Yeni Üyelik
20.
Bölüm

1.9 Teklif

@gizemmgurbuzz

1 Hafta sonra

 

; Şimdi girdim eve umarım bu defa olmuştur iş.

 

Bal köpüğü; Bu tırnaklar uğursuz geldi bana!

 

Cihan eve girdiğinde büyük parlak beyaz karolar birkaç yeşil dev bitki bir adet aynalı ince hol için tasarlanmış komodin ile döşenmiş geniş holün sağ tarafında kalan ana salondan gelen tartışma sesine odaklandı. Annesinin sesi baskın çıkıyor Sanem tiz bir şekilde karşılık veriyordu. Kadın ile erkek tartışması belki bir noktada biterdi lakin iki kadın birbirlerine karşılık vermeye başladığında sonu gelmiyordu. Genç adam ortalığı yatıştırmak ve yine sorunun ne olduğunu öğrenmek adına montunu çıkarıp kapı yanında duran ayaklı dilsiz uşağa asıp çantasını da oraya koydu. Sessiz adımlarla önce başını içeri uzattı ardından tamamen girip ikiliye baktı. "İyi akşamlar ateş saçan öfkeli bayanlar... Sesiniz baya yankılanıyor"

 

"Senin yüzünden! " Sanem ağabeyine dönüp ciyakladı. "Senin fevriliğinin ceremesini çekiyorum! "

 

"Hop! Ben ne yaptım kızım daha eve şimdi adım attım"

 

"Sen ne akla hizmet iptal ediyorsun özel öğretmenleri?"

 

Genç adam kaş çatarak Saneme baktı. "Dershaneye gidiyorsun."

 

"Ya ben ya-pa-mı-yo-rum! ” Sanem yanaklarındaki havayı üfleyerek koltuğa oturup yüzünü avuçları arasına aldı.

 

" Bir sene kızım... Yalnızca bir sene dişini sıkacaksın! Sen iyiye gideceğine kötüye gidiyorsun şu hale bak! ” Hülya hanım elinde duran sonuçnkağıdını oğluna doğru salladı. "Şuraya bak. Şu netlerle Koçu Sabancıyı kenara koy diğerlerine bile yüzde yüz burslu giremez!"

 

Cihan annesinin yanına giderek elindeki kağıdı aldı ve incelemeye koyuldu.

 

"Çok komik! " Sanem annesinin yorumu üzerine çantayı alarak hızla odasına çıktı.

 

"Sanem! Buraya gel! "

 

"Anne sakin! " Genç adam elindeki kağıdı katlayarak koltuğa oturdu. Geç otur. "Sema abla buraya bir melisa çayı lütfen birde filtre! "

 

"Ne yapacağız Cihan? Ben ikinizdede görmedim böyle birşey. Bu kızın okumaya niyeti yok. Ne yapacağız eften püften bir bölüme parayla mı sokacağız... Yurt dışına falan göndermem aklı bir karış havada. "

 

"Anne bunlar o kadar da berbat netler değil. Pekala sayısala kıyasla sözel yerleri süpürüyor olsa da... "

 

"Efe öğretmen gelirken güzeldi yükseliyordu ama birden çöktü. Sabah aradım. Bırakırlar mı? Tüm günleri dolu. Dershaneyle de barışamadı bir türlü. "

 

"Mezuna kalır en kötü neden bu kadar üzerine düşüyorsun? ” Genç adam omuz silkti. " On sekiz yaşında daha"

 

"Olmaz... Mezuna kalsa Sanem Kırcalı özele dahi gidemedi diye bir ton dedikodu. Sanemi biliyorsun hemen çöküşe geçip pes eder. "

 

"Bence fazla evham yapıyorsun. Çok da üzerine gidiyorsun. Kararı ona bıraksan? ”

 

"Benim için ikinizden de daha önemli onun iyi bir meslek sahibi olması.ihtiyaç meselesi değil bu. Bir kadın olarak ayakları üzerinde duracak! Sanem daha ne yapmak istediğinden bile emin değil."

 

"Ya... Bizim seçme şansımız yoktu nasıl olsa." Cihan sırıttı. "Daha üç ay var. Sanemin temeli iyi yalnızca iteklenmeye ihtiyacı var. İstemiyorsa tamam gitmesin dershaneye. Önce ne okumak istediğini söylesin kesin karar versin ona göre bir yol çizelim. Olmaz mı? ”

 

" Pdr istiyormuş..." Hülya hanım kaşlarını kaldırdı.

 

"Anladım..." Cihan çenesini sıvazlayarak bir müddet etrafına bakındı. "Efe miydi neydi şu sözelci. Birde ben arayayım. "

 

"Ücreti dahi yükselttim kabul etmedi. Dersleri çok yoğunmuş. Tüm günleri de dolu."

 

"Tamam. Akşam yeniden konuşuruz. " Cihan yerinden kalkıp gelen kahveyi de alarak ağır adımlarla odasına yöneldi. Genç adam sanemin kapısı önünden geçerken tıklatıp bekledi.

 

"Nasihat dinlemeyeceğim abi! " Genç kız anahtarlığının tokasıyla oynamaya koyuldu.

 

"Nasihat vermeye gelmedim. Neistediğini öğrenmek istiyorum sadece. " Genç adam sinirli görünen kardeşinin mutsuz görüntüsüne baktı.

 

"Pdr istiyorum. Hukuk falan istemiyorum ben o kadar kanun madde ezberleyemem. Öyle avukat falan olacak çenem de yok. Tıp isterim ama onu yapamam o kadar kapasitem de yok. Pisikolojiyi seviyorum. "

 

"Pe-ki... Ama onun için sadece matematik yeterli değil sözel de çalışman gerekiyor. Öğretmenimi elimden aldın. "

 

"Ne bu efenin olayı kızım. Kıvırcık kafalı güzel çocuk... "

 

"Hayır o eğlenceli... Dersi keyifle anlatıyor. Ne istediğimizi biliyor üstelik. Bizimle aynı dilden konuşuyor" Sanem omuz silkti.

 

"Neymiş bu Efecan... Arayalım bakalım dönecek mi? ”

 

" Dönmez Aslı çoktan yerimi aldı. Senin yüzünden. Geri kafalı... "

 

"Kabahatli ben oldum iyi mi? Tamam sen şimdi sakinleş annemle de münakaşa etmeyi bırak. İstemiyorsan gitme dershaneye. "

 

"Ben şımarıklık etmiyorum. Dikkatim dağılıyor. Bire bir daha iyi algılıyorum. "

 

"Peki. Halledicem. Efe olmazsa buluruz başkasını" Cihan sanemin omuz silkmesi üzerine dışarı çıkıp kendi odasına geçerek üzerini çıkarıp rahatlamaya koyuldu. Bir şekilde halledecekti.

 

---

Akşam.

 

Genç adam telefonu bırakıp dilini şaklattı. Efecan fazla inatçıydı. Eh adam neredeyse dörtvkişiye özel ders veriyordu sadece onlardan aylık geliri tahmini elli bine yakındı. Hemde öğrenciyken. Tabiiki bunda Boğaziçi Edebiyat yüksrk lisans öğrencisi olmanın payı yüksekti. Cihan onun kendinin farkında olan ve hiçbirşeye tamah etmeyen yapısından açıkçası hoşlanmıştı lakin ona bir öğretmen gerekiyordu. Kıvırcık saçlı sevimli... Genç adam bir süre masasındaki kalemliğe takılıbkalması ardından kıvırcık saçlı ve sevimli bir edebiyatçı tanıdığını düşündü. Lakin öz geçmişi zayıf kalıyordu ve annesi bu konularda biraz özenliydi. Ezginin ankarada oluşu da ayrı meseleydi. Cihan düşünceyi kafasından atmak için çaba sarfetmeye çalışsada şu an boşta oluşu gençkız edebiyatından da fazla iyi anlıyor oluşu karşısında çenesini sıvazladı lakin Wattpadde yazdığı bir şekilde annesinin kulağına giderse ondan daha büyük bir tepki verebilirdi. Sonuçta yetişkin içerikleri vardı. Genç adam bir süre gelgit yaşaması ardından şu meşur özel öğretmen sitelerine girerek birkaç kişi ayıkladı ve edebiyat kısmında ikinci sayfada duran Ezginin resmini gördüğünde sayfayı aşağı yukarı kaydırarak üzerine tıkladı. Neden olmasındı. Görüşmeye pekala gelebilirdi. Üstelik onunla her detayı rahatça konuşabilirdi. Cihan bir parça konuşmak için bahane aradığını düşündüğünde yüzünü sıvazladı. Yinede ona bu şansı sunacaktı. Sonuçta öğretmenler ile görüşmeyi yapan o değil annesiydi. Karar veren ise Sanemdi. Cihan omuz silkerek iş telefonunu alıp ayağa kaltı ve cam önüne geçti.

 

---

 

Ezgi masada yemek yerken çalan telefonuna ve tanımadığı cep numarasına baktı. Telefon numarayı spama da atmadığına göre arama gerçekti. Genç kız bir süre daha ekrana bakması ardından iş için arandığını düşünerek telefonu eline aldı.

 

"Açsana kızım"

 

"Tanımıyorum"

 

"İş için olmasın ? "Sevgi hanım kaşlarını kaldırdı.

 

"Bu saatte... " Tolga omuz silkti. "Bu saatte arayan işverenden hayır gelmez. "

 

Genç kız kafa sallayarak telefonu bıraktı susmuştu zaten lakin az sonra yeniden çaldığında kaç çatarak açtı.

 

"Alo? ”

 

" Alo iyi akşamlar Ezgi İlter ile mi görüşüyorum"

 

"Evet buyurun? " Genç kız tanıdık gelen sese karşın anlamsız bir mimik yapıp tanımadığı numaraya baktı.

 

"Merhaba ben özel öğretmen ilanınız için aradım"

 

"A evet buyurun" Genç kız babasına kafa sallayarak masadan kalkıp tolganın odasına yöneldi. "Evet dinliyorum"

 

"Üniversite hazırlık Edebiyat öğretmeni arıyoruz. Bunun için aradım. Öğrenci dershaneye gitmiyor. Birebir eğitimin ona daha çok fayda sağladığını söylüyor. Şimdilik iki derslik bir deneme aşaması istiyoruz. Şayet uyum sağlanırsa ders sayısını dörde çıkartacağız. Saat ücreti için bir miktar belirtmişsiniz lakin anlaşabilirsek ayrılan öğretmenimizin fiyatından değerlendirileceksiniz. Saat başı bin beşyüz "

 

"Anlıyorum. " Genç kız gözleri büyürken ne dese bilemedi. Koyduğu fiyatın iki katıydı söylediği.

 

"Ön görüşme için müsait misiniz? " Cihan kendince gülümsedi.

 

"Peki. Tam olarak nereden arıyorsunuz. Ben muhit olarak Çankaya diye bildirmiştim oraya.

 

"İstanbul. Üzgünüm tanıtmadım kendimi. Ben Cihan Kırcalı. Tanınmamak üzdü. "

 

"Bunun dalgası olmaz" Ezgi omuzlarını düşürerek yatağa oturdu. "İyi günler. "

 

"Dur kızım dur! " Cihan panikledi. "Kapatma Ezgi! Dalga geçmiyorum. "

 

"Ne yapıyorsun ya? "

 

"Sanem için özel öğretmen arıyoruz. Daha öncekini de geri getiremiyoruz. Aklıma geldin. Biliyorum uzak Ankara İstanbul ne alaka diyeceksin lakin sana da sormak istedim. İki kişi daha arayacağım. "

 

"E diğerlerini arasaydın ya... " Ezgi ne yapsa ne söylese karar veremedi.

 

"Arayacağım zaten. Yalnızca görüşmeye gelip gelemeyeceğini sormak istedim. "

 

"Torpil? Olmaz Cihan. Yani ben ne diyeceksin arkadaşımı getirdim mi? Ya uyuşmazsak... Ne olacak o zaman?"

 

"Yo... Torpil falan yok hocam. Görüşmeleri ben değil annem yapacak uyuşup uyuşmadığınıza karar verecek olan da sen ve Sanem. Benim o konuda bir bağlantım yada sözümün geçerliliği yok. Yalnızca bulduklarım içinde seni de aramak istedim. Çok da düşündüm. " Cihan yanaklarındaki havayı üfledi." Bunu benden bağımsız bir iş teklifi olarak düşün. Benimle olan tek alakası seni tanıyor olmam. "

 

"Ben oraya bir ücretlendirme koydum... "

 

"Bak bu profosyonel bir yaklaşım değil. Çıkan öğretmenimizden daha aşağıda bir teklif vermek de bizim için etik değil. Gurur meselesi yapmayacaksın değil mi? Yani bir fırsat ve Ankaradan da gelebilirdi bu teklif. Kabul etmeyecek miydin? ”

 

"... " Ezgi sessiz kaldı tam olarak ne yapacağını kestiremiyordu.

 

"Bunun benimle bir alakası yok yeniden söylüyorum. Kabul edersen anneme tanıdığım diyeceğim. Geri kalanına karışmam. Cvnide olduğu gibi vereceğim. Eğer kimyanız tutarsa ve Sanem ile verimli çalışırsanız Anne çaylarında namının duyulacağını ve bu işin gerisinin geleceğini söyleyeyim. Ha görüşmeye gelecek bir yüksek lisans öğrencisi ile birde birkaçyıl tecrübesi olan öğretmenimiz daha var. "

 

"Neden çok daha iyi öğretmenler yok mu? "

 

"Sanem genç olmasını istiyor. Aynı dili konuşabilecek birini. "

 

"Anlıyorum. "

 

"Deneyecek misin Bal köpüğü? ”

 

"Babamla konuşayım" Ezgi kendince kafa salladı. "Sonra dönüş yapayım olur mu? "

 

"Peki. Nasıl istersen ama dön çünkü bir saate annemle konuşacağım"

 

"Tamam." Ezgi hızla kafa sallayıp boğazını temizledi.

 

"Peki görüşürüz" Cihan dudaklarını kemirerek telefonu kapatıp terleyen ellerini üzerine sildi.

 

Ezgi ise derin birkaç nefes alarak haftada iki dersinnayda on iki bin edeceğini hesap ettiğinde ve iyi ihtimal dörde çıktığında yirmi dörde geleceğini düşündüğünde gözlerini irice açtı. Haftada dört saat çalışarak bu ücreti kazanmak çok makuldü. Ve cihanın dediği diğer fırsatlar... Ezgi bir an adamı tanıyor oluşunun ona iş imkanı sunmasıyla diğer her yerde torpili olan şahıslardan olup olmadığını düşünürken adamın karışmıyorum demesine de ayrı bir takıldı. Yani annesi onu onaylamazsa iş olmayacaktı. Genç kız kendince kafa sallayıp babası ile konuşmak üzere yemeğe geri döndü.

 

"Ne oldu kızım? "

 

"Özel öğretmenlik teklifi lakin istanbulda. "

 

"Onun için İstanbula mı gidilir? "

 

"Saati bin beşyüz iki ders ile başlayıp eğer olursa dörde çıkacağını söylüyorlar. "

 

"Kimmiş bunlar? "

 

"Hülya Kırcalı ile görüşeceğim"

 

Tolga ağzındakini püskürtüp ablasına baktı. "Kırcalı holdingin kraliçesi... Kızım telapati mi yaptın ne yaptın? "

 

"Hayır Kanlıcada oturuyorlar. Benim İstanbul adresimin paşabahçe olması bir etkendir belki... " Ezgi sesini gittikçe alçalttı.

 

"Kızım iyi hoş da sen zengin çocuklarının kaprisleri ile uğraşabilecek gibi hissediyor musun? "

 

"Ay zamanında baban bir derse gitmişti de evlerden ırak. Dövmeden bıraktığına şükretmiştik" Sevgi hanım yüzünü buruşturdu. Zor onun anasıyla danasıyla uğraşmak.

 

"Vaz mı geçeyim" Ezgi başını önüne indirerek ellerini ovaladı. "Zaten gel derse başla demediler iş alımı gibi kaç kişi çağırmışlar. Öğrenci ile kimyamız tutarsa olacakmış yani bu bir görüşme. "

 

"Tutar da dört ders verirsen baya iyi para hemde senin istediğin gibi. Kendine de ayıracak vaktin olacak. "

 

"Kaç yaş? "

 

"Üniversite... On yedi on sekiz falandır. Kız öğrenci."

 

"Sanem Kırcalı" Tolga İnstagramdan kızın resmini açıp çevirdi. "Bu kıl bir tipi var"

 

Ezgi istemsizce gülüp Cihanı anımsadığında boğazını temizledi lakin "Onun abisi öyle diyemedi" Yine de bu görüşmeye giderse olurda bir gün nerede tanıştıkları sorulursa yerini söyleyebilirdi. Özleme de...

 

"Sen bilirsin Ezgi. Ne zaman çağıracaklar? "

 

"Dönüş sağlayacağımı söyledim. O kısmı konuşmadım henüz"

 

"Mahir. Olursa bizde bir iki günlüğüne gidelim ha? Sıkıldım. Hem kızı bırakmış oluruz hem ablamlarla falan görüşürüz biraz"

 

"Ne olur gidin! "

 

"Eşşeoğlusu seni! " Mahir bey oğluna kaş çattı. Hiç heves etme Ablanıborada bırakırım ama seni bir daha bırakmam! "

 

"Off başladık yine! Hem ben daha öyle şey yapmam Rüyam var benim"

 

"Hah şimdi hiç bırakmam. Okul bitmeden beraber yaşamalar yok bilmemne başıma iş açarsın birde.

 

Ezgi suratı asılan tolgaya güldü. " E ne yapayım ben"

 

"Tamam kızım kaldırabilirim diyorsan... Görüş. Olırsa iyi bir fırsat. Ben yapamadım. Mizacım tutmadı. Seninde tutacağını sanmam ama"

 

"Off baştan pes ettiriyorsunuz tamam gitmiyorum... "

 

"Git sen salakmısın! Ya olursa bu işin devamı gelir kızım. Kendini gösterirsen başarılı olursan hem cvin dolar hem iyi bir okula geçersin belki"

 

"Bu evdeki tek hayalperest benim sanıyordum" Ezgi sırıttı.

 

"Tamam bakalım hem annende sıkılmış bir İstanbul ziyareti yapalım sende görüşürsün"

 

"Tamam" Genç kız tabağını bitirip telefonuneline alarak Cihanın aradığı diğer numaraya yazdı.

 

;Tamam Cihan bey. Görüşme için bir zaman belirleyelim (19.40)

 

Kırcalı; Tamam Ezgi hanım. Ben yazacağım. Muhtemelen iki üç güne gerçekleşir kesinleştirelim haber veririm. Teşekkürler."

 

"Teşekkürler. İyi akşamlar"

 

"İyi akşamlar"

 

---

 

Kırcalı; Çarşamba saat üç buçuk uygun mudur?" (20. 35)

 

;Uygun. Teşekkürler.

 

Kırcalı; Konum.

 

---

 

Pikachu; Bilmiyorsun sanki konum postacılık yapmışlığın var.

 

;Bi öyle bir böyle kafam hallaç pamuğuna döndü.

 

Pikachu; İş başka dostluk başka. Yalnız Sanem Wattpadde dolanıyor Ezgi senden ricam onu engellemen kullanıcı adı; User633784847

 

:Tamam. Öğretmenlik başvurusu yaptığımdan beri kendi kullanıvıbadımı da değiştirdim zaten. Girdiğim yerde basılmadan önce kitaplar konuşulsun istemem. Bulamaz. Kapakları da değiştirdim.

 

Pikachu; İyi düşünmüşsün. Kullanıcı adın ne ? Beni ne diye engelleyip duruyorsun kızım. Aç!

 

; 😅 Eh akıl herşeye yetmiyor... Beni ilk engellediğin hesabı kendin açarsan görürsün.

 

Pikachu; ha o vardı dimi... 😪

 

Pikachu; Bal Köpüğü ha?

 

;Güzel nickname. Hem hatırası var.

 

Pikachu; 🤗🤫

 

Pikachu; Bol şans diliyorum sana...

 

; Ne giyeceğim...

 

Pikachu; Bana ne ! İş başka dostluk başka. Kendin çabala Öğretmen hanım.

 

;Haklısın... 😶‍🌫

 

Pikachu; Peki. Çarşamba görüşürüz öyleyse.

 

; ben seninle görüşmeyeceğim.

 

Pikachu; evetbde ev benim değil mi?

 

; işin yok mu senin!

 

Pikachu: İş de benim ya hani...

 

;😖 karşıma çıkıp beni tedirgin etme!

 

Pikachu; Öyle bir niyetim yok. Ama sonrasında Kanlıcada bir kahve ısmarlarsın artık...

 

;Peki... İyi geceler.

 

Pikachu; İyi geceler 👋

 

---

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%