Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.Bölüm

@gizli1ruh

Bu kitaptaki kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür...

 

 

 

SATIRLARIN MEZARLIĞINA HOŞ GELDİN...

 


✨1.Bölüm✨

 

 

~Nakil~

 

...

 

 

Güneş henüz yeni yeni kendini göstermeye başlamışken koğuşun kapısı sert bir şekilde açıldı. Sırt üstü uzandığım ranzanın tavanına diktiğim bakışları usulca gelen gardiyana çevirdim.

Elinde ki jopu diğerlerinin uyanması için hemen yanında bulunan demir dolaba bir kaç kez vurdu. Çıkan ses beynimin içinde yankılanırken yüzümü buruşturdum.

 

"Koğuş, 2 saat içinde herkes eşyalarını hazırlamış olsun. Buraya tekrar gelmeyeceksiniz. Ona göre hiçbir eşyanızı bırakmayın."

 

Gardiyan kurduğu cümlelerin ardından koğuştan çıkarak kapıyı yine aynı sertlikle kapattı. Bu kadından oldum olası nefret ediyordum. Hatta sadece ben değil bu ceza evinde ki tüm kadınlar nefret ediyordu.

 

"Bizi nereye götürüyorlar Feyza."

 

Yaren uyku mahmurluğu ile ayak ucuma oturup bakışlarını yüzüme dikti.

 

Bedenimi doğrultup "Hiçbir fikrim yok." Diye fısıldadım. Nereye götürüyorlarsa gitmeye razıydım. Bu çürümüş ve yıkılmaya yüz tutmuş bina da daha fazla yaşayamazdık.

 

Koğuşta ki kadınlar söylene söylene eşyalarını toplamaya başlarken lavaboya giderek elimi yüzümü yıkadım. Burada son kez dişlerimi fırçalarken bakışlarım küçük pencereden gökyüzüne ilişti. Sabahın beş buçuğunda uyanmaya alışmıştım ki zaten hapishaneler de gün erken başlardı.

Bu saatlerde uyanıp akşamı bir türlü edemiyordum.

 

 

 

 

Kendime ait havluyu omzumun üzerine atarak tekrar içeriye döndüm. Eşyalarımı hiçbir şey unutmamaya özen göstererek çantama yerleştirdim.

"Bak bu bende kalmış. Eşyalarımın arasından çıktı."

 

Zeliha ablanın elinde tuttuğu kolye beni eskilere götürürken büyük bir heyecan ve heves ile sevinerek elinden alıp "Bende kaybettim sanıyordum. Teşekkür ederim abla." Diyerek tebessüm ettim.

Annemin kolyesiydi ve onu kaybettiğimi sanarak saatlerce ağlamıştım.

 

Kadınlar kendi aralarında konuşurken içlerinde bulunan Sevgi abla eşyalarını doldurduğu el çantasını koğuşun ortasında ki masaya bırakarak " Bizi başka ceza evine nakil ediyorlar. Çapraz koğuşta ki kadınlar havalandırma saatinde avlu da konuşurlarken duymuştum. Onlar da müdürün sağ kolu olan gardiyandan duymuşlar." Diyerek herkesin dikkatini çekti.

 

Hırkamın kollarını avuç içlerime hapsederek oturduğum yerden kalkıp onlara doğru adımladım.

"Yani sonunda kurtuluyoruz burdan."

Sevgi abla "Pek sayılmaz. Sonuçta cezaevinden çıkıp bir başka cezaevine gidiyoruz. Kurtulamıyoruz maalesef." Diyerek dudaklarını büzdü. Haklıydı ve bunu hatırlamak diğer kadınların da moralini bozmuştu.

 

İçlerinden sıyrılıp Demir kapıya sert bir şekilde vurdum. Hemen ardından kapının üzerinde ki sürgü çekildi ve bizim katta ki gardiyan "Bir şey mi oldu Feyza?" Diye sordu.

 

Başımı sallayarak "Müdürle konuşmak istiyorum." Diye konuştum. Biliyordum beni kırmayacak ve el mecbur müdürün odasına götürecekti.

Kararsız bakışları koridorda gezinip gözlerimde durdu.

 

"Lütfen.."

 

Nefesini sesli bir şekilde dışarıya verip "Tamam." Diyerek sürgüyü kapattı. sabah gelen gardiyan hariç diğerlerine kendimi sevdirmiş hepsiyle iyi anlaşmıştım. Burada geçirdiğim 1 buçuk sene de anlaşamadığım kimse yoktu.

Açılan Demir kapıdan çıkarak gardiyanı bekledim. Sonrasında yan yana müdürün odasına ilerledik. Kapıyı bir kez tıklattıktan sonra yavaşça açıp başını içeri uzattı. Olduğum yerde durmuş onu izliyordum.

 

Müdür benim geldiğimi anlamış olacak ki "Gelsin." Diyerek içeriden seslendi. Açılan kapıdan geçerek masasının önünde ayakta durarak kapının kapanmasını bekledim.

 

"Başka cezaevine nakil ediliyormuşuz, doğru mu?"

 

Ellili yaşlarının başında olan Semra hanım gözlüklerini çıkarıp masasına bıraktı. Sonrasında bedenini oturduğu sandalyeye yaslayıp " Evet." Diyerek onayladı beni.

 

"Sizi Bursa da henüz yeni yapılmış olan çift binalı Ceza evine nakil ediyoruz."

 

Kaşlarımı çatıp bedenimi biraz masaya doğru eğdim. "Çift binalı derken?"

 

"Şöyle ki, Türkiye de hatta dünya da böyle bir sistem daha önce hiç uygulanmadı . F ve T tipi iki ceza evini yan yana inşa ettiler. F tipi kadınların T tipi ceza evi ise erkek mahkumların olmak üzere karşı karşıya geleceksiniz."

 

Şaşkınlığımı gizleyemeyerek "Bu nasıl olur. İmkansız değil mi? Daha önce hiç böyle bir şey duymadım ben." Diye konuştum. Kadınların bulunduğu ceza evinin karşısında erkekler mi olacaktı yani...

 

"Dediğim gibi ilk defa böyle bir sistem uygulanıyor. Herkes hazırlandıysa kahvaltı saatinden sonra burayı boşaltıyoruz. Merak etme orada da başına bela olacağım." Diye gülerek eliyle kapıyı işaret etti.

 

"Soracakların bittiyse gidebilirsin."

 

Ona daha fazla bakmayarak ellerimi arkada birleştirip başımı öne eğerek odasından çıktım.

 

"Baksana." Dedim koridorun ortasında durarak. "Erkek mahkumlarla karşılıklı binalarda olacak mışız. Sence de tuhaf değil mi?"

 

Gardiyan anahtarla Demir kapıları açarken "Yani ilk kez böyle bir şey duyuyorum. Gardiyan sayısını arttırmaları gerekecek." Diyerek geçmem için yol verdi.

 

Haklıydı. Böyle bir durumda yaşanacak olayları şimdiden tahmin edebiliyordum.

Umarım başıma daha fazla olay gelmezdi ve kendimi aklayarak buradan çıkabilirdim.

 

Dakikalar sonra koğuştaki herkes kahvaltı için yemekhaneye indi. Müdürle olan diyaloğumuzu hepsine anlattığım da benim gibi onlarda şaşırmıştı.

 

"Çok heyecanlı. Umarım aralarında yakışıklı olanları da vardır."

 

Nursena'nın kurduğu cümleye karşın gözlerimi devirdim. Sanki normal bir hayatımız vardı, özgürdük ve hanım efendi kendine beğeneceği erkek bulma derdindeydi.

 

Yaren çatalını masaya bırakıp "Aynen aynen, bulursun birini, birbirinize mektup yazıp uçak yaparak avluya atarsınız artık." Diyerek gülmeye başlayınca diğer kadınlar da ona katılarak güldüler.

 

Başımı iki yana sallayıp bitirdiğim tableti ileri iterek ayağa kalktım. Benimle beraber koğuşta ki herkes ayağa kalınca gardiyanlar bizi sıraya koyarak koğuşa getirdiler.

 

Sonrasında herkes eşyalarını yanına aldı. Güvenlik önlemleri ile beraber mahkum kabul kapısına vardığımızda gözüme ilişen kalabalık ile gözlerimi kapatıp tekrar açtım. Sonrasında bizi araçlara bindirdiler.

 

Adana dan yola çıkarak Bursa'ya kaç saatte gideceğimizi bilmediğim için tüm yolu uyuyarak geçirmek istiyordum ki öyle de yaptım. Başımı geriye yaslayıp gözlerimi uykuya teslim ettim.

 

 

...

 

 

İlk bölüm olduğu için bu kadar kısa oldu.

Ama diğer bölümler uzun olacak.

 

Bölümü beğendiniz mi?

Loading...
0%