Yeni Üyelik
18.
Bölüm

17. Bölüm

@gizemmgurbuzz

Ertesi gün

Violet yemek masasında v-kontesin dün baloda yaşananlar hakkında yaptığı hevesli konuşmayı dinlerken suratı gülümsemekten yana değildi.

"Joselyn'imi gördünüz mü? Kraliçelik ona nasıl da yakıştı. Durumu oldukça güzel idare ediyordu. "

"Onun doğasında var" Ryan tedirgin bir atıfta bulunarak Violetin tabağında hızla ayırdığı ete doğru baktı. Daha çok işkence ediyormuş gibiydi.

"Hepiniz harikaydınız canlarım. Durumu öyle güzel idare ettiniz ki.. " Jane elini kalbine götürdü. "Dünden sonra Leonardın peşinde pek çok genç kız deli divane olacak"

"D-do-doğru a-a-anne b-b-benimle a-a-ancak d-d-deliriler... " Leonard tek kaşını kaldırarak bardağını yudumladı. "B-b-balonun k-k-keyfini ç-ç-çıkaran a-ağabeyim ve Vivi g-gi-gibiydi" Genç adam konunun üzerinden çekilmesi için ikiliye atıfta bulundu.

"Keyif? ” violet sinir bozukluğuyla güldü. " Aman ne keyif... "

"Aksini mi idda edeceksin kurukafa... Lord Stanford sayesinde tüm ingilyere kaç dişin olduğunu biliyor. "

"Tüm ingiltere Violetin dişlerini değil pıpı üzeri düştüğü anı konuşuyor olmalı" Andrew başını iki yana salladı. "Huysuzu oraya getirme fikri doğru değildi"

"İ-iyi misin Vi? ” leonard burnunu kırıştıran kıza baktı.

" İyiyim sorun yok" Genç kız gülümsemeye çalıştı. "Aksilik... "

"Dinlenmen gerekir. " Ryan yanaklarını kemirdi. "

"Etrafta görünmemem içinmi? " Violet göz ucuyla bay Andrewi işaret etti.

"Hayır samimiyim"

"Hekim gördü değil mi Violet? Majesteleri iyi olup olmadığına dair mektup bekleyeceğini söyledi. İyi değilsen Huysuzu idam edecekmiş"

"H-hu-huysuzu i-ihidam etmek mi? ” Leonard kaş çattı. " U-u-ufacık attan p-p-pek korktunuz"

"Ufacık? " Ryan sırıttı.

"Her ne ise... O atın birini öldürmeden ehlilleştirilmesi gerek! " Andrew başını iki yana salladı.

Violet tabağına yönelip kalanı bitirmeye uğraşırken masa altından ayak ucunda hissettiği baskıyla başını kaldırıp Ryana gözlerini dikti. "Birşey mi diyeceksiniz Lord Ewans? "

"Sen! ”

" Ah hadi... " Genç kız hala öfkrliydi. Öfkesi korktuğundandı. O hareket Ryanı bitirebilirdi. Ona kalırsa Baba Allandan temiz bir dayak yemeliydi.

"Diyeceğim evet. " Ryan diş gıcırdatarak diğerlerine döndü. "Leydi Amelia ile sonrasında yürüyüş için söz verdik! "

"E-e-elma ile mi? " Leonard iç geçirdi.

"Bir dahakine havuç olacakmış... " Ryan göz kırptı. Fakat odaya uşakların girerek Violete tepsi içinde iki mektup getirmesiyle duraksadı.

"Leydim size Lord Stanford ve Barones Mosley den mektuplar var.

"Sanırım biri daha yürüyüşe gidecek" Jane merakla kıza baktı.

"Violet mektupları alıp üzerlerinde yazana bakınca heyecan içinde doğruldu. " Ah buna cevap vermeliyim"

"Kim neye! ”

" İzninizle yukarı çıkmalıyım. Ekselansları? "

"G-g-git" Leonard sorgulamadı.

"Barones kim? ” Andrew pek bir keyifle odadan çıkan kızın ardından Karısına baktı.

" Bilemiyorum. Belki de yeni bir arkadaş edinmiştir"

"Eminim heyecanı Barones içindir. " Ryan gergin bir tavır ile yemeğine yöneldi.

---

"Leydi Wellbourn'a

Mektubunuza geç kalan cevabım için üzgünüm Leydi Wellbourn. Şimdi oturmuş sizin boyadığınız Fincanlar ile çay içme imkanı bulmuşken, dahası fincanlar üzerindeki resimlerin beni taşıdığı hayal aleminde sürüklenirken yazmak istedim ki rica ederim. Bağışlatı severim hele ki kimsesiz insanlara dahası biryerlerde kullanılmış ve köşeye atılmış kadınlara bir yardımı dokunacaksa...

Sosyeteye yıldırım gibi düşüşünüz ben de dahil herkesi meraklandırdı. Özelliklede geçen haftalarda ağabeyim Baron Greyin bulunduğu bir sofrada kralın özel davetlileri arasında olduğunuzu öğrendim. Meraklı yengemin hakkınızda olan biteni ve veba olayını anlatmasıyla da ilgimi çekmediniz değil. Hayat insanı nereden nerelere sürüklüyor öyle değil mi?

Sosyete yeni şeylerden haz etmez. İlgi çekici yenilikleri bir şekilde sindirneye çalışır ve siz de belki farkında olmasanızda pekçok kişinin ilgisini çekmişe benziyorsunuz. Davetler, balolar danslar... Centilmenler... Başınızı döndürebilir. Ufak bir tavsiyede bulunmadan edemeyeceğim ki dans etmeye pek hevesli yakışıklı beyefendiler bu fincanlar üzerindeki ağaçları çoğu zaman aratacaktır. Kimin ne konuştuğuna canıgönülden kulak verin ve kimsenin size birşeyler öğretmeye çalışmasına izin vermeyin.

Mektubunuz için teşekkürlerimi kabul edin lütfen. Naif kişiliğiniz satırlarınızdan göze çarpıyor. Sevgiyle kalın.

Evelyn Mosley"

Violet dikkatlice mektubu okuması ardından gülümseyerek kenara koyup lord Stanforddan gelene geçti. Kırmızı mührü kağıt ayracı ile ayırması ardından iç çekerek kağıda eğildi.

"Saygıdeğer Leydi Wellbourn'a

Dikkatsizliğim yüzünden incinmek durumunda kaldınız. Bu benim için kahredici oldu leydim. Umarım iyisinizdir. Aksi takdirde suçluluk duygusu beni yakıp kavuracak.

Dük hazretleri müsaade ederse ve siz de kabul buyurursanız yarın öğlen ziyaretinize gelmek afiyette olduğunuzu gözlerimle görmek isterim.

Sevgiler Jason A. Stanford"

Genç kız oturduğu masada bir süre parmaklarını takırdatması ardından Jason'un yazdıklarına bakarken adamın başına iş getirmeye yeltenenin kendisi olduğunu düşününce dişlerini sıkıp Baronesinkine cevap yazmak için kağıdı önüne çekti. Ağaçlarve erkekler arasındaki benzetmesine kesinlikle katılıyordu çünkü Ryan tam bir kütüktü. Genç kız bir saat kadar yazıp silerek sonunda düzgün bir cevap kağıdı oluşturup tatminkar bir ifade ile kuruması için kağıdı kenara koydu. Lord Stanforda ne demesi gerektiğini bilemiyordu. Ona karşı iyi niyet mi besliyordu? Eğer öyleyse tavrı Vioşete yardımcı olmayacaktı.

Genç kız kapısı açıldığında yerinde sıçrayarak Ryana baktı ve adam umarsızca kilidi çevirdiğinde dişlerini sıktı. Şimdi de herkesin onları yanlış değerlendirmesini istiyordu anlaşılan. "Ryan... Refakatçim yok! "

"Benim ta kendisi! Sekiz yıl boyunca olduğu gibi! " Ryan dayanamamıştı yine. Mutluluklarını isterken iyi niyetliydi lakin şu an Violetin mutlu görünüşü onu kabus görmeye teşvik ediyordu.

"Ne istiyorsun? " Genç kız yerinden kalkmadı.

"Ah, keyfinin içine etmek istiyorum! " Genç adam hızla masaya ilerleyerek Violetin önündeki kağıdı çekip okumaya koyuldu.

"yeterince ettin! Onu geri koy! "

"Şu an yanıp kavrulduğuna eminim..." Genç adam kaş çatarak Violete baktı.

"Yanıp kavrulması gereken sensin! " Vioşet ayaklanıp kağıdı çekerek masaya koydu.

"Beni göz göre göre tehdit etmeye devam mı edeceksin! " Genç adam ellerini beline dayadı.

"Evet. Sen olayın vahametinin farkında olana dek. Neden yaptın Ryan? Herşey mahvolacaktı. Sen mahvolacaktın! "

"Bilmiyorum! ” Ryan son zmanlarda genellikle kafa karışıklığı ve üzüntü yaşadığında heyecan verici olduğundan birşeylere elini uzatıyordu.

" İhtiyacımız yok! Evvelden ufak tefek şeyleri görmezden geliyordum evet fakat şu an olmaz. Bunu benden daha iyi biliyorsun"

"Bana nasıl davranmam gerektiğini söyleme kurukafa. Burada mücadele eden taraf benim! Başından beri! ”

" Neden berbat etmek istedin! Görmeseydim ne olacaktı. Daha kötüsü biri görseydi! "

"Yeter Violet boğuluyorum devam etme! ”

" Sana kızgınım. Çok! "

"Bana kalırsa başka şeylerin öfkesini çıkartmaya niuetlisin sen" Ryan dişlerini sıktı.

"Neyin öfkesini çıkartacak mışım!" Violet kağıtları toparlayıp kenara dizdi. "Dışarıda konuşalım"

"Amelia... "

Genç kız duraksayıp sinir bozukluğu ile güldü "o konu hakkında konuşmayacağız"

"Bencede çünkü konumuz sen ve ... "

"Lord Stanford? ”

" Bak neyi ne için yaptığını biliyorum fakat bu herif sence de biraz fazla laçka değil mi? Ha-hayatına müdahale etmiyorum. Ben erkeğim ve kimin neyi neden "

"Konuyu saptırıyorsun. Yine de evet. Ben özgür ve varlıklı bir kadın olarak... "

"Özgür kadın! " Ryan kaşlarını kaldırdı. "Bir parça memelerin büyüdü kuru kafa! " Genç adam bakışlarını kızın degajesine kaydırdı. "Sen hala büyümedin! ”

Violet derin bir nefes çekti. " Biliyor musun? Kuru olduğum doğru! Ama kız kurusuyum ve bu senin suçun! Büyükanne olacak yaşa çok yaklaşmış olmama rağmen hemde ! ”

"B-ben? Benim suçum mu? ” Ryan gözlerini büyüttü.

" Boşversene! ” Violet dışarı çıkmak üzere kapıya yöneldi lakin Ryan kolundan tutunca hırsla ondan yana döndü.

"Sen iyice asabileştin! Böyle değildin! " Genç adam başını iki yana salladı.

"Ne o sesi çıkmayan halim daha mı hoşuna gidiyordu. Haklısınçünkü benimde o halim daha hoşuma gidiyordu. Mutluydum. Farkında değilsin ama sende öyleydin! Buraya ait değiliz Ryan olabilir miyiz bilmiyorum. "

"Beni layık gördüğün yer orası değil mi!"

"Hayır! ”

" Ne hoş! Aynı şeyleri Max için de söyleyebilir misin Violet! Kötü alışkanlıkları olan... Düzeltmeyelim hırsız olan başka biri yok değil mi! "

Violet kolunu kurtarıp omuzlarını düşürdü. "Böyle mi düşünüyorum sence... Ne kadar korktuğum umurunda bile değil! Baksana! " Genç kız kilidi çevirip kapıyı açtı. "Çık dışarı! "

"Güzel şimdi de kovalanıyorum" Ryan kımıldamadı. "Bunu yapamazsın ben V-kontluk varisiyim"

"Tanrım! ” genç kız adamı sırtından dışarı itti. "Lütfen beni rahat bırakın saygıdeğer V-kont! Benim tanıdığım adam olmadan da yanıma gelmeyin!" Violet kapıyı çarpıp kilitleyerek ardına dayandı ve gözyaşlarını serbest bıraktı. Böyle olmaması gerekiyordu...

---

"B-ben tüm kararlarımı onun da iyiliğini gözeterek veriyorum. Daha iyi bir hayatı olabilir. Ben o adam değilim Max anlıyor musun. Çok düşündüm! Yeterince iyi değilim hiçbirzaman da olamayacağım! Ama biliyor musun o Stanford denen sülükten çok daha iyi olduğumu biliyorum. Yılışık ve sümsük bir adam o! Gördüğüm kadarıyla sosyetede tekin adamlar da yok üstelik. Elbet Violeti koruyacağım. Yeni insanlar tanımasını istemiş olmam başıboş bırakacağım anlamına gelmiyor. Sanki o beni bıraktı... Hala Amelia lafı geçtiğinde sinirleniyor. Birde beni kapı dışarı attı. Ryan olmadan görüşmeyelim miş... Hah. Ryanım ben Ryan! Elimin hala uzun olması zaten ben olduğumu gösterir! Pekala yapmamam gerekeni yapmış olabilirim fakat o an öfkeliydim. Öfkeli olduğumda ne yaptığımı bilmiyorum. Hatalıydımda evet. Fakat bana hala konumumu haketmediğimi ima ediyor. Ne istiyor anlamıyorum. Gidip ormanda sülük mü toplayalım. Haksız mıyım ? Söyle! ”

Leonard odada ileri geri volta atarak dur duraksız konuşan ve tüm öfkesini ona yüklemeye çalışan ağabeyini dinlemeyi bırakmış önündeki cebirler ile ilgilenmekteydi.

"N-ne-neden kimseye a-a-aşk duymak i-i-istemiyorum bi-biliyor musun ağabey? " Leonard iç geçirdi.

"Ben kimseye aşk duymuyorum ! " Ryan alabildiğine kaş çatarak bir iki adım attı. " Leonard gözlerini dikip boş boş baktığında ise elini savurarak masanın diğer başındaki sandalyeye oturdu. "Ya neden? ”

" B-bu kadar ke-ke-kelimeyi sarf e-ederek d-de-dert yakınmak ö-ömrümün üç g-gü-gününü yer de ondan! ”

Ryan saate baktığında neredeyse iki saate yakındır aralıksız konuştuğunu gördüğü vakit yanak içlerini ısırdı ardından Leonardın sırıtması üzerine o da güldü. "Yine de beni anladın değil mi? "

"Hı hı... "

---

2 Gün Sonra Mosley Malikanesi

Evelyn gecikmeli baktığı mektuplara göz süzerken dahası gereksiz olanları savuştururken Leydi Wellbournunki eline geçtiğinde duraksayarak çay fincanına bakıp sırıttı.

"Saygıdeğer Barones Mosley,

Tavsiyeleriniz için ne kadar minnettar olduğumu söylesem az ve kesinlikle katılıyorum ki erkekler... Hepsi birer kütük. Elimden geldiğince dikkatli olacağım. Fincanları hoş bulmanıza çok sevindim ve benimde duyumlarıma göre dışarıda görünmekten hoşlanmayan bir kişiliğiniz varmış buna rağmen sohbetiniz iç açıcı. İnsanın sizi dinleyesi geliyor...

Görüşmesek bile tavsiyelerinizi daha çok okumak isterim leydim sağlıcakla kalın

Violet Wellbourn"

Evelyn yüksek sesli bir kahkaha atarak başını iki yana salladı. "Duydun mu Suzy sohbetim iç açıcıymış... " Genç kadın birkez daha güldü.

"Duyamadım leydim sanırım okuyorsunuz. Lakin katılıyorum" Suzy gözlerini düşürerek leydisine baktı.

"SUS EVELYN! "

Evelyn aklının içinde duyduğu ses ile yerinde sıçrayarak silkelenip kendine gelmeye çalıştı. Korkuyor yeniden aynı şeyleri yaşamak istemiyordu fakat ağabeyi yeniden evlenmesini gündeme getirmişti. O ise böyle birşeye asla razı değildi. Oğlunu büyütecek ve Baronluğu kaldırabilecek yaşasapasağlam getirecekti. İşte tak gayesi buydu. Genç kadın çayından bir yudum daha alıp mektuba göz gezdirdi. Bu kadın Krala yakındı ve Evelyn bu defa kendini koruyabilmek için ardını sağlama almak zorundaydı.

"Bana bir kağıt ve divit getir Suzy"

"Hemen hanımım"

"Anne! Annecim ne yapıyorsunuz? ”

"Benim güzel çocuğum. Biraz işim var okuyorum"

"Bu nedir? " Küçük çocuk mektup zarflarından birini çekti. "

"Ona mektup diyoruz. Sende büyüdüğünde bol bol yazacaksın"

"Dadım mektubu söyledi. Biliyorum. Babam mı yazdı mektubu anne? Babam nerede gelecek mi? "

Evelyn titrek bir nefes vererek kağıdı oğlanın elinden aldı. "Baban harpte büyük bir komutan bebeğim. Çok çok işi var" Genç kadın ona durumu nasıl açıklayacağını bilemiyordu. Oğlunun başını okşayarak buğulanan bakışlarını fincana sabitledi.

---

Eveett Evelyn yavaş yavaş aramıza katılsın. Leonardın hikayesini yazmakta kararsız olsam da bir sonraki Evelyn olacak. Hatırladık mı Evelyni... Bilmiyorsanız geçmiş hikayesini okuyabilirsiniz. Profilde mevcut.

 

 

 

 

Loading...
0%