@gizemliyazarr
|
Seren ile göz göze gelince istemsizce yüzüm asıldı, Caner'in yanına oturmuş abuk sabuk haraketler yapıyordu,yaptığı makyajı görseniz bir daha makyaj yapmamaya yemin ederdiniz, üstüne kırmızı crop altına da siyah şort giymişti kızıl renkli saçlarını ise açık bırakmıştı,bu iğrenç makyaja rağmen ne kadar güzel bir kız olsada ona kin beslediğim için bu güzelliği görmüyordum...
Seren gözlerini kocaman açmış korkutucu bir şekilde bana bakıyordu,sonra da beni izlemeyi bırakıp sinirli bir şekilde ayağa kalktı ve:"Senin burada ne işin var ha?" Diye sordu.Ben de sanki dün o beni dövmemişte ben onu dövmüşüm gibi bir havaya girerek:"Burası benim evim Serencik asıl senin burada ne işin var?" Dedim. Yani şuan bu kadar rahat konuşmamın nedeni ablamdı, eğer Seren bana el kaldıracak olursa ablam onu doğduğuna pişman ederdi.Iıı yani ben öyle umuyordum...
Seren şaşkın bir şekilde yüzüme bakıp:"Kızım sen ne hakla bana Serencik diyorsun? Biraz akıllı olsan bana bulaşmanın ne kadar kötü sonuçlara yol açabileceğinin farkında olurdun." Dedi,biraz bekledikten sonra az önce kurduğum cümlenin ciddiyetinin farkına vararak:"NEE?BURASI SENİN EVİN Mİ?" Diye bağırdı.
Ve aramızdaki saçma konuşma başladı: Seren:Ay Canercim, senin bu kızın evinde ne işin var çabuk kalk bizim eve gidiyoruz.
Caner:Ya bacım ben seni tanımıyorum ki bir saattir bir şeyler anlatıyorsun ama anlamıyorum da kimsin lan sen?
Caner bu cümleyi kurduktan sonra kendimi tutamayıp kahkaha attım Caner daha Seren'i tanımıyordu bile...
O an Seren'in yüzü asıldı ama bozuntuya vermeden konuşmaya devam etti:
Seren:Canercim, çok alınıyorum bana bacım demen çok ayıp.
Kendimi gülmemek için o kadar zor tutuyordum ki keşke telefonum olsaydıda bu anları çekebilseydim...
Caner:İsmini söyle bari öyle hitap ediyim sana.
Seren:Cicim,ismim Seren ama sen bana :Seroşum, Seren'im,kızıl saçlım,şeker parem... Bunları diyebilirsin.
Caner:Cicim derken? Ya abla ben niye sana şeker parem diye hitap ediyim tanımıyorum la seni anla artık.
Evet daha fazla dayanamayıp tekrar kocaman bir kahkaha attım hatta gülmekten yere düştüm...
Seren:Canercim çok ayıp oluyor ama Abla ne ya?
Caner:Bak Seroşum kim olduğunu bilmiyorum yani tanımıyorum seni acaba beni biriyle mi karıştırıyorsun?
Seren:Ayy bak Seroşum ağzına ne kadar da yakıştıı.
Caner öfleyerek bana baktı sonra ciddileşip tekrar Seren'e doğru döndü.Bana baktığında ki bakış normal bir bakış değildi...Bu bakışın içinde sinir ve kırgınlık vardı...
Seren:Hem Canercim sen niye bu eziğin evine geldin ki gel benim eve, ben sana bunlardan iyi bakarım.
Ayça:Kızım anlamıyor musun?Caner senin burada kalmanı istemiyor git ya!
Caner bir anda Seren'e olan nefretinden kurtulup o nefreti benim üzerime bıraktı sonra da konuşmaya başladı:
Caner:Ayça sen karışma isteseydim ben kovardım.
Ne? Sırf Koray ile sevgili oldum diye benimle arkadaşlığını mı sonlandırıyordu benim yerime Seren'i mi seçiyordu?
Seren:Duydun mu hamam böceği? Birazdan Caner'i de alacağım bizim eve götüreceğim.Ay Canerciğim sizinle kalsa ölür burada.
Seren'i umursamadan Caner'e doğru döndüm sırf ben sevmiyorum diye Seren'i tanımamasına rağmen onu tutuyordu halbuki ben ona hiç bir şey yapmadım...
Ayça:Caner? Sırf bana nedensiz yere sinirlisin diye şu psikopat ile takılmiyacaksın değil mi?
Caner cevapsız kaldı,Seren ise oturduğu yerden kalktı ve bana doğru yürümeye başladı,ablamda şuan bu odada değildi ayvayı yemedim mi ben şimdi...
Seren üstüme doğru yürümeye devam ediyordu ki evin kapısı çaldı bunu umursamadan Seren'i korkuyla incelelemeye başladım...
O an Koray'ın bana öğrettiği haraketleri hatırlamaya çalıştım en azından bana saldırırsa ona karşılık vermeye çalışacaktım...
Ama Seren yine beklemediğim bir şekilde saçımdan tuttu ve beni duvara yapıştırdı Caner de buna anlam vermeyip korkuyla ayağa kalktı...
Seren:Sen kimsin kızım bana pisikopat diyorsun?
Ben bu sarsıntıyı umursamadan Caner'e bakıyordum Seren'in beni duvara çarpmasını görmesine rağmen tepkisiz kalmıştı artık o kadar mı nefret ediyordu benden... Ben hayal kırıklığıyla olduğum yerde dururken Seren boğazımı sıkıyordu,o an canımın acımasını umursayamiyacak kadar kırılmıştım... Ve birden salonun kapısı açıldı,gelen Koraydı...
Koray'ı görünce istemsiz yere mutsuz olan yüzüm tekrar mutluluğa kavuştu ve bir anda Caner'e olan tüm kırgınlığımı bir kenar'a bırakıp Koray'a odaklanmaya başladım...
Ne kadar rahat bir nefes verdiğimi anlayamazsınız...
Seren Koray'ı görünce korkuyla beni bırakıp geriye çekildi,Koray ise az önce Seren'in bana yaptığı gibi onu boğazından tutup duvara itledi sonra da konuşmaya başladı:
Koray:Bu seni son uyarışım,eğer bu kıza bir daha zarar verirsen istemediğin sonuçlar ile karşı karşı karşıya kalabilirsin.
Koray bu cümleleri kurarken kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştu...
O an ablamın salonun kapısının önünde durmuş bizi izlediğini gördüm ve utancım 2 kat arttı...
Ben ablama bakmayı bıraktıktan sonra Caner beklemediğim bir şekilde ayağa kalkıp kırık olmayan koluyla Koray'ı itledi sonrada: Caner:Benim de seni son uyarışım. Bir daha Seren'e el kaldırmayacaksın!
Bunları benim arkadaşım Caner mi söylüyordu? Beni savunmayıp bana saldıran kızı mı koruyordu? Caner Seren'i tanımıyordu bile...
İşte o an kalbim paramparça olmuştu...
Koray Caner'in bu cümlesinden sonra gülmeye başladı sonra da Seren'i bırakıp konuşmaya başladı:
Koray:Seren mi? Başka biri yok muydu koruyacak Canercim.
Caner:Düzgün konuş benimle!
Koray:Düzgün konuşmazsam ne olur Serenciğinle el ele verip beni mi döversiniz?
Seren:Bana bak Koray yaratığı, Caner'e el kaldırırsan seni doğduğuna pişman ederim.
Koray:Afferim ikinize siz böyle devam edin ama şunu unutmayın canımı sıkarsanız canınızı fena sıkarım.
Caner:Sıksana canımızı bakalım nasıl sıkıyorsun.
Caner ile Koray karşı karşıya geçmiş bir birlerine nefret dolu bakışlar atıyorlardı tam o sırada ablamın arkasından koşarak gelen Okan'ı gördüm...
Okan hızla odaya girdi ve sonra da soluk soluğa konuşmaya başladı:
Okan:Ayça bana yardım et nolur.
Herkesin gözleri bir anda Okan ile beni buldu ne oldu bu çocuğa yine?
Ayça:Noldu Okan? sakin ol biraz.
Okan:Ecrin sevgili yapmış lan, birde gönderi atmış...
Ecrin ve sevgili? Bana her ne kadar saçma gelsede Okan telefonunu açıp bir resim gösterdiğinde Okan'a hak verdim... Resimde Ecrin'in yanında bir çocuk vardı hatta muhtemelen bir restorantta oturuyorlardı restorantın konumuda gönderinin altında yazıyordu...
Ablam Okan'ın üzüntüsünü umursamayıp merak ettiği soruyu sordu:
Ablam(Ceyda):Sen eve nasıl girdin?
Okan:Ya Ceyda ablacım, ben Ecrin'in sevgilisi var diyorum sen ne diyorsun. Kapı açıktı girdim ben de...
Ablam(Ceyda):Ay tamam canım üzülme ya ben Ecrin'i tanıyorum,öyle bir şey olsaydı direk Ayçaya haber verirdi... Şuan nerede olduklarını biliyor musunuz gidip bakalım bu çocuk kimmiş.
Canım ablam insafa gelmişti galiba...
Okan:Biliyorum biliyorum hadi gidelim.
Koray o an Caner'in yanından ayrılıp bana doğru yaklaştı sonra da bana bakıp konuşmaya başladı:
Koray:Ayça bu Ecrin kim?
Sessizce Koray'ın kulağına fısıldamaya başladım:
Ayça:Okan'ın fena halde aşık olduğu ve benim de arkadaşım olan bir kız.
Koray:Hmm bu arada siz Okan ile nereden tanışıyorsunuz?
Ayça:Sonra anlatırım önce Okan'ın sorununu çözelim.
Koray bu cümlemi kafasıyla onayladıktan sonra bana bakmayı bırakıp Okan'a bakmaya başladı.Sonra da konuşmaya başladı:
Koray:Tamam kuzen,ağlama gidip basarız mekanı üzülme.
Okan Koray'ın burada olduğunu yeni fark etmiş olmalı ki biraz şaşırdı sonrada tekrar konuşmaya başladı:
Okan:Dalga geçme Koray durum çok acil. ... Caner "Kuzen" kelimesini duyunca şaşkınlıkla bir Okan'a birde Koray'a bakıyordu... Onların kuzen olduğunu yeni öğrenmiş olmalıydı...
Seren:Ayy uğraşamam sizinle,Canercim sen kardeşinide alıp benimle gel, akşam ben seni tekrar buraya getiririm.
Ablam(Ceyda): Olmaz, Caner bizim evde kalacak.
Caner:Ceyda abla ben Seren ile gidiyim akşam tekrar gelirim.
Okan:Caner sen de mi burdasın mübarek.Bizimle gelsene.
Caner:Çok halsizim biraz dinleniyim sonra tekrar konuşuruz...
Ablam(Ceyda):İyi Canercim sen bilirsin ama akşam mutlaka gel sonra annemlerin azarına mahruz kalırsın haberin olsun. Caner halsizce gülerek başıyla onayladı annemler şuan evde değildi nerede olduklarını bilmiyordum Caner de annemler eve gelene kadar Seren'in yanında kalacaktı muhtemelen...
Gerçekten Caner'in yaptıklarına anlam veremiyordum sonuçta onunla yeni tanışmıştı hem her şeyi geçtim, benim yanımda değilde Seren'in yanında olmayı seçmişti...
Koray muhtemelen daha fazla bu ortamda kalmak istemediği için Okan'a bakıp konuşmaya başladı:
Koray:Hadi gidip Ecrin'i bulalım.
Okan:İşte adam gibi adam.
Seren,Aylin,Caner beraber evden ayrıldılar. ablam, Koray, ben ve Okan da onların arkasından çıkıp Koray'ın arabasına bindik... ... İLAHİ BAKIŞ AÇISI: Caner Seren ve kardeşiyle yürüyordu ama daha fazla dayanamayıp Seren'e baktı ve:"Seren sen Aylin ile benim eve gidin ben size yetişeceğim" Dedi. Seren ise:"Yok canım bizim eve gidelim ben size mükemmel yemekler hazırlayacağım." Dedi Caner bunu ikiletmeden kabul etti sonra Seren'in numarasını aldı. Aylin ise abisini korkuyla inceliyor,abisinin bu haline ablam veremiyordu abisiyle konuşmaya çalışıyordu ama nafile...
En son Caner Seren ile Aylin'in yanına sonra gelme şartı ile onların yanından ayrıldı ve tek başına bilmediği bir sokağa girdi kötü hissediyordu çok kötü hissediyordu...
Dolu gözleriyle kaldırım taşına oturup en yakın arkadaşı Can'ı aradı,yaşadıklarını sindirebilmek için birisi ile konuşması gerekiyordu...
Can ile konuşup ona konumunu attıktan sonra telefonu kapattı sonra da göz yaşlarını daha fazla tutamayarak kaldırım taşına uzandı...
Canı acıyordu,sevdiği kızı başkasıyla görmeyi kaldıramıyordu...
AYÇA'NIN DİLİNDEN: Ablam ile ben Okan'ı sakinleştirdikten sonra Okan kendine gelip bize sorular sormaya başlamıştı:
Okan:Ayçacım bu arada sen ne zamandan beri Koray ile konuşuyorsun bakıyorum da bayağı samimisiniz.
Koray:Sevgiliyiz biz.
Evett yine kalbimin hızlanma vakti geldi...
Okan:ÇÜŞ! NE ARA LAN.
Ayça:Yeni olduğu için söylemeyi unuttum...
Ablam(Ceyda): Yani çok ani oldu ben de daha Koray ile tanışmadım bile.
Koray:(Küçük bir tebessüm ile) Yakında beni daha iyi tanıyacaksınız işte o zaman neler olur bilmiyorum.
Koray'ın bu cümlesi kafamı karıştırsada bir şey sormadım. Ablam da benim gibi bu cümleye anlam verememiş olmalı ki şaşkınlıkla bana bakıyordu ... 20 dakika sonra: Sonunda Ecrin'in internete attığı gönderideki mekana geldik...
Ablam:"Okan ile Koray siz hemen gelmeyin biraz bekleyin biz Ayça ile girip önce bir mekanı kontrol edelim." Dedi. Herkes bunu başıyla onaylayınca biz ablam ile Koray'ın arabasından indik...
Ablam ile Ecrin'in içeride olduğunu düşündüğümüz mekana girdik ki tam o sırada ablamın yaşladında olduğu belli olan mavi gözlü,siyah saçlı bir adam ablama çarptı bunun ardından da ablamın çantası yere düştü...
İkiside eğilip çantayı alacakken göz göze geldiler...
Sonra birbirlerine dikkatle bakıp:"Ceyda" "Kerem" Dediler bu ikisi tanışıyor muydu? Biraz birbirlerine baktıktan sonra ablam konuşmaya başladı:
Ablam(Ceyda):Kerem, uzun süre sonra karşılaşmak garip oldu, bayağı değişmişsin.
Kerem:Evet dile kolay 4 yıl oldu... Ama yine de seni tanımakta güçlük çekmedim.
Ablam(Ceyda): Ee nasılsın görüşmeyeli? buralardan gitmiştiniz ve ben de sana hiç ulaşamamıştım şuan seni hangi rüzgar attı tekrar buraya?
Ablamın gözlerinde kırgınlık vardı bu adamı nereden tanıyordu acaba?
Kerem:Bak Ceyda ne kadar gerçekçi bilmiyorum ama buraya gelmemin nedenlerinden biri de sensin.
Ceyda:(Gülerek) Eminim bu şehre tekrar gelmenin daha önemli bir nedeni vardır.
Kerem:Kardeşim için geldim ama emin ol onun için gelmeseydim seni bulmak için kesinlikle gelecektim.
Ceyda:Pek inandırıcı değilsin Kerem.
Kerem:Her şey için özür dilerim...
Ceyda:Bu konular şu an konuşmaya açık değil sonra konuşuruz.
Kerem:Kesinlikle yarın buluşalım ve konuşalım,ben kardeşim ile görüştükten sonra seni bulacağım.
Bu Kerem'in kardeşi kimdi acaba? Ya da daha önemlisi bu Kerem kimdi?
Ben bunları düşünürken içeride bir curcuna çıkmıştı...
Koray ile Okan ön kapıdan içeriye girmişlerdi,Koray Okan'ı engellemeye çalışsada Okan Ecrin'in yanında oturan çocuğu fena dövüyordu...
|
0% |