Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@gmcan_1954

Sabahın ilk ışıkları vuruyordu yüzüme, yatağın içinde keyfi yatıyordum. Alarmdan önce uyandığım günleri harika bir gün olarak adlandırmıştım. Yorganıma sarıldım mis gibi uyanmıştım çünkü, uzun süredir ilk kez kabus görmedim. Dün olanları düşündüm siyahlının ( onun bi adı var asya ) aman çok önemliydi sanki adı, asrınmışmış adamın ismi bile garip , ürkütücü hala anlam veremedim zaten. Göz kırpmalar imalı bakışlar , sanki film çekiyoruz. Yanına gidip hayırdır sen kime kaş göz yapıyosun diye dalmadığıma şükretsin. Basbaya kendi iç sesimle konuşuyordum Delirdim sonunda. Tabiki canım arkadaşımdan kaçar mıydı bu eve gelene kadar başımın etini yedi resmen. Senden hoşlandı galiba, ayy ne tatlı olursunuz ama çok cool değilmiydi bla bla bla,,, kaç defa azarladığımı sayamadım. En son final ödevine yardım etmiycem dedim de tamam tamam söz sustum dedi. bazen bu kız çok konuşuyor beni deli ediyordu. Güldüm istemsizce ve eşlik etti kulağımı tırmalayan alarmın sesi. Telefonu elime alıp alarmı kapattım, bir mesaj vardı, gecenin 3ünde atılmıştı. Kim atmış olabilir ki diye düşündüm merakla açtım okumaya başladım.

 

"Asya karahan babanın yıllar önce benden aldığı borcu ödeme vakti geldi. Bugün saat 12 de okulun önünde bir araç seni bana getirmek için bekliyor olacak. Mutlaka gel, zira zarar görmek istemezsin diye düşünüyorum".

 

Ellerim titriyordu, telefon düşmek üzereydi kimdi bu, ne borcundan bahsediyordu hem babam varlıklı bi adamdı ne borcu olabilrdi ki. Ne yapacağımı bilemedim. Banyoya geçip aynanın karşısında kendimle bakıştım bi süre, yanan yanaklarıma serptim soğuk suları. Şaka bu dedim ama kim yapar ki böyle bi şakayı gizem mi aceba evet okulda anlaşamıyorduk sürekli dikleniyor ama cevabını alıyordu, böyle bi oyuna cesaret edebilir miydi? Kafam allak bulak olmuştu. Zar zor üzerimi değiştirip çıktım evden. Taksi çevirdim ve okula gittim. Kampüste beni karşılayan eda oldu. Gülümseyerek konuşuyordu benimle ama onu duyamıyordum beynimdeki düşüncelerin sesi ağır basıyordu.

 

"Asya neyin var senin beni dinlemiyorsun ." Biraz daha dikkatli baktı bana.

"Suratın bembeyaz olmuş kızım ne oldu sana."

 

Edaya baktığımda endişelenmiş bi şekilde beni izliyordu.

 

" Yok birşey " dedim sahte bir gülümseyle.

Hadi gidelim derse gecikiyoruz."

 

Hızlı adımlarla sınıfa geçtim. Eda ile ders saatlerimiz aynıydı bugün. Aniden telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim, okuyup okumamakta çok endişeliydim mecbur okumaya başladım.

 

"Öğlen yemeğine çıkıyoruz serkan ve asrında geliyor söylemeyi unuttum sana gelmemezlik yok bütün gün yanında konuşurum hemde hiç susmam"

 

Gönderen edaydı derin bir oh çektim, dikleşen omzum rahatlamayla indi. Asrın mı gelecekti, ( ooo git git) içimdeki sesin kıkırdadığına yemin verebilirim. Bu da neydi iç konuşmada nerden çıkmıştı başıma. Asıl soru şuydu Edaya ne diyecektim 12 de tanımadığım adamlar gelecek bende onların arabasına binip gideceğim mi?. Yalan söylesem hemen anlardı eda ve çoğkez yalan söylemeyi beceremiyorsun işte deneme artık derdi. En iyisi ona doğruyu söylemek diye düşündüm.

 

"Size kaltılamayacağım maalesef"

 

( yaz yaz ne kadar katılmak istesemde) offlayarak devam ettim.

 

"Bügün babamın borcu olduğuna dair bir mesaj aldım öğlen onlarla görüşmem var."

 

"Ne borcu asya baban öleli 7 yıl olmadı mı dolandırıcı olmasın sakın. Evet ya sen ondan bu haldesin değil mi?"

 

"Bilmiyorum bunu öğrenmek için de o adamlarla görüşmem gerek."

 

" Çok tehlikeli bende geleceğim seninle"

 

" Hayır eda tek başıma gideceğim merak etme birşey olmayacak sadece konuşacağız. Bundan lütfen kimseye bahsetme."

 

Edayı ikna etmek zor oldu ama daha fazla direnememişti bana. Ders bitmişti hızlı adımlarla yürüyordum eda seslendi arkamdan gözleri korkuluydu. Birlikte çıktık dışarı serkan karşıladı kapının önünde bizi edaya sarıldı ve benimle tokalaştı. Onlar konuşmaya başlarken gözüm arkada duran siyaha ilişti.

(Bu ne beeee) iç sesim bi sen eksik kalmıştın. Arabaya yaslanmış bir eli cebinde bekliyordu. Elini kaldırıp bana selam verdi. Gözüm arkadaki siyah minübüse kaydı sanırım bunlar onlardı bana bakıyorlardı, beni bekledikleri belliydi. Kalp atışım hızlanmıştı. ( çocuğun eli havada kaldı) iç sesim beni kendime getirdi. Asrına döndüğümde arkasını dönmüş minübüse bakıyordu bana döndü. Tebessüm ettim.

 

" Eda ben gidiyorum dedim titreyen sesimle. "

 

" Birlikte yemek yemeyecekmiydik" dedi serkan.

 

"Iııı şey"

eda kurtardı beni.

 

" Biraz işi var canım bu günlük bize katılamayacak maalesef. "

 

" O zaman başka bi güne söz istiyorum" dedi serkan."

 

"Tamam söz" dedim

Ürkek adımlarla görüşürüz derken. Oylanarak gidiyordum ki gitsinler diye arkama bakıyordum sürekli. Serkanla arabaya binip gittiler sonunda. Asrın biraz bekledi baktı ve arabaya bindi el salladım. El mi salladım korkudan ne yaptığımı bilmiyordum. Onunda gittiğinden emin olup siyah minibüse yaklaştım. İki iri yarı adam indi.

 

"Asya karahan sizmisiniz? "

 

"Eeevet"

 

ikisi de beni kolumdan tutup arabaya ittirmeye başladılar. Zayıftım ama güçlüydümde direndiim. Birinin karnına kolumu geçirdim. Onun eğilmesinden fırsat bulup ayağımla diğer adamın bacağına tekme attım sarsıldı biraz ama işlemedi bile. Sertçe bir tokat attı kolumu geçirdiğim adam, ardından karnıma sert bi yumruk indirdi. Sersemlemiştim canım çok yanıyordu. Elini kaldırdı tekrar vuracaktı bana , sakındım kendimi güçlü bir kol beni tutuyorken ne kadar sakınabilirsem. Bekledim, o el inmedi birkaç ses duydum gözümü açtım bana vuran adam yerde tekmeleniyordu. Ardından beni çekti bi el yere düştüm . Acıdan kıvranıyordum halsizleşmiştim iyice, biri beni yukarı kaldırdı hızla yürüdüğünü anlayabiliyordum,. Bana sesleniyordu sürekli. sesi; ne tanıdık, ne yabancı.

 

Asrın' dan

Sabah erkenden kalmıştım yine, rutin işlerimi halledip, her zamanki gibi siyah takım elbiselerimi giyip kahvaltı masama oturdum, şirketten gelen e mailleri inceledim, sert şekersiz kahvemi yudumlarken. Telefonum titredi serkan arıyordu.

 

"Evet serkan sabahın bu saatinde ne sorunun var. "

 

"Sana da günaydın abiciğim şunu belirteyim ki hiç bir sorun yok, bugünkü programını ayarlamadan sana bi teklifle geldim"

 

" Sen ve sorun yok şaşırdım açıkcası, neymiş o teklif."

 

"Bugün eda ile yemek yiyeceğiz ve asya da gelecek ."

 

" yani" dedim

istifimi bozmayan bir sesle.

 

" Sende gel işte takılırız, hem asyayı yakından tanırsın olmaz mı."

 

" Ne münasebet ben neden yakından tanımak isteyeyim ki, işim gücüm var ben meşgul bi adamım, senin üniversiteli ergen arkadaşlarınla uğraşacak vaktim yok anlıyor musun."

 

Telefonu yüzüne kapamıştım. Çok sinirlenmiştim bana bunu söyleyecek cesareti nereden buluyordu. Kendime kızıyordum insanlara bu kadar taviz verdiğim için. Hızla kahvemi yudumlayıp hizmetliye seslendim.

 

"Nesrin hanım ben bugün evde olmayacağım önemli toplantılarım var temizlik şirketini arayın ben gelene kadar bitmiş olsun lütfen. "

 

" Tamam efendim".

 

Evden çıkıtım arabaya binip şirkete geçtim. Hızla odama geçtim beş dakika sonra kapı çaldı." Gel"

Asistanım merve girdi içeri.

 

" Günaydın efendim bugün saat 10 da ve 12 de toplantınız var saat 2 de ise Albert bars ile görüşmeniz var"

 

Önüme birkaç dosya koyup.

 

" Bunlarda üniverstede okuttuğunuz burslu öğrencilerin bu seneki bilgileri ve kredileri ben inceledim bir problem görünmüyor ama ben sizin yine de görmek isteyeceğinizi düşündüm. "

 

"Tamam çıkabilirsiniz, kahve istiyorum" dedim donuk bir sesle.

 

Bu kadını sevmiyordum, bakışları bile rahatsız edici, kovmam için çok nedenim var ama daha iyi asistan bulana kadar tutuyordum. Önümdeki dosyayı incelemeye başladım, birkaç sayfa sonra bir resim ilişti gözüme bu asyaydı. Merakla inceledim dosyasını ,oldukça yüksek puanı vardı. Gayet başarılı görünüyordu bu zamana kadar hiç görmemiştim onu , halbuki burs vediğim öğrencileri gözden kaçırmam imkansızdı. Fotoğrafına baktım dikkatlice. Açık siyah uzun saçlarıyla naif bir gülümsemesi vardı. Diğer parmaklarım dosyayı kavrarken başparmağım istemsizce fotoğrafın üzerinde gitti geldi. Kapı çaldı elimi çektim hızlıca. Boğazımı temizledim dosyayı hızla elimden bırakırken.

 

" efendim toplantı salonu hazır misafirleriniz geldi"

 

Onaylarcasına kafa salladım merve çıktı ardına ben çıktım odadan. Toplantım 1 buçuk saat sürmüştü. Alamayacağım iş yoktu kendime güvenim sonsuzdu her ne kadar buna ego deseler de ben halimden çokça memmundum. Odama girdim koltuğuma oturduğumda yere düşen dosyaya ilişti gözüm. Hızla bırakırken yere düşmüştü demek. Elim yine asyanın dosyasını buldu. Telefonu alıp merveyi aradım

 

" Bugün 12 toplantısını iptal et dışarı çıkacağım"

 

" Ama efendim önemli ve"

 

" İptal et dedim"

telefonu kapattım.

 

Serkana mesaj attım."

 

Konum gönder geliyorum"

 

Serkan şaşıran bir emoji göndermişti. Arabaya binip konuma gittim üniversitenin önüydü ne yani ergen gibi kapı önü flörtümü yapacaktık yemek yiyeceğimiz yerde buluşsak olmuyormuydu yine sinirle indim arbadan, serkan

 

"Gelmene şaşırdım" dedi.

 

"Niye" dedim. Sinirle

 

"Sen hayır diyorsan bir daha evet dediğini görmedim de ondan."

 

Tek kaşımı kaldırdım, tam cevaplayacakken sevgilisinin kollarına koştu. Asya ile tokalaştı. Bana bakıyordu asya. Elimi kaldırıp selam verdim tebessüm ediyordu, ama elimi boş çevirmişti. Birden gözleri arkama baktı çok dikkatli ve endişeli gibiydi. Bende baktım siyah bir minübüste iki adam asyaya bakıyordu. Tekrar gözlerim asyayı buldu. Bana baktı ve tebessüm etti. Bişeyi vardı belliydi serkan yanıma gelip

"hadi abi gidelim" dedi.

 

"Oda gelmiyormudu"dedim

asyayı başımla göstererek.

 

" İşi varmış ama bir sonrakine söz verdi"

 

Kafamı sallamakla yetindim.

Serkanla eda arabaya binip gittiler ben asyayı inceliyordum benim gitmemi bekliyor gibiydi bi bana bakıyordu bi minübüse. Arabaya binip ilerledim içim nedense hiç rahat değildi mahallenin arkasından dönüp minübüsün alt tarafına görünmeyecek şekilde park ettim arabayı. Asya minibüsün önünde adamlarla konuşuyordu birden biri onu iteklemeye başladı. Asya adamın karnına bi kol attı ve diğer adama da tekme araban inip hızla koştum ama ben varana kadar tokat attılar ve karnına bir yumruk. Gözüm dönmüştü adamı tutup kafa attım yere düştü ve tekmeledim. Asyayı çekip aldım onu tutan adamın ellerinden yere düştü. Ama ben o adamı da gözü dönmüş gibi dövmüştüm. Adam yere düştü bitik bi haldeydi durdum bi an asyayı gördüm acı çektiği her halinden belliydi ayağa kalkacak gücü yoktu. Kucağıma aldım

 

"Asya iyi misin asya "

 

Cevap vermiyordu sanırım bayılmıştı. Onu hastaneye götürdüm girip çıkan doktor çok darbe aldığını ve hala baygın olduğunu söyledi.

 

"Yanına girebilirsiniz" dedi.

Girip girmeme konusunda tereddütte kaldım en son dayanamayıp yanına girdim. Öylece yatıyordu bir süre izledim onu. Hala acı çekiyor gibi gözlerini sıkıyordu ve inliyordu. Yatağa yaklaştım onu sakinleştirmek istiyordum. Ne yapacağını bilemedim elim saçlarına gitti narince okşadım. Hafif eğildim ellerini tuttum.

" Asya ben buradayım iyisin,"dedim.

 

Sakinleşiyor gibi görünüyordu. Elimi çekiyordum ki birden sıkıca elimi tuttu. Hafifce Gözlerini araladı şaşkın bir ifadeyle bana bakıyordu.

" Asrın"

diyebildi yorgun bir ifadeyle zorla döküldü dudaklarından kelimeler.

 

" Sen sen burdasın."

 

 

Loading...
0%