Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@gkyz38118

Asya'dan


Aslı gittikten sonra uzanmıştım ve uyuya kalmışım .


Sabahın 9'unda kalktım . Kaldığım odanın güzel bir balkonu vardı direkt oraya gittim balkona çıkınca temiz hava yüzüme çarptı bu çok güzel histi benim için biraz durduktan sonra içeriye geçtim ve üstüme siyah bir kazak ve siyah bir pantolon giydim ve aşağı indim bugün kendimi çok mutlu hissediyorum nedenini bilmiyorum ama çok mutluydum


Mutfağa gittiğimde hepsi bir olmuş kahvaltı hazırlıyorlar dı.


Beni bile fark etmediler bende kapıya yaslanıp onları izlemeye koyuldum aslı salatalık doğrarken barın sucuk doğruyordu miran ise patates kızartıyordu


En sonunda dayanamayıp içeri girdim ve "günaydın" dedim mutlu bir sesle .


Aynı anda hepsi bana bakmadan "Günaydın Asya" dediler buna şaşırdım çalışsalar bu kadar olmazdı.


Kahkaha atarak " çalışsanız bu kadar olmazdı " dedim


Hepsi güldü


Barın "fındık faresi orada dikilme de iki işin ucundan tut ben çok acıktım bunlar kaplumbağa gibi" dedi sitem ederek


"Fındık faresimi teessüf ederim kedi yavrusu sakın beni yemede"dedim gülerek


"Kedi yavrusu heee geç kız şuraya sen cezalısın soğan doğrayacaksın " dedi barın


Açılmış gözlerle ona baktım ve "nee benim güzelim gözlerim yanacakmı " dedim üzülmüş gibi yaparak


"Karma is for you canım karma is for you " dedi barın bu çocuk tiktokla bozmuş kafayı ben de bozmuştum bir ara da neyse


"Ben senin gibi işten kaytarmam canım ver soğanları doğrayayım"dedim ve masaya oturdum barın biryere gitti ve döndüğünde sırtında çuval vardı .


Çuvalı geldi ve yanıma bıraktı gözlerim fal taşı gibi açıldı "Çüssss yok artık " dedim adam gittmiş bir çuval soğan getirmiş


" Bir çuval yetmez 2 tane daha getir çünkü bir orduyu doyurmamız lazım dimi barın " dedim


Miran ile aslı gülerek bizi izliyordu


"Doğru dedin ben 2 çuval gidip getiriyim" dedi barın


"Bak hala ne diyor ya " dedim


Miran " oğlum uğraşma kızla yoksa sana bir ton soğan doğrattırırım hee" dedi


"Tamam abi ya bir şaka yaptıtmıyorsun " dedi barın


Güldük hepimiz sonra işe koyulduk bende bir kaç soğan doğradım ve Soğanlı yumurta yaptım .


Masayı kurup bir güzel kahvaltı ettik ve birlikte masayı topladık


İşimiz bitince herkes dağıldı bende odama geçtim ve odayı düzenledim işim bitince yatağa oturdum ve öylece ne düşündüğümü bile bilmeden düşündüm.


Bir süre sonra düşüncelerimde ayrılmamı sağlayan kapıyla "gel " dedim ve miran kafasını uzattı sonra içeri girdi


"Asya hadi gel sana sürprizim var " dedi


"Ne sürprizi ki "dedim şaşkınca


" Gel hadi " dedi ve elimi tuttup yataktan kaldırdı ve hızlıca aşağı inip dışkapıya ilerledik oradanda geçince karşımda ki bisikletle karşılaştım


İnanmaz gözlerle mirana baktım aslı ya minnettadım çünkü bu büyük ihtimalle onun fikriydi .


"Çok teşekkür ederim miran "dedim ve boynuna atladım ama o gerçekle yüzleştim "ama miran ben sürmeyi bilmiyorum ki " dedim üzgünce


"Onu dert etme güzel asyam ben sana öğreteceğim "


"Tamam" dedim mutlulukla


Hemen bisikletin yanına gittim ve incelemeye başladım Acık mavi bir bisikletti parlıyordu resmen önünde beyaz bir sepet vardı .


"Bu gerçekten çok güzel" dedim kesin bisiklete bakarken gözlerim ışıldıyordu.


Kapıdan dışarı çıkan aslıyı görmemle ona koştum ve sarıldım "çok çok çok teşekkür ederim aslı " mutluluktan ağlamaya başlamıştım.


"Noldu asya niye ağlıyorsun "diye sordu aslı


"Mutluluktan aslı benim hayalimdi hep" evet param vardı ama bana öğreticek biri yoktu ki bana .


"E ne bekliyorsun o zaman biran önce öğren beraber sahilde süreriz seninle" dedi aslı


"Tamam" şuan kendimi çocuk gibi hissediyorum .


Koşa koşa Miran'ın yanına gittim " hadi bana öğret "dedim


" Tamam hadi bin bakalım " dedi miran hemen bindim


"Ee napıyoz şimdi " dedim


"Bas pedallara ben arkandan tutacağım güven bana " dedi miran .


"Tamam " dedim heyecanla


Pedallara bastım ve yavaş yavaş sürmeye başladım evinin bahçesi büyüktü adamın villası vardı .


Oda arkamdan beni tutuyordu


Ne ara bıraktı ne ara bu kadar sürdüm bilmiyordum.


Bahçe duvarına geldiğimde hemen frene basıp ayaklarımı yere koydum arkamı döndüğümde miran benden çok uzak kalmıştı şaşkınlıkla ona baktım.


"Buraya kadar benmi sürdüm yani " dedim ve ellerimi çırptım sevinçle


"Evet asyam sen sürdün ah meleğim benim " dedi


" Tamam bak şimdide senin yanına geleceğim" dedim


" Tamam hadi bekliyorum " dedi gülümseyerek .


Hemen bisikleti çevirdim ve pedalara bastım ve sürmeye başladım ne çabuk ta öğrendim diye düşünürken mirana varmama az kalmışken dengemi kaybedip yere kapaklandım .


"Offf" diye inledim


"Asya " diyerek yanıma koştu miran "canın yandı mı?" Dedi miran


"Hayır"diyip hemen kalktım biraz daha sürmek istiyordum dizim de hafif bir sızı vardı ama olsundu .


"Ama ben buna inanmadım yerle düzgün değilki ellerini uzat bakım " dedi miran


Ellerimi uzattım ellerimde Küçük küçük taşlar vardı onları elimden ayırmaya çalıştı işi bitince de ellerime öpücük kondurdu bu çok güzel hissettirmişti.


"Acıyan bir yerin varmı " diye sordu


"Eee birazcık dizim acıyor o kadar ama öyle hissetmiyorum o kadarda biraz daha sürebilirim bence " dedim .


" Hangi dizin bakalım" dedi şefkatle


"Sağ " dedim


Pantolonumu dizimi kadar sıvadı


"Dizin çok kötü olmuş pansuman yapmamız lazım " dedi ama ben bisiklet sürmek istiyordum


"Tamam ama pansumandan sonra hemen bisikleti sürmeye çıkarım " dedim


"Pansumandan 1 saat sonra yoksa bugün süremez sin dinlen öyle sür tamammı küçük kızım " dedi gülerek bende eşlik ettim gülüşüne


"Tamam " dedim ve beni kucağına aldı


"Miran ben yürürdüm niye aldın beni hem senin yaran yokmuydu" dedim hakkat en son vurulmuştu ama


"İyileştim ben dikişlerin bile alındı uyu sen " dedi gülerek


" Hmm peki " dedim


Eve girince salondaki koltuğa oturttu beni ve yukarı çıktı çok geçmeden elinde ilk yazdın çantasıyla geldi .


"Evet hastamızın neyi vardı" dedi gülerek " hmm gördüğüm kadarıyla bisikletten düşüp dizini yaralamış " diyince kahkaha attım


Önüme diz çöküp oturdu ilk önce yaramı temizledi pamuğa tentirdiyot döktü ve dizime üfleyerek gezdirdi nefesi acıyan dizimin acısını alıyordu .


İşi bitince flaster kesti yaramın üstüne sargı bezi koyup üstüne de flasteri yapıştırdı ve sardının üstünü iyileştirmek istercesine öptü sonra pantolonumu parçasını aşağı indirdi bu seferde kalkıp alnımı öptü .


" Seni seviyorum miranım " dedim ve ona sımsıkı sarıldım "bende seni çok seviyorum asyam" dedi


"Öhöm öhöm" dedi biri ona aldırış bile etmedik çünkü o kişi barındı .miran benden ayrıldı ve yanıma oturup beni göğsüne çekti ben babamdan görmediğim sevgiyi ve şefkati resmen bu adamdan görüyordum .


Biz öyle otururken Miranın telefonu çaldı


" Hemen geliceğim" dedi ve yukarı çıktı .


" Siz benim öksürmeme aldırış etmeyin aha boyle bir telefon ayırır sizi " dedi sitem edercesine ve yanima gelip oturdu


" Eee ablacığım sen miran abimi görünce hep beni unutuyon napacağız " dedi barın


"Bilmem o varken gözüm kimseyi görmüyor desem yeridir " dedim gülerek .


"Eee abla düğün ne zaman " dedi barın hemen kafasına bir tane geçirdim .


"Ne vuruyon yaa gelen vuruyor giden vuruyor olmuyor böyle abla " dedi barın ve " neyse ben gidiyom şirkette işlerim var akşam görüşürüz" dedi ve yanağımı öpüp gitti .


Salonda tek kalmıştı. Miranın gelmesini beklemeye koyuldum.


Loading...
0%