ah! Tek yaptığım şey olduğum yerde aptal düşüncelerle savaşıp,ölümü beklemekti...
Vanilya kokusu gittikçe şiddetleniyordu buda odamdaki yabancı adamın veya kadının bana yaklaşıyor olması demekti.Korkuyla dudağımı ısırıyordum henüz ölmek için hazır değildim, özelliklede daha yüzünü bile görmediğim ve bana takıntılı olan biri tarafından...
Bir anda kağıt sesi duymaya başladım. Karşımda ki kişi kağıda bir şeyler mi yazıyordu? Evet muhtemelen bir şeyler yazıyordu çünkü sesler tam yanımda ki çalışma masamdan geliyordu...
Bir kaç dakika sonra kağıt ve kalem sesi durdu ve yerini ayak sesine bıraktı. Yabancı kişi, bana yaklaşıyordu hissedebiliyorum...
Gözlerimden yaşlar akıyordu çünkü hüngür hüngür ağlıyordum,korkuyordum çok korkuyordum...
Bir anda boğazımda soğuk bir cisim hissettim. Bı-bıçak bu soğukluk keskin bir bıçağa aitti.Karşımda ki kişinin nefes alış verişini hissetiyordum, bu ölümün nefesiydi...
O an tüm korkumu bir kenera bırakıp titreyen ve ağladığım için soluk çıkan sesimle fısıldamaya başladım:
-"Ö-ölmek istemiyorum."
-"Her kimsen sana bir şey yapmadım. Yalvarırım bırak beni."
Adam bir kaç dakika öylece durdu sonrada bıçağı boğazımdan yavaş yavaş çekti.Ne yani beni öldürmeyecek miydi? Daha sonrada beden benden hızla ayrıldı. Uzaklaşıyordu evet evet kurtulmuştum... ... Ben hareketsiz bir şekilde olduğum yerde durmaya devam ediyordum ki bir anda ışıklar açıldı. Gözlerim uzun bir süre karanlığa mahkum kaldığı şuan ışığa çabucak alışamadı bu yüzden biraz gözlerimi ovup olduğum yerde bekledim daha sonrada odamda çıkıp diğer odaları kontrol ettim. Gitmişti,beni öldürmek için gelen kişi kılıma bile zarar vermeden gitmişti...
Korkuyla odama geri dönüp masamda ki notu gördüm az önce yabacı kişi, benim için not yazmıştı. Okumaya cesaret edemiyordum fakat merakta ediyordum. Ne olursa olsun o notu kaybetmeden okumalıydım belkide not beni öldürmeye gelen kişinin kim olduğu ile ilgili bana ipucu verecekti.
Bu düşüncemin ardından titreyen ellerimle notu aldım ve okumaya başladım: "AYÇA BEN GÖKYÜZÜN, SANA GÖNDERDERİLEN MESAJI HATIRLADIN MI? O KİŞİ BENİM. YA DA BUGÜN SENİ DEPOYA KİLİTLEYEN ADAMIN PATRONUDA BENİM. CANINI ACITTIYSA ÖZÜR DİLERİM. ONLARDAN KORKMA YA DA ÇEVRENDE Kİ HİÇ KİMSEDEN KORKMA ÇÜNKÜ SANA ZARAR VEREBİLECEK TEK KİŞİ BENİM VE EMİN OL BENİM İZNİM OLMADAN KİMSE SENİN CANINA ZARAR VEREMEZ. DOĞRUYU SÖYLEMEK GEREKİRSE BURAYA SENİ ÖLDÜRMEYE GELDİM AMA BAŞARAMADIM SANA GERÇEKLERİ GÖSTERMEDEN SENİ ÖLDÜRMEMEYE KARAR VERDİM.ACI ÇEKECEKSİN ÖLMEDEN ÖNCE ÇOK ACI ÇEKECEKSİN..." ~GÖKYÜZÜN~
Notu okuduktan sonra başım dönmeye kafamda "ACI ÇEKECEKSİN" Sözleri bas bas bağırmaya başladı. Bu kişi kimdi? Hangi gerçeklerden bahsediyordu?
Notu cebime koyup halının üzerine uzandım göz yaşlarımı tutamıyordum. Çok yorulmuştum... ✿ Ne kadar uyuduğumu bilmiyordum, zorda olsa kalktım sonrada kapımın şiddetle çalındığının farkına vardım. Hayır hayır nasıl unuturum annemler evde yoktu onları aramam gerekirken aptal gibi uyumuştum. Ağlamaktan şişen gözlerimle ayağa kalkıp odadan çıktım sonra da hızla kapıyı açtım annemlerin geldiğini düşünüyordum fakat gelen annemler değil Koraydı.
O kadar korkmuş görünüyordu ki onu bu kadar endişelendirdiğim için kendime kızsamda elimden bir şey gelmiyordu...
Koray hemen içeriye girdi ve beni şiddetle sarsıp konuşmaya başladı:
Koray:Ayça bana cevap ver ne oluyor? Kafayı yedim kızım haberin var mı? Kaç kere aradım lan seni bir şey oldu sandım. Ya delireceğim neden ağlıyorsun yalvarırım bir şey söyle.
Ayça:Koray birisi beni öldürecek.
Koray:Ayça sakinleş gel şuraya otur kim seni öldürecek? Korkma ben varken kimse senin kılına zarar veremez. Endişelenmeyi bırak şuan yanında ben varım tamam mı sorun yok. Şimdi bana neler olduğunu,kimin seni öldürmek istediğini tek tek anlat.
Koray'ın dediğini yaparak koltuğa oturdum. Konuşmak istemesemde bunları birine anlatmalıydım yoksa kafayı yerdim. Derin bir nefes alarak her şeyi tek tek Koray' a anlattım. Annemlerin evde olmadığını,ışıklarımın kapanıp bir yabancının odama girmesini,bana not bırakıp beni öldüreceğini söylemesini hepsini tek tek anlattım...
Koray anlattıklarım karşısında soğuk kanlı olmaya çalışsada gözleri onunda en az benim kadar korktuğunu gösteriyordu...
Koray: Ayça o yabancının sana verdiği nota bakabilirmiyim o zaman daha kolay tahmin yürütebiliriz.
Koray'ın bu cümlesinin ardından cebimde ki notu hızla çıkararak ona uzattım. Koray ise hiç bir yorum yapmadan hızla notu okuyup cebine koydu sonrada konuşmaya başladı:
Koray:Ayça şimdi sakin kal bunu araştıracağız ama önce annenleri bulalım.
Ayça:Tamam fakat ya o kişi bu akşam beni öldürmeye tekrar gelirse?
Koray: Sana bir şeyler anlatmak istiyor olmalı muhtemelen seni şimdi öldürmeyi planlamıyor ama her şeye rağmen önlem alacağız sen şimdi bunları düşünme tamam mı? Unutma ben yanındayım.
Başımla Koray'ı onaylayıp onun annemleri bulmasını beklemeye başladım...
Koray: Ayça anneni aradın mı? Muhtemelen aramışsındır ama tekrar aramayı dene.
Ayça:Defalarca aradım ama açmadı.
Koray:O zaman babanı ara.
Evet babamı aramalıydım bunu daha önce düşünememiş olmam canımı sıksada umursamadan babamı aradım... Ve korktuğum olmadı,telefon açıldı:
Ayça:Baba nerdesiniz?
Ayça'nın babası(HAKAN): Kızım sonunda bize geri dönüş yaptın. Annenin telefonu bozulduğu için seni arayamadık,Bende de yeni numaran kayıtlı değil daha doğrusu yeni numarandan haberim bile yoktu annen söyledi.Biraz daha dönüş yapmasaydın eve gelip sana haber verecektim.
Ayça:İyi misiniz?Ablam,erkek kardeşim hiç biriniz evde yoksunuz korktum.
Ayça'nın babası(HAKAN): Ablan bir arkadaşına kalmaya gitmiş zaten durduk yere morali bozuk bizi tersliyo, biz ise erkek kardeşinle hastanedeyiz.
Ayça:Ne hastanesi?
Ayça'nın babası(HAKAN): Erkek kardeşin fena dayak yemiş konuşmuyorda bayağı kırığı var.
Ayça:Baba kim dövmüş nasıl? Hemen geliyorum.
Ayça'nın babası(HAKAN): Bilmiyoruz bi kendine gelsin konuşacağız merak etme durumu iyi. Sakın gelme saat geç yat sabahta okuluna git.
Ayça:Peki Caner?
Bu soruyu sormam Koray'ı sinirlendirmiş olmalı ki bir anda ayağa kalkıp mutfağa gitti...
Ayça'nın babası: Canerde Seren diye bir arkadaşında kalacakmış bugün haber verdi. Yani kısacası şuan her şey yolunda sen yat uyu.
Demek Caner Serengilde kalacak...
Ayça:Tamam baba.
Uzatmadan telefonu kapattım. Kimsenin umrunda bile değildim onca saat geçmişti beni haber etmemişlerdi. Kızınızın bugün boğazına bıçak dayandı bıçak... Koray konuşma bitince mutfaktan çıktı sonrada yanıma gelip:
Koray:Hadi bakalım hazırlan benim eve gidiyoruz.
Ayça:Ne?
Koray:Burada tek başına kalamazsın. Okul kıyafetlerinide al benim evime gidelim sabah seni okula götürürüm.
Ayça:Babama haber vermeden olmaz.
Koray:İyi babanın numarasını ver ben izin alırım
Ayça:Saçmalama sence böyle bir şeye izin verir mi?
Koray: Merak etme ben hallederim. ... 30 DAKİKA SONRA: Koray yaklaşık yarım saat babam ile konuşup şuan bizim evde olduğunu benim evde yalnız kalmamın güvenli olmayacağını falan anllattı.Tabii bana takıntılı olan adamdan bahsetmedi ama babama bayağı bir şey anllattı...
Nasıl oldu bilmiyorum ama babamda Koray'ın teklifini kabul etti. Bir kaç gündür asla olmaz dediklerim yavaş yavaş oluyordu. Babam eskiden olsa asla böyle bir şeye izin vermezdi belki büyüdüğüm için böyledir belkide eskisi kadar umursanmıyorumdur...
Hâlâ yorgun olan sesimle konuşmaya başladım: Ayça:Babam normalde asla böyle bir şeye izin vermezdi.
Koray:Benim ismim Koray bir şeyi istersem elde ederim Ayçacım. O yüzden şaşırma. Hadi bakiyim sende kalkıp kendine minik bir valiz hazırla benim eve gidiyoruz...
|
0% |