Yeni Üyelik
26.
Bölüm

Final 2. Kısım

@gizemmgurbuzz

1 Yıl Sonra


Lisa kucağında yeni doğum yaptığı bebeği Leonard'ı pışpışlarken kapısı tıklatıldığında gülümseyerek doğruldu. Iyv sessizce kapıyı aralayıp başını uzattığında ise gülmeden edemedi. Oğlu bir ayını tamamlamıştı ve Lisa bir aydır uykusuzdu. "Uyumadı..." diye mırıldandı. "Belki de bolca gürültü yapmalıyız. Belki yanlış yapıyoruzdur."


"Leydim Bayan Jane Ewans geldiler."


"Ah, hemen içeri al Iyv" Lisa ayaklarını yataktan sallandırarak doğruldu. Genç kız Jane'i gördüğüne ölesiye memnundu. "Jane! Hoşgeldin!"


Jane Lisayı kucağında bebeği ile görünce burnunu çekerek gidip olaylı kontese sıkıca sarıldı. "Leydim... Nasıl özledim. Şuna bir bakayım."


"Lütfen Jane. Benim Lisa. Kim olduğum kimin olduğum asla değişmeyecek." Lisa kadından ayrılıp tek kolunda tuttuğu bebeğini mahçubiyetle ona uzattı. "Bak işte burada. Leonard ile tanış."


"Tanrım. Konta benziyor lakin gözlerini senden almış."


"Öyle görünüyor. Lakin uyumuyor Jane. Ne yaparsam yapayım uyutamıyorum. Bu daha bebek uyuması gerekmez mi?"


"Uyumasın..." Jane iç geçirerek bebeği kucağına alıp güzel kokusunu içine çekti. Nasılda isterdi böyle güzel bir evlat. Lakin olmuyordu. İlk evliliğinde çocuğu olmadığı için üçüncü senesinde kapıya konmuştu kadın. Sorunun onda değil de kocasında olduğunu düşünmüştü lakin Andrew ona gerçek aşkı sunmuş olsa da Jane kucağını boş bırakmıştı. Dolu gözlerle miniği sallarken işaret parmağı ile alnından burnuna doğru tüy kadar hafif hareketler yapmaya başladı.


Lisa olduğu yerde hafifçe yaylanıp mırıldanarak oğlunu mayıştıran ve sonunda gözlerini açamaz hale getiren kadına hayretler içinde baktı. "Buna inanmıyorum."


"Kim demiş uyumuyor diye..." Jane gülümsedi ve oğlanı alnından öpüp beşiğine yönelerek dikkatlice yatırdı. "Ne olursa olsun Lisa... Evet zor olmalı lakin öyle kıymetli bir hazine ki... bana bak... Kupkuru bir dal gibiyim..."


Lisa kadının sırtını sıvazlayarak salladığı beşiğe baktı. "Sen tanıdığım en harika kadınsın Jane. Üzülme. Ben inanıyorum ki tanrı sana çocuklar verecek öyle çocuklar ki senin ve Andrewin merhametli ellerinde mükemmel evlatlar olacaklar."


"Ne güzel konuştun..."


"Sahi Bay Andrew nerede?"


"Aşağıda Kont Wellington'u darlıyordur eminim."


"Ya da Kont Wellington onu..." Lisa başını iki yana salladı. "Gidip onu görmeliyim."


"Evet çok kalamayacağız. Yapılacak pek çok işimiz var."


"Sonunda gidiyorsunuz." Lisa dudak büktü. "Belki bunu en çok isteyen kişiydim ama yinede o kadar mesafede olmak bana çok korkutucu geliyor Jane."


"İrtibatımız asla kesilmeyecek biliyorsun değilmi. SIk sık mektuplaşacağız. Andrew bu işe sıkı sıkıya tutundu ve çokça destekçisi var. Hoş İngilterede kalmasını isteyen de çok lakin Fransa buradan biraz daha rahat ve birde..."


"Evet dedikodular..." Lisa iç geçirdi. Haklarında söylenmeyen kalmadı. Hala onu gördüklerinde ayıplıyorlar ve leydiler kesinlikle kendisini kabul etmiyorlardı. Mathew şimdiye dek iyi idare etmişti lakin bunalmıyor değildiler ve tüm bunlar elbet Andrew ile Jane'i de etkiliyordu. Bir kesim Leydi okuluna fazlaca rağbet gösterse de soylu mecrası aşağıladıkça aşağılıyordu onları. Gittiklerinde rahat bir nefes alacaklardı.


"Ya Kontun Kardeşi Victor Wellington."


"Evlendi. Milarca Carrey ile. Mathewi düğününe dahi çağırmadı ve şu sıralar servetini kişisel bir işletme için kullandığını işittik. Mathew oldukça kızgın. Victor Püritanlık ile kafayı bozmuş durumda.


"Önemli olan kimin ne olduğu değil Lisa er geç bir araya geleceklerdir."


"Bilemiyorum Jane..." Lisa yutkunarak önlerindeki kapıyı gözledi. Mathew ona Victorun aslında kim olduğundan bahsetmişti. Hoş Mathew için bu durumun bir önemi yoktu lakin Victor oldukça önemsiyor gibiydi ve Kont bu durumun en büyük suçlusunun kendisi olduğunu söylüyordu. Genç kadın düşüncelerini öteleyerek odada kocası ve Andrewin yoğun bir sohbet içinde olduğunu gördüğünde gülümseyerek içeri girdi.


"Benim güzel kontesim" Andrew derhal gelenleri fark etmiş ayaklanmıştı. İki kadının yanına vardığında Lisaya evvela reverans yaptı ardından elini öperken sırıttı. "Sana demedim" dedi karısına göz kırparken. "Küçük kont nerede onu görmek için sabırsızlanıyorum."


"Şu an uyuyor lakin uzun sürmez. Kalktığında yanımıza getirmelerini söylerim"


Mathew karısının yanına gidip belinden tutarak adama döndü. "Onu da götür yanında Andrew karımı göremez oldum."


"Sİzin olsun kont hazretleri. Ben bir Lisa büyüttüm. İkincisine sinirlerim dayanır mı bilmem."


"Öyle olsun Bay Ewans..." Lisa dudak büktü.


"Hadi çocuk GEL BENİMLE. Sana anlatacaklarım var." Andrew Lisaya kolunu uzattı.


"Desenize mesele uzun..." Genç kız kıkırdadı.


"Çok..."


----


--Son --


---


Eveeeettt bittik. Bu hikayeye değer verip okuduğunuz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Çok zorlandım. Aman zaten konu belli sözler belli bir haftada biter dediğim şeyi yazamak benim için işkenceye dönüştü. ÇOğu konuşma değişti ek bölümler ek sahneler yazmak zorunda kaldım konuşmaları çokça uzatmak zorunda kaldım lakin olay sıralamasına ve işin özüne çok da dokunmadım. Heba olmadığı ve her ne kadar fazla basit bir olay örgüsü olsa da daha okunabir hale geldiği için çok mutluyum.


Artık yepyeni bir dünyaya geçme vakti.

GEL BENİMLE ADLI HİKAYE BU KİTAPTAN SONRA OKUNMALIDIR SERİNİN İLK HİKAYESİDİR LAKİN BU HİKAYE İLE BAĞLANTILIDIR.


Loading...
0%