Yeni Üyelik
21.
Bölüm

16.Bölüm

@gizemmgurbuzz

3 gün sonra...


"Bayan Ewans?" Victor hazır edilen masada son eksikleri kontrol eden kahyaya ve bir süredir yemek saatlerinden erken inerek Elisabeth ne yapıyorsa başında dikilmeyi kendisine görev edinmiş olan Mathewin kadını yiyen bakışlarına dikkat kesilerek kendince sırıtıp uşağın çektiği sandalyede yerine yerleşti.


"Günaydın lordum. Bir eksik mi var?" Lisa buz gibi havayı beraberinde getiren Victor Wellingtona reverans yaptı. Gözlerini üzerinden çekmeyen ve son günlerde bunu ulu orta yapan Mathewi görüş alanından uzaklaştırabilmek adına bedenini yan çevirdi.


"Hayır. Masada bir parça dürüstlük dışında eksik yokmuş gibi. Benim söylemek istediğim. Bugün bir misafirim olduğu. Oldukça önemli bir misafir olduğundan akşam yemeğini kusursuz istiyorum. "


"Misafir?" Mathew kaşlarını kaldırdı.


"Evet Kont hazretleri. Hoş, misafir demek ne denli doğru olur bilemiyorum lakin siz sokaktan bulduğunuz herkesi leydi ilan etmeden evvel bu kaleye gerçek bir leydi gerekiyormuş gibi..." Genç adam boğazını temizleyerek peçetesini yaydı. "Çay servisi, bayan Ewans."


"Hemen." Lisa dudaklarını kemirerek doğal olarak kendisine bakan hizmetlilere kaçamak bir bakış göndermesi ardından eliyle servis için işaret ederek kendisine hatırlatılan makamının getirdiği ölçüde kibar bir selam vererek doğruldu. "İzninizle. Gidip akşam için hazırlıklara başlayayım"


Mathew Lisa ve servisi bitiren diğerlerinin odadan çıkması üzerine sert bakışlarını ona her türlü saldırmaya yemin etmiş gibi görünen kardeşine yöneltti. "Bana olan kinin malumum lakin durman gereken yeri hatırlatmak zorunda bırakma."


"Hatırlat öyleyse... Çünkü öyle bir yer bilmiyorum"


"Victor. Daha ne kadar devam edeceksin."


"Henüz başlamışken mi?" Victor omuz silkti. "Bir kahya için düello talebinde bulunman oldukça eğlenceli olurdu."


"Umarım beni buna mecbur etmezsin!" Mathew Victor'un kahkahası üzerine yeterince net bir cevap verdiğini düşünerek tabağına döndü. Genç adam ne olacaksa olsun dediği bir noktadaydı lakin doğru yer ve zamanı beklemek zorundaymış gibiydi.


---


Lisa günün geri kalanını misafir odasını hazırlatmak ve lord Victora olan hırsını gümüşlerden çıkartmak ile geçirmişti. Şömineden aldığı küller ile onları bir güzel parlattıktan sonra yorgunluktan bitkin düşse de kendisine yapacak başka işler bulmaya da gayret etmişti genç kız. Adam haklıydı. Kont ile aralarında oluşan şey herkesin dikkatini çekmişti. Kimse dile dökmüyor olsa da kendisine olan bakışların ve tavırların farklılaştığını hissediyordu.


"Bayan Ewans araba yaklaşıyor." Ivy cama koştu.


"Sanırım gidip karşılamam gerekiyor."


"Bir Leydi... Tanrım. Lord Victor ilk kez kaleye bir leydi davet etti."


Lisa kafa sallayarak elindeki bezi bırakıp geniş hole doğru hızlı adımlar ile ilerledi. Kesinlikle kendisine dikkat edecek vakti olmamıştı. Bunun için hali de yoktu. Genç kız karşılama için yerini almışken Victorunda hızla aşağı inmesiyle göz ucuyla adama bakıp reverans yaptı.


"Bir leydi her daim misafirleri için hazırlanır Bayan Ewans. " Victor başını iki yana sallayarak kapıya doğru ilerledi.


Lisa diş gıcırdatmak ile yetindi lakin merdivenlerden çıkan genç kadının pelerini ve şapkasını kapıda vererek elini Victora uzatması ile nefesini tutmak zorunda kaldı. Giydiği ipekli kumaşlar özenle sarılıp topuzlanmış kestane rengi saçlarıyla oldukça alımlı bir leydi olduğu su götürmezdi. Genç kız ellerini önünde bir ederek reverans yaptıktan sonra kadının gözleri içine baktı. "Hoşgeldiniz Leydim."


"Lisa bu Leydi Milarca Carrey." Victor kafa salladı. "ve Ağabeyimi zaten tanıyorsun"


"Güzel bir gün kont hazretleri." Milarca adama reverans yaptı ardından yanında duran nereden tanıdığını anlamlandıramadığı kızı baştan aşağı süzerek göz devirmesi ardından Victorun koluna girdi. "Her çalışan ile tek tek tanıştırılacaksam işe baş yazmanın yahut evin kahyası ile tanıştırılmam gerekir. gerisiyle muhatap olduğum söylenemez. "


"Bayan Ewans bizim halihazırda kahyamız leydim" Victor dudak büktü. "Pek kıymetlidir."


"Peki. " Milarca kafa salladı. "Umarım bir oturma odanız vardır."


Mathew ikili ardından sıktığı yumruğunu ardında birleştirerek çenesini tutmaya çalıştı. Victor bilerek yapıyordu. Onu kışkırtmak, hepsinden öte öfkelendirerek bir rezatete yahut skandala sebebiyet vermek istediği aşikardı. Genç adam ikili oturma odasına geçerken yanıbaşında heykel gibi duran Elisabeth'e döndü. İncinmişliği kızaran yanakları ve göz çevresinden belli oluyordu ki iri gözlerinden akacak birkaç damlanın kıyamete sebebiyet verebileceğini bildiğinden bakışlarını önünde duran koridora sabitledi.


"İzninizle" Lisa bir yere kadar sabredebileceğini ve şu dakika bir patlamanın eşiğinde olduğunu biliyordu. Genç kız kendilerine ait olan iç merdivene doğru hızla ilerledi lakin birkaç basamak ardından kolundan tutularak durdurulduğunda sertçe arkasına döndü.


"Nereye gidiyorsun!" Mathew duramamış koşmuştu. Kadını yakaladığında sıkıca bastığı topukları kaleyi başlarına yakacakmış gibiydi.


"Odama, üzerimi değiştirmeye gidiyorum!" Genç kız bakışlarını merdivenin tepesine dikti.


"Yüzüme bak Elisabeth!"


"Karşınızda aşağılanabileceğim son noktaya dek aşağılandıktan sonra benden nasıl yüzünüze bakmamı istiyorsunuz!" Genç kız buğulansada öfkeli olduğunu bildiği bakışlarını adama çevirdi.


"Seni aşağı çekmeleri için bir ordu gerekir Ewans." Mathew kendisini onaylar nitelikte başını salladı.


Lisa adamın kolundaki elini bileğine doğru kaydırdığını fark ettiğinde geri çekilerek "Kim olduğum değişmeyecek."


"Bu farkındalığın benim için önemi de değişmeyecek..." Mathew kaşlarını kaldırdı. "Git ve üzerini değiştir Lizzy. Ardından işinin başına dön. Gözümün önünden ayrılmayacaksın." Mathew kadına çenesiyle merdivenleri göstermesi ardından arkasına dönerek misafir odasına yöneldi. Genç adam odaya girdiğinde Leydinin kalkıp kendisine reverans yapması üzerine koltuğa oturması ardından bacak bacak üzerine atarak ellerini dizinde bir etti. "Bu resmi bir tanıştırılma sanıyorum"


"Öyle görünüyor." Victor kafa salladı.


"Bu kale Lord Victor Wellingtonun olduğu kadar benimde kalem içindeki herşey ile birlikte ve Leydi Carrey. Şayet kardeşim ile nişanlanma niyetindeyseniz benim onayım olmadan bunu yapamayacağınızı hatırlatmak zorundayım."


"Onayınıza layık olabilmek için ne yapmalıyım dersiniz Kont hazretleri."


"Özür dileyin!" Mathew doğruldu.


"Anlamadım?" Milarca Victora baktı.


"Bayan Ewans'a olan kaba tavrınız için özür dileyin Leydi Carrey."


"Kont Wellington."


"Kendisi hala bir çalışan iken bunu yapmak oldukça kolay olsa gerek aksi bir durumda ne olur bilmem."


"Tanrım..." Victor burun kemiğini sıktı. Milarca irice açtığı gözleri ile kendisine bakmayı devam ettirdiğinde ise önündeki kadehten irice bir yudum aldı genç adam.


---


Lisa Mathewin diktirdiği mavi elbiseyi giymiş bir parça saçlarını toparlayarak yemek odasındaki hazırlıklara bakmak üzere hareketlenmişti. Genç kız ikili arasında sıkışıp kalmış bir çeşit oyuncağa dönmüş gibi hissediyordu. Mathewin içinde uyandırdığı hisler her geçen gün onu sona yaklaştırıyormuş gibiydi. Bu işin sonucunun ne denli büyük bir skandala dönüşebileceğinin çok da farkında olmasa da bir çıkar yol bulmak zorundaydı. Genç kız odaya yaklaşan ayak sesleri ve kıkırtıları işittiğinde eli hızla saçlarına gitti lakin ne yaptığını fark ettiğinde kaş çattı. Bu tarz şeylere mızmızlanmazdı Lisa. Aksine cevap verirdi. Genç kız leydi ve Lordlarının odaya girmesiyle kadının kendisine baktığını gördüğünde karşı atağa hazır bir vaziyette doğruldu.


"Bayan Ewans..." Milarca hala şoktaydı. Genç kadın kahyayı nereden tanıdığını iri gözlerinden anımsadığında daha doğrusu kont wellingtonun portresi aklına geldiğinde gülecek oldu lakin boğazını temizleyerek ciddileşti. Demek doğruydu. Kont Wellington gizlemeye gerek duymaksızın ilgisini kahyasına sunmuştu. Dünya üzerinde onun gibi kaba saba bir herifle başka kim olmak istesindi ki.


"Leydi Carrey?"


"Az önceki tavrım için üzgün olduğumu bilmeni isterim." Milarca kızın gözlerine dikkatle bakmak için yakınlaşarak gülümsedi. "Ah kont Wellington... Nasıl eşsiz bir yeteneğe sahipsiniz... Bende bayan Ewans'ı nereden tanıdığımı düşünüyordum."


"Tanıştığımızı sanmıyorum Leydim"


"Bense tüm Londranın seni tanıyacağından adım gibi eminim." Milarca kıkırdadı. Kızın şaşkın bakışları ve gözlerinin irilmesi üzerine şen bir kahkaha attı. "Kontun çizdiği portre... Neydi... Karanlığın ardındaki gözler... Sanırım o gözler ile tanışan ilk kişi olmak beni ziyadesiyle memnun etti."


Lisa anlam veremeyen bakışlarını Mathew e çevirdiğinde adam hafifçe omuz silkti. Tanrım... Ölecekti Lisa... Bu adam celladı olmaya yemin etmiş gibiydi.


---

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Loading...
0%