@gizemmgurbuzz
|
Ayana Yatağın ucuna oturup başını erkeğin göğsüne yasladı. Saatler sonra ağlamaktan vazgeçip uyumuş olması rahatlamasına neden olmuştu. Ne var ki genç kızın kalbi tonlarca yük ağırlığındaydı. Verdiği sözün altında ezildiğini hissetti. Fikrinden dönmemek için biran önce babasıyla konuşması gerekiyordu. Ayağa kalkıp isteksizce yürümeye başladı. Başı çatlıyor, gözleri yanıyordu. Elleriyle kafasına basınç uygulamaya ve yüzünü ovalamaya başladı. Üzerindeki çamurlu giysilerden kurtulup banyo yapmak ne kadarda iyi olurdu. Ayana sert bir şeye çarpıp kendini yerde bulana kadar önüne bakma zahmetinde bulunmadı. Kendisine uzanan eli tutup ayağa kalktı ve babası ile göz göze geldi. "Bende tam sana geliyordum."
"Onile hakkında mı?"
Ayana başını salladı. Bitkin gözlerini babasının ellerine sabitleyip
"Ona Cherika'yı dönüştürmesi için izin vermelisin... Kendisini yalnız hissediyor."
"Onun canı yumruklanmak istiyor!" Gain kolunu kızının omzuna atıp onu temiz hava almaya zorladı. "Senden böyle şeyler istememeli!"
"Bu benim fikrimdi baba. O sürekli acı içinde. Cherika güzel bir kız..." Ayana duraksadı. Babası onu boğmaya çalışıyor olabilir miydi?
"Aklını başına topla!" Gain kollarını göğsünde kavuşturup kaşlarını çattı.
"Senden ilk ve son defa bir şey istiyorum baba lütfen..." Genç kız elini kalbine götürdü. "İzninle gidip üzerimi değiştireceğim."
"Yalnızca kafanı toprağa gömerek saklanamazsın Ayana. Ne yapacaksın odanın camından gizlice onları izleyip ağlayacak mısın?"
"Ben ağlamam Efendi Gain!" Ayana başını dikleştirdi.
Gain işaret parmağıyla kızının alnına sertçe bastırıp onu geri itti. "Emin ol o zaman ağlarsın ve ben de o adamı parçalara ayırırım!"
"Lütfen! Kadınlardan biri onu dönüştürebilir." Genç kız ısrarcı tutumunu sürdürmekte kararlıydı. Ta ki babası sol elini avuçları arasına alıp parmağındaki ateşten hayale dokunana kadar.
"Yalnızca onunla konuşacağım... Ama bilmeni isterim ki parmağını dahi kessen o yemin orada, bağlılığın kalbinde kalacak."
"Evet kalacak..." Ayana güçlükle gülümseyip koşar adım babasının yanından uzaklaştı. İola'nın bahsettiği körlük bu olsa gerekti. Genç kız iç geçirdi. Doğru olanı yapıyordu. En azından o öyle sanıyordu. Elbette kalbi söylediklerini kabul etmiyordu fakat Onile için iyi olan şey onun içinde iyi olacaktı. ...
Gain yüzünü ovaladıktan sonra ağacın gövdesine dayandı. Kızının ilk defa kendisinden bir ricada bulunuyor oluşu ve ricasının kendisi için olmaması onun canını acıtmıştı. Dudaklarını büküp içini çekti. Onu yetiştirirken birçok güçlükle karşılaşmıştı fakat böylesi ilk defa başına geliyordu. Elinden gelen bir şey yoktu. Alia'nın kendisini izliyor olduğunu fark edince "Sen önce kendine bak!" diye mırıldandı. Yirmi senedir bir kadın ile başa çıkamıyordu. Ona eliyle yanına gelmesi için işaret etti. Alia hiç vakit kaybetmeden olduğu yerden fırladı ve koşar adımlarla karşısındaki yerini aldı.
"Burada ne yapıyorsun?"
"Kaçış planları yapıyorum!" Gain sırıttı.
"Benden mi kaçacaksın? Fazla oluyorsun Efendi Gain!" Alia arkasını döndü. Gözleri dolmuştu. Yine de zayıf gözükmek istemiyordu.
Gain karısını kendisine çekip sıkıca sarıldı. "Sen yanımda olmadan nefes almak bile acı veriyorken kaçacağımı nasıl düşünüyorsun? Yaşlandıkça espri anlayışın zayıfladı."
"Hah! Bana yaşlılıktan bahsedene de bakın. Sorsam yaşını bilmezsin." Alia kocasını öptükten sonra surat asmaya devam etti.
"Ryv'yi bu mutsuzluğun içine sürüklemek zorunda mısın?"
"O mutsuz olmayacak, Ina onun eksik kalan kısmını dolduracaktır. Birdenbire değil elbet fakat zamanla sende bana hak vereceksin."
"Her şeyi bilmek zorunda mısın?" Alia sitem etti.
"Kesinlikle." Gain karısının yüzünü avuçları arasına aldıktan sonra "Sana benim bile bilmediğim bir şey söyleyeyim mi?" diye sordu. Güzel kadın merakla başını sallayıp gülümsedi. Gain onun yüzüne her baktığında yaptığı gibi dünyanın en şanslı adamı olduğunu kendine hatırlattı. Ardından prensesini uzun uzun öptü. Gözyaşları onu savunmasız hale getirdiğinde doğrulup karısının ışıltılı yüzünde güç bulmayı denedi. "Kızımızın büyüdüğünü bilmiyordum."
"Tanrım, ağlıyor musun?" Alia halihazırda bekleyen gözyaşlarını bırakıverdi. "Anlat bana."
"Benden Cherika'nın dönüştürülmesi için ricada bulundu. Onile'nin üzülmesini istemiyormuş."
"İzin vermedin öyle değil mi?" Alia kaşlarını çattı.
"Elbette hayır. Yine de Şef Onile ile küçük bir konuşma yapacağım!" Gain başını iki yana sallayıp karısının gözyaşlarını sildi ve Ona bir kez daha sarıldı.
|
0% |