@gizemliyazarr
|
Ne? Koray ile Okan kuzenmiydi.40 yıl düşünsem asla Koray ile Okan'ın kuzen olduğunu düşünmezdim, düşünemezdim...
Okan Koray'a sarıldı ve onu soru yağmuruna tuttu:"Çok özlettin oğlum kendini, nerdesin? Niye hiç birimizin aramasına cevap vermiyorsun, buralara ne zaman geri döndün?"dedi. Koray Okan'a yapmacık bir gülümseme sunarak :"Artık buralardayım kardeşim,bu konuyu sonra detaylı konuşuruz şuan gitmem lazım." Dedi ve odadan çıktı.Bu çocuk neden istemediği bir durum olunca direk işim var bahanesi sunarak ortadan kayboluyordu?
Okan bunu beklemiyor olmalı ki biraz yüzü asıldı,sonra da bana dönüp:"Onu nereden tanıyorsun?" Diye sordu.
:"Basketbol kursundan arkadaşım." Diyerek geçiştirdim.Aslında arkadaş falan değildik hatta bugün tanıştık...
Şimdi soru sorma sırası bana geçtiği için Okan'a bakıp:"Peki siz niye çok yakın değilsiniz veya niye Koray sana soğuk davranıyor hatta Koray uzun süredir neredeydiki?"Dedim. Bunlar aklıma gelen sorulardan sadece bir kaçıydı...
Okan normalde her şeye gülen acayip pozitif birisiydi ama Koray'ı gördükten sonra bir anda tüm pozitifliği yerlebir olmuştu... Peki bu Koray'ın gizemi neydi?
Tam Okan'ın ağzından laflar alacakken bizimkiler odaya daldı annem babam dahil...
"Kızım iyimisin kim ne yaptı sana" "Nasıl hissediyorsun." "İlaç falan içtin mi." "Sana vuranları hatırırlıyor musun?" "Telefonunda çok kaliteli değildi ki niye böyle oldu." ... Daha bir çok şey sıralanıyordu, annem ve babam gerçekten benim için telaşlanmış olmalıydılar...
Ailemle konuşup biraz onları rahatlattıktan sonra aklıma berbat bir şey geldi...
Koray biraz önce bana telefonumu getirmişti fakat annemgil şuan telefonumun olmadığını sanıyordu...
Ve telefonum şuan hastanedeki komidinin üzerinde duruyordu...
Hızla onu kaldırmalıydım ama nasıl? Oda o kadar kalabalıktıki telefonu alsam direk göze çarpardı.Bir şeyler uydurup o telefonu kaldırmalıydım...
Tamam doğruyu söylemek gerekirse şuan telefonu kaldırmam imkansızdı.Bu yüzden tek yapabileceğim şey kimsenin onu görmemesi için dua etmekti hem görselerde anlamazlardı çünkü oda çok kalabalıktı başka birinin telefonu falan sanarladı umarım...
Herkes sessizliğe bürünmuş birbirini izliyordu o sırada gözüm Okan'a kaydı morali o kadar bozuktu ki ilk defa onu böyle görüyordum hatta Ecrin de benim gibi bunu farketmiş olmalı ki Okan'ın yüzünü inceliyordu...
Biraz zaman geçtikten sonra Ecrin bu sessizliğe dayanamayarak kısa bir konuşma başlattı:
Ecrin:Okan gerçekten insanlar kafana mı tükürdü?
Okan:Şuan sırası değil.
Ecrin:Okan ne oldu ne bu yüz? Sevdiğin kız tarafından mı aldatıldın ya da sarışın olamadığın için mi üzülüyorsun? (Hahaha)
Okan sessizliğini sürdürmeye devam ediyordu.Okan'ın bu hüznü Koray ile ilgili olmalıydı...
Can da bunu farkedip Okan'ı güldürmeye falan çalıştı onunla uğraştı ama nafile...
Dakikalar sonra Okan:"Ayça tekrar geçmiş olsun ben şimdi gidiyim." Dedi. Daha benim konuşmama fırsat vermeden de odadan çıktı,Ecrin Okan'ın gittiğini görünce hızla bana sarıldı ve:"Gitmem lazım sonra geliceğim bebeğim" dedi ve oda odadan ayrıldı Okan'ın peşinden gittiğine emindim...
Aslında Ecrin Okan ile anlaşamıyordu fakat Okan'ı içten içe sevdiğini anlayabiliyordum...
Muhtemelen hastaneden bir kaç saat sonra çıkıcaktık bu yüzden arkadaşlarım tek tek gitmeye başladı annem ve babamda doktorlarla konuşmak için odadan çıkınca odada birtek: Can ve ablam kalmıştı...
Biz de bu süre zarfında farklı konulardan söz edip sohbet ediyorduk ve tam o an kapı sertçe açıldı gelen Canerdi...
Onu görünce içim rahatladı ona hiçbir şey olmamıştı ama o kadar korkmuş gorunuyordu ki size anlatamam...
Caner hızla yanıma geldi ve : Ayça,kim yaptı bunu sana noldu iyimisin şuan?" dedi Can benim konuşmama izin vermeden atıldı:"Abicim sen nerdesin kaç kere aradık lan seni." Dedi Caner ise sinirli bir ses tonuyla:"Hastanede olduğunuzu bilmiyordum bi pislik telefonumu kırmış bu yüzden de ulaşamadım size."Dedi. Daha sonra cebinden onun olmayan bir telefon çıkararak:"Bu şuanlık yedek telefonum basketbol kursumuzdaki görevliye söyledim birazdan kameraya bakıp telefonumu kimin kırdığını söyleyecek." dedi. Daha sonrada yanıma gelip iyi olup olmadığımı kontrol etti...
Aslında Caner'in telefonunu kimin kırdığını merak ediyordum en çokta bu kişinin Koray olmasından korkuyordum... 2 saat sonra: Sonunda hastaneden çıkma vaktim gelmişti bazı yerlerim hâlâ ağırsada şuan daha iyi hissediyordum,Annem,babam ve ablam arabaya geçmişlerdi bile ben de Caner ile Can ile vedalaşıyordum ki Caner'in yedek telefonu çaldı...
Caner telefonu açtı ve yaklaşık 3 dakikalık bir konuşma yaptıktan sonra telefonu kapattı ve hızla ilerlemeye başladı noluyordu?..
Can Koşma seviyesinde olan Caner'i kolundan tutarak durdurdu ve "ne oluyor Caner?" Dedi Canerde bana bakarak:"Telefonumu kıran aşağılık Koraymış "Dedi o an asla duymamak istediğim şeyi duymuştum...
Can:"Tamam,Caner sakin ol bakarız çaresine kimki bu çocuk?" Dedi. Doğru onlar Koray'ın Okan'ın kuzeni olduğunu bilmiyorlar...
Caner kolunu Can'ın kolundan kurtararak koşmaya başladı. Can da hızla ona yetişmeye çalışıyordu eminim ki Caner Koray'ı bulmaya gidiyordu...
Gerçekten bu kargaşalardan o kadar yorulmuştum ki...
Ablam yanıma geldi ve:"Ayça neler oluyor anlat bana." Dedi.Konuşmak istemediğim için sadece ablamın koluna girdim ve arabamıza bindim...
30 DAKİKA SONRA: Eve gelmiştik ve ailem benim için mükemmel bir yatak hazırlayıp yemem için meyveler, içmem için içecekler getiriyorlardı kısaca bana bebek gibi bakiyorlardı...
Fakat benim aklım Caner'in Koray'a bir şey yapıp yapmadığındaydı ben bunları düşünüp kafa yorarken gizlice çantama koyup herkesten sakladığım telefon çalmaya başladı...
Etrafı kolaçan edip telefonu elime aldım gizli bir numara bana bir video atıp beni aramıştı,hızla videoyu açtım videoda Seren elinde bir çekiçle bir telefona vuruyordu bi-bir dakika bu Caner'in telefonuydu... Yani Koray suçsuzmuydu?
Yazardan Not: Selam canlarım nasıl ilerliyorr seviyormusunuzz🩷
|
0% |