@gmhikaye2017gmail.
|
Erdem Bey arabasının camını yarıya kadar indirmiş el sallıyordu, hemen yanına gidip cama doğru eğildim. “Merhaba Beyza, sanırım Derya kafede kasa arkasında oturuyor. Bu saate gitmiş olması gerekmiyor muydu? Bir planınız falan mı var?”
Gergince gülümsedim ve merhaba anlamında başımı salladım. “Aslında evet, gitmiş olması gerekiyordu ama tutturdu bu akşam seninle çıkacağım diye. Ne yaptıysam dinletemedim. Ne yapacağız?” Düşünceli görünüyordu.
“Pekala yapacak bir şey yok, kafeyi birlikte kapatın ve evine gidiyormuşsun gibi yap, Derya da diğer taraftan gittiğinde bir süre bekler, sonra açarız kafeyi yaparız pratiği.” Tek çare cidden bu gibi görünüyordu. Erdem Bey’i ufak bir baş sallaması ile onaylayıp kafeye doğru ilerledim. İçeri girdiğimde Derya dirseğini masaya yüzünü de avucuna yaslamış bir halde uyudu uyuyacak oturuyordu.
“Oo kafeyi kapatma uğruna uyuyan güzel olmuşsun bakıyorum, kalk hadi kalk. Beklediğin an geldi, kapatalım kafeyi.” Gözlerini ovaladı ve esneyerek başını salladı, belli ki yorulmuştu. Derya ile eşyalarımızı toparlayıp üniformaları çıkardıktan sonra kafeyi kapatıp kapıyı kilitledik.
“Hadi Allah’a emanet, kumral fırtına.” bana sarıldığında dediklerine ayak uydurdum, hemencecik evine gitmeliydi yoksa iyice geç kalacaktık. “Yarın görüşürüz canım.” El sallayıp aksi yönlerde ilerlemeye başladığımızda bir sonraki sokağa kadar yürüyüp bir binanın önünde durdum.
Derya’nın iyice uzaklaştığından emin olur olmaz tekrardan kafenin önüne geldim ve o sırada aynı araba da kafenin önüne geldi. Erdem Bey arabadan iner inmez yüzündeki gülümseme ile kafe kapısını açtı. “Nasılsın Beyza? Bakıyorum da Derya ile iyi anlaşıyorsunuz.”
“Evet, kafede kendime en yakın bulduğum kişi Derya diyebilirim. Uyumlu, tatlı bir kız ilk geldiğimde de hiç ön yargıyla yaklaşmadı bana.” İçeri girdiğimizde anladığını belirtircesine başını salladı. “Evet şimdiye kadar çalışanlarımdan en az sorun çıkaranı Derya diyebilirim. Esra ve Emre’yi biliyorsun zaten. Derya ile tek sorunumuz arada geç kalması ama bu aralar o sorunu çözdük galiba.” Son zamanlarda daha sık zamanında gelmeye başlamıştı. “Evet beni de şaşırtıyor bu aralar.”
Mutfağa ilerlediğimizde kenardaki önlüklerden birini alıp taktım ve Erdem Bey’in de kendi önlüğünü giymesini bekledikten sonra tezgahın başına geçtik. “Evet, bugün kaldığımız yerden devam edelim. Çorba yapalım diyorum ne diyorsun?” Birkaç malzeme çıkardığında onaylarcasına başımı salladım. “Bana uyar, hangi çorbayı yapacağız?”
“Soğuk Bezelye&Yaz Nanesi çorbasında karar kıldım ne düşünüyorsun? Yaptın mı daha önce ya da içtin mi?” Bir kere içmişliğim vardı, damak tadıma çok hitap etmiyordu ama kötü olduğunu da söyleyemezdim.
“Bir kere denemiştim bu çorbayı, tadı çok benlik değil ama yapabilirim sanırım.” Tencereyi ocağa yerleştirirken eksik malzeme var mı diye bakıyordu. “Sana yardım edeceğim zaten sıkıntı yok.”
Bana tarifi detaylıca anlattığı 5-10 dakikanın ardından çorbayı yapmaya başlamıştım. Ufak yardımlar dışında nasıl yaptığımı dikkatlice izlemiş, arada püf noktalar vermişti. Bir saatin ardından çorba bitmiş sunum için tabak ayarlamıştım. Çorbayı Erdem Bey’in önüne koyduğumda ise olumlu bir geri dönüş almam uzun sürmemişti. Yine de eksik olduğum birkaç noktanın üzerinde durmuş daha iyisini yapabileceğime dair destek vermişti.
“Bir dahaki pratiğimizde de tatlıyı yaparız, çorbada yeterli olduğunu düşünüyorum beklediğimden iyiydi açıkçası. Birkaç nokta dediğim gibi eksikti ama bir dahakine onlara da dikkat ettiğinde çok daha güzle olacağına eminim. Eline sağlık Beyza.” Erdem Bey, işimizi bitirdikten sonra kafeyi kapatırken gülümseyerek dedi.
Minnettar bir şekilde gülümsemesine karşılık verdiğimde içim kıpır kıpırdı. Gerçekten de pes etmeyip umut etmeye devam etmenin doğru yolda bir adım olduğunu şimdi daha iyi anlıyordum.
“Afiyet olsun ve bana bu şansı verdiğiniz için tekrardan teşekkür ederim Erdem Bey.” dostane bir tavırla kilitlediği kapıdan bakışlarını bana çevirdi. “Teşekkür etmene gerek yok Beyza, o gün acil bir şef bulmam gerekiyordu ve hala da seni seçtiğim için gram pişman değilim, sana güveniyorum. Her neyse hava iyice kararmaya başladı yavaştan dağılalım, ne dersin?” Gökyüzüne baktığımda haklı olduğuna kanaat getirerek onayladım. “Evet haklısınız, iyi akşamlar o zaman.”
“İyi akşamlar Beyza.” El sallayıp uzaklaştığımda o arabasına ben de kısa mesafedeki evime ilerlemiştik. Evimin önüne geldiğimde binaya girip kapıyı açmıştım. Bugün oldukça yorulmuştum, pratik yapmak ekstra vakit alıyor ve illaki yoruyordu ama hayallerim için değerdi.
Çantamı yerine indirip üzerimi değiştirmek üzere odama adımladım. Üzerimi değiştirip mutfağa geçtiğimde tekrar yemek hazırlamaya halim yoktu. Bugün dışarıdan sipariş etmekten bir zarar gelmez diye düşünürken mutfaktaki sandalyelerden birini çekip oturdum.
Pizza siparişi vermek için bir uygulama indirirken ekranın üstünden gelen bildirimle oldukça şaşkındım. Bu bir mesajdı ve kimden geldiğine baktığımda oldukça şaşkındım.
Bölüm sonu. Hikaye sizce nasıl gidiyor? Görüşlerinizi belirtirseniz hikayenin devamı adına da harika olur:) Hikaye için "şunu da görmek isteriz" dediğiniz bir sahne varsa belirtebilirsiniz.
|
0% |