@gizemmgurbuzz
|
1 Hafta Sonra Cihan anahtarı valeye verip giydiği uzun hırkanın önünü düzelterek restoran kapısından içeri girdi. "Berk Arslan adına rezervasyon var"
"Buyurun cihan bey üst katta" Garson eliyle merdivenleri göstererek adamın arkasından ilerledi.
Cihan bir parça ortam değiştirmek farklı bir topluluk arasına katılmak istemişti. Kendi başına işin içinden çıkamamıştı Berk ve Mete ile konuştuğunda ise alışkanlıkları dışına çıkmayan aynı şeylere ve kişilere takılıp kalan bir adam olduğu kanısına varmışlardı. Pekala ikisi de kendi özel hayatlarında berbattılar fakat terzi kendi söküğünü dikemezdi. Aralarında en ılımlı ve girişken adam olan Berkti ve Meteye göre gidip onun ortamında takılıp yeni insanlarla karşılaşması gerekiyordu. Biraz klişe adam olduğundan karşısına çıkan ilk tuhaf ve adrenalinli durum muhtemelen aklını karıştırmıştı. Açıkçası çok tanımadıklarından kızın üzerinde algı yönetimi oluşturup oluşturmadığını da konu etmişlerdi. Arkadaşlarının aklının çelinmesinden korkar haldeydiler. Cihan o kadar aptal göründüğünü bilmiyordu. Kesinlikle aptal değildi. Biraz gürültülü sıra gecesi ortamına adım attığında kaşlarını kaldırarak sırıttı.
"Teşrif ettiniz efendim" Berk el şaklattı. "Gel şöyle"
Genç adam gidip Berkin yanındaki sedire oturdu ve adamın omzundaki puşiyi sırtına atmasıyla kırmızı beyaz kareli örtünün önünden sallanan tek ucunu geriye attı. Genç adam odada bulunan tanımadığı kişiler ile el sıkışması akabinde tanıdıklarıyla bir müddet sohbet etti. Okuldan olduğunu anımsadığı İnci gelen tepsi başındaki adamı kaldırıp çiğ köfte yoğurarak herkese dağıttığında ise ortamın hoşluğuna katılmaya karar verdi. Biraz sınırları aşmakta sakınca yoktu.
"Nasıl? " Berk arkadaşına doğru eğildi. "Herkes doğal. Doğallık tek bir kişiye mahsus değil"
"Güzel. Sayende bokllu çiğköftenin de tadına bakmış oldum" Cihan elindekini ağzına attı.
"Ne diyorsun oğlum sen! "
"Abi, beş metre tırnakla elini daldırdı kız içine."
"Yapma oğlum be! " Berk güçlükle yutkunarak elindekini bıraktı.
"Bak ben senden daha doğalım. " Cihan omuz silkip kıza el etti. "İnci eline sağlık."
"Afiyet olsun" Genç kız sırıttı. "Berkcim al! "
" Yok yavrum, zor çıkıyor sonra" Berk elini gülerek kalbine götürdü.
"Boşver ne yediğimizi biliyoruz sanki" Cihan gülümseyerek elini uzattı sar sen birer tane daha"
"Ne oldu oğlum daha kokudan mı uçtun ne yaptın? " Berk dönüp arkadaşına baktı.
"Hayır. Keyfini çıkarıyorum Beko rahat ol. "
"Türküsüz olmaz! " Kıvanç adındaki hafif etine dolgun sarışın genç adam el etti.
"Durun Derya söylesin. " Merve de hemen yanında çekimser duran arkadaşını dürttü. "Hadi söyle! "
"Merve! " Genç kız çok açık tondaki kahvemsi saçlarını kulağının arkasına atarak kendisini geri çekti.
Cihan dikkatini o yöne vererek Mervenin ardına gizlenmeye çalışan kıza doğru baktı ufak tefek biriydi ki çok da kalıplı olmayan mervenin ardında durabiliyordu. Genç adam Derya adındaki kızın utanarak elleriyle itiraz edişine baktı ardından durulup pes ederek bağdaş kuruşunu izledi. Altında siyah bir jean üzerinde siyah beyaz ekoseli salaş bir gömlek vardı. Bileğindeki bolca bilekliklere eklem yüzüklerine ve boynundaki birkaç kolyeden sarkan D harfine göz gezdirdi.
"Şeyi biliyor musun şeyi... Şey ... Oy nenen ölsün.. Hmmmm .." Mustafa şarkının gerisini ezbere bilmediğinden mırıldandı. "Sarı gelin... " Berk el etti. "Heh o! ” " Çüş! Bilmiyomusun lan onu" Cihan kızın kafa sallaması üzerine odanın uzak köşesinden çalan müziğin kapatılması istenip telefondan karaoke melodisi açıldığında ardına yaslanıp önündeki su bardağını çekti. Kız şarkıya başlayıp sesini duyduğunda ise başını iki yana sallayarak diğerine uzandı. Ses allah vergisiydi. Kızın sesi de kesinlikle şiir gibiydi. Öyleki herkes sessizleşmiş önüne bakıp birşeyler düşünür olmuştu. Aklını boşaltmaya karar veren Cihan ise başını çevirip kızı izledi. Sonradında türküler birbirini kovalamış gece genç adam için sandığından öok daha güzel geçmişti. "Sağol Beko. Güzel oldu" "Birşey istiyormusun kardeşim ben Merveyle geçeceğim kullanmasam iyi olur" "Yok Tamam görüşürüz dikkat et" "Tamamdır. O Meteye söyle çok şey kaçırdı" Cihan hafif çakırkeyf olan arkadaşının ardından sırıtıp kafasınca bir bardağın ona ne yapacağını düşünse de riske atamayacağından anahtarı alıp kenarda taksi beklemek için dikildi. Az sonra geldiğinde ise hareketlenmişti ki içeriden koşturan kızı gördüğünde kolu bırakıp dönüp arkasına baktı. "Taksi! Dur bekle! Bekle geldim! " Derya kapıya koştursa da çoktan önünde dikilen adamı fark ettiğinde yanaklarındaki havayı üfledi. "Sizde mi? Şöförünüz falan var sanıyordum" "Sizin yok mu? " Cihan kızın çatallanmış sesine karşın sırıttı. "Yok ve beni bırakacak aklı bir karış havada arkadaşım da yok! Unuttu beni! " "Eminim unutmuştur! " Cihan berke içinden ufak bir küfür salladı. "Ne tarafa gideceksiniz? ” "Baltalimanı" "Tamam yolumun üzeri bırakalım" Cihan taksinin kapısını açtı. "Arabada mı yok" Derya dudak büktü. "Şarkılar yüzünden" Cihan anahtarları gösterdi. "Peki.. " Genç adam kızın binmesini sağlayıp ön koltuğa geçerek arkasını döndü. "Adres? " "Sabancı hastanesinin oralar... Unuttum sokağı" Derya güldü. "Pe-ki" Cihan başını iki yana sallayıp adama el etti. "Konservatuar?" "Hayır. Tıp! Ama şan dersi almışlığım var" "Tıp" Cihan kaşlarını kaldırdı. "Stajerim dördüncü yılım Daha kötüsü nöbet ertesiyim ve muhtemelen yarın uyuyakalıp seneye de stajer olarak devam edeceğim" "Hangi bölüm" Cihan arkasını döndü. "Kadın doğum" Genç kız sırıttı. "İyiymiş" Cihan kafa salladı. "Afedersiniz buradaydım duydum. Benim hanım ikizlere gebe. Doktor biri geriden geliyor dedi korktuk. Önereceğiniz bir doktor varmı. " "Ben... " Derya sırıttı. Cihan kızın başta tiye alıp ardından adama bir ton laf anlatması üzerine önüne döndü. Yol boyunca bir kez ufak bir bakkalda durmaları ve kızın inip geri gelmesi ardından devam ettiler Bu süre içinde belki dikizden birkaç göz teması kurmuştular ve sahile inmeden bir sokak evvelsinde bir bina önünde ciyakladığından durdular. "Dur, dur abi burası. Bakayım? Hah burası! " "Emin misin? " "Yedi kat karın kesip bebeği kesmeden çekip çıkarabiliyorum. Sanırım evimi de bulurum" "Peki. İyi geceler. " Genç adam kızın evvela ters yöne ardından duraksayarak dönüp binaya yönelmesi üzerine çıkarttığı anahtarın gediğe uyup uymadığını bekledi ve kapıyı açtığında yanındaki adama eliyle devam etmesi için işaret yaptı. Berk ve çöpçatanlıkları... --- Berk kişisinden okunmamış mesaj Berk; Naber? Bıraktın mı Deryayı? ;Oğlum manyak mısın sen? Kızı kafadı güzel bırakıp gittmişsiniz Ben olmasaydım ya da bırakmasaydım? Berk; Centilmen adamsın sen. Hem kardeşin ne yapar? Ayarlar olayı 😜 Ayrıca bırakmasan ne olur köşede bekliyorduk zaten. ; ya sen! Kumpas mı kurdunız yine! Berk; Vallaha kurmadık. Belki Merveyle kurmuş olabiliriz ama çok spontane oldu. Merve Deryayı izlediğini görmüş bir tanışsınlar dedi. Kızın da haberi yok. ;ben sana bana birini ayarla mı dedim. Aman Berk etme eyleme! Berk; 053.............. Yok benim ilgim yok kızı tanımıyorum bile zaten kızın onla bununla tanışacak vakti yok. Doktormuş. ;Hı... Söyledi. Berk; Vay sohbetlerde edilmiş! Hah şöyle doğal bir arkadaş buluşması oldukça normal bir tanışma. Sesi de güzel. Zeki... ; Abi sen beni yanlış anladın herhalde birileriyle tanışma gibi bir niyetim var demedim. Kafa dağıtalım dedim. Berk; İnsanlar biryerlere gider birileriyle tanışır... ;Sen neden kimseyle tanışmıyorsun Berk? Berk; Yeterince çektim ben. Aptal adamım. Yoruldum. Aramızda en az aşınmış sensin. Görünen o ki yaptığımız bir hata yüzünden en fazla hasarı alacak olan da sensin. ; Başlatma hasarına. Ne hasarı oğlum. Kafam karıştı dedim. Buamma abarttınız. Berk; Sorun da o ya senin kafan karışmaz. Mantık adamısın sen. Huyun suyun değişti lan. Cihan Kırcalı birinin eline tırnağına takacak sonra da tek kelime etmeden oturup yiyecek... Chester sende bir çeşit Stockholme etkisi oluşturdu herhalde. ;Chester deme lan kıza! 🤬 Berk; Al işte. Ne düşünüp neye alınıyosun oğlum. Tövbe estağfirullah... Kafanı topla Cihan... Genç adam telefonu yatağa fırlatıp elini yüzünü yıkamak için banyoya girdi ve lavobaya ellerini dayayarak yüzüne baktı. Hakikatendeğişmiş miydi Cihan? Pekala biraz dengesizleşmiş, fazla taktığı meseleleri hoş görür olmuştu. Hiç takılmayacağı şeylere de yükleniyor kendisinden pek beklenilmeyecek gibi davranıyordu. Berkin yersiz stockholme sendromu fikrine yüz buruşturdu yine de Ezgi İlter sanki duygularını zorla kaçırmış işkence ediyor gibiydi. "Saçmalama oğlum kızın birşey yaptığı yok!" Cihan yüzüne su çalıp içeri girdi. Birşey yapmıyordu evet. Yüzeysel bir konudan ibaretti Cihan. Normal seyreden bir arkadaşlığı anlamafığı bir şekilde içselleştirmeye başlayan kendisiydi ve buna bir son vermek zorundaydı. --- Ayrıbir konuşma içerisinde. Berk oturduğu yerde huzursuzca kıpırdanarak telefonu eline alıp Mete'ye yazma gereği duydu. Hata edip etmediklerini bilmiyordu. ;Mete? Uyuyor musun? Mete; Bu saatte düşünecek başka kimsen yok mu senin? 🥸 ;Olmadığı için şanslıyım... Ne diyeceğim? Mete; Kısa keselim lütfen. ; Hata mı ediyoruz acaba? Mete ; ¿ ;Cihanı diyorum. Takıldık ettik kafa dağıttık. Son anda belki birileriyle tanıştı gibi oldu. Ama içim rahat değil be. Mete; Yani? ;Bu herif Ezgi İlterden hoşlanıyor olmasın. Ciddi ciddi hemde. Baya tuhaf oldu son zamanlarda. Kafası karışıp bize dert yanmalar falan. Aklını kenara atmış kalbiyle hareket eder gibi. Mete; Duygusala bağladın yine. Tehlikeli olan da o zaten. Herif hoşlantının ötesine geçmeye kalkıyor. ; Hoşlantının ötesine geçmesinin nesi tehlikeli. İyi ya işte. Bir yamukluk mu sezdin oğlum. Kendi halinde uğraşan bir kız. Adam gibi tanımıyoruz da öylece hüküm giydiriyoruz kıza. Mete; 🙄 ; Lan bahsederken Chester dedim diye küfretti adam bana. Mete; 🤔 Daha kötü. Uzak durması şart. ; Sen de bir tuhafsın he! Dostmuyuz düşmanmıyız oğlum biz. Mert.; Tamam iyi hoş herifsin, yüzüne tükürsek yarabbi yağmur dersin de biraz aklını çalıştır be oğlum. Kaç kere yandı dilin sitir et şu iyimser hali üzerinden artık. Davulun sesi uzaktan hoş geliyor ama o işin bir tık ötesi iyi değil. Boku ben yedim ama burada kızı korumak da bana düşer. İyi hoş, bu zamana kadar sohbet ettiler. ; 3 aya yakın oldu herhalde dimi? Mete; Herhalde. Yamuk bir kız olsa zaten çokdan keserdi faturasını bizimki. ; bende onu diyorum ya. Mete; Sonra ne olacak ? Biz tek başımıza adamlar mıyız? Hadi yaptığımız sapıklık duyulmadı -ki bu bile Ezgi'nin akıllı olduğunu gösterir- bizden çok kendini korudu. Ama yarın el ele ortaya çıktıklarında patrona asılan öğretmen figürü olmayacak mı bu kız? Öyle olmasa bile kimse susmayacak. Doğru düzgün bir iş sahibi değil. Hülya teyze iyidir hoştur ama bu tarz dedikodulara gelebilecek biri de değil. . Olayı hoş karşılamayacak.Al sana yeşilçam filmi. Hem kızın kariyeri bitecek hemde ikiside duygusal enkaz olacak. Öylepembe tayt meselesine de benzemez ha. Öyle bir linçlerler ki kızı Hem televizyonda hem sosyal medyada sonu ne olur düşünmek bile istemiyorum. Olmaz Berk. Cihan tüm bunları düşünebilecek bir adam ama görünen o ki fazla duygusallaştı mantık çöp oldu. Ya yarı yolda birden mantıklı düşünmeye karar verirse... Bu sefer ona birşey olmaz da kız enkaz ben boktan arkadaş... Yok abi. Tutar yanı yok. Daha normal şeylere yöneltmeye bakalım. Günün sonunda "bu cemiyet aşkı iki gün sürüyor" Derler geçer gider. Berk kaşlarını kaldırarak Metenin uzun uzadıya yazdıklarını okuduktan sonra derin bir nefes aldı. Yerden göğe kadar haklıydı. ; oğlum var ya işte şimdi çok cıks oldun he! Mete; Hadi uzatma yeter. ; Ok iyi geceler Meto. Mete; Gece daha yeni başlıyor Beko 😎 --- Şöyle bir ara bölüm atalım. Henüz tam olarak takılmadıklarından hafta atlaya atlaya gidiyorum.Her güne birşey bulup yazmak zor. Birkaç bölüm sonrasında Cihan ve Ezgi arasında gerçek anlamda yakınlaşmalar başlayacak. Şu an biraz daha sancı çekmeleri gerekiyor. Birde tabiiki kafamdakileri yazabilmem için zamanın da akıp gitmesi gerekiyor. Kısa bir süreye sığdırılacak bir konu değil.
|
0% |