Yeni Üyelik
24.
Bölüm

19.Bölüm

@gizemmgurbuzz

Genç kız Victor Wellingtonun ısrarı üzerine önüne serili kumaşlardan seçmeye çaba sarf etmiş içeri girdiklerinde birkaç leydi ve lordun oluşturduğu sessizlik ardından kontun lordlar için sohbet etmeye pek hevesli hali dikkat çekmişken kim olduğuna merak ile bakan terziye kumaş değil hazır dikilmiş parçalardan bakmak istediğini belirtmişti. ölçülerinin standartlara uygun olduğunu var sayıyordu hoş anormal bir durum olmadığı sürece kendini sıkabileceği kadar sıkacaktı her halükarda. Lisa terzinin yardımcılarının ona oldukça iddialı renklerdeki elbiseleri göstermeleri üzerine fazla dikkat çekmemek adına daha sade ve açık ton tercih etti. buradaki herşey gözüne oldukça güzel görünüyordu. Modadan pek anladığı söylenemezdi lakin ipekli kumaşların şu sıra rövanşta olduğunun bilincindeydi. Balon kolları arasında oldukça mütevazi bir kare yakaya sahip olan kül rengi elbisenin çift katlı eteğindeki parıltılı helezonlar oldukça güzeldi. Lisa fazla düşünmeksizin verdiği karar ardından Victor Wellingtonun seçtiği fazla cafcaflı yeşilleri gördüğünde başını iki yana sallayarak adamın yanına gidip ceketi için yaldızlı krem rengi kumaşı gösterirken buldu kendini.


"Bu size çok daha fazla yakışacak lordum."


"Teşekkür ederim Bayan Ewans." Victor kumaşlara bir süre daha bakması ardından Lisanın tercihinin üzerine uygun dikilmesini emrederek Lordlar ile çokça oyalanan ağabeyinin yanına ilerledi.


"ve sanırım bu renkte Kont Wellingtonun üzerine göre bir ceket de fena olmazdı. "Lisa koyu mavi saten kumaş üzerinde ellerini gezdirerek gülümsedi.


"Afedersiniz bayan Wellingtonların akrabası mısınız?"


"Hayır." Genç kız kaçamak bir cevap verdi.


"Öyleyse bir ihtimal kont wellingtonun?" Margeret kontun onlardan yana baktığını gördüğünde boğazını temizledi. "Hepsi bu kadar mı?"


"Evet." Lisa hızla kafa sallayarak kapıdan yana döndü.


"Arabada bekleyebilirsin Lisa." Victor leydilerin arasından kadına bağırdı.


"Elbtte Lordum." Genç kız ellerini ovaladı. Beklemek için çokça çaba sarf edeceği bir gerçekti. Ağır adımlar ile Sam'in kapı önünde tuttuğu arabaya yönelerek oturdu ve muhtemelen öfkeden pancara dönen suratını havalandırmak üzere camı yukarı kaldırıp saydırdığını kimse görmesin diye perdeyi hafifçe önüne çekti.


"Victor Wellingtonun kadına Lisa diye seslendiğini sende duydun mu?"


"Lisa ha? Bu oldukça ilginç."


"İri gözleri vardı. Bir ihtimal o?"


"Hanımlar görünen o ki kont geçmişi yad etmekte."


"Ah, korkunç adam... Şu hava kadar soğuk!"


Lisa kaş çatarak kadınların konuşmalarına kulak misafiri olmuşken perdeyi açacaktı ki işleri daha çok kızıştırmamak adına susmayı tercih etti. Geçmişi yad etmek de neydi yahut Victorun yola çıkmadan evvel ve sürekli bulunduğu imalar? Lisa meraklanmaya başlıyordu ve bu kesinlikle iyi bir şey değildi. Kapı açılıp Victor içeri girdiğinde Lisa adamın tokmağı vurmasıyla refleks olarak durmasını söyleyecek oldu lakin Victor konuşmaya pek hevesli olarak onu aydınlattı. "Ağabeyim çenesinin kurbanı oldu. Dikkatleri dağıtmak isterken tüm dikkati üzerine çekti sanıyorum. Şimdi Lord Elthonun yakınlardaki çiftlik evinde çok sevdiği konkenlerden birine katılmak zorunda. "


"Anlıyorum." Lisa sakince kafa salladı.


"Seçtiğin kumaştan memnun musun Lisa?"


"Aslında hazır bir elbise tercih ettim."


"Ya... Bende fatura neden bu denli kabarık diyordum."


"B-ben özür dilerim hemen iptal edelim."


"Hayır Bayan Ewans. Görünen o ki bir parça şatafata alışmak zorundasınız."


Genç kız araba hareket ettikten bir müddet sonra ovaladığı ellerini yumruk yaparak karşı çaprazında oturan Lord Victora baktı. "Eğer haddimi aşarsam çok sinirlenir misiniz?"


"Bunu yapalı çok oldu ama soruna cevabım hayır. sinirlenme kotamı sonuna dek doldurduğumu düşünüyorum. Sor Ewans"


"Lordum. Ne olduğunu bilmiyor olsam da Bana kalırsa ağabey ve kardeşler arasında bir takım sorunlar olabilir. Kontun size çok değer verdiğinden şüphem yok. geldiğimden bu yana gözlemlerim bu yönde. Bence istenirse bir ortak yol bulunabilir."


"Hah," Victor kahkaha attı. "Ne olduğunu bilmediğinden şüphem yok. Kont hazretleri mağduru oynamayı da yağ gibi üste çıkmayı da pek sever."


"Mağduru oynadığını düşünmüyorum." Lisa kaşlarını kaldırdı. "Bir çeşit suçluluk duygusu içerisindeymiş gibi ve ne denli inatçı olduğunu benden daha iyi bildiğinizi düşünerek özür dilemekten çekiniyor olabilir."


"Her şeye burnunu sokmaya devam edeceksin değil mi Lisa!"


"Öyle görünüyor lordum. Patavatsızlığımı bağışlayın."


"Saygı değer sevgili kontun özrün ötesinde işler yapıyor ve çok iyi bir oyuncu olduğundan sende ağzının payını çok yakında alacaksın Lisa!"


"Anlamadım."


"Lizzy mi demeliyim Yoksa Ewans mı yoksa Elspeth ile Elizabeth arasında çıkan o tuhaf tonda adını olduğu gibi mi söyleyeyim."


"Lisa kafi Lordum."


"İşte tüm sorunumuz da bu. Hiç merak ettin mi Lisa? Mathew neden adını ağzına almıyor."


"Kont hazretleri duyguları farklı boyutlarda yaşıyor ve sanırım Adımın Elisabeth Bathory ile aynı olmasından hoşlanmıyor ve belki beni sinirlendirmek hoşuna gidiyor olabilir." Genç kız Victorun gülmeye başlaması ile duraksadı. Adam fazla hevesli gülüşünü bir müddet sürdürmesi ardından gözlerini silerek ona döndü. "Elisabeth Bathory ha... Sana inanmıyorum ağabey..."


"Tarihte kötü şeyler yapmış bir-"


"Buna inanacak kadar aptal olmadığını var sayıyorum Lisa."


"Ya ne!" Lisa sırtını dikleştirdi.


"Bunu duymaman şaşırtıcı lakin ağabeyimin yirmili yaşlarda delicesine aşık olduğu kadının adının Lisa olduğunu duyamış olabilirsin. Evet ingilterenin yarısının olduğu gibi o da elisabeth idi lakin kendisine Lisa denilmesinden hoşlananlardan. Nişanlısının onun odasında canına kıydığını ve eski sevecen halini kaleye onunla gömerek Voyvoda lakabını alacak kadar kendini soyutladığından da bahsetmeliyim. Aklını kaçıracak kadar belki..." Victor kahyanın irice açılan gözlerinin buğulanması ile sırıttı. "Üzgünüm hayatım lakin Kont Wellington evindeki bir kadına sırf adı Lisa diye böyle ilgi gösteriyor olabilir. Lakin farkında ki kimse o olamaz ve kimse onun adını taşıyamaz."


"Beni bu yüzden mi kaleye aldınız."


"Ah işlerin bu raddeye geleceğini bilmiyordum amacım hala o isme karşı tepkili olup olmadığını ölçmekti"


"Lord Wellington sizden ricam beni uygun bir yerde durdurmanız." Lisa bakışlarını eteğine sabitledi.


"Nereye Lisa?"


"B-ben o baloya katılabileceğimi sanmıyorum ve biraz hava almaya ihtiyacım var lütfen."


"Hayır tatlım hava almıyoruz. Boğuluyoruz. Umarım şimdi nasıl hissettiğimi anlıyorsun. Kont kendinden başka kimseyi düşünmez. Seni sevdiğinden bile şüpheliyim."


"Lordum... Lütfen."


"Andrewden vaz geçiyorsun yani..."


"Hayır böyle bir niyetim yok."


"Öyleyse kalacaksın Lisa. Kalacaksın ve benimle o baloya geleceksin. Bunu yaparsan Bay Ewans adına öyle bağlantılar kurarım ki İngiltere değil Rönesansın doğruğu ülkeye, fransaya gider. Orada çok daha başarılı olabileceğini biliyorsun ve tabii sende onunla birlikte gidebilirsin. "


"Benden bunu yapmamı istemeyin!"


"Yapmazsan yine öyle bir mektup yazarım ki Andrew Ewansın leydi değil metres yetiştirdiği haberi kısa zamanda tüm ülkeye adını duyurur."


"Lord Wellington!" Lisa inanamayan gözlerle baktı adama. Bu denli kötü kelimeler beklemiyordu lakin bir önemi de yokmuş gibiydi. Aldatılmış hissediyordu Lisa...


---


Lisa geçek bir aptaldı. Elinde Victor Wellingtonun tavsiye mektubu ile gecenin ayazında dolanırken düşünebildiği başka bir şey yoktu. Genç kız birbiri ardına dökülen göz yaşlarını durdurabilmek için gözlerini puslu geceye kaldırdı. şimdi ne olacaktı? En iyi yol elindeki mektubu Andrewe ulaştırıp olacakları beklemekti ve onunla gitmek başka birşey düşünemiyordu. Peri masallarının gerçek olacağına dair inancı onu aptallaştırmıştı ve ne zamandan beri gerçeklik algısının bu denli değiştiğini de bilmiyordu. Tükendiği noktada ağaçlardan birine dayanarak kollarını kendisine sardı.


"Elisabeth?" Mathew lordların pençesinden zor kurtulmuş hepside öfkesinden nasibini şüphesiz almıştı. Genç adam kaleye girecekken Elisabethi dışarıda öylece dolanırken gördüğünde kendisini rahatlatabilecek tek şeyin kadının yanı olduğunu biliyordu. Ağır adımlarla ona yaklaşmış ve yolda çözdüğü pelerinini üzerine sarabilmek adına eline almıştı ki onu korkutmamak adına seslenmeyi tercih etti.


Lisa duyduğu ses ile irkilerek arkasına dönüp karşısında şu an görmeyi istediği son kişiyi bulduğunda kaşlarını çattı.


"Üşütmek niyetinde misin?" Mathew elindekini irkilen kadının omuzlarına serdi. "İçeri geç."


"Lisa..."


"Bunu içerde konuşalım Lizzy."


"Adım Lisa!"


"Benimle didişmeye devam etmek niyetinde misin?"


"Bana adım ile hitap edin Lord Mathew"


"Devam edeceksin..." Genç adam oldukça öfkeli görünen gözlere karşın gerildiğini hissetti.


"Neden susuyorsunuz? Söyleyin?" Lisa alabildiğine kaş çattı.


"Şimdi de bunun için mi birbirimize söyleneceğiz?"


"Size neden sustuğunuzu sordum. Hoş bunu biliyorum artık."


"Ya... demek biliyorsun... Neden."


"Bana kalbinizden çıkaramadığınız nişanlınızdan bahsedin lütfen. Adımı neden ağzınıza almadığınız apaçık ortada."


"Bu konuyu Victor mu açtı." Mathew de sinirlenmişti. Artık dur deme vaktiydi. "Ne söyledi ne anlattı bilmiyorum lakin bu düşündüğün gibi bir durum değil!"


"Ya ne? Koskoca bir kontun benimle gizlice oynaşmak istemesinin adım ile hiç mi ilgisi yok." Lisa burun kemiğini sıkarak üzerindekini yere attı.


"Sen ne dediğini bilmiyorsun." Genç adam birkaç adım atarak Lİsayı kolundan tuttu.


"Oldukça iyi biliyorum. Lakin kendimi bu denli kaptırdığım için aptal olan benmişim gibi."


"Bana güvendiğini sanıyordum!"


"Bense aynı güvenin sizde hiç olmadığının bilincindeyim. "


"Bu kanıya nereden vardın?" Mathew kadını çekip kendisine iyice yaklaştırdı. "Victorun sözleri mi seni bu denli değiştiren."


"Bana hepsinin yalan olduğunu söyleyin. Adımı size çok kıymetli nişanlınızı hatırlatmadığı için söylemediğiniz mesela"


"Bu doğru." Genç adam dişlerini sıkarak kafa salladı. "Lakin-"


"Bu kadarı kafi." Lisa geri çekilmeye çalıştı. "Ben sizin kuklanız değilim!" Lisa kurtulup arka bahçeye doğru ilerledi ne yazıkki çok gidememiş birkaç adım sonra yeniden yakalanmıştı.


"Beni dinlememeye yemin mi ettin kadın!" Genç adam öfkeyle sesini kısmaya gayret gösterdi aksi takdirde Wellington inleyecekti.


"An itibari ile..." Lisa kafa salladı.


"Bir kez daha yanıldığımı görmek şaşırttı diyemeyeceğim ama öyle. Durup kendimi açıklamaya çalışacak kadar büyük bir aşk içerisinde olmaktan utanmalıyım."


"Bende öyle yapacağım. Kim olduğumu unutarak size beslediğim aşkı içimde tutamadığım için gidip ömür boyu utanacağım!" Lisa gözyaşlarını tutamadı yeterince bağırması ardından adamın kolunu ittirerek geri çekildi.


"Öyleyse yanımda yalnızca Victora aşık olduğu için duran ve kendi canını onunla olamayacak olduğunu anladığında feda eden pek kıymetli nişanlım ile aynı kefeye koymaya dahi kıyamadığım kendini ve çok değerli adınıda al beni rahat bırak Lİ-SA!" Mathew nefes nefese bir müddet Lisanın gözleri içine bakması ardından kendininkilerin buğudan göremez olduğunu fark ettiğinde başını iki yana sallayarak kaleye yöneldi. Ona güvenmeyişini, neler olduğunu dinlemek istemeyişini hazmedememişti genç adam. Öfkesi az evvel duyduklarının idrakine varamayacak kadar gözünü kör etmişti.


Lisa bacaklarının onu taşımayacağını fark ettiğinde geriye yaslanarak titreyen elini ağzına kapatıp hıçkırmaya devam etti. Onlar için durum içinden çıkılmaz bir hal aldıysa da böylesi iyiydi. Başlamadan bitsindi...


---

 

 

 

 

 

 

 

 


Loading...
0%