Yeni Üyelik
14.
Bölüm

13. Bölüm

@gizemmgurbuzz

1 hafta sonra

 

Violet gözlerini açar açmaz heyecan içinde doğruldu. Sosyetik akımlara bu denli heyecan yapacağı aklının ucundan geçmezdi lakin bugün diğerlerinden farklı bir etkinlik olacaktı. Söylediklerine göre bu yardımlar ardından kimsesizler için bir hastahane kurulacaktı. Hoş hastahaneler genel anlamda kimsesizler içindi. Violet şayet en ufak bir yardımı dokunursa çok memnun olacaktı. Genç kız yataktan inip hemen camın kenarında asılı duran elbisesinin üzerinden tozlanmaması için serilen çarşafı çekti. Yaldızlı iplikten desenler ile işli bordo korsesi can yakıcı görünse de güzeldi. Kalın askılı kollarına takılacak olan dik kolları hemen üzerinde sallanıyordu ve bordo, saten dış eteği de dilsiz uşağa bağlanmış haldeydi. İç kısımdan kendini gösterecek olan yağ yeşili etek ve diğerleri yerdeki sandıkta olmalıydı. Violet giyeceği altın renkli, tokasında büyük çiçeği olan yaldızlı ayakkabısına ve ardındaki topuğa bakarak iç geçirdikten sonra tıklatılan kapıdan içeri giren yardımcısı Meredith'e gülümsedi.

 

"Günaydın leydim uyanmışsınız bile" Meredith evvela reverans yaptı ardından elindeki tepsiyi götürüp çay masasına bıraktıktan sonra çekmeceden temiz bir havlu çekip ibriği alark leydisinin yanına gitti. Onu seviyordu. İçten cana yakın şimdiye dek gördüğü kimseye benzemiyordu. Ona kalırsa halktan biri olması bir etkendi lakin serveti bulup azıtmayanlardandı. Hemde krala kız kardeş gibi yakınken ve bir düke dilediği gibi davranabiliyorken...

 

"Evet, biraz kıpır kıpırım... Umarım fincanlarım açıkarttırmada satılır.

 

"Eminim ki satılacaklar" Meredith kafa salladı.

 

"Önce ne yapıyoruz? "

 

"Evvela birşeyler yiyin ardından sizi giydirip saçlarınızı yapalım leydim. Öğlene dek anca hazırlanırız"

"Pekala... "

 

---

 

Ryan bugünün programında bulunan açık arttırma ve ardından yapılacak kokteyli tamamen unutmuştu ve kahvaltıya katılmayan Violetin hazırlanıyor olduğu haberiyle kendisi de hazırlanmak üzere harekete geçmişti. Balodan evvel katılacakları ilk davetti. Leonardgelemeyecek dahi olsa anne ve babasıyla orada bulunması gerekiyordu ve elbette violeti yalnız bırakmak hoş olmazdı. Genç adam kapı önünde dikilirken geniş hole inen merdivenlerde Violeti Leonardın kolunda inerken gördüğünde gözlerini kıstı. Bronz kumaştan statüsüne yaraşır bir kabarıklıkta giydiği elbisesinde yeşilleri de görebiliyordu genç adam kare yakası aşağılara dek iniyor farkına yeni yeni vardığı iki çıkıntıyı gözler önüne seriyordu. Saçaklı altın kolyesi tenindeki koyulu lekeleri gizleyebilmiş gibiydi dik yakalı omuzlarından el bileklerine dek inen kollarının devamında eldivenleri elindeydi. Elbisenin ardına takılmış olan yüksek telalı yeşil tülden yakasıardında kıvır kıvır olan topuzunun bir kısmına siperdi. Alnına ve yüzünün yanına düşen saçları da buklelenmiş başına yeşil taşları olan bir taç oturtulmuştu. Genç adam güçlükle yutkunarak bakışlarını hemen yanında sırıtarak gelen leonarda kaydırırken nefes almaya çalıştı. Violet, violetti. Paçaları yamalı pantolonu içindeykende kapıdan çıktığında kendisiydi. Koparcasına zayıfkende, yaz aylarında yıkadığı belinin aşağılarına inen simsiyah saçlarını saldığında da Violetti. Genç adam ikili yanına geldiğinde eğilip yeniden doğruldu. Şu dakika bunu yapması gerekiyormuş gibiydi. "Hazır mıyız? "

 

"Öyle görünüyor. V-kont ve v-kontes geldiğinde yola çıkabiliriz... Keşke gelseniz dük hazretleri" Violet Leonun kolunu sıvazladı. Genç kız halinden utandığından Ryana bakamamıştı. Fakat iç dünyasından çokça bahsetmemesi gerektiğini de sarayda öğrenmişti. Hizmetlilerin göz ve kulakları üstlerindeydi. En büyük zevkleri ise onların dedikodusunu yapmaktı.

 

"B-b-buna m-merak u-yandırmak d-denir Vi" Leonard kendi kendine sırıttı. Rahmetli babası öyle derdi. Oldukça net hatırlıyordu. "Ağabey... " Genç adam Ryana gözlerini dikerek bakmayı ihmal etmedi. Şu ikisinin birlikte olmasını isteyen tek kişi o muydu bilmiyordu.

 

"Söyleyin arabalar gelsin" Ryan ardına el ettikten sonra gözlerini kırpıştırdı. "Diyor ömründe arabayı sayılı gören adam"

 

Violet Leonardın pervasızca gülmesi ile ona katılmadan edemedi. Ryan ile göz göze geldiğinde ise giydiği mavi balon kollu tuniğe ve altındaki aynı maviden şişkin pantolonuna baktı. Beyaz çorapları cilalı ayakkabıları armaları onur rozetleri ustalıkla üzerine iliştirilmiş bel hizasında biten pelerini tek omzuna iğnelenmişti. Genç kız onun bileğinden eldiveni üzerine düşen boncuğu gördüğünde neşeli hali uçuverip huzursuzca kıpırdandı. Arabası geldiğinde ise leonun kolundan çıkıp eteklerini tutarak kapıya bir iki adım attı. Genç kız az sonra eteğinin hemen yanından tutulduğunu hissettiğinde topuklarının da hezimetine uğrayarak yalpalayıverdi. Şayet onu belinden tutan Ryan olmasaydı yuvarlanarak tamamlayacaktı yolculuğunu

"teşekkür ederim Ryan"

 

"O topuklarla yürüyemeyeceğini biliyordum" Ryan yakından baktığı kadının yüzünde parlayan hafif pembe yanaklarına renklenmiş dudaklarına ve göz kenarlarındaki siyah sürmelere baktı. "Yüzünü de mi boyadın"

 

"Yağlı boya ile olmasa da... " Violet adamdan yayılannhoş kokuyu duyduğunda boğazını temizledi.

 

"Koku mu sürdün? "

 

"Senin gibi üzerime şişe boşaltmasam da... " Ryan zorla gülümsemeye çalıştı. "Ne bu gül? "

 

" Hayır misk deniyor" Violet ağırlığını adamın üzerinden alarak kenara kaydı. "Beni her yerde böyle tutamazsın bu kadar yakın olmak iyi değil Ryan... Dedikodumuz çıkacak."

Genç adam hızlı bir baş onayı ardından yakasını düzelterek ellerini ardında birleştirdi. "Dedikodumuz çıkacak evet... Elbette... "

 

"Ve ayrıca kısmetlerin engellenecek ve dahi benim-"

 

"Arabaya binin leydi Wellbourn" Ryan diş gıcırdatarak ardına dönerken etrafa bakma düşüncesini ortaya atanın kendisi olduğunun bilincindeydi. Fakat karşı tarafın kabullenebileceği konusunu kesinlikle göz ardı etmişti.

 

---

 

Violet arabadan indiğinde biraz tedirgin olsa da çolça heyecanlanmıştı. Hem bu tarz bir ortamda yetkin kişi olarak ilk kez bulunacak olmak hem de Bee'nin verdiği dikkat çekme görevi oldukça yeniydi onun için öte yandan Ryan vardı. Onu kendisinden uzak tutması da gerekmekteydi ve bu çok da istediği birşey değildi. Genç kız adamın arabadan inip kendisine kaş çatarak baktığını gördüğünde umursamamaya karar vererek ellerini önünde bir etti. Şimdi ne yapmalıydı? Öylece salondan içeri mi girecekti. Tek başına... Violet bir iki isteksiz adım ardından Ryan ve V-kontes yanına geldiklerinde gülümsemeye çalıştı.

 

"Ryan, sen bu genç leydiye eşlik et benim halihazırda bir damım var" Jane oğluna göz kırparken Ryanın ifadesiz tutmak için çaba sarf ettiği suratına şöyle bir baktı. Leonard haklı mıydı? Şayet öyleyse Jane bundan çok memnun olurdu.

 

"A... " Violet gülümsemeye çalıştı.

 

"Sanırım benim çok daha yetkin ve yakışıklı bir kavalyeye ihtiyacım var" Genç kız elini arkadan gelen V-konta uzatırken adamın kaşlarını kaldırışına karşın hafifçe omuz silkti.

 

"Ya... " Andrew sırtını dikleştirdi.

 

"Leydi Wellbourn olayı çözmüş. Öyleyse tatlım ilk dans için en başta ben olmalıyım"

 

"Zevkle" Violet Ryan ile göz göze gelmekten kaçınarak adamın koluna girdi.

 

Ryan, kadının uzak durmaya bu denli hevesli olduğunu bilmiyordu. Elbette kalbini kıran oydu lakin Violet violetti. Umursamaz ne olursa olsun olduğu yerde kalırdı. Sanırım o da bu yüzden öyle rahat davranmıştı. Lakin ne diye bu kadar takılıyordu ki... Kararı alan oydu. Şimdi eline geçen bu fırsatta genç adam sosyeteye açılabilir, pekala yeni meşgaleler edinebilirdi.

 

Violet açık arttırma başlamadan evvel Lord Stanford'un geniş holünde dizilmiş özel eşyalar arasında dolanırken kendi fincanlarını gördüğünde gülümsemesine engel olamayarak duraksayıp kırmızı örtü üzerinde ne kadar hoş durduklarına baktı. Pekala el işçiliği olduğu oldukça açık ve netti üstelik çizimi profesyonelliğin yanına dahi yaklaşmıyordu lakin yinede onun için gideri vardı.

 

"Fırça titreyen bir el ile tutulmuş olsa da renkler ve dokunuşlar o yaşanmışlık hissini veriyor değil mi? "

 

"Afedersiniz? " Violet hemen yanında duran açık sarı saçları ardına doğru salınmış üzerinde krem rengi kristal boncuklarla sıkça işlenmiş elbisesi ile dikilen genç kıza baktı. Uzun yüzünde açık mavi gözleri sürmelenmiş, çıkık elmacık kemikleri beyaz teninde pespembe boyanmış ve ince dudakları köşelerinden hafif kıvrılmıştı. Güzellik abidesi değildi lakin duruşunda bir asalet vardı hiç şüphesiz. Beenin kendisinde çok ça var olduğunu söylediği " karizma" Sözcüğü böyle birşeye benziyordu.

 

"B-beğendiniz mi? "

 

"Sıradan gözler ile görünmeyecek olan ruhunu beğendim diyelim. " Leydi Wellington çarpık gülümsemesini yüzüne oturtup yeniden fincanlara döndü. "Leydi Violet Wellbourn... Bu zamanda leydi olmak pek kolay"

 

"Evet o kolay leydi Wellbourn benim sanırım. Tanıştırıldık mı leydi? " Violet kıza baktı. Onda tanıdık gelen birşeyler vardı şüphesiz

 

"Ya... Öyleyse sizi tebrik ederim. Doğanın renklerini doğanın içinden gelen birinden daha iyi kim bilebilir ki... Benimkişu tarafta leydi Wellbourn duvarda duruyor. Bakın... Çokça merak ederseniz adım da hemen altında yazılı"

Violet kızın omzunu hafifçe yukarı kaldırıp sırıtarak yanından ayrılmasıyla merak içerisinde arkasına döndü. Kendisininki asksine önünde bir grup insanın biriktiği tabloya doğru eteklerini tutarak ilerleyerek inanılmaz gerçekçiliği ile resmedilen göl kenarındaki tatha ev portresine doğru baktı ve altında yazan Andrea Wellington yazısını birkaç defa okuyup arkasını dönerek kızı aradı. Andrea Wellington... Leonard ve Josselynin amcaları kont Wellingtonun kızı o muydu? Ufak farklılıklar ile Joselyni andırdığını farkbettiğinde ise şaşkınlığını gizleyemeyerek odanın köşesinde duran ve bir elbise ile ilgileniyormuş görünen kıza bakmaya devam etti lakin görüşnaçısına aniden giren lord stanford dikkatini dağıtarak kendiaine gelmesini sağladı.

 

"Resmi seviyor olmalısınız"

 

"Gerçekliği beni çekti sanıyorum" Violet tabloya döndü.

 

"Kimse kont Wellingtonun kızının Dük hazretleri ortaya çıktığında bu denli cesaret sahibi olabileceğini tahmin etmiyordu. " Jason kaşlarını kaldırdı. Leydi ile sarayda tanış olmuştu.

 

"Hemde dük hazretleri ailesini reddetmişken"

 

Violet yorum yapmaya cesaret eden bir başka adama baktı bu defa.

 

"Lord Turner, leydim"

Violet elini çekip öpen adama gülümsemeye çalışarak hemek sonrasında Lord Stanfordun kendisine uzattığı kola baktı.

 

"Salon ilginizi bekleyen pek çok leydi ile dolup taşıyor Turner... " Jason kız ürkekce koluna girdiğinde kafa salladı. "Bağışlayın fakat ancak bu şekilde meraklı bakışlardan kurtulursunuz. Tabii lord Ewans kavalyeniz değilse"

 

"O... " Violet onlardan yana bakan Ryanı gördüğünde boğazını temizledi.

 

"Hayır değil"

 

"Bakın ne kadar mutluyum" Jason sırıttı. "Gelinde size şurada duran av takımını göstereyim"

 

"Pekala... "

---

Ryan Violetin öylece peşinden gittiği adama birkaç ters bakış atmış umursamamaya gayret etmiş lakin Violetin gülümsemeye başlaması üzerine ayaklarının o yöne doğru ilerleyişine engel olamamıştı. Çoğu kişi ona dikkat kesilmiş haldeydi Ryan pek çok fısıltının yanından geçerken Vioşetin elbisesinin saçının ayakkabılarının yaptığı fincanların hakkında kimi hoş kimi kıskançlık dolu yorum ile dolup taşmıştı. Genç adam hemen arkalarında bittiğinde önündeki sıska süslü herifin elini kahverengi saçlarından geçirerek ballandıra ballandıra tam olarak böyle bir silah ile azılı bir yabani domuz devirdiklerini anlatırken Violetin dudak büküp tek kaşını kaldırışı karşısında başını iki yana sallayarak sırıttı. "Onunla cılız bir bambi pekala alt edilir"

 

"Lord Ewans" Jason adamın izinsiz yorumuna karşın leydinin üzerinden çekip önünde bir ettiği ellerine baktı.

 

"Leydi Wellbourna V-kontesin onu çağırdığını haber vermeye geldim"

 

"Az sonra geleceğim " Violet sorar gözler ile Ryana baktı.

 

"Henüz sohbetimizi bitirmemiştik oysa" Jason rahatsızlığını ifade edebilmek adına ceketine asıldı.

 

"A, ben size eşlik eder ve boz ayılar ile olan muhabbetimden severek bahsederim belki... " Ryan sırıttı.

Violet işine burnunu soktuğu için Ryana terslenerek bakması ardından lord Stanforda döndü. Bu adam ve çevresi Beenin tam da istediği türdendi. "Sözünüzü sakın unutmayın lordum uygun bir zamanda kalanı merakla dinleyeceğim" Genç kız gülümseyerek başıyla afamı selamladı.

 

"Öyleyse açık arttırma sonrasındaki danslardan birinde devam edebiliriz belki leydi Wellbourn. Ya da emek verdiğiniz fincanlarda çay içerken belki" Jason müsade isteyerek kızın bileğinde duran ufak kalem ve kartı işaret etti.

 

"A, evet" Violet gözlerini kırpıştırarak adamın ikinci sıraya adını yazışını izledi. "Fincanları mı alacaksınız? "

 

"Kesinlikle"

 

"Yeterince geç kaldın" Ryan sesini kontrol etmeye çalıştı. Violet gittiğinde ise adama döndü. "Ne diyorduk"

 

"Leydi Wellbourn ile ilgilrniyor musunuz Lord Ewans? Nişanlanmak üzere olan bir adamın kıskançlığını mı gözlemlemekteyim. Ancak bu şejilde yaptığınızı saygısızlık olarak görmeyeceğim! "

 

Genç adam diyecek sert birşeyler aradı bulamadığında ise sırtına attığı elinin tırnaklarını avcuna geçirerek önündeki av malzemelerine döndü.

 

"Leydi Wellbourn ailemdendir. Onu korumayı kendime görev bilirim. Yıllardır olduğu gibi. "

 

"Endişeniz olmasın lord Ewans kral Charles'ın bizzat korumaya aldığı bir leydiye kimseden zarar gelmez" Jason iç geçirip adanın kızaran yüzüne baktı. "Bu arada sevindim"

 

"Neye? " Ryan zorla gülümsedi.

 

" Rakibim değil de korumacı aile ferdi oluşunuza. İzninizle boz ayıları bir gün mutlaka dinlemek isterim. Şimdi açık arttırmayı başlatmam gerek."

 

"Korumacı aile ferdi demek... "

---

 

Violet heyecan içinde başlayan açık arttırmada ulaşılan rakamları hayretler içerisinde dinlerken en son leydi Wellingtonun tablosunda kalmıştı aklı üç bin sterlinlik bir servete satılan tablo Carmine ve lapis laluzi kullanılarak yapıldığından aşağısını kaldırmazdı ki öğrendiği kadarıyla mavi renk lapis laluzi mücevherinden carmine ise tuhaf bir böceğin kurutulmasıyla elde edilen kırmızı bir boyaydı. İkisi de oldukç pahalıydı. Genç kız yumurta kabuğundan yaptığı klasik boyaları düşününce dudaklarını kemirdi. Hoş normal olanı kullanmıştı birkaç renk için bitkilerden de faydalanmıştı ama mavinin canlılığının ve parlaklığının bir mücevherden geleceğini bilmiyordu. Genç kız başını hafifçe çevirip alkış tutan Andrea Wellingtondan yana baktı kız da ona doğru dönünce nefesini tutarak önüne döndü.

 

"Ve bu takım Leydi Violet Wellbourndan. Çay içerken doğanın keyif verici esintisini yaşamanızı sağlayacak elli sterlinden açıyorum"

Violet elini kalbine götürüp ilk hamlenin Andrewden gelişini dinledi.

 

"Yüz! "

 

"Yüz yirmi! ”

 

" Artışlarınızı bekliyoruz"

Violet etrafına bakındı satıcı "yokmu... Öyleyse sa-'

 

" İki yüz" Jason elindrkini kaldırdı. Ardından gülümseyerek arkasına dönüp leydi ile göz göze geldi.

 

Ryan adanın Violete sırıtışını gördüğünde dahası fincanlarla çay içme teklifi aklına geldiğinde elindeki numaraları arayıp hızla havaya kaldırdı. "Üç yüz! " Genç adam Jasona kaşlarını kaldırırken adamın omuz silkerek yeniden hamle yapmadıyla sessizce küfretti.

 

"Üç yüz seksen! Satı- Dört yüz geliyor lord Ewanstan! ”

 

"Beş yüz! ” jason kaş çattı.

Bir finncan takımına mı... İlginç" Katherine hemen yanındaki Evelyne eğildi. Bu tarz şeylere katılmazdı lakin yardım kelimesi yumuşak karnıydı.

"Öyleyse daha ilginç kılalım " Evelyn elindekini kaldırdı.

 

"Bin! Bin! Bin! Barones Mosley! Satıyorum! Sattım! "

 

Violet bahsi geçen siyah elbiseli ve siyah şapkalı baronesi görebilmek için hayretle eğildi lakin şapkasından sarkan tül engellemekteydi. Genç kız uğultu dindiğinde vakışlarını kaldırılan fincan takımına doğru götürdü. Bin sterlin mi... Violet hayretler içerisindeydi.

 

---

 

Genç kız salonda takımı alan Baronesi aramak ve teşekkür etmek üzere hızla adımlarken Jason Stanfordun önüne çıkması ile sıçradı.

 

"Birini mi arıyorsunuz yoksa unuttuğunuz dans eşinizi mi. Brlki de korkunç korumanız lord Ewanstan kaçıyorsunuz"

 

"Esasen baronese ile tanışmak ve teşekkürlerimi sunmak istemiştim" Violet adamın yeşil gözlerine döndü.

 

"Baronese danslara katılmaz. Yenisinizduymamış olabilirsiniz. Birkaç yıl evvel kocası Baron Mosley en yakın arkadaşının namusuna el uzattığından bir düelloda hayatını kaybetti. Londrada kralın katlinden daha fazla konuşuldu bu konu"

 

"Kocasına iyi olmuş! " Violet kaş çattı.

 

"O kısmı bilemem lakin Baron Mosley iyi bir müttefik özl bir adamdı. Tanrı günahının bedelini ödemeden onu yanına almadı. Cennette buluşacağız" Jason kafa salladı.

 

"Ya... " Violet Jasona baktı. bir yemek sırasında Edward Mosleyi duymuştu.

 

"Devlet herşeyden önce gelir değil mi... " Dedi kafa sallarken. "Yinede Baronese e bir mektup göndereceğim. O fincanlar yüz bile etmezdi. " Size de teşekkür ederim vaadettiğiniz rakam ile bir aile üç yıl geçinebilir"

 

"Üç yıl? ” Jason güldü. " Afedersiniz... "

 

"Affetmekte zprlanacakmışım gibi... " Violet başını iki yana salladı.

 

"Öyleyse dans edelim leydim. "

Ryan Violetin aynı adam ile dansa kalkmasını içinde kabaran bir takım nahoş hisler ile karşılarken hemen köşede duran leydi karşısına dikilerek selam vermekte bir mazuriyet görmedi. Kumral ela gözlü oldukça güzel bir kadın ile dans edebiliyor olmak saçmalayan duygularına son vermeliydi. "Leydim ben-"

 

"Lord Ewans" Anabelle eğilip lordu selamladı.

 

"Leydi Anabelle Jones"

 

"Dans pisti fazla boş görünüyor" Ryan leydiye kafa salladı.

 

"Bende tam bunu düşünüyordum" Anabelle gülümseyerek lordun uzattığı koluna tutundu.

Violet hemen lord Stanfordun yanında dikilen Ryana bakarak dans selamını verdi. Onu rahat bırakmayacaktı değilmi ? Genç kız el ele tutuşup daire oluşturduklarında Ryanın eline tırnaklarını geçirdi.

Ryan ise şu an kışkırtılmaya müsaitti.

 

"Açık arttırmayı kaybetmeniz canınızı sıkmış olmalı"

 

"Siz hiç sıkılmış görünmüyorsunuz lord Ewans"

 

"Neden dert edeyim ki Leydi Wellbourn ne vakit dilersem bana bir fincan takımı boyayacaktır. Hemde rekabete girmeksizin"

Violet lordun fazlaca bozuluşuna karşın bu kez kaş çattı. Oldukça bunalmıştı ve Ryan tanımaya çalıştığı adamı ondan uzaklaştırıyordu. Genç kız birdahaki yan yana gelişlerinde Lord Stanforda gülümsedi. "Lord Ewans beklemeniz gerekecek çünkü cömert yaklaşımı için teşekkür olarak lord Stanforda ufak bir hediye boyayacağım"

 

"Beni heyecanlandırdınız" Jason kızın iri gözlerine baktı. Sahiden heyecanlanmıştı.

 

Violet Ryanın öfkeli bakışlarına maruz kaldığında adama kur yapmak zorunda kaldığı için utanarak bakışlarını önüne eğdi. Dans bitiminde Ryan birşey söylemeksizin gittiğinde ise omuzlarını düşürdü. Böyle olmayacaktı. Bir yol bulmalıydı...

 

---

İnsta; yazar. grbz den bölüm duyurusu yapacağım takip edip bana oradan ulaşabilirsiniz.

 

 

Loading...
0%