Tam cevap verecekken önümde olduğunu düşündüğüm araba silüeti yok oldu ve açlığın başıma vurduğunu ve hayal gördüğümü o an anladım.

İç çekip ayağa kalkarken kendi kendime söylenmekten başka bir şey yapmıyordum. “Kim seni merak etsin ki zaten? Arayan da kira istemek için arar zaten.” Omuzlarım yenilgiyle düşmüş, ağlamanın bir yan etkisi olarak ortaya çıkan baş ağrımla bir sonraki durağa kadar yürüdüm. Şansıma bu sefer bir otobüsün geldiğini gördüm ve bunun hayal olmadığını anlar anlamaz bir koşu bindim ve akbilimi basıp boş bir koltuğa oturdum. Yarım saatin ardından evimin yakınlarında indim. Bugün de şanssızlığım yüzünü bana göstermişti. Kapıyı açıp içeri geçerken düşünceliydim, sokak sokak gezip iş ilanlarına bakmaktan bir hayır göreceğime dair umudum kalmamıştı. Başka bir şey yapmam lazımdı, düşünmeye devam ederken telefonuma göz gezdirmeye başladım. İş ilanları ile ilgilenenlerin uğrak noktası olduğunu öğrendiğim bir uygulama indireli bir iki gün olmuştu ama yaptığım başvurulardan geri dönüş alamamıştım. Ufak bir umutla bir daha bildirimlerimi kontrol ederken sağ üst kısımdaki bildirim simgesinin parladığını görmek kalp atışlarımı hızlandırmaya yetti. Başvurduğum kafe ile ilgili yazı dizisindeki “Başvurunuz onaylanmıştır.” cümlesi ile uzun zamandır yüzümde belirmeyen bir gülümseme belirdi. İçimdeki solmuş umut parçası tekrar yeşillenirken heyecanla olduğum yerde zıpladım. Belki garsonluk büyük bir şey değildi ama kirayı ödeyebilmek yolunda iyi bir adımdı. Yarın başlayabileceğime dair yazıyı okuduktan sonra mutlulukla telefonu bir kenara bırakıp mutfağa gittim. Bunun şerefine kendime güzel bir sofra hazırlamak farz olmuştu. Elimdeki malzemelerle yapabileceğim maksimum şey çorba ve salataydı. Çorbayı hazırladıktan sonra sebzeleri çıkarıp yıkadım ve bir güzel doğrayıp salatayı da hazırladım. Bunca kötü yaşanmışlık sonrası bir başvurumun kabul olması belki de annemin de rüyamda dediği gibi sabretmem gerektiğini işaret ediyordu. Yemeğimi yedikten ve bulaşıkları topladıktan sonra saatin geç olduğunu farkederek uyumaya gittim. Uyumadan önce düşündüğüm son şey yarın beni neyin beklediğiydi.

Sabah güneş ışığının içeri girmesi ile uyandım demek isterdim ama küçük dairem güneşin bile giremeyeceği kör bir noktadaydı. Bu yüzden kurduğum alarmla uyandım. Çabuk bir kahvaltı sonrası giyinip başvuru yaptığım kafeye gitmek üzere dışarı çıktım, evime yakın bir konumda olduğundan bugün otobüs çilesi çekmeme gerek yoktu. Klasik öğrenci kafelerinin birine geldiğimde tabelada yazan “Bulut Kafe” başvuru yaptığım yer olduğunu doğruluyordu. İçeri girmeden derin bir nefes aldım ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Yavaşça kapıyı açtım ve kapıyı açtığımda tatlı tatlı içeri sızan rüzgarla diğer garsonlar bana baktı. “ Hanımefendi daha açmadık yazıyı görmüyor musunuz?” çattık ya şimdiden burayı bana dar edecek arkadaşı buldum. “Ben müşteri değilim, buraya çalışmak için gelmiştim yeni garson.” Gıcık kız beni kendini beğenmiş bir şekilde süzdü ve “Sen misin dün başvurusu kabul edilen?” kıza dönerek “evet benim” kız bana bakarak “Tamam içeri gir ve üniformanı giy işe başla” Allah’ım yaa ben bu kızla kavga etmeden devam edersem iyiydi.

İçeri girip bana ait olduğunu düşündüğüm üniformamı giydim. Birden kapı açıldı “ Ayy ben yine geç kaldım yaa” kapıyı kapattı ve bana döndü. Çok tatlı birine benziyordu “Aaa sen yeni garsonsun. Merhaba ben Derya burada okulumu bitirmek için gerekli kazancımı sağlamaya çalışan bir garsonum.” Yaa bu kız çok şekerdi “ Ben de Beyza sadece geçimini sağlamaya çalışan ve mesleğini yapamayan bir garsonum.” Derya sorulu bakan gözlerini bana çevirdi. “ Eee mesleğin ne ki senin?” cevap verdim “Şefim ben ama mesleğimi yapamıyorum. Daha önceden tecrübem olmadığı için yapamıyorum.” Derya sanki bana üzülmüştü “Anladım ve çok üzüldüm.” Aklıma gelen soruyla ona döndüm. “ Ben patronla konuşmak istiyorum da odası nerede?” cevap verdi “ Patronumuz yani Erdem Bey buraya gelmez ve çalışanlarla konuşmaz. O yüzden şöyle yapıyoruz talep ve şikayetlerimizi bu kutuya atıyoruz herkes gittikten sonra Erdem Bey geliyor bunları okuyor ona göre uygun olup uygun olmadığını değerlendiriyor.” Kafam karışmıştı bu adam ne kadar değişik bir adamdı yaa. Dürüst olmak gerekirse Erdem Bey’i merak etmiştim. “ Teşekkür ederim Derya. Hadi çalışmaya başlayalım.” Derya bana gülümseyip kapıya yönlendirdi.

Çalışmaya başlamıştım her şey çok güzel gidiyordu. Bazı müşterilerle anlaşamasak da her şey güzeldi. Buradaki diğer çalışanlarla tanışmıştık. Kasada çalışan ve sabah beni sinir eden kız Esra ve yanından ayrılmayan Emre. Bu ikisini de sevmemiştim şu saate kadar beni süzmüşlerdi. Saat öğlen saatlerine yaklaşıyordu dediklerine göre öğleden sonra daha kalabalık oluyormuş burası. Kafe çok hoşuma gitmişti tam öğrenci mekanıydı.

Öğle yemeği için yaklaşık yarım saatlik bir molaya girmiştik. Ben evden dün akşam biraz fazla yaptığım çorbamı getirmiştim. Onu yemeye başaldığımda yanıma Emre geldi. “ Hey sen yeni “ yeni ne yaa sinirlenmiştim kafamı kaldırak “Öncelikle yeni değil Beyza sonrada ne oldu? Emre sinirli bir şekilde bana dönüp “ Haddini bil ben ne diyorsam adın o’dur” ne diyor bu yaa “ Pardonda sen kimsin benden hiçbir üstünlüğün de yok yeni geldim diye benimle böyle konuşamazsın sen haddini bil ve git o yanındaki dedikodu makinesine söyle gözlerini üstümden çeksin.” Sinirli bir şekilde yanımdan ayrıldı. Neydi şimdi bu? Kesin o Esra denen kız yollamıştı benim yanıma. Tekrardan çorba dönmüştüm ellerime sağlık ne kadar güzel yapmışım.

Çorbamı içtikten sonra yerimden kalktım ve müşterilerin olduğu tarafa geçtim. Burası ne kadar kalabalıklaşmış böyle. Hemen siparişleri almaya başladım. Aldığım siparişleri hazırlaması için Derya’ya kağıdı verdim. O siparişleri hazırladıktan sonra ben de onları masalara getirdim. Hesap isteyen müşteriler için kasadan aldığım fişleri hesap kutusuna koyup masaya bıraktım. Ve içi doldurulan hesap kutusunu kasaya bıraktım. Akşama kadar bu işlemi yaptım şimdi ise kafeyi siliyordum. Diğerleri çıkmıştı ben çok geç kalmıştım.

Kafe’yi sildikten sonra hızlıca kıyafetlerimi giymek için bizim odaya geçtim. Odaya geçtikten dolaptan kıyafetlerimi aldım ve hemen giydim. Son kez aynaya bakıp saçımı düzeltirken içeri bir adam girdi.

Bölüm sonu. Hikaye ile ilgili yorumlarınızı paylaşırsanız bizi mutlu edersiniz:)