@gizemyenikler
|
SONBAHAR.
Ben bütün mevsimleri seviyordum. Fakat sonbaharı bir başka severdim. Yaprakların dökümünü izlerdim. Genelde, bunu pencereden dışarıya doğru kafamı uzatarak yapardım. Hava serinlemiş olurdu, ve güneşin sıcaklığı bu mevsimde yerini tatlı bir üşümeye bırakırdı. Bu hissi severdim. Güzeldi. Ağaçlar, bu mevsimde yazın canlı yeşil yapraklarını yavaş yavaş sarıya, kırmızıya bürüyordu. Rüzgar estiğinde, bu rengarenk yapraklar adeta birer kelebek misali havada uçuşuyor, yerlere altın bir halı seriyordu. Burnuma karamel kokusu ve hafif nemli toprak kokusu gelirdi. Ben sonbaharı bir başka yaşardım. Sonbaharın büyülü dokunuşunu tüm benliğimle hissederdim. Başımı kaldırıp gökyüzüne bakar, izlerdim. Bulutlar, sanki yapraklar gibi yavaşça akıp giderdi. Sonbahar, benim için veda değildi, yeni bir başlangıç demekti.
ÇOCUK RUHUM.
İçimde, halen daha bir çocuk vardı. Hiç büyümüyordu. Ve ben daima içimdeki çocuğu seviyordum. Ruhum küçük bir çocuktu. Güzeldi. Ve masumdu. İçimdeki çocuk ayrıca mutluydu da. Gözlerim parlıyor, hayal gücüm sınırsızdı. Düşüncelerim masum, içimdeki çocuğun kalbi ise sevgi doluydu. Zaman- zaman içimdeki çocuğun sesi bana eşlik eder, neşeyi, merakı, saf mutluluğu hatırlatırdı. İçimdeki çocuğun o sesini sever, ona kulak verirdim. Bu yüzden içimdeki çocuğun mutluluğu, bana göre yaşamın en değerli hazinelerinden birisiydi.
İMKANSIZ AŞK.
Rüyamda, gene onu görmüştüm. Benden haberi olmayan o gizemli adamı. Yan apartmanımda yaşayan, ama, varlığımdan haberi olmayan kişiyi. Henüz merhabam bile yoktu. Platonik aşk kesinlikle acı veriyordu. Ne o beni tanıyordu, nede ben onu tanıyordum. Ben bu aşkın imkansız olduğunu biliyordum. Fakat bile- bile seviyordum. Bu elimde değildi. Etkilenmiştim, bir kere. O sadece, bir hayaldi. Adı neydi acaba?. Öyle bir hayaldi ki, yıldızların arasında kaybolmuşbir yıldız gibiydi, sanki. Gene de ben arada, geceleri yıldızlara bakarak onunla konuşuyor, ona olan aşkımı fısıldıyordum. Beni anlıyordu. Hayalimde sadece benimdi. Bu aşkıda zaten özel kılan buydu. Bu duyguyu asla yaşayamayan bilemezdi. Bence güzel bir duyguydu. Yaşım gereği bana acı vermiyordu. Aksine mutlu ediyordu. Birisini seviyordum. Ve o kişi her kim olursa olsun bu güzel bir duyguydu. Aksinide kimse iddia edemezdi. Hayatımı etkilemediği sürece bir sıkıntı yoktu. Ve etkilemiyordu. Çünkü mutluydum. Ve işlerimide yapıyordum. Kardeşim bana ünlü bir futbolcuya aşık olduğunu itiraf ettiğinde gülmüş, hayranlık bu demiştim. Şimdi yıllar sonra aynısı benim başıma gelmişti. Tamam aynısı olmasa da, biraz benzerdi. Kardeşimin durumu asla olmayacak bir aşktı, ama, benimkininde ondan şu anda pek bir farkı yoktu. Çünkü o kişiyi tanımıyordum. Ve kafamda fazla abartmış, biraz kurmuştum. Kısacası hayaldi. Ulaşılmazdı. Platonikti. Ve aynı semtte yaşasak da, yakın gibi görünsek de, aslında birbirimize çok uzaktık. Uzaklık sadece mesafe değildi, bana göre.
|
0% |