Birinin beni kucağına aldığını hissettim . Uykum açılmaya başlamıştı bile yavaşça gözlerimi araladım ve beni taşıyan poyraz beye baktım . Hissetmiş gibi bana kafasını çevirdi .

"Uyandın mı sen güzel kızım "dedi sadece kafamı salladım. Bana şefkat ile bakması içimi ısıtıyordu .

"Niye ağlıyorsun kızım" dedi o diyene kadar ağladığımın farkında bile değildim. Sanırım bu kadar şefkat bana fazla gelmişti duygusallığım tuttu sanırım . Hemen sol kolumla sildim göz yaşlarımı ve poyraz beyin göğsüne yüzümü sakladım. Utandım birazcık

buse hanım zile bastı kapı hemen açıldı .

Bir kadın "hoşgeldiniz Buse hanım Poyraz bey "dedi bense hala yüzüm saklı gizliden poyraz beyin güzel kokusunu içime çekiyordum . Adam çok güzel kokuyordu . Babalar böyle kokuyor sanırım . Tabi benim üvey baba içki koltuğu için . Hem ben üveye hiç sarılmadım ki .

İçeri geçtiğimiz an bedenime çarpan sıcaklıkla titredim evin içi sıcacıktı ve ben sanırım 1 aydan beri ilk defa böyle sıcak bir ortama giriyordum . Sokaklar acayip soğuk oluyordu . Bir ara donarak öleceğim sandım .

"Uyudun mu sen kızım yoksa utandın da saklanıyor musun " dedi poyraz bey. Ve bunu deme sebebi hala deve kuşu gibi saklanmam dı

"Uyudum ben. " dedim

Gülüyorlar hem de bana . Ama bir dk iki kişiden de bu kadar ses çıkması imkansız.

Hemen kafamı kaldırdım ve etrafa baktım .

Lan bunlar ne. Bir sürü erkek var.

Herhalde poyraz beyin kardeşleri falan yani dimi kesin öyle yoksa bu iki genç çift bu kadar çocuk yapmaz yani yapmamıştır inşallah.

Baktığımda üç kişinin bana nefret dolu bakışlarını gördüm.

Aman bana ne yani bakarsa baksınlar.

poyraz bey ayakta durmaktan yorulmuş olacak ki beni boş olan tekli koltuğa oturttu kendiside yanımda ki tekliye oturdu .

"Evet çocuklarım nasılsınız bakalım" dedi poyraz bey

"Afedersiniz hepsi sizin mi " dedim 6 tane erkek vardı yani

"Evet güzel kızım hepsi benim"

"Baba bu kız kim acaba " dedi içlerinden biri

"Kardeşiniz Selin.anlattım ya size Hastahane'nin hatası yüzünden karıştırılmış "

"Bu or*spu bizim kardeşimiz olamaz. Sude bana herşeyi anlattı " dedi biri ne dedi o or*spu'mu .

"Haddini bil Gökalp " dedi poyraz bey

Sakin , sakin ,sakin, olamıyorum sakin.

Bir hışımla ayağa kalktım tabi bu hareketim yaralarımı sızlattı ama şuan umrumda değildi

bu sırada bana o kelimeyi söyleyen götalp de kalkmıştı .

Tam karşısında durdum

"Bir daha söyle o kelimeyi hadi "

"Oros-" daha kelimeyi tamamlamadan yüzüne sert bir yumruk geçirmiştim. Kafası yana yatmıştı

Dediğim gibi solum güçlüdür.

"Sen bana ne hadle vurursun "

"Sen bana o kelimeyi kullanacak haddi nereden buluyorsan bende sana vurma haddini oradan buluyorum " dedim

Bir anda yakama yapıştı .

"Bilmiyorum mu sanıyorsun adamların altına girdiğini " tıslarcasına demişti bunu .

"Ne . NE DİYOSUN LAN SEN " dedim ve bir tokat yapıştırdım . O da beni hızla geri itti ve yere düştüm . O sırada kafam yere çok sert çarpmıştı ve zonkluyordu .

Ve omzum acıyordu sanırım dikişler patlamıştı . Sesler artık öyle uzaktan geliyordu ki ve gözlerimin önünde siyah noktalar vardı ben bunları her zaman görüyordum .

Poyraz bey sanırım bana sesleniyordu . Artık bitti sanırım benim hayatım bu kadarmış.

___

Yazar'dan

Selin ile Gökalp'in kavgası o kadar ani gelişmişti ki hiç kimse ne olduğunu anlamamıştı. Şimdi ise bir taraf selin ile bir taraf Gökalp ile ilgileniyordu.

Gökalp sinir hastasıydı ve selin'in yumruk atması da bir krizi tetiklemişti .

Ve selin'in durumu hiç iyi değildi. Bilinci kapalıydı .

Poyraz bey hemen "Aras " diye bağırdı o doktor du ilk müdahaleyi yapabilirdi

Elinde ilk yardım malzemesi ile koşarak geldi aras .

"Neyi var baba hemen anlat "

"Sağ omzunda dikiş var kafasını çarptı sanırım bide karnında ki yarayı da kontrol et " dedi poyraz bey acele ile .

"Tamam sakin ol baba " dedi Aras

Bu sırada Gökalp'e sakinleştirici yapmışlardı ve koltukta uyuya kalmıştı .

"Karnında ki yarada sıkıntı yok ama bir de omzuna bakalım"dedi Aras ve yavaşça yana çevirdi ve omzuna baktı . Felaket bir haldeydi ve kafasında kanıyordu. Hemen kafasına ve omzuna gazlı bez koydu ve flaster ile sabitledi .

Aras hemen "Yavuz arabayı hazırla "dedi kardeşine bu sırada yavuz'da koşarak arabayı garajdan çıkartmaya gitti .

Aras dikkat ederek selini kucağına aldı ve hazır olan arabaya bindi . Kimseyi beklemeden yola çıktılar.

Poyraz bey 'de peşlerindeydi . Buse hanım çok ısrar etti ama poyraz bey onun evde kalmasını sağladı.

Evde Buse hanım, ateş , Gökalp Gökhan ve bora kalmıştı.

Yavuz hastahane'nin önünde durmasıyla Aras selin kucağında indi ve hemen acilden içeri girip sedye diye bağırdı. Gelen sedye ile selin'i koydu .

"Aras neyı var kızın " dedi gelen doktor arkadaşı

"Omzunda ki dikişler patlamış ve kafasında hasar var kanıyor" dedi

"Tamam. Aras sen burda bekle " dedi ve gitti

Aradan geçen dakikalar sonra doktor çıktı.

Aras hemen "durumu nasıl Miraç" diye sordu

"Durumu gayet iyi dikişlerini yeniden attık pansuman yaptık ve kafasına da dikiş attık . Tomografisi de temiz uyanınca gidebilirsiniz " dedi miraç

"Oh çok şükür " dedi poyraz bey

"Aras iki dk gelir misin " dedi miraç ve ilerlemeye başladı onun peşinden de Aras gitti.

Yavuz ile poyraz bey de Selin'in yanına girdi .

Miraç ile Aras şuan miraç'ın odasındaydı.

"Geç otur kardeşim" dedi miraç arasta hemen oturdu .

"Bir sorun mu oldu kardeşimle alakalımı"

"O kız senin kardeşinmi "

"Evet doğduğu hastahanede karıştırılmış Sude ile "

"Kardeşim bu kız şiddet görmüş sanırım vücudunda izler falan var , kemer izi yanık izleri hatta sigara yanığı falan"

"N.. nasıl . O küçücük beden buna nasıl dayanmış "

"Tamam sakin ol Aras şimdi kardeşinin yanında olman lazım"

"Tamam ben gidiyim yanına saolasın Miraç"

"Görüşürüz"

"Görüşürüz " dedi Aras ve çıktı

Odaya geldiğinde selin gözlerini açmıştı serumu da bitmişti Aras hemen serumu çıkarttı.

"Gidiyor muyuz " dedi selin

"İyi isen gidelim" dedi Aras

"İyiyim hadi gidelim "dedi selin tam ayağa kalkacakken Aras onu kucağına aldı.

"Niye aldın ki ben yürüdüm"

"Abin varken yürümekten bahsetme küçük hanım ben bu kasları boşa yapmadım"

"E peki madem teşekkür ederim"dedi selin ve hastahaneden çıkıp eve gittiler.