Violet fotoğraf için yardımcısının getirdiği krem rengi bolca fırfırlı ve biraz kabarık elbiseyi giyerken ses çıkartmadı. Portrelerinin çizilmesi fikri onun da hoşuna gitmişti ve bugünü aile tablosuna ayıracaklardı. bunun için üç ressam davet edilmişti. Epeyce büyük bir portre çizilecekti. Genç kız Oldukça ince olan iç gömleğin lastikli yakası omuzlarına düşürülürken refleks olarak elini boynundaki izlere götürdü. "Bunu yukarı çekemez miyiz?"

"Elbisenin modeli bozulur leydim" Kadın kızın yanığa benzer tuhaf izlerine karşın iç geçirdi. Aynı izler kollarında bacaklarında ve vücudunun çeşitli kısımlarında da mevcuttu. En kötüsü de talihsiz kızcağızın alnında da vardı. Kadın çalışanlardan birkaçının alın lekesi dediğini duymuştu. Tanrı damgalamış demişlerdi. "Dilerseniz Andrea saçlarınızı yaparken omzunuzdan sallanacak bir model tercih edebilirsiniz.

"Bu iyi olur." Violet kafa salladı.

"Cibinlik direğine tutunun leydim. Korsenizi sıkacağım."

"Çok sıkıştırma lütfen."

"Fazla boşluk kalacak leydim üzerinizde dönsün istemezsiniz."

"Pekala ne istiyorsan yap bugünün hatırına serbestsin." Violet direğe tutunarak derin bir nefes alıp dayanmaya çalıştı. Korse sıkma işi bittiğindeyse kat kat etekler üzerine giydirilmişti. genç kız göğüs çıkıntılarının üzerindeki lekeleri eliyle ört pas etmeye çalışarak şifonyere oturdu. ANdrea ismindeki genç kız saçlardan iyi anlıyordu.

"Nasıl yapalım leydim?"

"Arka kısımları önüme gelsin." Violet ensesinden iki uzun tutamı ayırarak göğüsleri üzerine örttü. Kalanı topuzlayabilirsin. Dün geceden bir kumaş şeride sarılmıştı saçları ve doğal olarak kıvırcıkken daha kısaydı. Violet tarağa uzanıp bukleleri kendini gizleyebilmek adına açmaya koyuldu. Kız iki taraftan örgülediği saçlarını arkasında çevirip modellemesi ardından ince bir tacı başının tepesine oturttu.

"Biraz yüzünüzü renklendireyim ister misiniz?"

"Yeterince renkliyim." Genç kız yanaklarına ve yüzüne dokundu.

"Kirpikleriniz uzun ve güzel biraz sürme ister misiniz?"

"İlk geldiğimde yapmıştık sonrasında iki gün göz altlarım kapkara dolandım." Genç kız şimdiden dik durmaktan ağrıyan kemiklerini hissedebiliyordu. "Bunun daha az can yakan bir yolu yok mu?"

"Bu tip özel giysiler için hayır. Lakin günlük giysilerinizde korse kullanmanıza gerek olmayacak kadar ince bir beliniz var. Dilediğiniz gibi yalnızca göstermelik olarak ön ve arka bağcıklar ekleniyor."

Violet yuvarlak aynadan yansıyan görüntüsüne kafa salladı. "Bitti mi?"

"Öğle yemeğiniz birazdan gelir leydim."

"Bu korse ile yemek yiyemem."

"Kral hazretleri midenizi ziyadesiyle düşündüğünden kesin bir emir verdi. Yemeden bu odadan çıkamazsınız. Olur da çıkarsanız..."

"Ceza alırsınız." Violet kadına ve kızına baktı. "Peki siz yediniz mi?"

"İşimiz bittiğinde mutfağa ineceğiz. Ekselansları yiyeceklerimiz konusunda çok cömert leydim."

"Yeterince hatta oldukça fazla var. Öğün atlamayın." Violet gülümsemeye çalıştı.

"Yüzünüz ve kollarınız bir parça dolgunlaşmış gibi."

"Öyle mi diyorsun?" Violet çukur kısımları dolan yanaklarına baktı.

"Leydim?" Andrea heyecanla öne atıldı. "Kral hazretlerini nasıl kurtardınız?"

"A... o..." Violet dudaklarını kemirdi. Adamı maymuna çevirdiklerinden bahsetmemesi gerekirdi. "Onu kurtaran Nişanlısı Leydi Joselyndi. İlaçlarını yapıp bakımını sağlayan ise Lachlan beyinin kız kardeşiydi. Leydi Isobel"

"Bu çok romantik." Andrea elini kalbine götürdü.

"Öyle." Violet dudaklarını sıkarak gözü önünden geçen birkaç kareye gülmemeye çalıştı. Beeye yaptıkları şaka bilinse şüphesiz ceza almaları istenirdi lakin verdiği karşılık da en az onlarınki kadar gaddar olmuştu.

"Yaz bitiminde kırsaldaki mülkünüze dönecek misiniz?"

"Kısa bir ziyaret olabilir lakin V-kont ve V-kontesin yanından ayrılmak gibi bir düşüncem yok." Violet gülümsemeye çalışarak kafa salladı. "ve Ryan'ın... "

---

Violet zorla yemeye çalıştığı yemek ardından resmin çizileceği oturma odasına doğru ilerledi. İçeri girdiğinde herşey fazladan özenilmiş gibiydi ve herkes de öyle. İnce bıyıklı beyaz peruklu ressamlar Andrew ve Jane ile konuşmaktaydılar. V-kontun başındaki beyaz peruk bir başka gülme nedeni vermişken bakışlarını ayarlanan koltuklara yönelterek dikkatini dağıttı. Genç kız bir çeşit kurgu planladıklarını düşünmekteydi.

"Violet gel. Sence burada mı oturmalıyız yoksa şu köşede mi?"

"Bilmiyorum." Genç kız etrafa bakındı.

"Çok hoş görünüyorsun" Jane kızı baştan ayağa süzdü. "Bu renk oldukça yakışmış."

"Teşekkür ederim Rose anne sende öyle." Violet gözlerini kırpıştırdı. "Leydi Ewans."

"ALdırış etme. Kendi adımı ben bile unuttum..." Jane elini savurup yeniden dekorlara döndü.

Violet ellerini önünde bir ederek mum ve çiçekleri hazır eden uşakları izlerken aklına gelen bir detay için sehpaya ilerledi "Buraya bir demlik ve fincanlar getirebilirsiniz."

"Hemen leydim"

Ryan kendisine selam vererek çıkan uşağın geçmesi için kenara çekildikten sonra içeri girdi ve Odadaki herkesi süzmesi ardından Violet ile göz göze geldiğinde kısa bir süre duraksadı. Genç adam onunla karşılaştığı ilk anı anımsadığında şu dakika gözlerinin buğulanmasına engel olamamıştı. Bazı şeyleri aklından atamıyordu. Fakat silmek istediği bir gerçekti. Gülümseyerek reverans yapıp kadına doğru ilerledi ve ensesinden sallanan dalgalara şöyle bir baktıktan sonra gözleri hiç ama hiç alışık olmadığı o görüntüye kaydı. Ryan kadının kürek kemiklerinin omuzlarına bağlandığı o görüntüyü biliyordu. Belkiçok daha zazlasını da fakat şu an o tuhaf görüntü yerini simetrik iki çukura bırakmıştı ve korsesinden taşan çıkıntıların varlığı ile gözlerini kırpıştırarak Violetin oldukça tanıdık olan yüzüne yeniden döndü. "Resim için özenmiş olman sevindirici"

Violet Ryanın gözlerindeki tuhaf bakışa bir müddet dikkat ettikten sonra dikkati kapıdan giren Alec'e kaydığında gülümsedi. "Alec... Lord Fletcher" Genç kız gelmesine sevinerek dizlerini kırıp yeniden doğruldu.

"Alec..." Ryan bu defa diğer tarafa döndü. "Kaçırmadın"

"Leydi Violet... Lord Ewans" Alec gülümseyerek ikiliye selam verdi. "Bu ne güzellik? "

Violet dış görünüşüne iltifat almaya alışık olmadığından bakışlarını yere indirdi. "Elbise giymissin" Dedi adamın çekinmeden sergilediği ekoseli iskoç görüntüsü karşısında

Ryan ise irkilerek arkasını dönüp yeniden Violette farkettiği detaylara baktı. Ardından ardına kayan saçlarını ön kısma doğru çekti. "Böyle daha uygun gibi. Tabii kusursuz bir tablo istiyorsak"

Violet saçını elbise önünde toparlayarak görünen izleri gizlemeye çalışırken kaş çattı fakat Leonard ve Joselyn geldiklerinde kendini uzun ve hareketsiz geçecek bir sürecin içinde buluverdi. Görüntünün doğal olmasını isteyen Fransız ressamlar Joselyn ve Janei kanepeye oturtmuş Joselyn elbet kraliçe konumunda olduğundan odak kısmına yerleştirilmişti. Andrew hemen kanepe ardında ayakta duruyor Alec Leonard ve Ryan odanın diper köşesinde sohbet eder halde dikiliyordu. Violet ise kendisini Janein dizinin dibine yerleştirmeyi uygun gördüğünden pek inat etmeden yere oturdu. Genç kız ressamın eteklerini düzeltmesine karşın rahatsızlık hissettiğinden adamların olduğu yöne bakışlarını kaydırmış Ryanın onlarla konuşan Alecİ dinlerken kendisine bakıyor olduğunu fark etmişti. Hoş bir bakış değildi. Muhtemelen yere oturuverişine kızmıştı. Ressam elini dikkatle tutup yelpaze ile birlikte Joselynin etekleri üzerine koydu ve Jane anneye de bir fincan verdi. Yaklaşık iki saat süren hareketsizlikte birbirlerine attıkları bakışlar ara ara kıkırdamalar olsa da Violet için keyifli geçtiği su götürmezdi tabii nasıl kalkacağını bilemiyordu.

"Bitti mi? " Joselyn baygınlık geçirecekti.

"Bitti majesteleri. Ana hatlar tamamen oturdu lakin ince işler için üç saat kadar gerekir.

" Üç? " Alec kaş çattı.

"Endişe etmeyin lordum. Giysilerinizi uşaklarınıza teslim etmeniz kafi buradan sonrasını onlarla devam edebiliriz.

"Bu güzel haber... " Andrew yorulup oturduğu koltuk arkalığından kalktı. "Bu oymalar kıça kütükten beter batıyor"

"S-s-sen b-b-birde bu yakalardan t-tak! " Leonard boynundakini çözüp yere attı. Huylanıyordu.

Violet herkesin kıpırdanmasıyla koltuk kenarına tutunarak kalkmaya çabaladı.

"Leydim? " Ressamlardan biri yerinden fırlayarak kıza elini uzattı. Güzel resmedilesi hatları vardı. İri gözleri biçimli koyu renk kaşları sivri burçlu iri dudakları ve esrarengiz yaraları pek çok tabloya ilham verebilirdi.

"Pekala" Genç kız elini uzatacak oşdu lakin ardından koltul altlarından tutularak ayağa dikilmesi ile onu bırakıp degajesine koltuktan aldığı yelpazeyi yapıştıran Ryan'a baktı. "Bunu giymeyi ben istemedim"

"Tuhaf olmuşsun" Ryan gidip adamların yaptığı tabloya göz süzdü. "Bu kısma biraz saç ekle. Şu izleri yansıtmak zorunda değisin."

"Leydim onları güzel taşıyor"

Ryan adamın aksanlı ingilizcesine karşın yüzünü buruşturdu. "Dediğimi yap"

"Yalnızca tablodan silinirler Ryan..." Violet başını iki yana sallayarak eteklerini tutup ayrılmak üzere hareketlendi. Biraz aşırıya kaçıyor gibiydi.

Ryan uzaklaşan kızın ardından ilerleyerek umursamazlığına karşın kendi ağırlığını koymak istedi. "Leydi Violet... Odamda yaptığınız değişiklikleri alışık olduğum hale getirmeni istiyorum"

"İsteklerini V-kontese bildir"

"V-kontesin tam olarak neyi nerede istediğimi bileceğini sanmıyorum"

"Öyleyse özel uşak tutun lord Evans..." Genç kız kaş çatarak arkasına bakıp hızlandı.

"Bana karşı çıkıyor... " Genç adam ellerini beline koyarak Leonard ve Alec'e baktı.

"Viviye uşak muamelesi yapmaman gerekir bana kalırsa" Alec sırıttı.

"Vivi ne ? " Ryan sinir bozukluğu ile elini savurdu.

"Yoksa L-ley-leydi Welbourn mu d-demeli? Leonard kaşlarını kaldırıp indirerek önden giden ağabeyine seslendi.

" Sert çocuk olduğunu biliyorum da salak olduğunu şimdi fark ettim" Alec çenesini sıvazladı. Çiçeklerne kadar güzel açsalarda bakmazsan solup gider dük. Kadınlar da öyle... "

"O-o vakit g-g-gidip birkaç ç-çi-çiçek-"

"Devamını getirme Max... Tuhaf oluyor" Alec hevesli oğlana karşın gülmeden edemedi.

"Ke-keyfin y-yerinde? "

"Kral ve Kraliçenin düğün töreninde McKenziede olacak bu iş yakında son bulacak"

"G-gü-güzel h-ha-haber ş-şi-şimdi gidip çiçek su-"

"Sus"

Leonard omuz silkti. "B-ben düküm s-sen s-s-sus"

"Seni küçük velet! " Alec hızlanan oğlan arkasından koşturdu. "Koparayım da gör! "

---