Yeni Üyelik
4.
Bölüm

0.3 Delil

@gizemmgurbuzz

Cihan sabah kalkıp ilk iş kişisel telefonunu kapatmış şirkete geç kalmak üzere olduğundan hızlıca giyinip evden çıkmıştı. Genç adam alel acele Ataşehirdeki plazaya vardığında katılması gereken toplantıya ucu ucuna yetişmişti. Şirketin İngilteredeki kolu değilde burada babasının altında Ceoluk çaylaklığında olmak onu geriyor olsa da belli etmemeye çalışarak hazırlanan sunumları dinlemeye koyuldu. Genç adam bir ara toplantının olmayacak yerde bölünüp babasının hızla çıkmasına bir anlam verememiş araları limoni olduğundan pek de umursamamıştı. Şimdi ise günün ilk öğününü hızlıca etmeye çalışmaktaydı ki saat çoktan üç olmuştu bile. Genç adam elindeki çay fincanını bırakıp kapattığı telefonunu açtı. Üzerinden birkaç saniye geçmişti ki birbiri ardına gelen bildirimleri ve aramaları gördüğünde başını iki yana sallayarak Ekrana düşen "Berk kişisinden mesaj, Berk kişisinden on cevapsız arama" ibarelerine göz devirdi. Genç adam tam arkadaşına ne olduğunu soracakken içeri giren Sevinç hanım -ki babasının sekreteriydi- hızlı adımlarla önüne dikilerek ceketinin düğmesine tutundu. "Cihan bey, Ömer bey acilen sizi odasına bekliyor."

"Hemen geliyorum Sevinç abla" Cihan kadına göz kırptı. "Bir arama"

"Cihan bey çabuk olun derim."

"Diyorsun..." Cihan kaş çatarak telefonu elinden bırakıp ceketinin önünü iliklemesi ardından babasının odasına doğru ilerlemeye koyuldu. Genç adam hızlıca ağzındaki kırıntıları eliyle silmeye çalışıp telefonu açıldığından bu kez saatine gelen aramayı reddederek parlak bej rengi taşlardan yansıyan mavi takımının gölgesini seyrederek kapıya ulaştığında son kez gravatını düzeltti lakin saatte gördüğü "Ne halin varsa gör" mesajı sinirini iyiden iyiye bozduğu vakit hızlıca açılan kapıdan içeri girdi.

"Sevinç hanım kapıyı kapatın"

"Baba?" Cihan babasının çattığı kaşlarına öfkeden morarmış suratına bakarak boğazını temizledi. "Buyurun Ömer bey."

"Ulan sen adam olmayacak mısın ha!"

"N-ne diyorsun baba!"

"Bu ne! Gel buraya!" Adam bilgisayarın ekranını çevirdi ardından çıktı aldığı kağıdı masaya çarpıp ayağa kalktı. "Bu ne Cihan!"

Genç adam ekrana doğru yaklaşıp dokunarak videoda dün gece bir parça gülüp "Ben cihan kırcalı yeterince inandırıcı oldu mu Ezgi?" diye sorduğu soruyu dinlemesi üzerine önündeki kağıda yazılı konuşmaya koltukta oturmuş baş ve işaret parmağını yüzüne dayayrak verdiği tuhaf poza bir müddet bakıp babasının matodora koşacak bir boğa gibi yumruklarıyla cam masayı ovalayışına ardından kızarıp terleyen suratına bakıp geriledi.

"B-baba"

"İyi bak burada ne yazıyor?"

"B-beykoz E-emniyet m-müdürlüğü..." Cihan nefesini tuttu.

"Ne yaptın lan oğlum! Hakkında tacizden suç duyurusunda bulunacak kadar! Kim bu kız?"

"B-biz ben..." Cihan neye uğradığını şaşırarak sağa sola bakındı alt tarafı iki mesaj için suç duyurusu neydi. "Fazla içtim sanırım çocukken yaptığımız gibi bir numara sallayıp ben"

"Seni neden bir başına bırakmıyorum biliyor musun?" Ömer Kırcalı elini masaya vurdu. "Rezil olurum!"

"Baba!"

"Az kalsın seni almaya geliyordu polis ifadeye zorla kapattım konuyu defol git karşımdan bu meseleyi halletmeden ne eve ne iş yerine uğrama yoksa seni ellerimle veririm polise! Rezaleti bir gram düşünmem! Yeter sizinle uğraştığım!"

Genç adam yüzünü sıkıp dudaklarını dişleyerek içinden Meteye küfür savurması ardından sıktığı yumrukları ile odadan çıkıp hızlı adımlarla kendi odasına yönelerek telefonu eline aldı. Attığı mesajları yeniden okuyup Berkin yazdıklarına geri döndü.


Berk: Lan oğlum neden açmıyorsun!(13.20)

Berk: Cihan! Birileri emniyette ciyaklayan kızı ve senin adını yan yana duymuş sabahtan beri yayınlanacak herhangi bir magazin haberini engelleyebilmek için konuşmadığım yer kalmadı!(13. 30)

Berk: Cihan! (14.00)

Berk: Açsana oğlum telefonu! Ömer amcayı mı arayayım ne yapayım!(14.10)

Berk: Lan oğlum boka battın haberin yok!(14.40)

Berk: Ne halin varsa gör!(15.12)

Genç adam yanaklarındaki havayı üfleyerek videoyu birkez daha oynatması ardından telefonu fırlatmak istedi lakin durup yazdığı numarayı aramak için hareket etti. Hayır böyle olmazdı. Kızı inat ve ısrar ile taciz etmeyecekti. Taciz mi? Cihan dudaklarını dişleyip masum mesajlar olsa da bu şekilde algılanabileceği gerçeği ile yüzleştiğinde ne yapacağını düşünerek ekrana bakmaya devam etti.

Mete kişisinden gelen mesaj

Mete: Açık ara sen kazandın... Bu kadar etkileyici bir cevap yeryüzünde yok!

"Gerizekalı!" Cihan dilini şaklatıp grup mesajlarının üzerine bastıktan sonra hızlıca yazmaya çalıştı


Siz: Yarım saate her zamanki yerde!

Mete: Hadi canım!

Berk: Ben elimden geleni yaptım!

Siz: Beraber batarız!

Mete: Kes sesini geliyorum

Berk: ...


---


"Ne haber?" Mete sırıtarak ceketini sandalyeye atıp gözleri ateş saçan Cihana baktı.

"Birde sırıtıyor musun!"

"Oğlum mesajı anladım da video ve resim ne!"

"Ben bunları yaparken siz neredeydiniz?" Cihan telefonu adama uzattı. Mete eliyle ağzını tutup gülmeye başladığında ise yüzünü sıvazladı.

"Ne bileyim senin bu kadar saçmalayacağını ben olsam neyse!" Genç adam gülmeye devam etti. Engellemiş birde.

"Mete! Ben ciddiyim!" Cihan parmaklarını masada takırdatmaya koyuldu.

"Hallolur!"

"Berk nerede?"

"Sana ulaşamadığı için epey sinirli. SOn aradığımda kıçını toplamaya çalışıyordu. Topladı gibi..." Mete garsona el edip masa üzerinde elini çevirdikten sonra ardında yaslandı. "Geliyor"

"Vay vay... beyimiz teşrif etmiş... İş işten geçtiğinde!" Berk Cihana göz devirip sandalyeyi çekti.

"Ne yapacağım oğlum ben" Cihan yüzünü denizden yana çevirdi. "Sİz neden bu kadar rahatsınız?"

"Çünkü M.O yalnızca Dmden ona yürüdüğümü söyler ki çok da umurumda değil." Mete omuz silkti.

"Çünkü ben herkese dmden yürüyorum. En fazla kızın sevgilisi beni döver." Berk dudak büktü.

"Kız beni polise şikayet etmiş"

"Haklı!"

"Berk!" Cihan öne doğru eğildi. "Bu olayı prim yapmak için kullanırsa hep beraber batarız beni anlıyor musunuz. Bunu duyan MO da Güzel oyuncu S.G de reklamını üzerimizden yaparken bize gram acımaz! İnsan içine çıkacak yüzümüzün kalmayacağından bahsetmiyorum bile!"

"Biz bunu hiç düşünmedik..." Berk gözlerini devirerek iç cebinden kağıtları çıkarıp masaya koydu. İsim ve numaradan aratarak İnstagramını bulmaya çalıştım. "

"E?" Mete kağıtlara baktı.

"Kapalı hesap." Berk omuz silkti.

"X kullanmıyor mu?" Mete kaş çattı.

"Kullanıyor. Birkaç tweet indiğimde B102 ile eğlendiği mesajlar buldum. " Genç adam kağıdı gösterdi.

"Kasadan gemi geçirirken..."

"Gemiye poşet alabiliyor muyuz?"

"Ee Berk?"

"Yani kızın çalıştığı yeri bulabilirsek şayet konuşma fırsatın olabilir."

"Bana hızlı bir çözüm gerekiyor. Ne yapayım bütün Beykozdaki 102lerde Ezgi mi arayayım." Cihan dilini şaklattı.

"İyi ki ben varım!" Mete arkasına yaslanarak sırıttı.

"İyi ki..." Cihan başını iki yana salladı.

"Siz mi fazla salaksınız ben mi tam mafya olacak adamım bilmiyorum lakin buraya gelirken Berkten 102 mesajı aldığımda kızın ev adresi yakınlarındaki bir markete girmekte sakınca görmedim. "

"Ve?" Berk Meteye baktı.

"Gidip kızı sordum deme!" Cihan gözlerini irice açtı.

"Sormadım lakin görmedim diyemem... Hani kıvırcık saçları yarıdan aşağı bir tuhaf... Bir başka kasiyer ile konuşuyordu."

"İyi ki varsın Mete!" Cihan hızla yerinden kalktı.

"Dur oğlum nereye?"

"102ye"

Mete yerinden fırlayıp hızla kapının yolunu tutan arkadaşının ardından seslenecek oldu lakin elini savurdu. "Kız sanırım izinliydi söylemeyi unuttum!"

"Mete!"

"Ne bırak koştursun on dakikaya ararız..." Genç adam güldü.

"Bıktım sizden." Berk yanaklarındaki havayı üfledi. Mete elini Cihanın yaptığı gibi yanağına dayayıp poz verdiğinde ise sırıtmasına engel olamadı. "Ne yapacak oğlum bu adam. Şaka maka hep beraber yanmayalım."

"Telefonu imha edip delilden sonsuza dek kurtulacak."

"Siktir!"


---

Bu arada ünlü isimleri gerçekle bağdaştırmayınız lütfen sallıyorum.


















Loading...
0%