Yeni Üyelik
15.
Bölüm

Gerçek Ailem 15💔

@gogirll

hello canım okurlarımmm. Bira heyecanlı olsun diye Er Ay'dan başlatacağım bölümü:)

(Kitap almak istiyorumm, anneme sorucam şans dileyin bana da alıyımmm. 🎀)

****

Eray'ın anlatımı ile

Tam içeri girecekken arkadan gelen adım sesleri ile bedenim gerildi.

Hayır, şimdi olmaz yakalanamam

Yavaşça arkamı döndüğümde Ömer'i gördüm. Adam her yerden çıkıyordu resmen. Zeki birisi olduğu için ne kadar soğukkanlılığımı korumaya çalışsam da pek beceremiyordum. Alnımdan soğuk soğuk yerler akıyordu. Neden burada olduğu sorunca ona aklıma gelen ilk yalanı söyleyerek 'babama baktığımı' söyledim. Sanırım yemişti, sert bakmıyordu. Babamızın şirkette olduğu söylediğin de sanki yeni haberim oluyormuş gibi yapıp hızla odama doğru adımlıyordum ki. 'Nereye gittiğimi' Sorunca adımlarım anın da durdu.

Şüphelenmiş miydi acaba?

'Odama' Gittiğimi söyledim. Alaylıca sırıtıp "benden bu kadar korktuğunu belli etme" Demesiyle ben de bıyık altından güldüm. Benim gülmemle eski soğuk bakışlarına geri döndü.

İyice batırdığımı düşünerek, kaçarcasına odama girdim. Ömer bozuntusu yüzünden planım işe yaramamıştı.

Şimdi ne yapacağım?

İçimden 'kayıtların olmaması 'için dua etmekten başka çarem yoktu. Belki şans yüzüme gülerdi!

Bana güvenmeleri işime gelmişti aslın da. Eğer kameralar da yakalanmazsam sonra ki adımım Ömer olucaktı. Onun Ela'ya karşı olan güvenini kırmadığım sürece adım atamayacaktım...

Şenol'un anlatımı ile

Gördüklerim ile başıma sert bir ağrı girdi. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Kapının aniden açılmasıyla ben de refleks ile bilgisayarı kapattım. Derya gelmişti.

"KAÇ KERE DİYECEĞİM KAPIYI ÇALIP GELİN DİYE" Diye bağırdım, sinirimi ondan çıkarıyordum. Sonrasın da çok pişman olacaktım biliyorum...

"Ş-Şenol neden bağırıyorsun ki? " Diye sordu masumca. Çoktan gözleri dolmuştu bile. Dik omuzlarım gözünden akan yaşı kaldıramadı çöktüler. En ufak bağırtıya ağlıyordu, Ela ona çekmişti.

Başımı yavaşça yere eğdim, "Özür dilerim" Dedim, bir şey değişmeyecekti biliyordum fakat şansımı deniyordum. "ÖZÜR DİLEME ŞENOL, özür dilenecek hareketler yapma. Düşün" Diye çıkıştı.

Haklıydı, kaç defa uyarmıştı beni...

Ben bağırıp çağırmasını beklerken o beni afallatacak şeyi yaptı. Sustu,

Bazen susmak en büyük cezadır. Derlerdir, sanırım haklılar...

Hiç bir şey demeden boş boş baktı ve çıktı. Anlaşıldı... Çok büyük trip yiyecektik bir hafta boyunca. Çaresiz bir nefes verdim, odaya yayılan şey aslın da yeni kırgınlıktı.

Beklemiyordum Eray'dan, belki de en başın da fazla güvenmişti ona... Aslın da tam belli değildi onun yaptığı, belki de sadece benimle konuşmak için gelmiştir. Olabilirdi, ihtimaller gittikçe artıyordu.

Ayrıca daha kayıtların olmadığını nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum...

Ela'nın anlatımı ile

Belime sıkıca sarılan kollar ile huzurla açtım gözlerimi. Evet, dün ilk defa bir abimle uyumuştum. Aslın da başlar da onun da bana ön yargılı davranacağını düşünüyordum fakat öyle olmamıştı bana bir abi gibi davranmıştı. Dün de onunla beraber uyuya kalmıştık...

Yüzümü ona doğru döndüm, ne kadar da tatlıydı. Bir kız da bulunamayacak kadar güzel kirpikler, dolgun dudakları ela ve bal karışımı gözleri vardı. Yanakları ise aynı benim gibi tombik ve pembemsiydi.

Tam yemelik(iç ses)

Yuh, kızım sen benim abimeme mi yürüyorsun!?

Yoo, direk nişanlanak diyom nasıl fikir

Kötü fikir iç ses git.

İyi be, iki sohbet ettirmedin sen de

"Çatma güzelim kaşlarını" uyku sersimi sesiyle demişti Alaz abi. Gözlerini kırpıştırıyor yüzümü inceliyordu.

Uyanık mıydı???!!

"Uyanık mıydın sen " Dedim onunla göz göze gelmemeye çalışırken. Çenemden kavrayıp ona bakmamı sağladı "birincisi, o ela gözlerini benden kaçırma güzelim. Diğer soruna gelirsek sen beni izlerken uyanıktım" Dedi beni daha da utandırıken. "Yoo, ben seni izlemiyordum kiii" Dedim nazlı nazlı. "Hmm, öyle mi? Bip, yanlış cevap. Ceza vericem sana" Dedi gıdıklamaya başlarken...

Hayır olmaz, gülmemeliyim.

Beni gıdıklamaya çalışırken daha onu ittirmeye çalışıyorum aynı zaman da gülmemek için dayanmaya çalışıyordum.

"Şşt, cezanı çek güzelim" Dedi ellerimi kafamın üzerin de birleştirirken.

Sanırım yapamayacağım...

Gözümden yaşlar akmaya başlamıştı bile zar zor nefes alıyordum. Alaz abi de bir şey olduğunu anlamış olacak ki gıdıklamayı bırakmıştı. "E-Ela iyi misin" Dedi korkak çıkan sesiyle. Nefes almaya çalıştıkça boğulduğumu hissediyordum. Ayağa kalkıp elimi boğazıma koydum.

Beni sakinleştirmeye çalışıyordu fakat neye yarar. İlaç...

İlacımı içmeliydim, gözlerimi hafiften araladım. Alaz'ın kapıyı açmış Ömer abiye seslendiğini duydum. Sarsak adımlarla masama ilerleyip ilacımı aramaya başladım. Hafiften gözüm kararıyordu. Elime geçen antidepresan ile hızla paketi açıp yuttum. Alaz da hemen yanıma gelmiş ne içtiğimi soruyordu.

Ömer abi flash gibi odaya girip yanıma gelmişti. Benim için en iyi ilacı verdi bana.

Sarılmak...

Kollarını sıkıca belime sardı, ben de gögsüne başımı yaslayarak kollarımı boynuna doladım. Derin bir nefes çektim içime işte şimdi nefes aldığımı hissedebilmiştim...

Bir süre öyle kaldık, ben daha iyi olduğumu hissedince kafamı kaldırdım. "İyi misin abicim" Diye sordu şefkatle Ömer abi, o benim için her zaman abimdi o yüzden abi diye seslenmekten çekinmiyordum. "İyiyim abi, teşekkürler" Dedim burnumu çekerken. Gözleri mutlulukla ışıldadı, mutlu olmuştu sanırım. "Güzelim, abicim, canım, balım." Diyerek bir kez daha sarıldı. Bana göre fazla tepki veriyodu bence.

Aramıza kara kedi gibi giren Alaz ile çekilmek zorunda da kaldı. "Özür dilerim, güzelim. Benim yüzünden oldu affet nolur" Dedi, gözleri kızarmıştı.

Ağlamış mıydı benim için?

"Yok senin yüzünden değil Abi. Benim küçük bir sorunum var, gülemiyorum, sonra açıklarım size ben. Kendini suçlama lütfen" Dedim, Ömer abinin kıskanma homurtularını umursamayarak.

"Peki, o zaman sen de iyisen biz çıkalım sen de giyin gel kahvaltı yapacağız" Dedi Ömer abi, Alaz ile beraber odadan çıkarken.

Her ne kadar iyiyim desem de iyi değildim işte, her geçen gün daha da kötü oluyordum. Hayatımı karartmıştı eski annem. Yüzüm de ki gülü soldurmuştu...

Sırf onun zorbalıkları güzünden psikoloğa gidiyordum. Aslın da mecburen gidiyordum, Ahmet abi'nin-(unutan için:doktor)- zorlamasıyla gidiyordum. O zamanlar gülmek için bir sebebim yoktu o yüzden seanslar da hiç bir şeyden bahsetmezdim. Fakat şimdi işler değişti, gülümsemek için sebep oluşmuştu. İsteyerek gidecektim o psikoloğa ilk defa. Karalıyım, Ahmet abinin oğluna gidecektim(psikolog). Her şeyi anlatacaktım...

Üstümü değiştirerek aşağı indim, herkes masadaydı tek ben eksiktim. "Günaydın" Diyerek Ömer ve Alaz abinin benim için ayırdıklarını yere oturdum. Şenol beyin "afiyet olsun" Demesiyle herkes yemeklerine yumuldu. Pek iştahım yoktu bugün. Psikoloğ işi geriyordu beni.

"Kızım, iyi misin neden yemiyorsun" Diyen Şenol beyle irkilerek kendime geldin. "İyiyim, Şenol bey sadece iştahım yok" Demekle yetindim, bakışlarım Alaz'a çevrilince bana pişman gözlerle bakıyordu. Anlaşılan bir süre benden özür dileyecekti. Bunu kökten çözmek için yanağına ufak bir buse kondurdum sorun olmadığını söylemek ister gibi. Gözleri hızla şaşkın için de açıldı bana baktı, gülümseyemediğim için göz kıpmak ile yetindim.

"Yemek seçiyorum demek yerine bunu diyorsun da... " Eymen'in mırıldanması ile tek kaşım havalandı. Sinirlerimi bozuyordu bu çocuk. Onu umursamadığımı belirtmek için Şenol beye dönerek "Hatta, bir işim var Şenoş bey. Çıkabilir miyim? " Dedim.

"Tabii ki de kızım sormana gerek yok" Dedi anlayışla. Ayağa kalkarak çıkışa doğru yürüyordum ki Eymen'in dediği ile adımlarım yavaşladı, "Acaba, hangi erkeğin koynuna gidiyor?"

Söyledikleri mide bulandırıcıydı, beni gerçekten böyle bir kız olarak tanımıştı? Çatık kaşlarla ona döndüm, yeteri kadar alttan almıştım.

"Bana bak, laflarına dikkat edeceksin. Tanımıyorsun bile beni neye göre yorum yapıyorsun. Ben senin o kız arkadaşların gibi her gün farklı bir erkekle dolaşmıyorum" Dedim en ağırından.

Ela vurdu gooll olduuuu

Kız arkadaşları ksımının da tamamen sallamıştım. Azıcık blöf ten bir şey olmazdı dimi canım. "NE DİYORSUN BE SEN ASIL SEN LAFLARINA DİKKAT ET" Dedi kükreyerek Eymen, ayağa kalkmıştı o da. "Bana bura da e*k*rt muamelesi yapıyorsun. Ben neden laflarıma dikkat edeyim" Dedim, diğer aile üyeleri de her an birşey olacakmış gibi tetikteydiler.

"Tamam uzatmayın, Eymen özür dile Ela sen de " Dedi Ömer abi. 'Ben de mi? 'Dercesine bakış attım.

Kınıyorum seni Ömer abi

"ne özür dilicem bu kızdan" Diye sinirle soludu Eymen.

"Ben sana ki sana özür dilemeye çok meraklıydım, haydı Allah'a emanet" Diyerek evden çıktım. Sabrımı zorluyorlardı gerçekten.

Bir günüm kaos olmadan geçsin be...

olmaz, maalesef (yazar)

of of

Yoldan geçen bir taksiyi çevirip hastanenin adını söyledim. Girmiştik bir yola, bakalım nasıl çıkacağız...

Hastaneye varmamız ile parayı verip indim, kocaman bir hastaneydi. İçeri girerek Ahmet abinin çocuğunun ismini verdim. Yönlendirdiği odaya doğru ilerledim, derin bir nefes alarak kapıyı tıklattım. İçeriden gelen "Gel" Sesiyle kapıyı araladım. İlk adımımı atarak içeri girdim, kaşlarını çatmış önünde ki kağıt yığınını inceliyordu.

OMEEN TANRIM BU ADAM HALİS Mİİİ??

Karşım da resmen afet'ül-zelze bir İSTANBUL BEYFENDİSİ duruyordu.

Sanırım aşık olacağız adamı buldum...

Veee son canım okurlarımmm.

Aşk için biraz erken olabilir fakat zaten yeni başlıyor kısa kısa sahneler olacağı için uzun sürecek merak etmeyin.

ERKEK BAŞROLUN ADI NE OLSUNNN????

YORUMLARA YAZINNNN 😇

oy verip yorum yapmayı unutmayın

Loading...
0%