@gizemmgurbuzz
|
Violet Leonardın odasında bulunan kolukta akşam giyeceği takımın son dokunuşlarının üzerinde dikilişini izlerken kaş çatmaktaydı. Esasen genel anlamda kaş çatar bir hale bürünmüştü genç kız. Leonardın bu balo olayı ile dalga geçeçer bir hali vardı ve bu durum malikaneyi bir çeşit krize sürüklemişti. Neyi isteyip neyi istemediğini algılayamayan hizmetliler son bir haftadır kan kusuyor gibiydiler. Bu durumdan en çok keyif alanlar şüphesiz Jhonatan Ivy ve Elspethdi. Öyle ki Elspeth Dükün dediklerini çok da umursamıyor gibiydi. "Canı nasıl isterse" Demişti Leonard. O da öyle davranıyordu fakat bir dükten izinsiz kımıldamaya korkan diğerleri sorularıyla V-kontesin yaşlı kafasını çokça şişirmekteydiler. Sonuç olarak Jane anne topu ona atıp aradan sıyrılmıştı. Kral ve kraliçenin baloya teşrif edecek oluşu ise çalışanları iyiden iyiye panikletmişti. Kahyanın umursamaz memnuniyetine çok anlam veremiyor olsa da "bu karışıklığa hasret kaldıklarını " Söylemesi Violete Leonardın gerçek anne babasının izinden gittiğini düşündürüyordu. Doğrusu babası oşacaktı çünkü bir vakitler Kont Wellingtonun ne denli huysuz tuhaf bir adam olduğunu çokça dinlemişti şu sıra. Halbuki Leonard değil Joselyndi huysuz ve tuhaf olan. Genç kız iç geçirerek krem ve mor renklerde giyinmiş olan Leonardın balon kollarına dikilen değerli taşlara dikkat kesildi. "Dük hazretleri... Bazı şeyleri onaylamanız gerekmekte... "
"Ya... N-neler? ” Leonard kaşlarını kaldırıp indirdi. Genç adam bu denli abartma düşüncesinde değildi fakat Jhonathan babasına benzer bir tavır ile kendisini tanıtırsa herkesi dizegetirebileceğini tavsiye ettiğinde oldukça mantıklı gelmişti. Babası yıllar geçse de unutulmamış bir adamdı. Joselynin düğününde pek çok yaşlı kraliuet mensubu yanına gelerek ondan bahsetmiş, kararlı duruşunu takdir etmişti. Hattave hatta hayatta kalışlarının da bir şekilde planşı oşduğuna dair kendilerince dedikodu çıkartmışlardı çoktan. Leonard umursamıyordu. " K-k-kafi... Çe-çekilin" dedi etrafındaki terzilere ve eliyle gitmelerini işaret etti. Violet de hırsla ayaklandığında platformdan inerek kıza kolunu uzattı. Belki yaptığı herşey bürünmeye çalıştığı kişilik de amcasına oşan öfkesineydi. "B-biraz y-yürüyelim l-leydim... B-bahçede... İ-istediğim g-g-gibi olmuş mu? "
"Ne istediğini biliyor musun sanki! " Violet Leonardın koluna tutunup sessizce sitem etmesi ardından kapıdan çıktıkları an peşine takılan lakin yirmi adım kadar geriden onları izlemek için bekleyen Meredithe baktı.
"T-t-tüm bunları u-umursamıyorum Vi. "
"İyi de herkes fazla umursuyor. Kral ve kraliçe de gelecek. "
"B-biri ka-kardeşim d-diğeri d-derede kı-kıçını tekmelediğim a-adam... " Leonard güldü.
"Pekala tuhaf... Yine de eski çok uzakta kaldı Max. İstesek de istemesek de... " Violetin dudakları düzleşirken hayal kırıklıklarını geçiştirmeye çalışıyordu. Nedüşünmüştü ki bu şaşalı hayat içinde bile kendileri olmayı mı? Ne yazıkki o devir çokdan kapanmıştı Lakin nankörlük etmekden de korkar haldeydi. O ormana nasıl alıştıysa bu şatolara da alışacaktı. "Her ne ise şimdi herkesin senden beklediğini yap ve"
"İ-iptal mi e-edeyim? " Genç adam bahçeye çıktıklarında göz ucuyla selama duran hizmetlilere bakarak kaş çatar ifadesini takındı.
"Hı hı... " Violet pes etti.
"B-b-böyle olması g-gerekiyor Vi. K-k-kendimi ve a-ailemi... S-sizikorumam için. H-he-henüz k-k-kimse ile u-u-uzun cevaplı s-s-sohbetlere g-g-girebilecek du-du-du... "
"Durumda değilsin pekala. Ama Ryan bunun için yanında. "
"B-b-benimle e-e-evlenebilmek için s-sı-sıraya dizilecek l-le-leydiler? O-o zaman da a-agabeyim yanımda o-olsun mu? " Leo konuyu değiştirmeye çalıştı.
"A... Onun sözünü veremez. Ağabeyciğin kendi leydilerini bulabilmek için adeta savai veriyor! " Violet öfkeli bir iç çekti. Lakin uşaklardan biri yanlarına yaklaşınca çenesini kapattı.
"Ekselansları atları getirttik"
"O-onları süsleyin ve s-serbestçe d-d+dolaşmalarına izin verin... "
"Atlar... Efendim" Uşak yadorgayarak düke baktı. "Bahçe masalarını talan eder. "
"Hem g-g-gezsinler" Leonard takışacağını anladığında elini hafifçe ağzına götürüp sessizce kelimeye başladı. "Hem m-masalara birşey o-o-olmasın"
"Dük hazretleri atlara birer seyis tayin edilmesini istiyor. " Violet Leonardın koluna baskı uyguladı.
"Evet! " Leonard uşak gittiğinde Violete döndü. "B-bu-bu işi o-o-oldukça g-g-güzel idare e-ediyorsun V"
"Hiçbirşeyimizin olmadığı bir ormanda idare etmekten daha kolay. Bunu itiraf etmeliyim ama! ”
" D-daha g-güzel değil"
"Kısmen"
"Ekselansları. Kuşlar yarım kalan elbisenizle balonuza katılma teşebbüsünüzden bahsetti. " Ryan şikayetçi terzilerin ardından Leonardı aramış sonunda bahçede bulmuştu. Gözlerini kısarak ağrıyan başının verdiği rahatsızlığı gidermeye çalıştı. Bir takım davet ve küçük kokteyllerde fazla bulunmuştu bu ara. Dükün yanında duran Violeti baştan aşağı süzerek iç geçirdi. "Birileri de hazırlanmayı reddediyor gibi"
"Ne münasebet! Herşeyim çokdan hazır. Hatta şimdi gidip hazırlanacağım çünkü birkaç saatte bitecek gibi değil! "
"S-siz i-ikiniz i-iyice t-tuhaf o-oldunuz! ”
"Kapılar kaç defa ardına dek açılır ki? Özgürce dolaşıyorum hepsi bu" Ryan omuz silkti.
"Ah evet açık kapılar..." Violet başını iki yana sallayarak homurdandı. "Açan kendisi değilmiş gibi... "
"A-a-anlamadım? ”
" Kapılar davetlilere açılacak ekselansları. " Violet Kaş çatarak eliyle kapı tarafını gösterdi. "İşe koyulma vakti"
"B-b-birtane daha... " Leonard kendilerine doğru çiçekler ile gelen uşağı görünce geri adımladı.
"Tüm bunlar ile ilgilensin diye bir eş bulmalısın" Ryan selam veren uşağa Vioşeti gösterdi.
"A evet. Evet. Leydi Welbourn bunlar size efendim az evvel geldiler"
"B-bana mı? ”Genç kız gözlerini kırpıştırıp renkli buketi kucaklayarak uşağın diğer eli ile gümüş kutuda tuttuğu not kağıdına uzandı. Lakin açamadı.
" Yardım edeyim leydim. " Ryan durmak istediyse de her zamanki gibi başaramayarak notu alıp açtı.
"Bir fincan çay? Lord Stanford" Ryan Violete ardından kolunu dirsekleyen Leonarda döndü. "Çay? ”
Violet ister istemez çiçeklerin güzelliğine odaklanmıştı. Genç kız notu duyunca ister istemez kıkırdadı. Ardındantoparlanarak elindeki buketi sıktı. " Sanırım bir an evvel hazırlanmalıyım"
"Y-yok a-artık! " Leonard şaşkınlıkla ağabeyine döndü. "İ-i-izin vereceksin... "
"Bu öyle birşey değil Max. Bee... Biliyorsun! ”Ryan bir an dudak kemirecek oldu lakin toparlanıp gülümsemeye çalıştı lakin elindeki notu buruşturup atmasına da engel değildi. " Öyle olmasa bile- " Genç adam kaşlarını kaldırdı. "Kapılar açık kardeşim... "
Açan da, dışarı çıkmak için heves eden de oydu. Öyle ki çıktığı kapıyı aralık bırakmasını bizzat tavsiye etmişti. Verdiği rahatsızlığı görmezden gelmeye çalışarak önden giden Violetin ardından bir süre baktı. Oifadeyi biliyordu Ryan. İki tane çiçeği yan yana görmek onu mutlu etmişti.
"Hay k-ka-kapınıza s-s-s"
"Sus anladık! ”
---
Çok uzun sürdü yazmam baloyu sonraki kısma bırakıp atayım.
|
0% |