Yeni Üyelik
12.
Bölüm

1.1 Son Bir Mesaj

@gizemmgurbuzz

2 hafta Sonra


Hayat şüphesiz Cihan Kırcalıdan önce daha normal ve dengeliydi. Ezgi banyodan çıkıp saçlarını kurutmak için buradaki odası olan salona geçip aynalı vitrinin karşısına ellerini dayadı. Ev iki oda bir salondu genç kız küçük odayı tolgaya bırakmıştı. Onunla konuşmuyor olsa da empati kırmaya çalışıyordu. Pekala kötü bir hata yapmıştı lakin bir anda özgürken yurttan aile evine geçmiş gidip geldiği yerlerin hesabını verir olmuştu. Tepki olarak kimseyle konuşmuyor yemeğini odada yiyor okuldan eve evden okula gidiyordu. Ezginin de onunla henüz konuşası yoktu. Vefat eden teyzenin çekyatlarını aynadan gözlerken borcu duran chesterları gözü önüne getirdiğinde onları almaya karar verdiği günün hayatını tuhaf bir hale getireceğini bilseydi Erguvan mobilyadan içeri adım atmazdı şüphesiz... Genç kız havluyu başından çekip sallanan permalı saçlarına şöyle bir baktı. Ona göre bal köpüğü bir başkadının gözünde nok sarısı olan kısma göz devirmesi ardından kurutma makinesini açıp saçları ile mücadeleye girişti. Kırcalı genç kızda tramvaya dönüşmüştü. Aklına gelip duruyor her seferinde başından aşağı kaynar sular dökülüyordu. Genç kız wattpad sayfasındaki eski hikayelere gelen bildirimlere göz gezdirip iç geçirdi. Taşınma kişisel buhranlar evdeki buz gibi hava derken burayı da boşlamıştı. Geçen hafta bir bölüm yazmış onda da ne yazdığını bilememişti. Burayı boşlamayı da onu rahatlatan tek şey olan yazmayı da bırakmayı hiç ama hiç sevmiyordu.


Uzun süren kurutma işlemi bitip saçları yeterince kabardığında biraz yağ sürüp yatıştırarak yeniden kendine baktı. Eline takılan bir bukleyi çekip uzatarak rengine takılması ardından dişlerini sıkıp adamın genel profiline girip birşeyler paylaşıp paylaşmadığına göz gezdirdi. Belki ona itafen çirkin bir gönderme yapardı lakin yoktu. Elbet önemsemeyecekti. Ezginin de önemsemeyi bırakması gerekiyordu. Lakin düştüğü hata aklına geldikçe yine aynı utanma hissi tüm bedenini sarıp sarmalıyordu. Esasen onu yanlış anlaması umurunda değildi. Eğer engellemeden önce ona kızmayı tercih etseydi olayın aslını öğrenebilirdi. Onun kendini paraladığı kısım nasıl iki gün tanıdığı birinden yardım istediğiydi. Korkudan saçma bir psikoloji içine düşmüştü. Kendini de küçük düşürmüştü. Genç kız bildirimlere yeniden tıklayarak son hikayeye sevdiği okurlarından birinden "neredesin? " Yorumu geldiğinde en azından küçük de olsa bir açıklama yapması gerektiğini var sayarak telefonla çekyata oturdu. Ezgi elindeki cihazı da adamın aldığını aklına getirdiğinde yüzünü sıkıp silkelenerek kafasından atmaya çalıştı.


---

Cihan nezih bir avmde kız kardeşiyle istediği filmi triplerine dayanamayarak izlemiş bir an evvel gitme derdindeydi. Sanem ise girdiği mağazadan çıkmamak için direniyordu. Genç adam beklemekten sıkıldığında karşı taraftaki parfümlere yöneldiğinde kendisine bakıp gülümseyen kıza başıyla selam verdi.


"Nasıl yardımcı olabilirim Cihan bey? "


Cihan bir müddet etrafına bakınması ardından "tobacco vanilin " dedi sakince.


Kız gülümseyip kafa sallayarak gittiğinde ve kutu ile geldiğinde kafa salladı. "Denemek ister misiniz? "


"Hayır paketleyin" Alışveriş işte böyle olurdu.


"Hemen."


Genç adam afilli poşeti eline alıp kendisine uzatılan posta temassızı basarken gördüğü sekiz bin küsüratlı fiyatına evvela kaşlarını kaldırdı ardından kapıya yöneldi. "Kolay gelsin"


"Abi? " Sanem tam içeri dalacaktı ki ağabeyinin ona bakmadan asansörlere yönelmesi yüzünden paketler ile peşinden koşturdu. "Beklesene"


"Hadi Sanem! " Cihan kat tuşuna basıp geri çekildi.


"Nasıldı? "


"Ney? Parfüm mü? "


"Film! " Sanem göz devirdi.


"Romantik... "


"Ya... " Genç kız hızla ilerleyen ağabeyinin valeden arabayı istemesi üzerine iç geçirdi. "Beğenmedin mi? "


"Güzeldi. Her ne kadar uzak ilişki olayına kafam basmasa da... "


"Senin ilişki olayına kafan basıyormu ki? " Genç kız gülmemeye dirense de boğazından taşan sese engel olamadı araba geldiğinde ise ağabeyinin yan koltuğuna geçerek önce kemerini taktı ardından arkaya yerleştirdiği paketten parfümü çıkarıp açarak parmağına sıktı. "Ya bu çok efso! "


"Ne so? "


"Efso! Demek yazarların bahsettiği o tütün vanilya kokusu bu!"


"Hangi yazarlar? "


"Hiç..."


Cihan kardeşinin elini tutup kokladı. "İyi mi bu? "


"Efso! "


"Sanem Türkçe konuş! Bu Türkçe ile mi seçtin eşit ağırlığı? "


"Ya ne alaka! " Genç kız omuz silkti.


"Memnun oldun mu artık salarsın beni herhalde? " Genç adam tuhaf bir huzursuzluk ile gaza bastı.


"Yavaş! İyi ki birşey istedik. Amma uzattın. Gayet güzeldi. Ama kitabı daha güzeldi... "


"Kitap? "


"O film var ya senin beğenmediğin wtpadden çıktı... "


Cihan kaşlarını kaldırıp kolunu sıyırarak kardeşine gösterdi "bak diken diken oldu tüylerim wattpad deme bana"


"Aa gerçekten oldu ama. " Sanem sırıtarak önüne döndü.


Cihan biraz daha hızlanıp eve giden yolun geri kalanında aklına istemediği detayları getirmiş sinirleri de iyice bozulmuştu.


"Bak bu kitap işte. Burada. "


Genç adam kardeşinin elinden telefonu alıp bir yola bir kitaba bakması ardından hızlıca Ezgi İlterin sayfasına oradan son yazdığı kitaba tıklayıp bölümlere baktı. "Duyuru" Adlı bölümü en altta gördüğünde ise girdiği hızda çıkıp arama kısmından adını silerek telefonu bırakıp iki eliyle direksiyonu sıkıca kavradı.


"Tabakaneye şey mi yetiştiriyorsun? "


"Senden kurtuluyorum" Cihanı kötü bir merak sarmış o duyuru içeriğini düşünmekteydi. Her ne kadar bir daha o uygulamaya adım atmayacağına dair bir söz vermiş olsa da bir şekilde yapışmıştı ona. İstemese de geliyordu karşısına çıkıyordu.


Geçen yirmi dakika ardından sonunda eve ulaşabildiklerinde ve Sanem arabadan indiğinde Cihan telefonu çıkarıp İnternet üzerinden siteye girerek dışarıdan hikayelere baktı. Göz atmak için üyeliğe ihtiyacı yoktu genç adam kemeri çözerek ardına yaslanıp evvela üstteki bölümlerin peş peşe geldiği tarihlere ardından duyuru ile son bölüm arasındaki bir haftaya baktı. Bir süre yine ne yaptığını düşündü lakin neyin duyurusu ile karşı karşıya kalacağı konusu da bir başka olaydı.


Duyuru


Uzun bir süredir boşladığımın farkındayım ama ne yazık ki kafam karışık benim için bazı şeyler fazlaca değişti. İşten ayrıldım, En önemlisi son iki haftada Ankaraya bile taşındım. Neden diye soracaksınız baya bir karışık lakin küçük kardeş sorunsalı diyelim. Baya coştu coşmakla kalmadı üzerine kendini dövdürttü. Bütün aileyi birbirine kattı öyle ki bizi taşıtacak kadar... Dertsiz başıma aldığım dertler ise başka bir konu. Birde konuşmuyor benimle. ..

Yeni yer yeni yaşam yeni düzen... İş bulmam gerek ya da ders çalışmam...

Bir soru. Çok abes bir harekette bulunup yerin dibine girdiğinizde ne yaparsınız? Rezilliği hikayeye dökmek kolay ama yaşamak zor...

Her ne ise sileceğim bunu buradan. Birde görürse Tolga beyle uğraşmayayım. Gereksiz arkadaş grubu ile bolca muhatap oldum zaten. Biraz toparlanıp yeni yaşam alanıma alışmam gerekecek. Kısa zamanda döneceğim.


Cihan avcunu ağzına sürterek yazıyı baştan sona birkaç defa okudu. Ankara mı? Taşınmak mı? Ne yani gerçekmiydi söylediği. Video neyin nesiydi? Tolganın gereksiz arkadaş grubu mu? Cihan İnstagrama girerek kişisel hesabından Tolga İlteri arattı. Açık hesapta oğlanın saç sakal birbirine karışık arkadaş grubuyla olan fotoğraflarına baktı. son fotoğraftaki masa fotoğrafına altındaki "Kahramanıma kutlama" Açıklamasını gördüğünde elini saçları arasından geçirip etrafına bakındı. İlgilenmeyecekti Cihan. pekala doğruyuda söylemiş olsa zaten gereksiz başlayan sohbetin bir şekikde son bulması gerekiyordu bu da böyle bir bahane olmuştu. İyice gerilen sinirleri ile yeniden Instagrama girerek bu defa genel hesaptan mesaj kısmına oradan da mesajları aratarak kızın yazdıklarına ulaştığında çatık kaşlarla okumaya koyuldu.


Her yerden engellemişsin...


Peki anlıyorum. Ama en azından sorsaydın.


Yeterince kepaze oldum! Ama o an çok zor durumdaydım. Tolga hastahanedeydi. Yurt ücretini babam duymadan halletmem gerekiyordu.


#Resim. #


Bu haldeydi.


Keşke başkasına sorsaydım o an mesajını görünce o çaresizlikle yolda giderken bir düşüncesizlik ettim.


Geri ödeyeceğim lütfen Iban yolla.


Bak günlerdir yazıyorum hiç mi bakmıyorsun şuraya bir Iban istiyorum.


Tamam hoş birşey değildi yani bende olsam senin gibi düşünürdüm ama Tolganın arkadaşları lutfedip yemeğe götürdüler. Senin aldığın telefon modeli ile kardeşiminki aynı olduğundan kafası sargılı ve muhtemelen net göremediğinden benim hesabımdan videoyu paylaşmış bakmaya bile vaktim olmadı.


Neden açıklama yapmışım ki bu kadar ! Açıklayacak birşey yok! Ne sandın senden para isteyip gezmeye gideceğimi mi. Tamam sanabilirsin bende seni sapık sandım. Sonuçta iki gündür tanıdığım biri böyle yapsa bende aynını düşünürdüm hatta belki o an engellerdim.


Teşekkür ederim ama lütfen gör şu mesajları ya da istekleri engellemekten vazgeç artık. Bir Iban istiyorum hepsi bu. Sonra dilediğin yerden engelleyebilirsin bende engelleyeceğim!


Ya taşınıyorum taşınıyorum. Gidicem Ankaraya...


Genç adam farklı gün ve saatlerde atılmış mesajları okuması ardından telefonu kapatıp cebine koydu. Üstü kapanmış üzerinden yarım ay geçmişti. Yeniden deşmenin bir manası yoktu. Arabadan inip kapıyı örterek giriş kapısına doğru yürürken kendi yaptığı yanlışı, ne denli panik olup utandığını birde üzerine kızın telefonuna tehdit ile el koyduğunu hatırladığında dişlerini sıkıp gevşeterek olduğu yerde durdu. En azından Ezginin içini rahatlatacak bir mesaj atabilirdi. Sonra da bu olay kapanacaktı.


"Son bir mesaj... "


---

Yaa... Sen öyle san Kırcalı 😁


Loading...
0%