Yeni Üyelik
2.
Bölüm

0.1 En Etkileyici Cevap

@gizemmgurbuzz

Cihan Kırcalı bir müddet önündeki derginin son sayısında kendisiyle yapılan röpörtaja baktıktan sonra dergiyi atıp telefonda kim bilir neler ile uğraşan arkadaşı Berke dönerek gözlerini dikti.

"Bana bakma her şeye müdahale edemem"

"Göz göre göre çarpıtıyorlar."

"Cihan Kırcalının geri dönüşü altında yatan sebep ne? " Berk yeni çekilecek olan dizinin bu sabah gelen cast ekibine yüzünü buruşturarak bakarken sırıttı. "Dizide baş rol olmak... Bence bu heriften çok daha yakışırsın. Bu dizi tutmaz. Beş bölüm veriyorum."

"Ben ne diyorum sen ne diyorsun..." Cihan elini savurup geriye yaslanarak yerinde yayıldı.

"Ne diyordun?" Berk yan gözle arkadaşına bakıp sırıttı.

"Sen neden hep mutlusun!"

"Neden mutsuz olayım İngiltereye gidemediğin için mi?" Berk adamı süzdü. "Burada hep beraberiz... Beraberiz derken... Mete nerede?"

"Kim bilir?" Cihan yerinden kalkan Berkin ona uzattığı bardağı eline alıp salladı. Ardından kafasına dikti.

"Yavaş Kral?"

"Koy!"

"Şişede durduğu gibi durmuyor yalnız." Berk şişeyi elinden alan arkadaşına başını iki yana sallayarak bakması ardından elindeki bardağı yavaşça yudumlayarak koltuğa oturdu. "Bu kadar sinirlenme"

"Sinirleniyorum çünkü hala benimle uğraşıyor. Evden ayrılmama müsaade etmiyor attığım her adımda peşimde. Kaçmak istedim o da olmadı." Genç adam dilini şaklattı. "Bu kez baş kaldıracaktım... Kesin yapacaktım!"

"Ama?"

"Yerli malı yurdum malı herkes onu kullanmalı..." Mete sırıtarak elindeki şişeler ve kağıtlar ile içeri girdi. Cihanın elindekini alıp kenara koyduktan sonra ince uzun bardakları Suları ve diğer şişeyi sehpaya koydu. "Yerli malı!"

"Dalga mı geçiyorsun!" Berk kaş çatarak adamın zincir market poşeti içinden alışık olmadığı cips paketini koyması ile dilini şaklattı.

"Hayır! Geçmiyorum. " Mete paketi açıp ağzına attı. "Gayet güzel!"

"Senin canın hiç sıkılmıyor değil mi?"

"Aksine can sıkıntısından ne yapacağımı şaşırdım. Şunları almak için o markete girmek havamı değiştirdi. Hükümet sarayından adam kaçıracak gibi kılık değiştirmem cabası... " Mete ceketinin iç cebinden telefon üzerine takılan mandallı selfie ışığını çıkararak arkadaşlarına gösterdi. "Bak bunu arasan eline geçmez!"

Cihan bardağa su şişesi ve diğerini koyduktan sonra gözlerini kısarak eline aldı.

"Neye trip atıyor?" Mete tekli koltuğa oturup bacak bacak üzerine attı. "Kızlar mı pas vermemiş, pası mı karşılayamamış" genç adam sırıtıp sesini alçalttı. "Gol mü atamamış?"

"İngiltere ile ilişiği kesilmiş."

"Ya... Bayılıyorum Ömer amcanın şu despotluğuna. Bak benimkine İngiltereye gideceğim desem adam dönmemem için vilayet satın alacak."

Cihan başını sallayarak gülüp birkaç kadeh daha içmesi ardından dönen başı ile geriye yaslandı.

"Çok hızlandın!" Berk ikincide mavi gözlerini pörtletivermişti.

"Bilmiyorsan elini sürmeyeceksin. Ömer amca görmesin..." Mete sağ ve sol yanında oturan adamların omuzlarına kolunu atıp kafalarını sıkıştırdı. "Canımız sıkılıyor..."

"Evet!"

"Hep!"

"Güzel... Biraz renk katmaya ne dersiniz."

"Nasıl olacak o?" Berk adamın kolundan kurtulup suratına baktı. "Hadi bizi eğlendir Mete Erguvan!"

"Eğlendir bizi!" Cihan kaşlarını kaldırdı. "Eğlenirsem sana " genç adam arabanın anahtarlarını sallayarak devam etti. "Bunu vereceğim"

"Ha... ha..." Mete adamın eline vurup eğilip kağıtları aldı. "Alın şunları."

"Bu ne?" Berk yazan adreslere numaralara ve isimlere baktı.

"Bunlar son üç ay içinde bizden alınan mobilyalar alan kişilerin adres bilgileri. Hiç üşenmedim yaşı bize yakın olan kızların isimlerini çıkardım. "

"Hakikaten işsizsin sen!" Cihan elindekini attı.

"Ne yapacaksın bunları?" Berk adama kaş çattı.

"Ne yapacağız... Şöyle yapacağız. Bu kağıtlardan bir isim seçip mesaj atacağız."

"Tanımadığımız insanlara!"

"Evet tanımadığımız insanlara..." Mete gözlerini kıstı. Flörtü ile bugün ayrılmıştı. Biraz sinirliydi. Bir parça aldatılmayı yedirememişti.

"Nereden çıkardın bunu? Melisin haberi var mı?"

"Olacak! Olmasa da olur... Biz karşı konulmazız! Var mısınız iddiaya? İlk buluşan kazanır. Kim olduğumuzu da söyleyeceğiz üstelik."

"Saçmalama Mete. " Bek kafasını kaşıdı. "Hem kim olduğunu söyleyeceksin hem kendi rızan ile bir kıza mesaj atacaksın geri çevrileceksin... Şöyle yapalım sen direk bizden ne istediğini söyle."

"Hayır..." Cihan kaşlarını kaldırarak gözü önünde dönen adamlara baktı. "Şöyle yapalım en etkileyici cevabı alan kazansın!"

"Kafası güzelken daha iyi çalışıyor bunun!" Berk kafa salladı. "Etkileyici cevap ha!" Genç adam bu yönden şu ikisinden şansının daha yüksek olduğunun bilincindeydi. "Kime yazacağız öyleyse?"

"Peki daha eğlenceli hale getirelim..." Mete kağıtları karıştırıp ters çevirerek masa üzerine yaydı. "Bu kağıtlarda çok tanınmış isimlerde az tanınmışlarda normal isimlerde mevcut. Yakın muhitlerden."

"Peki!" Cihan Metenin seçtiği kağıdı elinden aldı "Onu bana ver! Sen seçtiysen bir şey çıkar altından."

Berk dilini şaklatıp elindeki kağıda baktı." Hepsi ünlü oğlum bunların!"

"Hadi be! Sana mı geldi o!" Mete burnunu kırıştırıp elindekini çevirdikten sonra yüzünü ovaladı. "İnfulencerlar..."

Berk kahkaha attı. "Çok seversin"

"Bunlar kim oğlum!" Cihan kağıda baktı. "Kartal, Fatih, Beylikdüzü, Levent, Taksim... Beykoz..." Genç adam gözlerini kıstı.

"Halk... Sen bilmezsin."

"A sen çok bilirsin..."

"Ben en azından insan içine çıkıyorum. Bunda o da yok." Mete omuz silkti.

"Bu saçmalık." Berk başını olumsuz manada sallayarak elindeki kağıdı attı.

"Hadi ama o kadar uğraştım."

"İyi peki ver ben seçeyim. Daha adil olsun." Berk Meteye baktı. Kim bilir yine neye tepsesi atmıştı. "Bu... Üçüncü sıradaki."

"Bu kim oğlum!" Mete isme bakıp anlamsız bir mimik yaptı. Berk ellerini kirpiklerine koyup dudaklarını şişirdiğinde ise silkelendi. "Pe-ki..."

"Sen bana uzat şunu." Cihan bir hoştu. Şu dakika fikir de ona iyi gelmişti. Berkin elinden kağıdı alıp isimlere ardından çok da önemsemediğinden telefondan kim olduklarına baktıktan sonra tanıdık olan bir tane bulup "yedi" dedi.

"Bu ne abi ya!" Berk dilini şaklattı.

"Ne bir tek onu tanıyorum. Yani her yerde çıkıyor bu."

"Ver bakayım..." Mete kaşlarını kaldırarak isimlere ve listeye göz attı. diğerlerini tanıyorlardı lakin bunlar hakkında bir fikri yoktu. Genç adam epeyce düşünmesi ardından "On iki olsun" dedi. "Eve yakın..."

Cihan iç geçirerek kağıda baktı. "Beykoz... Paşabahçe... Ezgi İlter... Yirmi yedi... Chester Koltuk takımı... " Genç adam başını kaldırıp diğerlerine baktı. "Spor klasik..."

"Peki ya şimdi?" Berk seğiren gözünü toparlamaya çalıştı.

"Yazıyoruz..." Mete adamların telefonlarını ellerine verip kafasını kaşıyarak numarayı girdi.

"Reddedilen kazansın!" Berk kadeh kaldırdı.

"En etkileyici cevap ile reddedilen kazansın!"

"Peki..."

"Hadi..."


---

















Loading...
0%