Yeni Üyelik
15.
Bölüm

Bugün ölüm günüm mü?

@gizemliyazarr

Okurken bir şeyler dinlemek isterseniz:You not the same veya Snow fall'ı dinleyebilirsiniz bunlar bölüme daha adapte olabilmenizi sağlar,iyi okumalar...

 

Bana mesaj atan kişiye hakaretler etmemek için kendimi zor tutuyordum, bu kimdi? Yoksa Seren'in bana düzenlediği bir oyun muydu,Ya da birisinin bana yaptığı öylesine bir şakamıydı? Ah! Saçma sapan şeyler artık yakamı bırakmalıydı,yoksa kafayı yiyecektim.

 

Tamam sakinleş Ayça,böyle mantıksız bir şey olmaz, korkma.Kendimi teselli etmeye çalışsamda ürkmüştüm...

 

Ben telefondaki mesaja boş boş bakarken taksi şöförü:"Hanım efendi, istediğiniz yere geldik." Dedi. Bunun ardından hızla şöföre parayı uzattıp arabadan indim.

 

Daha sonrada elimdeki telefonu sinirle yere fırlattıp kırdım çünkü o artık benim için işe yaramaz bir şeydi.En azından bana şaka yapmaya cürret eden kişiden kurtulmuştum,yani ben öyle sanıyordum...

 

Eski telefonumu kırdıktan sonra neden buraya geldiğimi hatırladım: Koray için...

 

İşim gücüm yokmuş gibi birde Koray Beyin peşinde dolaşıyordum.Şuan ise Koray'ın arkadaşı Ozan'ın bana gönderdiği konumda ki binanın tam karşısındaydım fakat içeriye girmeye cesaret edemiyordum.Ellerinde içki şişeleri olan adamlar,Bıçak sallayanlar ve karşısındakilere küfür eden insanlar gözümü korkutuyordu.Koray'ın böyle tekin olmayan bir yerde ne işi vardı?

 

Sorularımı sonra, Koray'a sormak için erteledim ve binaya doğru ilerledim.Her adımımda içerden gelen bağırışlar dahada netleşiyordu.Acaba girmesem mi? Hayır hayır girmeliydim ya içerde Koray'ın başına bir şey geldiyse? Bu korkunç düşüncemin ardından dahada hızlanmaya başladım...

 

İçeriye girdiğimde gözüm Koray'ı aramaya başladı fakat hiç bir yerde yoktu.Biraz daha ilerlediğimde kızıl saçlı ve uzun boylu bir kadının karşısındakilere şiddetle bağırdığını gördüm.BİR DAKİKA BU SEREN Mİ?

 

Yuh! Demek Seren ile Koray illegal (yasal olmayan) Bu yerde tanışmışlardı. İkiside boksördü,şimdi her şey kafamda daha da netleşiyordu,Seren Koray'dan nefret ediyordu çünkü onlar burada rakiplerdi...

 

O an aklıma Caner geldi.Hani Caner,Seren'in evine gidecekti? Belkide gitmişti ama şuan nerdeydi?Ya da daha önemlisi o şuan iyimiydi...

 

Bunları düşünüp kafamı yorarken arkadan bana doğru hızla yaklaşan erkek arkadaş grubunun farkına vardım. Hâlâ Koray'ı bulamamıştım ama hemen Buradan ayrılmalıydım yoksa başıma bela alabilirdim.Hızla çıkış kapısına doğru ilerlerken az önce bana doğru yaklaşan erkeklerden birisi kolumu tuttu ve :"Nereye gidiyorsun Güzelim?" Dedi. Hayır hayır kimsenin buraya geldiğimden haberi yoktu acilen burdan ayrılmalıydım.

 

"Kolumu bırakır mısınız lütfen, acelem var."Yok ya, birde rica ediyor OF! Kolumu tutan adam kahkaha atarak:"Ne yani şuan kolunu bırakacağımı falan mı düşündün?" Dedi.Aşağılık herif!

 

Bu adamın kolumu bırakacağı falan yoktu bir şeyler yapmazsam görürdüm günümü. Adama karşı çıkmaya çalışsam beceremezdim çünkü bayağı güçlü görünüyordu o yüzden ona bulaşıp onu iyice sinirlendirmemeliydim... Şuan yapabileceğim tek şey Serenden yardım istemekti...

 

Evet yanlış duymadınız Serenden yardım isteyecektim her ne kadar beni sevmesede burda beni bu adamlarla bırakmazdı değil mi? Belkide umursamazdı ama başka yapabileceğim hiç bir şey yoktu...

 

Hızla arkası dönük olan Seren'e:"HEYY! SEREN!" Diye bağırmaya başladım.Beni tutan adam ağzımı kapatmaya çalışsada Seren çoktan beni görmüştü...

 

Seren endişeyle bana bakıyordu,yardım edecek miydi? Seren hızla bize doğru koşarken beni tutan adamın arkadaşları Seren'in önünü kesip onu durdurmaya çalıştı.Tam o sıradada ağzımı tutan adam şiddetle beni sürüklemeye başladı...

Hayır hayır olamaz...

 

Seren arkamdan:"AYÇA KORKMA" Diye bağırıyordu. Galiba kötülerinde siyah renge bürünmüş olsada bir kalbi vardı...

 

Kendimi adamdan kurtarmaya çalışsamda bunu başaramadım ve adamın beni sürükleyerek getirdiği depoya zorla girdim...

 

O kadar korkuyordum ki, adamsa benim korkumu umursamayıp hızlı hareketler ile beni sandalyeye bağladı ve karşıma geçip :"Beni uğraştırdın güzelim." Dedi. Senin güzelim diyen ağzını varya...

 

Korkuyordum ama bir yandan Seren'in beni kurtarmaya geleceğini düşünüyordum.Yani umarım...

 

Adam karşımda dönüp dururken :"Neden beni buraya getirdin?" Diye bağırdım fakat cevap alamadım. Dakikalar geçiyordu benim korkum ise yavaş yavaş daha da artıyordu...

30 DAKİKA SONRA:

Adam depoda pisikopat gibi dönmeye devam ediyordu. Evet tek yaptığı şey boş boş dönmekti bu işte farklı şeyler vardı adam bana zarar vermek isteseydi şimdiye verirdi...

Beni ise kurtarmaya gelen tek bir kişi bile olmamıştı...

 

En son adam odada dönmeyi bırakıp bana doğru yaklaştı ve :"Çok güzelsin." Dedi. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, çok korkmuştum...

 

Korktuğumu belli etmeden :"SAPIK" Diye bağırdım. Ama bu bir işe yaramadı tam tersi adam gülümseyerek bana doğru ilerlemeye başladı...

 

"YARDIM EDİN" "HEY" Adamın bana doğru attığı her adımda kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu.Tam o sırada deponun kapısı tekmelenmeye başladı...

 

Gözlerimden dökülen yaşları umursamadan :BURDAYIM, YARDIM EDİN" Diye bağırmaya başladım. Kapı ise daha şiddetli bir şekilde tekmelenmeye başladı...

 

Bana doğru hareket eden adam olduğu yerde kalakalmıştı bunu beklemiyor olmalıydı. Sonra adam bana dönüp nefretle bakmaya ve küfürler etmeye başladı hemen kapı açılmazsa cebindeki bıçak...

...

Ama korktuğum şey olmadı ve deponun kapısı açıldı. Ko-Koray...

 

Evet benim kurtarmaya geldiğim kişi şuan beni kurtarıyordu...

 

Koray bana bakmadan beni buraya hapseden adamın üzerine atladı ve adamı şiddetle dövmeye başladı.O kadar sert hamleler geçiriyordu ki adamın yüzüne, biraz daha devam ederse adam ölebilirdi...

 

"KORAY DUR LÜTFEN,ADAMI ÖLDÜRECEKSİN." Diye bağırmaya başladım. Ama onun gözü dönmüştü beni dinlemiyordu. Daha sonra depoya giren Seren ile karşı karşıya kaldım. Seren duruşunu bozmadan bana doğru yaklaşıp ellerimi ve ayaklarımı iplerden kurtardı sonrada :"Bana bak böcek bu benim sana ilk ve son iyiliğim, sakın sevinme!" Dedi. Sonrada Koray'a yaklaşıp onu zorlada olsa durdurdu...

 

Adam hâlâ yaşıyordu ama yüzü gözü kandan görünmüyordu.Seren Koray'a bakıp:"Gidin ,ben bu adamı hallederim." Dedi. Koray ise onu duymamazdan gelerek bana doğru yaklaştı,ben ise hâlâ yaşadıklarımın etkisindeydim ne diyeceğimi,ne yapacağımı bilmiyordum...

 

Ben korkuyla ağlarken Koray gelip bana sıkıca sarıldı,bu anın asla bitmesini istemiyordum. Sanki Koray yanımdayken güvendeydim...

 

Daha sonra Koray üzerimden çekilip kana bulaşmış ellerinin yanaklarıma getirerek :"Bu adam sana bir şey yaptı mı?" Diye sordu. Konuşmak şuan bana zor geldiği için konuşmadan Koray'ın sorusunu başımla reddettim. Adam bana hiç bir şey yapmamıştı ama eğer Koray vaktinde gelmeseydi, belkide bu aşağılık adam beni öldürecekti...

 

Daha sonra Koray bana bakıp gülümseyerek :"Tamam, üzülme geçti.Bundan sonra kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim."Dedi.Ben ise ağlamamı sürdürerek sadece:"Koray,yoruldum." Diyebildim...

1 SAAT SONRA:

Koray beni evime getirmişti sonrada:"Eve gidip üzerimi değişiyim sonra hemen geleceğim." Demişti. Bense 1 saattir tek kelime bile etmemiştim.Çok korkmuştum ve bunun etkisini hâlâ üzerimden atamamıştım...

 

Koray gittikten sonra solgun yüzümle beraber evimizin kapısını bir kaç kez çaldım fakat karşılık alamadım. Koray'ın bana aldığı telefonu çıkarıp saate baktığımda "21:00" ile karşı karşıya kaldım. Hâlâ eve gelmemişmiydiler? Annemi aradım fakat annem telefonu açmadı. Noluyordu? Daha sonra çantamda ki ev anahtarını çıkararak kapıyı açtım.

Selim'in,ablamın ve annemlerin odalarına tek tek girdim fakat hiç biri odalarında yoktu...

 

Sonra da tekrar annemi aradım ama açmıyordu bir şey mi oldu acaba?

 

Odama geçip üstümü değişecektim biraz kendime gelincede Koray'ı arayıp ondan yardım isteyecektim...

...

 

Bu fikrimi yerine getirebilmek için odama girip giysi dolabımı açtım ama o an odamın kapısı bir anda kapandı. Evde birisi vardı...

 

Gözlerim tekrar dolmaya başladı neden bunları yaşamak zorundaydım? Bir şey mi yaptım? Artık kaldıramıyordum...

 

Kapıyı açıp ses çıkarmak yerine hızla telefonumu elime aldım.Koray'ı arayacaktım...

 

Fakat tam o an odamın ışıkları açılıp kapanmaya başladı...

 

O kadar korkmuştum ki telefon istemsizce elimden düştü.Ben bir köşeye geçmiş ne olacağını beklerken odamın kapısı açıldı. Vanilya kokusuna benzer bir koku alıyordum fakat bu koku benim alışık olduğum bir koku değildi...

 

Odamın ışıkları tamamen kapanmıştı ve şuan odamın karanlığında benimle beraber tanımadığım birisi vardı...

 

Galiba bugün benim ölüm günümdü,birisi beni öldürmek istiyordu ve yaşadığım bu saçma şeyler beni öldürmek isteyen kişiye aitti...

Loading...
0%