Dün heyecandan uyuyamamıştım.Kesinlikle uçakta uyuyacağıma emindim.

Aşağıdan tabak kaşık sesleri geliyordu bende merak ettim ve aşağı indim.İlknur mutfağa girmiş kahvaltı hazırlıyordu fakat tek bir sorun vardı mutfağı savaş alanına çevirmişti.

Görünce şoka girdim ve dona kaldım çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum.

İlknur:Aaa bebişim günaydın gelsene yiyelim daha AVM'ye gideceğiz.

Eylül:Kuzum AVM'ye gitmeden önce bir işimiz var.

İlknur:Neymiş o??

Eylül:Kızım bu mutfağın hali ne burayı toparlamadan hiçbir yere gidemeyiz.

İlknur:Aaa biraz dağılmış kuzum ya.

Eylül:Sence biraz mı???

İlknur :Tamam ya of baya dağıtmışım işte ben ne yapayım mutfak ile ilgili pek bir fikrim yok yani bu konuda bana kızamazsın kuzum.

Eylül:Bebişim zaten sana kızmıyorum sadece çok dağıttığını söylüyorum başka bir şey demiyorum beni yanlış anlama.

İlknur kafa sallayıp beni onayladı ve yemek yemeğe başladı ben onu bu şekilde görünce sırıttım sonra bende yemek yemeğe başladım.

______________________________

Yemek yedikten sonra mutfağı da toparladıktan sonra AVM'ye gitmek için hazırlanmaya başladım.Üstüme mavi ince bir crop giydim,altıma da açık mavi bir kot pantolon giydim ve mavi beyaz nike ayakkabılarımı giydim.

Ağır olmasa da bir makyaj yaptım ve aşağı inmeye koyuldum.

Yarım saatlik yolun ardından AVM'ye geldik ve eksiklerimizi aldık.

Yorulduğumuz için ve de açıktığımız içinde MCDONALD's da yemek yemeğe gittik ve bir masaya oturduk.

İlknur:Kuzum saat kaç??

Eylül:15.00 askm.

İlknur: Yani 3 saat kaldı.

Eylül:Evet kuşum hadi yemeğini ye hemen kalkıp eksiklerimizi halledip kalkalım.

İlknur:Tamam.

Belli bir zamandan sonra eve geçmiştik ve aldıklarımızı bavula koyduk.Uçak saati gelmişti.

Diğerleri ile de haberleşip havaalanında buluşacaktık.

Biz havaalanına geldiğimiz zaman Rüzgar gelip bana sarıldı Çınar'da İlknur'a sarıldı.

O sırada istemeden Alaz'a bakma ihtiyacı hissettim ve ona baktım o ise direkt Rüzgar'a bakıyordu.

Ben onun bardan sonraki hallerine anlam veremedim.

Neyse ne dedim ve bir anons duyduk bu İzmir uçağının anonsu idi.

Biz uçağı kaçırmamak için hemen gişelere gittik ve hemen gerekli evrakları uzattık.

10 dakikalık bir kargaşanın ardından uçağa binmeyi başarmıştık.Ve şu an İzmir'e doğru yola çıkmıştık.

O sırada bende uykunun tatlı kollarına kendimi teslim ettim ve İzmir havaalanına kadar uyudum.

✓✓1 saat 20 dakika sonra✓✓

Sonunda İzmir'e gelmiştim doğup büyüdüğüm şehire sonunda geldim.Çok özlemiştim buranın havasını.

Saat 19.30'du biz havaalanından çıkana kadar saat 19.40 olmuştu.Annemlere süpriz yapacaktık.Bizim ev havaalanına 40 dakika uzaklıktaydı ve biz İlknur'un arabası ile eve doğru yola çıktık.Ve 20.30'da bizim eve geldik.Eşyaları arabadan indirip kapıya doğru yürüdüm sonra da kapıyı çaldım annem kapıyı açmıştı ve beni yani bizi görünce çok ama çok şaşırmıştı.

Daha sonra dolu gözleri ile bana sarıldı ve diğerlerine de hoşgeldin dedi.Ama annemin gözleri Alaz'ın üzerinde donuklaştı ve gözlerini Alaz'ın üzerinden çekemedi.

Annemin arkasında babam belirdi ve yanıma gelip bana sarıldı o sırada annem kendine gelmiş beni çok özlediğinden bahsediyordu.Tabi ben durur muyum bende onu ne kadar özlediğimi söylüyordum fakat içeriye girip üzerimizi değiştirmemiz gerekiyordu.

Eylül:Anne artık içeri mi girsek??

Melek:A ben onu unuttum tabi ki geçin içeri hadi çocuklar.

İçeri girdik ve hizmetliler gelip bavullarımızı almış odalarımıza çıkarıyordu.Ben ve İlknur benim odamda kalıcaktık.Alaz ve Çınar'da birlikte kalacaktı,Rüzgar ise tek kalıyordu neden diye sormayın öyle rahat ediyormuş.

Çetin: Kızım arkadaşların ile tanıştırmayacak mısın bizi.

Eylül:Kusura bakma baba ben onu unutmuşum ya.

Bu Alaz kendisi teğmendir.

Bu ise Rüzgar o da teğmen.

Bu da Çınar kendisi asker ve İlknur'un sevgilisi.

Bu da İlknur zaten biliyorsunuz.

Çetin:Biliyorum biliyorum.

Ben Çetin bu da eşim Melek çok memnun olduk.Ee gençler nasılsınız??

İlknur:İyiyiz valla Çetin amca nasıl olalım ki.Siz nasılsınız??

Çetin:Valla bizde nasıl olsun iş güç.

Melek:Evet kızım evden işe işten eve ne yapalım ki.

Alaz:Ne iş yapıyorsunuz peki.

Çetin: Holding yönetiyorum oğlum.Senin işler nasıl annen baban.

Alaz:Annem vefat etti,babam ise iyi.

Çetin:Hmm Allah mekanını cennet eylesin inşallah ben sanahatırlatmak istememiştim oğlum kusura bakma.

Alaz:Yok Çetin bey ne kusuru bilemezdiniz zaten.

(Bu arada Eylül babasının mafya olduğunu bilmiyor.)

Eylül:Neyse baba biz odalarımıza çıkalım malum yorulduk.

Melek:Kızım bir yemek yeseydiniz bari.

Eylül:Yok anne ben aç değilim ama siz isterseniz birşeyler yiyebilirsiniz.

Alaz:Yok bende aç değilim hem zahmet vermekte istemem.

Melek:Yok oğlum ne zahmeti siz bizim misafirimizsiniz.Size hizmet etmek bizim görevimiz.

İlknur:Valla bende aç değilim sadece çok yoruldum biraz dinlenmek istiyorum.

Çınar:Bende aç değilim kusura bakmayın sizi kırmış gibi olmak istemem.

Rüzgar:Evet bende Çınar'a katılıyorum kusura bakmayın.

Melek:İyi bakalım siz odanıza çıkıp dinlenin o zaman sabah görüşürüz.İyi geceler size.

Hepsi birlikte:Size de iyi geceler.

Çok yorulmuştum hemen odama çıkıp duşa girmek istiyordum.Odaya çıkınca İlknur'a duşa gireceğimi söyleyip kıyafetlerimi yanıma alarak duşa girdim ve ılık bir duş almaya başladım.

Duştan çıktığımda üstüme siyah şortlu bir takım giyip odanın balkonuna çıktım.

Ben çıktıktan sonra İlknur girdi ve çıktı İlknur'da mavi crop ve beyaz şortlu calıfornıa baskılı bir takım giymişti.

Sonra benim yanıma geldi ve aşağıya inip kahve alarak bahçeye çıktık.Ve sohbet etmeye başladık.

İlknur:Bebişim sen ve Rüzgar ciddi düşünüyor musunuz??

Eylül:Bilmiyorum ama beni sevdiğine inanmıyorum nedense.

İlknur:Neden bu düşünce peki.

Eylül:Bilmiyorum kuzum fakat samimi gelmiyor bana.

Ben galiba başka birinden hoşlanıyorum ama ne bileyim ki ya.

İlknur:Kimden??

Eylül:Boşver zaten galiba sevgilisi var.

İlknur:Neee sen yoksa Al-

demesi ile onu durdurdum yanlış anlama çıksın istemiyordum ama evet ben galiba Alaz'dan hoşlanıyordum.Sadece bunu kendim kabul etmek istemiyordum.

Eylül:Ne alaka yok öyle bişey İlknur.

İlknur:Hmm sen öyle diyorsan öyle olsun bakalım.

Diyip konuyu kapatmıştık.Fakat bunu yakın zamanda benim Rüzgar'a söylemem gerekiyordu.Ve bende kendime yakışanı yapıp yarın bunu Rüzgar'a söyleyecektim.

Saat 23.33'tü ve benim uykum gelmeye başlıyordu hemen yukarı çıkıp uyusam iyi olurdu.Ve aynen öyle de yaptım.

$$$$$$$$$Sabah$$$$$$$$$$

Sabah uyandığımda İzmir'i özlediğimi tekrar farkediyordum,en fazla ne kadar özlemiş olabilirsin diye soruyor olabilirsiniz fakat ben bunu kelimeler ile anlatamam yani anlayacağınız üzere benim güzel İzmir'imin yanında kelimeler kifayesiz kalır.Bu yüzden de size İzmir'imi kelimeler ile anlatamam.

İlknur beni uyandırmak için odama geldiği zaman ben zaten uyanmış yatağımı toparlıyordum.

İlknur:Hadi kalk uyku-

Aaa sen zaten uyanmışsııın.

Eylül:AA ben zaten uyanmışııııım.

Onu taklit ederek söylediğime gülümsedi ve tekrardan aşağı indi.

Bende bir duş alıp.Üzerimi değiştirmeye koyuldum ve altıma leoparlı bir etek üstüme ise askılı bir crop giyip aşağı indim ha unutmadan makyajımı ise sade yapmıştım.

Aşağı inip herkese günaydın dedim herkesten karşılık alınca kahvaltı masasına bir göz attım.Ardından tek boş yer olan Alaz ve Rüzgar 'ın arasına oturmuştum.Kendimi çok ama çok gergin hissediyordum.Sonra bu gergin ortamı dağıtmak için bir sohbet başlatmaya karar verdim ve aynen öyle yaptım.

Eylül:Arkadaşlar yemekten sonra bir yere gitmek ister misiniz??

Hepsi aynı anda evet dediler.Bende sordum.

Eylül:İyi o zaman nereye gitmek istersiniz???

Alaz:Valla ben bugün sizi kız arkadaşım ile tanıştırmak istiyorum fakat sahile gidebiliriz yoldan geçerken alırım ben onu.

Rüzgar:Valla bana da uyar.

Çınar:Bana da uyar.İzmir'e gelip denizinde yüzmezsem içimde kalır vallahi.

İlknur:O zaman oy çoğunluğu ile sahile gidiyoruz.

Eylül:İyi o zaman hadi İlknur hızlı yiyelim de çantamızı hazırlayalım.

İlknur:Tamam kuzum.

Sohbet burada sonlanmış bizde İlknur ile yemeğimizi hızlıca yiyip yukarı çantamızı hazırlamaya çıktık.

Çantamın içine güneş kremi,yedek bikinimi ve şalımı koymuştum.

Sonra da üzerimi değiştirip ayrı bir bikini giymiştim.

Bikinimin alt tarafının üstüme kot bir şort giymiş çantamı da alıp aşağı inmiştim tek inmiştim çünkü İlknur benden önce aşağı inmişti ve mavi bir bikini giymişti.

Yarım saatlik yolun ardından sahile geldik ve şezlonglara kurulduk.Biz tam denize gireceğimiz sırada Alaz ve sevgilisi geldi fakat bu Selen'di.Alaz'ın sevgilisinin Selen olduğunu öğrenmenin şoku ile İlknur'a döndüm o da bana bakıyordu galiba tepkilerimi ölçüyordu çünkü aşırı dikkatli bakıyordu.

(Hatırlamayanlar için Selen İlknur'un ablası tanıtımdan Selen'in kim olduğuna bakabilirsiniz.)

Selen'de bizi gördüğüne şaşırmışa benziyordu fakat bu şaşkınlığı üzerinden çabuk atmışa benziyordu çünkü hemen yanımıza koştu ve samimiyetsiz bir şekilde şunu dedi.

Selen: Yiiiaaaa benim minik kuzularım sizi gördüğüme çok sevindim.

Dedi ve bize sarıldı.Ardından bizde konuşmaya başladık.

Eylül:Ya ne demezsin bizde seni gördüğümüze çok sevindik.

İlknur:Aynen aynen katılıyorum Eylül'e.

Alaz:Siz nereden tanışıyorsunuz???

Eylül:Selen İlknur'un ablası çünkü.

İlknur:Ya ne demezsin ablam.

Bunu zoraki bir gülümseme ile demişti.Alaz ne güzel o zaman deyip Selen'i Rüzgar ve Çınar ile de tanıştırdı ve biz denize girmeye başladık.

Alaz ve Selen'e baktığımda yiyiştiklerini gördüm ve hemen kafamı çevirdim çünkü bunu görmek istemiyordum niye diye sorarsanız böyle şeylerde benim hemen midem bulanıyor.

Daha sonra sahilin bar kısmına geçtim ve soğuk birşeyler içmek istiyordum bu yüzden de çok alkolü olmayan meyveli bir kokteyl aldım.

Kokteylimi aldıktan sonra şezlongların olduğu yere gittim ve Rüzgar'a onunla bişey konuşmak istediğimi söyledim.

Rüzgar tamam dedi ve yanıma geldi bende konusya nereden başlayacağımı bilemediğim için aniden birşeyler geveledim.

Eylül:Rüzgar biz flört etmeyi bırakalım bence.

Rüzgar şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu ve sonunda ağzından birşeyler çıktı.

Rüzgar:Neden noldu ki istemeden seni kıracak bişey mi yaptım yoksa.

Eylül:Hayır asla sen beni yanlış anladın ben öyle birşeyi kastetmedim sadece ben galiba başka birinden hoşlanıyorum.

Bunu söylerken istemeden de olsa Alaz'a bakmıştım.

Rüzgar'da benim nereye baktığımı anlayıp bana döndü ve konuşmasına devam etti.

Rüzgar:Anladım ben o zaman arkadaşız demi.

Eylül:Evet arkadaşız.

Bunu söylerken gülümsemiştim.

Daha sonra Rüzgar'a sen git istersen yanlarına dedim ve Rüzgar beni dinleyip gitti içim rahatlamıştı.

Rüzgar 'ın böyle anlayışlı olacağını tahmin etmiştim aslında ama yine de içimde bir kuşku vardı neyseki o içimdeki kuşku gibi olmamıştı.

Kokteylimin bittiğini fark edip tekrardan kokteyl alamaya gittiğim sırada barın oradaki bar taburelerinden birine oturdum ve kokteylimi beklemeye başladım o sırada yanıma bir adam geldi ve ellerini bacaklarımda gezdirmeye başladı benim de aklıma o sırada 15 16 yaşlarımdayken yaşadığım bir olay geldiği için bağırıp ağlamaya başlamıştım ta ki birinin adamı tutup ona kafa atana kadar.

Alaz'dan

Selen'in mızmızlanmasından bıkmıştım artık yeterdi bu kadar Selen'e ben denizden çıkıyorum deyip çıkmıştım.

Biraz kafa dağıtmam gerekiyordu bende bir kadeh kırmızı şarabın iyi geleceğini düşünüp bara doğru giderken bir kadının çığlığını duydum.Neler oluyor diye bakmak için gittim ve Eylül'ü gördüm yanında bir adam vardı ve adam ona dokunuyordu.

Eylül yapma bırak demesine rağmen hala pis pis sırıtarak devam ediyordu bende dayanamayarak adamı kendime çevirip gömdüm kafayı o sırada adam küfürler savuruyordu ve ben üstüne çıkıp daha fazla vurmaya başladım tam o sırada Eylül olayın şokundan çıkmış olmalı ki bana yapma deyip duruyordu nasıl yapmazdım bu pislik herif Eylül'ü taciz ediyordu ve benden bu pisliği öldürmememi istiyordu.

Hayır Eylül'ü geçtim hele hele bir kadını taciz ediyordu ya ben nasıl adamı öldürmeyeyim bunun gibi şerefsizler yüzünden bizim de adımız ite köpeğe çıkıyordu ama en kötüsü de savunmasız olan kadınların adı orospuya çıkıyordu.

Tam bu sırada kendime geldim ve üstünde olduğum adama baktım adamın yüzü kandan dolayı tanınmaz bir hale gelmişti.

Eylül'den

Ben adama kimin kafa attığına bakmak için kafamı kaldırdığım sırada Alaz adamın üzerine çıkıp adamın yüzünü tanınmaz bir hale getirmişti benim yapma dememe rağmen dinlemiyor hala vuruyordu adama en sonunda adama bir kaç kere daha vurdu ve benim yanıma gelip beni kontrol etti ve iyi olduğumu görünce konuşmaya başladı.

Alaz:Beni burada bekle bir yere ayrılma eşyalarını ve araba anahtarını alıp geliyorum tamam mı??

Eylül:Tamam bekliyorum burada ve bir yere ayrılmıyorum.

Ben öyle deyince Alaz gitti eşyalarımızı alıp geri döndü ve biz eve doğru yola koyulduk ben o sırada aklıma yeni gelen bizimkiler ile Alaz'ı soru yağmuruna tuttum.

Eylül:Peki bizimkiler onlar nasıl gelicek?

Neyle gelicek?

Haberleri yok bizim eve gittiğimizden yoksa haber verdin mi??

Bu sırada Alaz bana bakıp sırıtmaya başladı ve bende sustum ne de olsa sevgilisi vardı değil mi??

Alaz:Öncelikle bizimkiler İlknur'un arabası ile gelicek ben bu arabayı kiraladım.

İkinci soruna gelirsek araba ile gelicek.

Üçüncü soruna gelirsekte evet haber verdim senin kötü olduğunu söyledim onlara.

Anladım anlamında kafamı salladım ve barda olan olayı düşünmemeye çalışarak yolu izlemeye koyuldum.

💥💥💥💥💥💥💥💥💥💥💥

Evveeeeett ballarım tamı tamına 1689 bu zamana kadar yayınlandığım en yüksek kelime sayısı.

Yeni bölümü yazmaya çalışacağım görüşürüzzzzzzz 💗💗💗