Asya'dan

Başım çok ağrıyordu, tepemde ki ışık o kadar rahatsız ediciydi ki gözlerimi bile açamıyordum

Her yerim ağrıyordu sanki yıllarca uyumuş gibi hissediyordum. Etrafıma baktığımda kimse yoktu odada tektim ve kollarım bağlıydı . "Kim bağladı benim kollarımı"

diye bağırdım, bağırmaz olaydım dikişlerim acımıştı ağzımdan küçük bir inilti çıktı.

Kafamı yatağa bıraktım o an kapı açıldı ve içeri hemşire girdi .

"Merhaba asya hanım kendinizi nasıl hissediyorsunuz" diye sordu hemşire

"İyiyim ama neden ellerim bağlı bu çok rahatsız edici bide sanki yıllardır uyuyomuş gibi hissediyorum" dedim

Hemşire bana gülümseyerek " evet yıllarca uyumadınız belki ama 4 gündür uyutuluyordunuz"

dedi.

Azım bir karış açılmıştı " neden uyultuldum peki" diye sordum

Hemşire " en son kaçmaya çalışmıştınız, dikişleriniz patlamıs ve enfeksiyon kapmış sizi uyutmamız lazımdı ve ellerinizi bağladık ki bir daha kaçmayın diye " dedi

"Lütfen çözermisiniz gerçekten bunalıyorum" dedim

"Tamam peki ama lütfen kaçmayın hem bizi hem de kendinizi zora sokmayın hepsi sizin sağlığınız için" dedi ve ellerimi çözdü.

O kadar rahatlamıştım ki. Hemşire isleri halledip odadan çıktı biraz sonra biri girdi içeri miran aksu'ydu gelen .

Yatağın yanındaki koltuğa oturmuştu ve ikimizden de çıt çıkmıyordu ve ben bu sessizliği bozmak istiyordum ve bozdım.

Asya: "Ne zaman taburcu olacağım ben"

Miran:"Bugün" dedi.

Asya:Hmm

Miran:Gidecek bir yerin varmı

Asya: Var

Miran: Seni evine bırakıcam sonrada bir daha görüşmeyiz diye düşünüyorum

Asya: Peki ne zaman çıkıcaz hemen çıkarmıyız

Miran: İstersen çıkalım

Asya: Olur

Miran: tamam sen hazırlan ben taburcu işlemlerini yapıp hemen geleyim.

"Tamam" dedim ve odadan çıktı bende hazırlanmaya başladım pek birşeyim olmasada.

Sonunda hazırlanmıştım dolabıma benim için kıyafet bırakılmıştı ve ben onları giymiştim.

5 dk sonra miran içeri girdi hazırsan gidelim mi diye sordu bende başımı salladım evet dercesine .

Odadan çıkmıştık ve doktorun odasına ilerlemiştik. Kapıyı tıklatıp içeri girdik doktor bize gerekli bilgiler verdi ve dikişlerimi kontrol etti birde omuzumdaki yara için korse taktılar koluma fazla hareket ettirmemek için. 2 hafta sonra gelin dikişleri alalımda demişti.

Şimdi arabadaydık ve benim karnım çok açtı. Bide gidecek bir yerim yoktu genelde pansiyonlarda kalırdım çünkü kimseye yük olmak istemezdim almira çok ısrar ederdi kal diye ama onunda ailesi vardı ailesiyle yaşıyordu. Babam desen zaten nefret ediyo benden .

Miran bana adres sormuştu bende kaldığım bir pansiyonun adresini vermiştim.

Pansiyona geldiğimizde miran evin hangisi diye sormuştu bende pansiyonu gösterdim.

Ben arabadan indim ve teşekkür edip görüşürüz demiştim oda bana rica ederim dedi .

Pansiyona girdim resepsiyona ilerleyip oda isteyecektim ki param olmadığını hatırladım .

Resepsiyonda ki çalışan kişiye sonra vericegim dememe rağmen itiraz etmiş ve bana oda vermemişti bende mecburen bu geceyi dışarıda geçirecektim başka çarem yoktu .

Pansiyondan cıktım ve sahilde bir bank buldum.

10 dakikadır burada öylece oturuyorum ve çok üşüyordum.

Biraz sonra biri üstüme sıcak birşey bıraktı ceketti ve yanıma oturdu kimdir sizce tabiki miran karasu.

Miran: napiyosun burada

O kadar soğuk konuşuyordu ki ürperiyordum. Salak hava soğuk o yüzden üşüyosun!

"Oturuyorum". dedim

Sinirli sinirli bakıyordu bana

"Ben seni nereye bırakmıştım" dedi

"Pansiyona" dedim çekinerek

"Peki senin ne işin var bu soğukta burada " dedi

Başımı yere eğdim öylece yere bakıyordum .

"Hadi kalk gidiyoruz" dedi

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım "nereye" diye sordum.

"Bir süre bende kal " dedi

"Olmaz" dedim.

"La havle kızım delirtme beni ev bulunca gidersin seni tutsak etmiyecegim kendini topla gidersin" dedi

Öyle bağırarak söylemişti ki yerime sinmiştim gözümden yaşlar akıyordu.

"Tamam özür dilerim hadi kalk gidelim yoksa donarak ölebilirsin" dedi

"Tamam" dedim sesim titriyordu.

O önde ben arkada arabaya doğru yürüdük. Arabaya geldiğimizde benim binme mi bekledi sonra kendi bindi .

O sürücü koltuğuna ben de onun yan koltuğuna oturdum.

Kemerimi taktım ve koltuğa yaslandım

Çok üşüyordum ve titriyordum .

Miran'a döndüm ve "ben çok üşüyorum" dedim.

Bana baktı ve klimayı açtı şimdi biraz daha iyiydi ama hala titriyor ve üşüyordum .

Biraz uyusam belki geçer ve ısınırım diye gözlerimi kapattım .

....

Arabanın durduğunu hissetmiştim ama gözlerimi açamıyordum ve hala üşüyordum .

Miran bana sesleniyordu ama ben ağzımı açıp konuşamıyordum gözlerimde açılmıyordu zaten ancak iniltili sesler çıkartıyordum .

Miran beni kucağına almıştı sanırım çünkü havalandığımı hissettim.

İtiraz da edemezdim zaten halim yoktu en iyisi biraz daha uyumak .

......

Miran

Onu bırakıp gitmemiştim aslında pansiyonun yakınında onu gözetliyordum pansiyondan çıkınca arabayla peşinden gittim

Sahile gitmiş bir banka oturmuştu . Aslında onu hemen oradan alırdım ama acil bir konuşma yapmam gerekmişti o yüzden konuşma bitene kadar bekledim bitince inip yanına gittim.

Üstüne ceketimi bıraktım üşüdügü her halinden belliydi .

Ona biraz sinirlenmiştim bana parasının olmadığını söylemeliydi bendede hata vardı benim düşünmem gerekirdi .

Biraz sonra onu evime götürmeye ikna ettim .

Arabada iken bana üşüdüğünü söyledi bende hemen klimaları calıştırdım .

Yarım saat sonra eve gelmiştik ona baktığımda uyuya kalmıştı

Ona seslendim ama duymadı inilti gibi ses çıkartıyordu

Hemen arabadan inip onun tarafına geçip kapısını açtım

Emniyet kemerini açtım anlına elimi koydum çok ateşi vardı hemen kucağıma alıp eve hızlı hızlı yürüdüm.

Kapıyı çaldığımda evin hizmetlisi olan tülay abla açmıştı hemen koşarak üst katta ki misafir odasına girdim ve yatağa bıraktım ve doktoru aradım.

Tülay ablaya da sirkeli su hazırlamasını söyledim

Biraz sonra doktor geldi ve Asya'yı muayene etti doktor bir iğne yaptı ve üşüttüğünü söyledi korkulacak birşeyi yokmuş . Bir recete verdi doktor ve bunları almamı söyledi.

Doktor gitmişti bende adamlardan birine ilaçları almasını söyledim.

Asya'nın hala ateşi vardı adamım ilaçları getirdiğinde ilaçları içirdim ona. Sayıklıyordu .

+++++

Sabah olmuştu artık güneş doğmuştu ve ben sabaha kadar uyumamış Asya'yı kontrol etmiştim .

Ateşi düşmüştü şimdi ise ona kahvaltı hazırlıyordum ilaçlarını içmesi lazımdı .

Kahvaltılıkları tepsiye yerleştirdim ve odaya götürdüm asya uyanmıştı bile yatakta öylece oturuyordu

"Günaydın " dedim oda bana "günaydın"dedi sesi kısık çıkmıştı o yüzden boğazını temizledi canı acıyordu sanırım yüzünü ekşitiyordu.

"Miran" diye mırıldandı bende "efendim" dedim " burada su yokta... " Dedi çekiniyordu hemen tepsiyi masanın üzerine bırakıp "hemen getiriyorum " dedim ve hızla odadan çıktım.

Aşağı inip sürahiye su doldurdum ve bir bardakla götürdüm .

Tam tamına 3 bardak içmişti çok susamıştı.

Yemeğini yemişti ona "uyumakmı istersin yoksa dışarı bahçeye mi çıkmak istersin"diye sordum.

Uyumak istediğini söyledi tamam dedim istersen dolapta kıyafet var istediğini giyebilirsin dedim ve ilaçlarını içirdim

Odadan çıkmıştım rahat uyusun diye belki banyo yapar belki üstünü değiştirir diye .

Çalışma odasına girdim ve dosyaları incelemeye başladım....

Asya

İlacımı içirip çıkmıştı miran uyumak istiyordum ama bahçeyi de merak ediyordum neyse uyumak daha cazipti

Yataktan kalkıp dolaplara baktım üstümü artık değiştirmek istiyordum bir kısa kollu ile eşofman altı aldım ve giydim .

Üstüme bol gelsede güzeldi galiba miran'ın dı yatağa geçtim ve uzandım uykunun derin kolları beni içine çekiyordu benimde direnmeye niyetim yoktu o yüzden gözlerimi kapattım ve uykunun içine çekildim.....