Yeni Üyelik
18.
Bölüm

13. Bölüm

@gizemmgurbuzz

2 Gün Sonra


Lisa kapının hemen yanındaki dinlenme sırasına oturmuş son bir saatir Lord Wellingtonu yolculayabilnek adına beklemedeydi lakin beklemek uykusunu getirmiş fazlasıyla mayışmıştı. Genç kız gözlerini açık tutmaya çalışarak Ron ve Jhonatanın dikkatle taşıdıkları sandığa baktı. Muhtemelen meşhur resim o sandıktaydı. Lisa görememiş olmaktan hayıflanıyordu. Genç kız dudak bükerek iç geçirip ardına yaslandı lakin göz kapaklarına direnemedi.


Mathew yol için hazırdı. Genç adam deri eldivenini kopçalamaya uğraşarak aşağı inerken kapı yanındaki sırada Elisabethi gördüğünde gitmek için hiç de hazır olmadığını hissetti. Son iki günleri birbirlerine kaçamak bakışlar atarak ve olabildiğince yakın olmamaya çalışarak geçmişti. Mathew kesinlikle kendisinden korkar haldeydi. Gençnadamnuyuklayan kadının dikkatini çekebilmek adına topuklarını yere sıkı bastıysada başarılı olamadı fakat tam önüne geldiğinde boğazını temizleyerek ileri geri birkaç sıkı adım attı. Başaramadığında ise çektiği havayı sertçe üfleyerek "Bayan Evans" Dedi.


Genç kız duyduğu ses ile evvela gözleri önündeki siyah pelerine ardından sağa sola baktı ve içinin geçtiğini fark ettiğinde irkilerek ayaklandı. "Lord Wellington"


"Neden burada uyuyorsun? "


"Ben mi? " Genç kız tedirginlikle gülümsedi. Konuyu dağıtmak için birşeyler aradı lakin adam cevap bekleyen ifadesiyle kendisine dikkat kesildiğinde hızla konuşmaya başladı. "Ben aslında erken kalktım... Yani uyuyamadım... Çok... Ve... Burada hava almak istedim. "


"Kapının yanında" Mathew kalbinin hızlandığını hissettiğinde hafiföe tebessüm etti.


"Ben aslında-" Lisa çenesini kapattı.


"Seni dinliyorum Lizzy"


"Ben elbet sizin erken gideceğinizi biliyordum ve uyuyakalıp veda edememekten korktum. " Lisa bir çırpıda söylediklerinin farkına vardıktan sonra boğazına temizledi. "Kahyanız olarak bu benim görevim"


Mathew yanaklarını kemirirken kapı dışına ufak bir bakış attı. Ardından herşey normalmiş gibi davranmanın en doğru yol olduğuna karar vererek kafa salladı. "Bunlar oldukça rahatsız. Döndüğümde daha kolay takılabilen eldivenler istiyorum. İlgilen Evans... Ve mümkünse şunlarla da ilgilen" Genç adam elini havaya kaldırıp kopçalı tarafı çevirdi.


Lisa yanlış anlaşıldığını düşünerek ellerini eldivenin kopçalarına attı lakin adam konuştuğunda daha da yanlış anlamasını sağlayacak şekilde kıkırdadı.


"Aman parmaklarımı koparma" Mathew kadının ani gülümsemesine aynı şekilde karşılık vererek işi biten elini gerdirip kapattı. "Bunlat kıymetli eller"


"Hiç şüphesiz lordum" Lisa gözlerini düşürerek iç geçirdi. Pis adam keşke ona böyle güzel gülmeseydi.


"Günaydın Bayan Evans! " Victor birbirlerine fazla manalı bakan ikili yanına ilerleyerek dikildi. Kadın kendisine reverans yaptığında ise uzanıp kolunu sıvazladı. "Araba bizi bekliyor ağabey meşguliyetin son bulduysa eğer-"


"Meşgulüm ve kendi arabamı kaçırmayacağım için oldukça rahatım"


"Yine Kaçıracak gibisiniz kont hazretleri... Hoşçakal LİSA" Victor manalı bir ifade ardından sırıttı.


"Sen fazla hevesliyken sanmıyorum Victor. Yürü!" Mathew rahatsız olmuştu ve bakışlarından Lisanın da rahatsız olduğunun bilincindeydi. Genç adam Victorun gitmesi üzerine bakışlarını önüne indiren kadına bir adım atarak iç geçirdi. "Şimdi gidiyorum ve sana güzel haberlerim var Evans"


"Nedir kont hazretleri? " Lisa yutkunarak bakışlarını havaya kaldırdı.


"Yeni yardımcıların bugün gelecek."


"Yardımcılarım? "


"Evet yani senin mesuliyetinde olan hizmetliler uşaklar... Ben gelene dek hepsini hizaya sok! "


"Buna sevindim" Genç kız hafif bir tebessüm etti. Victor Wellingtonun imalı sözleri onu çok utandırmıştı.


"Tabloyu hiç merak etmedin... " Mathew yanakları kızaran kadına başını yana yatırarak baktı. Yüzündeki neşenin silinmesini istemiyordu. Bunu çokça düşünmüştü lakin Mathew kadersel birleşmelerinin boşa olmadığı kanaatine varmıştı.


"Hayır ettim hemde çok. "


"Küçük güzel bir anıdan kıymetli bir kare... " Genç adam sesini alçalttı. "Ve adı, Karanlığın Ardında ki gözler. Ben böyle diyorum. Lakin kısaca Karanlığın Ardında da olur. Gözler bende kalsın."


"Kalmasın" Lisa dudaklarını dişledi. "Yani kalsın... Nasıl isterseniz öyle olsun. Siz"


"Hoşçakal Evans. Döndüğümde seni tam burada görmek dileğindeyim! "


"Burada çok uzun süre dikilemem lordum"


"Çok uzun sürmeyecek" Mathew kafa sallayıp gülümseyerek hızlı bir baş selamı ile şapkasını düzeltti.


Lisa ise hızla atan kalbi ile gülümsedi lakin genç kız uşak giysisi içinde Danieli önünden geçerken gördüğü vakit olduğu yerde dondu. "Lordum? "


"Daniel! Bayan Evans ile tanış yokluğumda bu kalenin tüm sorumluluğu kendisinindir. "


"Evet lordum"


"Lordum? K-kont Welington? " Lisa Mathewin koluna adıldığının farkında değildi.


"Elisabeth? " Mathew kadının şaşkın ifadesine ardından koluna baktı. "Bayan Evans gitmek zorundayım"


"Lordum o adamı neden işe aldınız? " Lisa nefesini tuttu.


"Onu tanıyor musun ? " Mathew kaş çattı.


"H-hayır... Lakin gözüm hiç tutmadı. " Genç kız adamın ona sapıklık ettiğini söylemeye çekindi lakin ilk iş Ron'a onu kapı dışarı etmesini istediğini söyleyecekti.


"Kont Wellington geç kalıyoruz" Victor öfkeyle bağırdı


Mathew kadının özür dileyerek zor da olsa kendisini bırakması üzerine çatılı kaşlarıyla arabaya arabaya doğru ilerledi.


"Daniel kovuldun!" Genç adam kaş çatmaya devam ederek kapıyı açtığında ise Victora da bir çift lafı yok değildi. "Elini uzattığın yere dikkat et Victor! "


"Hep dikkatliydim" Victor kahkaha attı. "Umarım bu kez sen yeterince dikkatli olursun! "


---


Lisa arabanın hareketiyle elini göğsünden çekerek Ronu görebilmek adına bahçeye indi fakat adamı gördüğünde hızla tersi yöne mutfağa ilerledi Espeth ve Trıdyden yardım alabilirdi genç kız kolundan tutularak durdurulduğunda hızla ardına döndü. "Hemen git buradan! Kovuldun kovuyorum seni! ”


" A burası güzel bir kale ve iki zengin lordun hizmetçiliği oldukça zevk veriyor olmalı."


"Çeneni kapat! " Lisa kolunu çekerek ilerlemeye çalıştı lakin adam onu durdurup kilerin kapısını açarak içeri ittirdiğinde yapacak birşey yoktu. Genç kız bağırmak için hareket ettiysede adam kilidi vurup yaklaşarak eliyle ağzını örttü.


"Benimle geleceksin! "


Lisa adamın elini ısırıp hızlı bir tekme ile geri çekilerek rafta duran testiyi alıp suratına savurdu "yardım edin! "


Mathew Lisanın yüz ifadesinden ve Daniel adındaki adama bakışlarından hoşlanmamıştı. Genç adam içindeki sıkıntıyı giderebilmek adına arabayı kaleden çıkmadan durdurmuş geri dönmüştü ki mutfağa giden koridordan gelen çığlık ile oldukça dopru bir karar verdiğinin farkına vararak o yöne koştu. Genç adam kapıyı zorladı kilitli olduğunu fark ettiğinde ise geri çekilip kapıya hızla bir tekme attı.


"Kont Wellington! " Trudy peşindekilerle birlikte sesin geldiği yöne koşuyordu ki kontun tekme ile kapıyı açması ile eliyle apzını örttü.


Lisa Mathewi kapıda gördüğünde adam onu köşeye kıstırmış üzerine çullanmıştı. Genç kız aldığı güç ile onu üzerinden ittirip köşedeki çuvalın dibine çöktü. Bu sırada çalışanlar içeri doluşmuş kont tuttuğu adamı koridora doğru hızla savurmuştu.


Mathew bir iki tekme ardından üzerini silkerek içeri koşan Victora baktı.


"Ağabey! "


"Temizle bunu! " Mathew dayanamayarak adama bir tekme daha savurup kilerde çökmüş oturan Lisaya doğru ilerledi. "Kalk! Yürü! "


Genç kız biraz şok biraz korku ve şaşkınlık içerisinde kontun peşinden girişteki oturma odasına girdiğinde adamın koluna asıldığının ve zelzeleye yakalanmışçasına titrediğinin bilincinde değildi.


"Bu iğrenç pisliği tanımadığını söyledin! " Mathew bağırdı.


"Size söyleyemezdim! "


"Bana yalan söylemek için yanımda değilsin! "


"Yalan söylemedim" Genç kız yüzünü örterek hıçkırdı.


"Sana onu tanıyıp tanımadığınıbsordum hayır dedin Lisa! Bu yalan değil de ne? " Genç adam şüphesiz çıldırmıştı. Ona dokunulmasından hiç haz etmediği gerçeği bir yana yakınında bir başka eril varlık dahi görmek istemiyordu.


"Özür dilerim efendim. İzin verirseniz bu kez eşyalarımı toplayacağım. Dördüncü kez de hayatımı kurtardığınız için teşekkür ederim." Genç kız selam vererek çıkmak istesiysede bu defa da kontun onu tutmasıyla duraksayıp adamın yüzüne baktı.


"Hiçbir yere gidemezsin"


"Bana Lisa diye hitap ettiniz efendim. "


"Ve sende bana hala efendim dediğine göre gidip gitmeyeceğine karar verecek tek kişi olduğunun bilincindesin! " Mathew kadının akıttığı boncuk boncuk damlalara karşın dişlerini sıktı. "O pisliği nereden tanıyorsun Evans! "


"Geldiğim yerde bana fazlaca takılmıştı. " Genç kız ayakta duramayarak sendeledi.


Mathew kadını belinden tutup kanepeye oturttu ardından karşısına dikildi. "Ne demek bana takıldı"


"Beni sevdiğini-"


"Saçmalık! " Mathew küfretti.


"Beni kaçırmak istedi ve elinden başını bir taş ile yararak kurtuldum. Bay Evans benim adıma düello talebinde bulunarak onurumu kurtardı. Üç sene kadar oldu. Yeniden gelmemeliydi"


"Bir daha gelemeyecek! " Mathew ellerini çıtlattı. Değil kazık çuvalla kuleden attıracaktı it oğlu iti.


"Özür dilerim... Onu düğünde gördüm. Daha önceden Melanie mektubunda beni sorduğundan bahsetmişti lakin bu çok utanç verici... " Lisa gözlerini silerek ayağa kalktı. "Bundan birilerine bahsetmem gerekirdi lakin korktum"


"Sana bir zarar verdi mi? " Mathew diş gıcırdattı.


"Hayır... Hayır yemin ederim"


"Bana anlatmadığın başka birşey var mı Elisabeth? "


"Hayır yok gerçekten yok" Lisa içini çekerek adama baktı.


Mathew iç cebinden mendilini çıkararak kadının yüzünü kuruladıktan sonra eliyle suratını sıvazladı. "Külliyen zararsın Evans! "


"Evet efendim"


"Bir daha yardımcı diye tutturmayacaksın ve bu konuda kesinlikle seni dinlemeyeceğim" Mathew titreyen Lisayı kolundan tutarak yeniden oturttu. "Dinlen Lisa burada güvendesin"


Genç kız yüzü olsa adama gitmemesi için yalvaracaktı lakin Kont ellerini ovalayarak hızla dışarı çıktı.


---

 

 

 

 

 


Loading...
0%