Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@gkyz38118

Yunus bey'den

 

İstanbul'a arabayla gidiyorduk çünkü uçak bileti bulamamıştık en erken haftaya vardı .

 

hemen kızıma kavuşmak istiyordum.

 

Kenan'da heyecanlıydı hep bir kız kardeşi olsun isterdi. Duası kabul olmuştu .

 

Yollumuz az kalmıştı . Arabayı Kenan sürüyordu.

 

Arabanın içini bir anda benim telefonumun sesi doldurdu .

 

Ekrana baktığım da bilmediğim bir numaraydı . Hemen açtım ve kulağıma götürdüm

 

"Alo kimsin " dedim sert ve otoriter sesimle

 

"Alo abi ben sevil "

 

"Sen ne yüzle ararsın beni he"

 

"İki dakika dinle önemli kızın ile ilgili"

 

O kelimeyi duymasaydım kapatacaktım ama 'kızın' kelimesiyle kapatmadım

 

"Sen nereden biliyorsun sevil"

 

"Nereden bildiğimi sonra konuşuruz. Abi hemen İstanbul'a gelmen lazım kız çok perişan halde dün sabah 'anneme gidicem' diye bileğini kesti . Şuan hastahanede"

 

duyduklarım ile buz kestim kızım kendine mi zarar vermişti

 

"Tamam ben yoldayım zaten geliyorum hangi hastahane "

 

"Esenler devlet hastanesi "

 

"Tamam " dedim ve telefonu kapattım.

 

Kenan hemen "ne oldu baba kimmiş "dedi

 

"Sevil Halanmış "

 

"Eee ne dedi "

 

"Kızım bileğini kesmiş perişan bir haldeymiş"

 

"Hangi hastanedeymiş "

 

"Esenler devlet hastanesi oğlum "

 

"Tamam az kaldı İstanbul'a girdik 2 saate oradayız köprüde trafik olmazsa rahat gideriz "

 

"İnşallah oğul inşallah "

 

Kenan çok endişeleniyordu kardeşi için .

 

aklıma gelen ile hemen mektubun arkasına baktım doruk beyin numarasını hemen telefona yazdı ve aradı

 

Bir kaç çalıştan sonra açıldı

 

"Alo "

 

"Alo merhaba doruk bey "

 

"Merhaba siz kimsiniz"

 

"Ben yunus eslem'in babasıyım"

 

"He tamam evet buyrun"

 

"Kızım nasıl doruk bey kardeşim bileğini kestiğini söyledi "

 

"Şuan iyi durumu ama kardeşiniz kim ki yunus bey"

 

"Adı sevil "

 

"O eslemin halasımıymış "

 

"Evet doruk bey biz birkaç saate oradayız "

 

"Yunus bey siz en iyisi bizim eve gelin biz çıkacağız şimdi."

 

"Peki ev adresinizi verebilir misiniz "

 

"Ben size konum atarım "

 

"Tamam "

 

"Ee birde kızınız yaşadığınızı biliyor annesinin mektubunu okudu "

 

"Tamam teşekkürler herşey için iyi günler "

 

"İyi günler yunus bey" dedi ve kapandı telefon .

 

hemen kenan'a döndüm "hastahaneye gitmiyoruz oğul doruk bey evine gelmemiz gerektiğini söyledi "

 

"Tamam baba peki adres "

 

"Konum atacakmış"

 

"Peki tamam "

 

Doruk'dan

 

Şu an eslemi müşahade odasında bırakmış psikolog arkadaşım olan Emre'nin yanına gidiyordum çünkü eslemin bu halleri beni korkutuyor du .

 

Annesiyle konuşması hiç normal değildi ve bu gerçekte değildi beyni onunla oynuyordu .

 

Şizofreni başlangıcı olmasından korkuyorum ama galiba öyleydi .

 

En azından ilerlemeden ilaç ve psikolog ile halledebiliriz.

 

...

 

Konuşmuştum emre ile düşündüğüm gibi olmayabilirmiş geçici bir travma olabilirmiş ama eslemi görmesi gerekmiş ona göre net bir şey diyebilirmiş.

 

Barış tapu işleri için o gün cenazeden sonra eslemi eve bırakıp sinopa gitmişti bugün gelecekti .

 

Off bu barış ta tam zamanını buldu memleketi sinopa gitmek için . Neyse arayım da ne zaman gelecekmiş .

 

İki çalıştan sonra açtı

 

"Alo"

 

"Efendim doruk "

 

"Ne yaptın geldinmi "

 

"Geldim geldim de ben bu kadar özleyeceğini bilseydim daha erken gelirdim de siz nerdesiniz evde yoksunuz da"

 

"Hastahanedeyim"

 

"Eslemi naptın "

 

"Oda burada ama "

 

"Ama ne doruk geveleme lafı korktuğumuz başımıza geldi dimi"

 

"Evet maalesef bileğini kesmiş dün sabah sevil ablaya bırakmıştım o markete gidince bunu fırsat bilip bileğini kesmiş Allah'tan sevil abla hemen gelmişte kurtardık bilinci kapanmadan önce de 'anneme gidiyorum' demiş"

 

"Ve sen bunu şimdi söylüyorsun doruk bu olay dün oluyor ve ben şimdi öğreniyorum "

 

"Sakin ol barış aklım başımda değildi anca toparlandım zaten "

 

"Peki öyle olsun ben geliyorum "

 

"He birde eslemin babası geliyor . Bu arada sevil hanım eslemin halası çıktı "

 

"NEE NASIL LAN "

 

"sakin olurmusun kulağımı siktin resmen barış . Sen geç benim eve bende eslemi alıp geliyorum zaten "

 

"Tamam anahtarın nerde"

 

" Nerede olabilir saksının altında barış yedeği orada "

 

"Birgün evine harbi hırsız girecek he "

 

"Girerse girsin önemli birşey yok evde zaten "

 

"Eh iyi madem hadi evde görüşürüz "

 

"Hadi görüşürüz "

 

Telefonu kapatıp hemen eslemin yanına gittim. Uyuyordu normaldi vücudu bitkin haldeydi hem fiziksel hem de ruhen yorgundu yaşadıkları ağırdı.

 

"Eslem , eslem" yavaşça gözlerini açtı .

 

"Noldu " dedi pürüzlü sesi ile

 

"Hadi çıkalım hastahaneden "

 

"Tamam"

 

"Sevil hanım nerede "

 

"Bilmiyorum"

 

"Tamam ben bir arayım "

 

Hemen sevil hanımı aradım tam çalmaya başlamıştı ki içeri girdi bende kapattım

 

"Çıkıyor muyuz doruk bey"

 

"Evet hadi gidelim"

 

Hemen eslemi kucağıma aldım oda hemen kollarını boynuma sarıp kafasını omzuma yasladı

 

Eve geldiğimizde sevil hanım kendi evine gitmişti.bende kendi evime girince ilk işim konum atmak oldu.

 

...

 

Eslem'den

 

Eve geldiğimizde bizi karşılayan bir barış beklemiyordum içeri geçince bir kamyon azar yemiştim umurumdamıydı değil di .

 

Pişmanmıydım hayır bir daha denermiydim evet

 

şuan salondaydık ben kanepede ayaklarım uzanmış bir şekilde oturuyordum kafamıda yaslanma yerine koymuştum ve uyumak istiyordum ama babamı da merak ediyorum . Şimdi ona da kızamıyorum ki ayrıldıklarında benden ne annemin ne de babamın haberi varmış .

 

Ama bunlar neden ayrıldı ki annem neden öldü dedi kızgındım demişti mektupta neden niye .

 

Bu düşüncelerimden çıkma sebebim kapı zilinin sesiydi

 

Kafamı o tarafa çevirdim Doruk abinin arkasında iki adam vardı ve ikiside yapılıydı

 

Biri gençti biri yaşlı ama dinamik vay anasını.

 

"Buyrun " dedi doruk

 

"Kızım " dedi yaşlı olanı yaşlı dediğime bakmayın yakışıklı bir adamdı 40 lı yaşlarında falandır ama dinç biriydi

 

Ve direk geldi bana sarıldı ben o sırada ne yapacağımı şaşırmış öylece kala kalmıştım. Ama hemen toparlanıp bende sardım kollarımı.

 

Gözümden bir yaş firar etti. İnsanın babasının olması ne güzel birşeydi

 

Ben hep kıskanırdım diğer çocukları küçükken babaları okula almaya gelirlerdi sımsıkı sarılırlardı çocuklar . Geçte olsa şuan bende sımsıkı sarılıyorum şuan babama .

 

Keşke derdim keşke benim babamda yaşasaydı da gelseydi beni almaya ama benim babam zaten yaşıyormuş .

 

O gözümden firar eden yaşın devamı da geliyordu ben babamın boynunda ağlıyordum .

 

Neden ağlıyordum bilmiyordum sanırım yılların özlemi içindi bu yaşlar keşke annemde yaşasaydı .

 

Oda ağlıyordu hissediyordum ben babamla birlikte göz yaşı döküyordum.

 

Vücudum hem ruhsal hem de fiziksel olarak yorgundu. Uykum vardı, gözlerim bana ihanet ediyordu babama sarılmak bana huzur veriyordu kokusu beni mayıştırıyor du .

 

Fazla dayanamadan babamın omuzlarında uyuya kaldım

 

...

 

Yunus bey'den

 

Ne kadardır bu haldeydim bilmiyorum ama kızımın düzene giren nefesini hissediyordum. Uyumuştu benim omuzumda uyuya kalmıştı .

 

Yavaşça tuttum kızımı ve koltuğa yatırdım. Bir kaç mırıltı çıkarttı sonra yine daldı . Üstünü de örttüm ve bir öpücük kondurdum alnına . Gözüm bileğine kaydı sargıdaydı onuda karnının üstüne koydum .

 

Benim bir kızım vardı annesi gibi kokan bir kızım annesi ile benim karışımım olan bir kızım var .

 

O kadar masum uyuyordu ki ben bakmaya doyamıyorum resmen.

 

"Yunus bey"

 

Doruk bey seslenene kadar da bakmayı bırakmadım .

 

"Efendim" dedim ve onlara döndüm

 

"Şimdi ne yapacaksınız " diye bir soru yöneltti doruk bey

 

"Kızımı adana ya götürmek istiyorum ama o istermi ki zorlamak istemem"

 

"Bence gelir ama yinede sormak lazım zaten biz de tahinimizi adana ya aldırdık onu yanlız bırakmak istemiyoruz "

 

"İyi yapmışsınız kalacak yer ayarladınızmı "

 

"Hayır daha bakamadık" dedi ismini bilmediğim genç.

 

"Sizin isim neydi "

 

"Barış "

 

"Memnun oldum Barış bey . Kenan bizim şirkete bağlı evlerin bir tanesini doruk ve barış bey için hazırlasınlar "

 

"Tamam baba "

 

"Gerçekten gerek yoktu yunus bey biz ayarlardık" dedi barış

 

"Gerek olmazmı barış bey siz benim kızıma yıllardır yoldaşlık etmişsiniz onu hiç yanlız bırakmamışsınız . benim size minnet borcum var hem benim kızım illaki sizinle kalmak istiyecek gelicek ara sıra yanınıza o evler bizim konağa yakın o yüzden kabul edin "

 

"Peki madem çok teşekkür ederiz bizi bir yükten kurtardınız "dedi doruk .

 

"Eee siz ne zaman geleceksiniz Adana'ya " diye bir soru yöneltti Kenan .

 

"Bizim burada 1 ay daha işimiz var ondan sonra anca " dedi doruk

 

"Biraz kardeşimden bahseder misiniz " dedi kenan

 

"Peki sorun biz cevaplayalım " dedi barış .

 

"Ne yapmayı sever mesela "dedi kenan

 

"Gitar çalmayı , kitap okumayı birde dram konulu filmleri sever ağlayan insan görsün ağlıyor sırf ağlamak için film izlediğini gördüm"dedi barış

 

(Burda yazar kendisinden mi bahsetti yoksa bana mı öyle geldi)

 

Herkes kahkaha atmıştı emir gibi aynı. O da sırf ağlamak için film falan izler .

 

Bu sefer ben bir soru yönelttim .

 

"Peki bu kaza olayı nedir"

 

"Eslem okul çıkışı dolmuş beklerken bir çocuk fark ediyor ve gelen arabayı . Sonra çocuğu kurtarmak için yola atlıyor. Çocuğu itiyor kurtarıyor ama kendisini kurtaramıyor ve araba feci şekilde ona çarpıyor .

Hastahaneye geldiğinde heryeri kanlar içindeydi bir ara kalbi bile durmuştu ama döndürdük güçlü kız . Sonra 1 ay komada kaldı uyandığında da ilk o çocuğu sordu durumu ne diye .

Ve bence o hiç bir zaman ayaklarını kullanamadığı için üzülmedi çünkü bir çocuğun hayatını kurtardı"diye bir özet geçti doruk bey

 

"Peki tedavisi varmı bunun"

 

"Evet var, hatta Eslem'i kaç kere ikna etmeye çalıştık ama istemiyor bizde artık sormuyoruz "

 

"Peki okulu "

 

"10. Sınıfın 2. Döneminde okulu bıraktı ve açıktan bitirdi şuan okumuyor "

 

"Hmm peki"

 

"En çok ne yapmayı sever"

 

"Sahile inmeyi çok sever zaten evde durmayı sevmediği için her izin günümüzde sırayla onu sahile falan götürüyorduk " demişti ki

 

Bir anda arkamdan kızımın sesi geldi . Bizi duymuşmuydu o

 

"Siz anca benim dedikodumu yapın " dedi uyku mamuru sesi ile

 

Hepimiz bir kahkaha attık bu hali çok komik ti . Konuşmasına devam etti

 

"Doruk abi benim babam yaşıyormuş ya lan daha demin ağladık beraber "

 

Ona döndüğüm de gözleri kapalı uyku modundaydı

 

"Evet küçük hanım yaşıyor ve şuan senin bu haline gülüyor"

 

"Ney!! Burdamı "

 

"Gözlerini açarsan görürsün eslem "

 

"Gözlerim açılmak istemiyor maalesef sen bana anlatırsın ben biraz daha uyuyayım "

 

Hemen lafa atladım

 

"Kızım benimle adana ya gelmek istermisin seni yanıma almak istiyorum "

 

"Ama doruk ile barış ne olacak onları valize koysak olmazmııı onlarda gelsin"

 

"Fıstık biz o valize nasıl sınacağız acaba 1.90 adamlarız biz"dedi barış gülerek

 

"Off!!, sizi makineye atıp kaynar suda boyunuzu mu kısaltsak"

 

" Yok artık daha neler bizi öldürmenin daha kolay yöntemleri vardır illaki. Zaten bizde geliceğiz tayinimizi aldırdık ama işlemler 1 ay sonra biter biz anca bir ay sonra gelebiliriz ." Dedi barış

 

"He tamam o zaman.

Tamam seninle geliyorum baba"

 

"E o zaman valizini hazırlayalım"

 

Kızım kapalı olan gözlerini açtı derin bir nefes alıp verdi ve

 

"Ben o eve gitmek istemiyorum " dedi

 

Galiba annesiyle yaşadığı evdi .

 

"Tamam biz barış ile hallederiz "dedi doruk.

 

"Kenan sende yardımcı ol arabayı da alın "

 

"Tamam baba "

 

Üçü birlikte evden çıktılar ve biz kızımla birlikte kaldık.

 

"Baba "

 

"Efendim kızım" o her baba deyişinde kalbim heyecandan daha çok çırpınıyor du onun bana belki hemen baba demesini de beklemiyordum.

 

"Sen kaç yaşındasın sanırım giden abim ,hangi abim adı ne o kaç yaşında "

 

"Ben 48 yaşındayım evet o da en büyük abin Kenan 28 yaşında "

 

"Hmm"

 

"Diğer abilerim onlar kaç yaşında "

 

"Taner 26, Yamaç 24 ,Emir 22"

 

Eslem hala uzandığı için rahatsız olmuştu sanırım ellerini yanlarına koydu ve kendini geriye çekmeye çalıştı ama sağ bileğindeki kesik yüzünden boğazından inilti koptu "ahhh" hemen yanına gidip "iyimisin kızım " dedim kafasını salladı sadece aşağı yukarı .

 

Hemen koltuk altlarından tutup oturur pozisyona getirdim .

 

"İyimi yastık koyayım mı "

 

"Yok teşekkür ederim baba"

 

"Rica ederim kızım"

 

Annesi gibi gülümsüyordu

 

ESLEM

 

annnem kendisi gitmişti ama babamı göndermişti . Belki babam ilk başta şefkat göstermeseydi ona baba demezdim ama o bana çok iyi yaklaşmıştı ve ben yıllardır özlemini çektiğim baba şefkatini hissetmiştim .

 

Babamla gitme kararımın sebebi ise ben artık bu şehirde yaşamak istemiyorum . Hem tek başımayım gitmek en iyisiydi .

 

Şuan da babam karşımda oturmuş giden üçlünün gelmesini bekliyordu . Uykulu bir hali vardı gözleri kayıyordu .

 

"Baba"

 

"Efendim kızım" bir anda uyku modundan çıkmıştı.

 

"Biraz uyu istersen içerde sağdaki oda benim koltukta rahat edemezsin "

 

"Saol kızım benim uykum yok"

 

"Baba lütfen biraz dinlen "

 

"Peki ama ya kapı çalarsa "

 

"Doruk abi her daim alır anahtarını "

 

"Tamam o zaman " dedi alnımdan öptü ve içeri doğru ilerledi .

 

Yarım saat sonra

 

Bu üçlü heralde yatıya kalmıştı orada hala gelen giden yoktu .

 

İçerden kapı sesi gelmişti ve sonrasında babam görüş açıma girmişti .

 

" Günaydın Dinlenlenebildin mi baba "

 

"Evet kızım dinamit gibiyim " bu lafına ikimizde kahkaha atarken dış kapıdan sesler geldi açılan kapı ile üçlü abi grubu içeri girdi

 

"Sonunda geldiniz bir an kaçırıldınız sandım " dedim gülerek.

 

"Senin yüzünden. Ne kadar eşyan varmış senin topla topla bitmedi resmen"

 

"Barış abiiii dalga geçme benimle benim abarttığın kadar eşyam yok "

 

"O zaman Kenan ile Doruk a soralım . Sırf bunun yüzünden gecikmedikmi " doruk kafasını aşağı yukarı salladı .ve barışı haklı çıkarttı.

 

"Hıh küstüm"

 

"Ben onayladığımı hatırlamıyorum bence bana küsmemelisin " dedi kenan .

 

"Tamam sana küsmüyorum "

 

"Yav ben bunu onaylamadım ki bir an reflex olarak oldu öyle " dedi doruk

 

"Peki tamam sanada küsmedim."

 

"A-ama ben , ben nolacam" dedi barış

 

"Tamam tamam sanada küsmedim"

 

"Hadi bakalım artık yola çıkalım" dedi babam .

 

"Doruk abi barış abi bana sarılmayacak mısınız "

 

"Tabiki de sarılacağız " dedi barış ve bana ikisi aynı anda sarıldı "

 

"Bu sarılma bir veda değildir küçük hanım bir ay sonra yanındayız unutma bunu "

 

"Tamam " dedim ve benden ayrıldılar .

 

"Herşey tamam ise ben seni alayım" dedi kenan .

 

"Tamam" dedim ve Kenan beni kucağına aldı hemen kollarımı boynuna doladım hepimiz kapıdan çıkarken aklıma gelen ile sorunu sordum

 

"Benim arabam nerede "

 

"Senin araban mı var " soran Kenan ile kahkaha attım .

 

"Evet hemde çok güzel benzinsiz suya bile ihtiyaç duymuyor bilek gücü istiyor " onunla dalga geçerken o bana kafası karışmış bir şekilde bakıyordu.

 

"Bırak şunu Kenan ya dalga geçiyor seninle maydanoz kılıklı marul " dedi barış

 

"Barış abiii maydanoz kılıklı marul ne alaka ben onu anlamadım "

 

"Bende anlamadım bir an ağzımdan öyle çıktı " dedi barış

 

"Senin araban sevil hanımda kaldı iyi hatırlattın "dedi doruk .

 

"İyi ona da veda etmiş olurum hem "

 

"İyi madem hadi inelim "

 

Sevil hanımın kapısına geldiğimizde iki tıklamadan sonra açmıştı.

 

"Hoşgeldiniz "dedi doruğa bakarak .

 

"Hoşbulduk. Sevil hanım biz eslemin tekerlekli sandalyesini almaya gelmiştik . Bir de Eslem size veda etmek istedi .

 

"AA niye nereye gidiyor "

 

"Adana'ya gidiyorum sevil hanım"

 

Sevil hanım bana döndüğünde "Kenan" demişti. kenan'da "hala" diye karşılık verdi

 

Halamı

 

"Ne kadar büyümüşsün sen böyle"

 

"Eee dünya ya gelen büyüyor"

 

Babama baktığım da sevil hanıma öldürecek miş gibi bakıyordu . Hala dediğine göre kardeşlermiş babam ile .

 

"Hadi kızımın sandalyesini Verde gidelim geç kalacağız yoksa" dedi babam.

 

"Hemen getireyim " dedi sevil hanım ve içeri gitti 1 dk sonra geri geldi arabamı doruk abi ye verdi . Sonrada vedalaşıp ayrıldık oradan .

 

Kenan beni arka koltuğa oturttu arabamı da yerleştirdi . Arka koltuğa valizlerden yatak yapmışlardı .

 

Ben ayaklarımı uzatmış bir şekilde oturuyordum. Ayaklarım şoför koltuğu ve yolcu koltuğunun arasındaydı ve rahattım şuan .

 

Vedalaştıktan sonra babam ile Kenan arabaya bindi şoför koltuğunda Kenan vardı .

 

Arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk.

 

 

 

Loading...
0%