@gizemliyazarr
|
Bir kişi daha gitti,bir kişi daha geride kaldı.Peki giden isteyerek mi gitti? Geride kalan gideni bekleyecek mi?.. Ya da daha önemlisi giden geri gelirse geride kalan onu affedebilecek mi? ... Ayça'nın Dilinden: Okan kahkaha atıyor,Ecrin ise nefret dolu bakışlarıyla onu inceliyordu. Gözümü kısarak ileriye baktığımda ise ablamı gördüm.Endişeli olduğunda yaptığı hareketleri tekrar ediyordu:Ayaklarını sallıyor,dudaklarını ısırıyor, parmaklarıyla oynuyordu...
Onun bu hali beni çok endişelendiriyordu.Yanına gidip her şeyi tek tek öğrenmek istesemde çoktan Koray tarafından sürüklenip restorantın dışına çıkmıştım bile...
Koray:Niye yüzün bu kadar solgun? Yani alt tarafı seni bir saat civarı yalnız bıraktım bu kadar mı özledin beni?
Ayça:Başladı yine komik olmayan şakalarına.
Koray:Komik olması için benim gülmem yeter.
Ayça:Anladık.En komik sensin peki benden ne istiyorsun yine?
Koray:Sana minik bir hediyem var.
Ayça:Yılan falan mı aldın? Senden beklenir çünkü.
Koray:Henüz o seviyeye gelmedik ama yakında neden olmasın.
Koray benim burada beklememi isteyerek arabasından benim için aldığı hediyeyi getirmeye gitti...
Şaka maka Koray'ın bana gerçekten ne aldığını merak etmiştim... ...
Sonunda Koray bahsettiği hediyeyi alıp yanıma gelmişti. Dikdörtgen bir kutuyu hediye paketine sarmıştı merakım git gide artıyordu...
Koray:Al aç bakalım beğenicek misin? Beğenmesende umrumda olmaz ama yinede tepkini merak ediyorum.
Koray'ın bana uzattığı hediye paketini hızla açtım.Bu-bu benim telefonumun 2 üst modeliydi...
Koray:Güzel mi? Yani senin pembe renk seveceğini düşündüm ama ben pembe rengini sevmediğim için mavi renkli aldım beğenmezsen telefon kılıfıda alabilirim.
Koray'ın söylediklerini dinlemeyip elimdeki telefonu inceliyordum neden bana yeni telefon almıştı? Henüz o kadar yakın mıydık?..
Ayça:Neden Aldın bunu?
Koray:Sevgililik hediyesi gibi bişe, beğenmedin mi?
Hayır hayır bu kelimeyi yasaklamalıydım yoksa kalbimde ciddi sorunlar oluşabilirdi...
Koray:Tamam anlıyorum benim gibi ;Yakışıklı, güçlü, havalı,komik ve birazcık romantik birisiyle karşı karşıya olduğun için heyecanlanma normal ama bu kadarı fazla Cevap ver artık!
Ayça:Be-Beğendim ama şaşırdım.Beklemiyordum çünkü.
Koray:(Gülümseyerek)Daha beklemediğin çok şey var bende.
Ayça:Değişik birisin.
Koray:Farkındayım.
Ayça:Hediyen için teşekkür ederim.Ama sana sormam gereken sorular var.
Koray:Nasıl yakışıklı,havalı,zeki vb. Olduğumu sorucaksan buna cevabım yok.
Ayça:KORAY! Cıvıtmada sorularıma cevap ver.
Koray:Sor bakalım bekliyorum ama hızlı ol acelem var.
Ayça:İlk sorum neden Seren senden bu kadar korku-
Koray sözümü keserek konuşmaya başladı:
Koray:Çünkü canımı sıkarsa canını fena acıtacağımı biliyor.
Ayça:Daha net bir cevap ver.
Koray:Bu kadarı şimdilik yeter başka sorun yoksa gidiyorum.
Ayça:Var. Bu kadar parayı nereden buluyorsun? Ailen ile beni tanıştırıcak mısın? Bu gizemli kişiliğinin arkasında yatan sır ne?
Koray:Bitti mi?
Ayça:Koray geçiştirmede cevap ver.
Koray:İşim var belki sonra konuşurum, he gitmeden söyliyim, akşam annenler eve gidince beni o telefondan ara sizin eve geleceğim.
Tam onu durdurup cevabını alamadığım soruları tekrarlayacaktım fakat o her zaman ki gibi duymamazlıktan gelerek beni geçiştirdi...
İnatçı şey, telefon alacağına birazcık romantik olsan ölürsün değil mi?
Neyse yinede telefon alması yani bunu düşünmesi beni mutlu etmişti sonuçta öyle basit bir şey değildi...
Hızla bana verdiği telefonu paketinden çıkartıp açtım.İçinde hatta vardı... Kayıtlı olan kişilere girdiğimde: "SEVGİLİM KORAY❤️" Yazısıyla karşı karşıya kaldım... Bana aldığı telefonda kendini böyle kaydetmişti...
İstemsiz yere buruk yüzüm gülümsemeye başladı.Ama bir yandanda üzülüyordum Koray'la bu kadar samimi olmaya başlıyordum fakat 2 gün sonra onunla olan sevgililiğimiz sona erecekti...
Bunları düşünmeyi her zaman ertelediğim gibi bugünde ertelemek istiyordum...
Düşüncelerim beni boğmaya başlamıştı neden Koray'a bu kadar yakın hissediyordum? Neden onu kaybetmekten korkuyordum? ... Ben, beni mahveden bu düşüncelerin etkisinden henüz kurtulamamışken gözleri kıpkırmızı olan ablamı gördüm saçları buraya gelmeden önceki düzenine sahip değildi mahvolmuş bir haldeydi...
Korkarak ablamın yanına koşup onu kendime doğru çevirdim ve konuşmaya başladım:
Ayça:Abla artık anlat nolur? Bu adam kim senin bu halin ne böyle?
Ceyda(Ayça'nın ablası):Ayça lütfen bu konuyu sonra konuşalım.Şuan kendimi iyi hissetmiyorum.
Ayça:Ya,abla beni beni çıldırtma! Ne oldu anlat endişeleniyorum.
Ceyda(Ayça'nın ablası):Şimdi olmaz Ayça,biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var.
Ablamın bu hali beni korkutuyordu aslında onu rahat bırakırdım ama onu bırakırsam nereye gideceği belli olmazdı bu yüzden korkuyordum...
Ayça:Tamam,senin peşini bırakacağım ama bana nereye gideceğini söyle.
Ceyda(Ayça'nın ablası):Sahile gidip biraz kafamı dinleyeceğim.Konumumu sana atarım ama sakın peşimden gelme.
Her ne kadar istemesemde ablamın tek başına sahile gitmesini kabul etmiştim... ... Ablamın yanımdan ayrılmasının ardından restorantta koşarak çıkan Ecrin'i gördüm.Etrafı biraz kolaçan ettikten sonra beni farkketti sonra hızla yanıma doğru koştu...
Yanıma geldiğinde ise soluk soluğa konuşmaya başladı:
Ecrin:Ayça,düş peşime bizim eve gidiyoruz...
Ayça:Niye ya?
Ecrin:Nasıl niye ya? Bizim eve gidiyoruz işte.
Ayça:Canım arkadaşım neden neden? Eve gidip ders çalışmam lazım.
Ecrin:Ayy şuna bak sevgili yaparken aklına hiç derslerin gelmiyor ama.
Ayça:(Gülerek)Artık neden size gelmem gerektiğini söyleyecek misin?
Ecrin:Eğer etrafta dolaşırsam Okan peşimi bırakmaz, yarım saattir dalga geçiyor benimle...
Ayça:Eee bunun benimle ne alakası var?
Ecrin:Betül ile Dilarayıda çağırdım kız kıza bir gün geçiricez bizim evde.
Ayça:İyi gidelim ama annemlere haber vermem lazım.
Ecrin:Sevgili yaparken annelere haber vermiyorsun ama.
Ayça:ECRİNN!
Ecrin:Tamam tamam kızma.Haber ver annenlere. Hatta dur telefonumu veriyim.
Ayça;Haa yok yok verme benim var telefonum.
Ecrin:Ne ara aldın? Niye haber vermiyorsun?
Ayça:Ben almadım,Koray aldı.
Ecrin:YUHH!ÇOKK ROMANTİK.
Ayça:Üff saçmalama bunu karşılıksız bırakmam zaten.
Ecrin:Ayy ayy bide havalara giriyor.(Gülerek) Telefon alanların bol olsun.
Ayça:ECRİNN gidip Okan'ı senin eve çağırırım görürsün gününü.
Bu cümlemin ardından Ecrin yanaklarımı sıkarak konuşmaya devam etti:
Ecrin:Tamam tamam kızma hadi annenleri ara ve otobüs durağına gel.
Ayça: Otobüs?
Ecrin:Ne bekliyorsun acaba? Ay ben senin sevgilin gibi zengin değilim arabayla gidicez napalım?
Ecrin gülümseyerek yanımdan ayrıldıktan sonra bende bir köşeye geçip yeni telefonumla annemi aradım:
Ayça'nın Annesi:Alo, kimsiniz?
Ayça:Anne ben ben Ayça.
Ayça'nın Annesi:Kızım bu kimin telefonu?
Ayça:Benim.
Ayça'nın Annesi:Ne zaman aldın? Biz de babanla sana telefon bakacaktık bugün.Ablan mı verdi parasını?
Ayça:Anne kızma ama...
Ayça'nın Annesi:Ayy çaldın mı yoksa?
Ayça:Annee!
Ayça'nın Annesi:Tamam tamam oyalanmada söyle işim var.
Ayça:Ko-Koray hediye etti.
Ayça'nın Annesi:Ne?
Ayça:Anne kızma ya,ben istemedim kendi aldı ben bunu karşılıksız bırakmam zaten.
Ayça'nın Annesi:Ayça sen delirtecekmisin beni bu çocuk kim neyin nesi aniden ne bunlar?
Ayça:Tamam tamam kraliçen kızma,Koray bugün bize gelicek zaten o zaman konuşursunuz.
Ayça'nın Annesi:Ayça bu 2 oldu kızıyorum ama.Daha bizimle tanıştırmadığın çocuktan telefon almak ne! Bu böyle olmaz eve gelince cezanı çekersin.
Ayça:Anne ya ne cezası?
Ayça'nın Annesi:Bizden habersiz işler çevirme cezası.O çocuk kimin çocuğu güvenilir mi? Bilmiyoruz senin yaptıklarına bak.
Annemin Koray hakkında bu kadar ön yargılı olması ne kadar canımı sıksada ses çıkarmadım...
Ayça:Bunları sonra konuşsak? Şimdi sana bir şey söyleyeceğim.
Ayça'nın Annesi:O siyah saçlı,siyah gözlü çocukla mı evlendin? Bunu söylersen tam olur.
Ayça:İsmi Koray anne Koray. Hem de abartıyorsun o kadar yakın değiliz.
Ayça'nın Annesi:Ay yavrum bende ondan bahsediyorum o kadar yakın değilseniz sana niye telefon alıyor.
Bu cümleyi umursamadan konuşmaya devam ettim:
Ayça:Anne ben Ecrinlere gidiyorum bir kaç saat durup dönerim.
Ayça'nın Annesi:Ecrinlere gidiyorum diye başkalarına gitmede nereye gidiyorsan git.
Ayça:Meraklanma sen hadi görüşürüz. ...
Telefonu kapattığımda derin bir nefes aldım...
Sonra çok oyalandığımı farkederek durağa doğru koşmaya başladım...
Ecrinde beni bekliyordu onun yanina geçtim ve gelen otobüse bindik ve onların eve doğru ilerledik...
1 SAAT SONRA: Ecrin,Dilara,Betül ve ben Ecrinin yatağında oturmuş bir birimizin yüzünü inceliyorduk...
Eskiden ne kadar yakın arkadaş olsakta sanki artık o yakınlık yoktu bu yüzden şimdi garip hissediyorduk...
Biz bir birimizin yüzünü boş boş incelerken öbür Ecrin elinde yiyeceklerin olduğu bir tepsiyle geldi ve neşeyle konuşmaya başladı:
Ecrin:Bana bakın minnoş şeyler şimdi DC(Doğruluk/Cesaretlik) oynayacağızzz.
Dilara:Off Ecrin bizi bunun için mi buraya çağırdın.
Betül:Bana uyar ya oynayalım ne kaybederiz.
Ecrin:Zaten oyniyacaksınız! Kaçarınız yok yani.
Ayça:iyi başlayalım o zamann
Ecrin:Tamammm.
Ecrin'in yatağından kalkıp mutfak masasına geçtik evde kimse olmadığı için bayağı rahat davranıyorduk...
Bunların arasında gözüm Dilara'nın sargılı koluna Betül'ün de kıpkırmızı olmuş gözüne kaydı...
Sonrada Korkuyla önce Dilaraya bakıp konuşmaya başladım:
Ayça:Dilara koluna noldu?
Bu cümlemin ardından Dilara kolunu saklamaya çalıştı ve konuşmaya başladı:
Dilara:Yok bişe önemli değil.
Ayça:Nasıl yok bir şey bas bayağı sargıda kolun.
Ecrin:Ayy cidden ya Betül senin gözlerine,Dilara seninde koluna noldu? Açıklayın bakiyim.
Betül:Biraz fazla ders çalıştım ondandır.
Ecrin:kızım, abartmıyor musun hiç bir şey yapmıyorsun sadece ders ders ders yeter! ...
10 DAKİKA SONRA: Yaklaşık 10 dk. Bu konuyu konuştuk, Betül ile Dilara kaçamak cevap vererek kurtuldular ama ben gerçekleri söylemediklerinin farkındaydım...
Yinede bu konuyu fazla uzatmadan DC(Doğruluk/Cesaretlik) oynamaya başladık:
Ecrin:Şimdi şişeyi çeviriyorumm!
~ECRİN ŞİŞEYİ ÇEVİRİR ÇIKAN:Betül*cevaplayan/Ecrin*soran
Ecrin:Ayyy Betüll ben sana soruyorum o zaman doğruluk mu Cesaretlik mi?
Betül:Doğruluk
Ecrin:HMMM Sevdiğin biri var mıı?
Dilara:İşte o klişe soru.
Betül:Yok.
Ayça:Doğru söylüyorsun değil mi?
Betül:Evet,sevdiğim ya da hoşlandığım biri yok.
Ecrin:Yalancı.
Betül:Yok dedim ya. ... Ecrin inanmasada tekrar şişeyi çevirir çıkan: Dilara*cevaplayan/Ayça*soran
Ayça:D/C
Dilara:Cesaretlik
Ayça:Telefonunda mesaj attığın en son kişiyi göster.
Dilara yutkunarak konuşmaya başladı:
Dilara:Başka soru soramaz mısın?
Ecrin:AYY ABİ bune ya oyun oynuyoruz yalan söylemek veya yapmamak yok. Göster son yazdığınııı
Dilara:Hayır.
Hızla Dilara'nın telefonunu önünden aldım ve konuşmaya başladım:
Ayça:Sen mi gösteriyorsun yoksa ben mi açiyim?
Dilara:Sakın! Ben açarım ver.
Dilara endişeyle mesajlaşmalarını açarak son konuştuğu kişiyi gösterdi *EDİZ* Dikkatle isme baktım Dilara neden bizden sakladıki bunu? Zaten tanımıyoruz.
Betül:Ediz kim?
Dilara:Hiç öylesine biri.
Ecrin:YALANCIII YOKSA SENİNDE Mİ SEVGİLİN VARR?
Dilara:Hayır yok neyse o kadar önemli değil çevirin tekrar şişeyi.
Ecrin şişeyi aldı ve tekrar çevirdi çıkan:Dilara*soran/Ecrin*Cevaplayan
Dilara:D/C
Ecrin:Cesaretlikkkk
Dilara:Okan'a sana aşığım diye mesaj at.
Ecrin:Ne?
Ayça:Bu biraz ağır değil mi?
Dilara:Umrumda değil hadi canım yaz bakiyim.
Ecrin istemesemde oyunun kurallarını kendisi koymuştu yapmak zorundaydı...
İstemeyerek mesajlaşmalara girerek Okan:"SENİ SEVİYORUM"Yazdı...
Ecrin'in yüzü kıpkırmızı olmuştu... Korkuyla Okandan cevap bekliyorduk ama henüz mesaj Okan'a ulaşmamıştı...
Betül:Neyse biz o cevap verene kadar devam edelim.
Ecrin:AYY silsem mi? Ya yanlış anlarsa?
Dilara:Hayır silemezsin bekle bı cevap versin.
Sonra şişeyi Ecrin değilde Betül aldı ve çevirdi çıkanlar:Betül*Soran/Ayça*Cevaplayan
Betül:D/C?
Aslında Ecrinden sonra Cesaretlik demeye korkuyordum ama doğruluk dersem saçma sorularla karşılaşabilirdim hem Betül Dilara gibi acımasız değildi bu yüzden cesaretliği seçtim ama asla beklemediğim bir soruyla karşı karşıya kaldım:
Betül:Hani sevgili yaptın ya onu ara ve "Nasılsın sevgilim?"De sonrada hoparlöre al bakalım ne diyecek.
Biraz önce onlara Koray'ın bana telefon aldığından bahsetmiştim keşke bahsetmeseydim...
Güya Betül Dilaradan daha iyiydi... ... TANRI BAKIŞ AÇISI: (CEYDA/KEREM) Ceyda sahile gelmiş tek başına dolaşıyordu.Kafasi o kadar karışıktı ki ne yaptığını nasıl hissettiğini bilmiyordu... Ve tam karşısında onu kollarıyla durduran Kerem'i gördü...
Kerem(Gülümseyerek):Hatırladın mı burayı?
Aslında Ceyda Kerem'in ne demeye çalıştığını anlamıştı eskiden Ceyda ile Kerem ne zaman kötü hissederlerse buraya gelip dertleşirlerdi...
Ceyda bunu duymamazlıktan gelerek konuşmaya başladı:
Ceyda:Yine yalan söyledin bana kardeşimi arayacaktım dedin ama sen burada geziyorsun.
Kerem:Yalan söylemedim sana Ceyda,hiç bir zaman yalan söylemedim.
Ceyda:O zaman burada ne işin var?
Kerem:Çünkü bulamıyorum kardeşimi hiç bir yerde yok.Ona ulaşamıyorum...
Ceyda:Nasıl yani kimse bulamıyor mu onu? Annenler onlar ne diyor bu duruma?
Kerem:Annemler bu şehirde değil onlar kardeşimin buraya okumak için geldiğini sanıyorlar bende ziyarete gideceğimi söyledim ama ortada yön telefonlarıda açmıyor...
Ceyda:Senin kardeşini az çok hatırlıyorum haylaz biriydi,hep başını belaya sokardı...Ama ismini hatırlayamıyorum bana ismini söyle belki yardımcı olurum sana.
Kerem:Ceyda,önce seninle konuşmalıyım biliyorum ama kardeşim için çok endişeleniyorum lütfen yardımcı ol...İsmi Ediz Kaya... ...
|
0% |