Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Düşman

@gizemliyazarr

Dakikalardır ekrana odaklanmış öylece bakakalmıştım...

 

Bu Seren bizden ne istiyordu?Şimdi de hedefi Caner ile Koray'ı birbirine düşman etmekti ve en kötüsü de Caner eğer Koray'ı bulduysa asla istemeyeceğim durumlar olabilirdi.

 

Hemen bir şeyler yapmalıydım hızla ayağa kalkıp odamın kapısını kilitledim ve Can'ı aradım:

Can ile Ayça telefon konuşması:

 

 

Ayça:Can?

 

Can:Ayça,senin telefonun çalınmamışmıydı?

 

Hay aksi bu yalanı unutmuştum... Her neyse şuan daha önemli bir mevzu vardı,bu konuyla sonra ilgilenebilirdim.

 

Ayça:Boş ver sen onu sonra anlatırım,Sen Caner'in nerede olduğunu söyle.

 

Can:Şeyy,basketbol kursuna gidiyoruz şuan Koraydan hesap sorucakmış.

 

Ayça:Sakın sakın Koray'ın bir suçu yok.

 

Can:Ne?

 

Ayça:Can, Caner'i oyala ben geliyorum.

 

Son cümlemide kurduktan sonra hızla telefonu kapattım ve ayağa kalktım.Sakin Ol Ayça halledersin sakin ol...

 

İçimden bu tarz kelimeler söyleyip kendimi rahatlatmaya çalışıyordum ama nafile...

 

Her yerim ağırıyordu ya, ben o Seren'i varya...

 

Zorda olsa kıyafetlerimi değiştirdim ve odamın kapısını açıp annemlerin yanına gittim.

 

Annem ve babam şaşkın şaşkın beni izliyorlardı en son annem dayanamayıp:"Kızım farkındaysan hastaneden yeni geldik nereye gidiyorsun?" Diye sordu,annemin yüzüne bakıp:"Anne gerçekten çok önemli gelince anlatsam olur mu?" Diye sordum.Annem öfleyerek:"Bunun hesabı eve gelince sorulucak." Dedi...

 

Neyse en azından izin vermişti değil mi? Tam gidecekken babam beni sözleriyle durdurarak:"Bari ablan seninle gelsin." Dedi.Ahh hayır kesinlikle olmazdı.

 

Bana yardım etmek yerine yavaşlatırdı beni onun hazırlanmasını beklersem Caner ile Koray'ın arasında kavga çıkabilirdi.

 

Babamın bu isteğini reddederek evden ayrıldım.Basketbol kursuma yürüyerek gitmem uzun sürebilirdi bu yüzden otobüse binerek gitmeye karar verdim...

 

10 dakika sonra:

Sonunda gelebilmiştim,buraya gelmem belki kısa sürmüştü ama benim için dakikalar bitmek bilmemişti...

 

Basketbol kursunun içine girdiğimde içeride bir tek Koray'ı gördüm ve rahatkayar derin bir nefes aldım normalde şimdiye Caner burada olurdu ama Can onu oyalamış olmalıydı...

 

Koray beni görünce elindeki basketbol topunu bıraktı ve:Ne oldu çok mu özledin beni?" Diye sordu.Egolu şey ona çok şey borçluyum ama yine de şu egolarına tahammül edemiyordum...

 

:"Evet çok özledim,sevindin mi?" Dedim alaylı bir ses tonuyla. O da bana sadece gülümseyerek karşılık verdi daha sonra da:"Ne istiyorsun? Yine mi başını belaya soktun?" Dedi. Nasıl anlatacagimi bilmiyordum ama yine de anlatmam gerekiyordu...

 

Kendimi sakinleştirip:"Bu sefer benim değil senin başın belada." Dedim o da merak etmiş olmalı ki:"Nedenmiş?' diye sordu beklemeden cevap verdim:"İftira atıldı, üzerine." Dedim.O da sinirlenerek:"Kesik kesik değil de düzgünce anlatsana." Dedi. Ona göz devirerek anlatmaya devam ettim:"Seren, Caner'in telefonunu kırmış ve senin üzerine iftira atmış Canerde seni bulmaya geliyor." Dedim ve anında Koray gülmeye başladı, sonrada:"Hani başım beladaydı?" Dedi.Ben de sinirlenerek :"Caner senden hesap sormaya geliyor,dedim ya anlamıyor musun?" Dedim o da:"Yani ismini bile aklımda zor tuttugum kişiden korkmamı mı bekliyorsun?" Dedi...

 

Tam Koray'a cevabını verecekken Caner ve Can içeriye girdi.

 

Caner beni bile görmeden hızla Koray'ın Karşısına geçti ve Koray'ın yüzüne yumruğunu geçirdi...

 

Hayır hayır bu kadar hızlı olamaz...

 

Caner o kadar sert vurmuştu ki Koray'ın dudağı kanamaya başladı.Buna rağmen Koray Caner'e bakıp sırıtıyordu ben bu çocuğa boşuna deli demiyorum...

 

Caner tekrar Koray'a vurucakken onu durdurdum.Caner beni yeni fatketmiş olacak ki:"Ayça? Senin burda ne işin var?" Dedi. Korku ve endişe dolu sesimle ona cevap verdim:"Buraya Koray'ın haksız olduğunu sana anlatmaya geldim." Dedim,Caner anlam veremeyerek yüzüme bakıyordu tam ona gerçekleri anlatacakken Koray elini sus işareti yaparak dudağıma yaklaştırdı sonra bana bakıp:"Gerçekleri öğrenmesine gerek yok,artık onunla büyük sorunlarımız var." Dedi...

 

Sonra Koray hiç birimizin konuşmasına izin vermeden konuşmaya devam etti:"Dudağımdan akkıttığın bu kanın intikamını kötü alacağım." Dedi.Hayır hayır bu ikisi düşman olamaz...

 

Caner sırıtarak:"Bekliyor olacağım." Dedi. Can ile ben de köşeye geçmiş onları izliyorduk...

 

Sonra Caner Koraydan gözünü alıp benim kolumu tuttu ve:"Gidelim."Dedi.Oğlum şuan ben ne alaka ya?

 

Koray, Caner'e küçümseyici bir bakış atarak yanımızdan ayrıldı.Ben de kolumu Canerden ayırarak ilerlemeye başladım.Caner bunu beklemiyor olmalı ki şaşkınlıkla:"Nereye?" Dedi.

 

Ona pas vermeden yanlarındanll ayrıldım,Caner'e çok sinirliyim beni hiç dinlemeden kendini Koray ile düşman ilan etmişti...

 

Dışarıya çıktığımda araba koltuğunda oturmuş beni bekleyen ablamı gördüm:"Gell!" Diye bağırdı bana, bende hızlıca ön koltuğun kapısını açarak oturdum ve ablamla aramızda ki diyalog burada başladı:

 

Abla(Ceyda):Bana bak bücür ne haltlar karıştırıyorsun?Yoksa o hastane odasına gelen ve biraz önce buradan çıkan çocukla falan sevgilimsin gebertirim seni.

 

Ayça:(Hahaha) Ben ve Koray mı şaka falan yapıyorsun herhalde arkadaş bile değiliz doğru düzgün.

 

Abla(Ceyda):O zaman derdin ne anlat? Hayır sadece seninle uğraşmıyorum ki erkek kardeşimizin de sorunları var maalesef.

 

Ayça: Cidden niye odasına kapanıp odasından çıkmıyor?

 

Abla(Ceyda):Bilmiyorum,ders çalışma bahanesiyle odaya giriyor sonra sesi çıkmıyor.

 

Ayça:Belki gerçekten ders çalışıyordur.

 

Abla(Ceyda):Belki ama onda başka dertler olduğu belli.Her neyse konuyu değiştirmeyelim şuan konumuz sensin.

 

Ayça:Ne anlatma mı istiyorsun?

 

Abla(Ceyda):Gerçekleri.

 

Ayça:Ne gerçeği?

 

Abla(Ceyda):Telefonunu hastanede gördüm yani çalınmamıştı peki seni kim dövdü.

 

O an ellerim endişeden soğumaya başladı demek ablam telefonumu görmüştü artık hiç bir şeyi umursamadan ona gerçekleri anlatmaya karar verdim.

 

Ayça:Caner'i seven bir kız varmış kursta gelip benden Caner'in numarasını istedi bende vermedim sonrası malum, dayak yedim işte.

 

Abla(Ceyda):Kızım sen delimisin neden vermedin numarayı?

 

Ayça:Bilmem inat ettim galiba.

 

Abla(Ceyda):Peki niye bize gerçekleri söylemedin?

 

Ayça:Kız tehtit etti beni.

 

Abla(Ceyda): Ayça bu kadar korkak mısın gerçekten?En fazla ne yapabilir ki bunları bana anlatmalıydın.

Evet abla maalesef korkağım...

Ayça:Özür dilerim.

 

Abla(Ceyda):Bu seferlik seni affediyorum ve kimseye bu konuyu anlatmıyorum ama bir daha böyle bir şey olursa seni gebertirim.

 

Gülümseyerek ablama sarıldım,bunları birine anlatmak gerçekten iyi gelmişti...

 

Abla(Ceyda):Ama senin bunları Caner'e anlatman lazım.

 

Ayça:Neden?

 

Abla(Ceyda):Birde neden diyor ya.Bunlar onunla ilgili ya bilmesi gerekiyor bence.

 

Ayça:Belki de haklısın ama şuan onunla aram pek iyi değil.

 

Abla(Ceyda):Neden?Caner çok iyi çocuk,bir şey mi yaptı sana?

 

Ayça:Bilmiyorum, kafam karışık.

 

Abla(Ceyda):İyi sen bilirsin güzellik, gidelim bir yerde kahve içelim o zaman.

 

Aslında ablam bunu bir kaç gün önce söyleseydi heyecanla kabul ederdim fakat şuan o kadar yorgundum ki bu fikir hiç hoşuma gitmedi ve reddettim...

 

Dakikalar sonra:

Eve geldikten sonra annemin kurduğu yemek masasına oturduk.Annemin de babamın da gözü benim üzerimdeydi.Benim konuşmamı beklediklerini anlayınca ben de konuşmaya başladım:"Basketbol kursuna acilen gitmem gerekiyordu da kusura bakmayın." Dedim Babam bununla yetinmeyip:"Neymiş bu acil işin?" Diye sordu...

 

Ne diyicektim? onlara daha fazla yalan söylemek istemiyordum bu yüzden şuan ağır bir stres altındaydım...

Şükürler olsun ki ablam beni kurtarmak için konuşmaya başladı:"Sorun yok babacığım ben olaya hakimim." Dedi babamda üstelemeyip başını onaylarcasına salladı.

 

Daha sonra konu kapandı ve anemin erkek kardeşimi çağırması üzerine Selim -Erkek kardeşim- Mutfağa girdi.Yüzü o kadar soluktu ki bu çocukta bir haller vardı...

 

Sessizce bir tepsi alıp yemeği içine koydu ve mutfaktan ayrıldı annem ona arkasından seslensede umursamadı...

 

Annem ablam ile bana bakıp:"Bu çocuğun derdi ne, biliyor musunuz?"Dedi. İkimizde başımızı olumsuzca sallayınca annem kardeşimin odasına doğru yürümeye başladı fakat babam onu durdurarak:"Bekle biraz kendini dinlesin ben onunla birazdan konuşucağım." Dedi.

1 SAAT SONRA:

Yemeğimi bitirip ailemle sıradan şeyleri konuştuktan sonra odama ders çalışmak için girdim.Bugün benim için çok yorucu bir gündü...

 

Tam her şey düzeldi ders çalışabilirim derken odamın camına atılan bir taşla karşı karşıya kaldım ne oluyordu yine?

 

Sinirle cama yaklaştığımda Koray'ın bana bakan siyah gözleriyle karşı karşıya kaldım...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%