Yeni Üyelik
23.
Bölüm

Gerçek Ailem 23💔

@gogirll

Hello canlarımm. Nasılsınızz, ben baya iyiyimmm.

Umarım siz de iyi olursunuzzz

Uzatmadan bölüme geçelim

***

Uraz'ın anlatımı ile

Çok pişmandım, bir daha nasıl Ela'nın yüzüne bakacağımı bile bilmiyordum. Onunla daha konuşmadan yaptığım aptal bir şaka yüzünden soğuk duvarlar örülmüştü. Ne olursa olsun kendimi affettirmeye çalışacaktım, görüyordum o kız da hiç birimizin bilmedği gerçekler vardı. Ayrıca 'abi' derken bahsettiği Eray ise onu kimse elimden alamazdı, benim küçük meleğime kimsenin böyle bir şey yapmasını izin vermezdim...

Beynimi kuracalayan başka bir şey ise içeri giren doktara benzeyen adamdı. Ela'yı tanıyor gibi gözüküyordu,

İyi de nereden? bu kızın doktorla ne işi olur?

Aklıma gelen düşünceler ile kafamı 'hayır' anlamın da salladım. Hayalini dahi düşünmek istemiyordum, olmazdı değil mi? Benim dokunmaya kıyamadığım bebeğime vurmuş olamazlar değil mi?

Gözlerim dolmuştu, birinin omzuma dokunması ile irkilerek ona döndüm. Alaz endişeli gözlerle beni süzüyordu, "İyi misin ikiz? Her ne düşünüyorsan at onu, canımı yakıyor" Sol elini kalbine koymuştu, onun da gözleri benim gibi doluydu. "İ-İkiz, ben kendimi nasıl affettireceğim?" Masumca çıkan sesimle gerçekleri bir kez daha vurmuştum kendi yüzüme, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Hemen kolunun altına aldı beni sımsıkı sarıldı. "Şt, koçum erkek adam ağlamaz. Hem ben Ela'yı az çok tanıdım affedecek o seni" Dedi sesin de onun da hafiften tedirgin olduğu belli oluyordu. "İ-İkiz intikam almak istemez değil mi?" En çok da ondan korkuyordum, Cemre gibi mi yapardı acaba?

"Göreceğiz ikiz, sen kendini suçlama lütfen" Dedi çatallaşmış sesi ile Alaz. İkimizine de dolanan kollar ile kaşlarımızı çatıp gelene baktık. Baran abi de bizim gibi kollarını bize sarmıştı.

"A-Abi o beni affetse ben nasıl kendimi affedeceğim?" Dedim hıçkırıklarımı boğulurken...

Ömer'in anlatımı ile

Ela şiddet mi görmüştü?

Taşlar yavaş yavaş oturmaya başlamıştı, onu da parkta gördüğüm gün...Vurmuşlardı ona değil mi? Kollarında ki morluklar, yüzünde ki şişlikler. Hepsini ona eski ailesi yapmıştı değil mi? O gün eğer kriz geçirmeseydi her şeyi anlatacaktı o gün, bir yabancıya...

Bir kaç kez seslendiler bana, fakat benim için bir uğultudan ibaretti. Kafamı çevirip hastaneye baktım, bir köşe de ağlayanlar diğer köşe de mutluluktan ağlayanlar. Sonumuz bu ikisinden biri olacaktı fakat sonun da illa ki ağlayacaktık...

Sesler artmaya başladı, görüntüler buğulaştı kalbim sanki beynim de atıyormuş gibiydi. Nefes alamıyordum, elimle gömleğimin ilk iki düğmesini açtım. Sesler artmaya başlamıştı, nefes alamıyordum çok kalabalıktı... Kaçmak istercesine adımlarımı hastane çıkışına yönlerdirdim, sarhoş gibiydim. Attiğım her adım da daha da boğulduğumu hissediyordum, sonun da kendimi dışarıya attım. Arka bahçeey doğru yürümeye başladım derin derin nefes almaya çalışıyordum fakat işe yaradığı tartışılırdı...

"ÖMER ABİ" Arkamdan gelen melek yüzlü bebeğimin(iltifata bak jsjsjjd) sesiyle adımlarım buz kesti, arakmı dönmedim. Çünkü biliyordum eğer dönersem anlardım, görürdüm geçmişini. Fakat ben görmek istemiyordum...

Arkamı dönmediğimi görünce seslenmeyi kesmişti, bana çekmişit bu özelliği gözlemleri iyiydi, bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı... Ben boş gözlerle önüme bakıyordum, yanıma geldiğin de ilk yandan bir bakış attı. Ardından sanki onu görmemi istiyormuş gibi önüme geçip kollarını sallamaya başladı. Gözleri hariç her noktaya baktım,

Acaba Güneş te mi rol yapıyor? O da Ela gibi parlıyor fakat aslın da onu gerçek kişiliği Ay değil mi? Aynı zaman farklı bir beden olarak dönüyordu. Herkes Ay ve Güneşin imkansız aşkı derken aslın da Güneşin kendisini asla sevmeyeceği gerçeğinden bahsediyordu. Geceleri karanlık olduğundan kimse onun gerçek kişiliğini göremiyordu...( Gezegen olan Güneş ve Ay)

Çenemin kavranması ile daldığım noktadan ayrıldı bakışlarım, iki dakika da edebiyat yapmayı başarmıştım. "Sorun ne" Her zaman kisi gibi ciddi haline bürünmüştü. Derin bir nefes aldım, işte şimdi gerçekten nefes aldığımı hissedebiliyordum..."Ela, seninle önemli bir şeyi konuşmalıyız. Kartları açık oynama zamanı eve gelince direkt odana çık geleceğim" Ciddiliğinden ödün vermeyen tavırım ile söylediklerim karşısın da afalladı. Çenemi ondan kurtarıp ters yöne ilerlemeye başladım. Eğer orada biraz daha durusam dayanamazdım, kendi hıçkırığıma boğulana dek ağlardım...

Ela'nın anlatımı ile

Ömer aibinin ürkütücü soğukluğu ile söyledikleri karşısın da bocaladım,

Neden birden böyle davranmaya başlamıştı?

İçim de olan hayal kırıklığına 5 kat daha eklenmişti artı olarak da öfke sarmıştı bedenimi. Eğer haya kırıklığı isteyen varsa ben de bir sürü var, almak isteyen alabilir...

Her şey yolun da gidiyor derken, daha da mahvolmuştu. Yaptığım iş her yerime bulaşmıştı, onu bu kadar ciddi yapan- En azından bana karşı- neyse öğrenmeliydim...

"İyi misin" Arkam da bana seslenen Rüzgar ile kafamı ona çevirdim, Ömer abinin gittiği tarafa doğru bakıyordu efkarlı bir şekilde "Takma onu kafana, dışardan öyle görünmese de dengesizin teki o " Dedi içimi rahatlatmak ister gibi, fakat nedense boğazım da ki o yumru bir türlü geçmek bilmiyordu. "Neden takayım ki zaten, ben değer vermediğim kişileri umursamam" Dedim umursamaz gibi görünmeye çalışarak, nasıl göründüm bilmiyorum fakat dudağının kenarı kıvrılmıştı. "Karan seninle konuşmak istiyormuş, tadevi olmanı mı istiyormu muş işte" Dedi homurdanarak. Karan'ın adı geçtiği gibi bakışlarım değişmişti, eve dönemem ama bulur o beni.

Aklımdan bu şarkının sözü geçmişti, nereden çıktıysa artık... Yine rol yaparak umursamaz göründüm, "Gerek yok" Dedim buz gibi ses tonu ile, boş bakıyordum. "Biz de dedik fakat inatla yanıma gelsin dedi" Sesinden bundan hoşlanmadığı belli oluyordu, "Bir 5 dakika uğrayayım gelirim" Dedim pes ederek, şu anda en son istediğim şey onun yanın da olmaktı...

Atma lan, sırf onu görebilmek için bilerek kriz geçirmeyi düşünün hatta her psikkoloji bölümün de kadın gördükçe onları öldürme planı yapan ben miyim?!!!

Tüm sırrı bozdun iç ses...

"Peki, seni bekleyim mi ister misin" Dedi, riskti ve gerek yoktu. "Yok ab-... Gidin siz" Son anda ona abi demekten kurtulmuştum. Kime bağlansam o gidiyordu...

Hayır Ela, unuttuk onu bitti o yok artık.

Cevap vermesine izin vermeden hastaneye doğru yürümeye başlarken kulağıma gelen fısıltısı ile dik omuzlarım çöktü "Umursamaz görünmüyorsun, duygular çok net belli oluyor". demişit 'ben bilirim' edasıyla. Odasına doğru gitsem de adımlarım geri geri gidiyordu, onunla göz göze gelmekten bile çekiniyordum.

Kapısını tıklatarak bekledim, Derin nefes al Ela, omuzlar yukarı da çene hava da evet, izin verme kimse seni ezemez. Söz verdin ona...

"Gel" O büyüleyici ses tonu ile konuşmuştu yine, ona kapılmamak elde değildi. İçeri ilk adımımı atarak önüme gelen saçlarımı geriye savurdum. o yaz dizilerin de olan klişe sahne gibiydi. Ben ikinci adımımı atarken beynimin için de romantik şarkı çalıyordu, son bulduran şey kendi ayağıma takılarak düşmem oldu. İşte benim hayatım da ki havalı ve güçlü görünme sürem bu kadardı.

Ben kendime milyonlarce küfür sıralarken, ondan tatlı bir kıkırtı duydum. Hemen kafamı kaldırdığım da dudaklarını birbirine bastırmış gülmemek için kendisini zor tutuyordu.

Acaba nasıl gülümsüyor?

Her seferin de gözlerimi kaçımıştım o gülerken rahatsız hissediyordum, ihanet ediyormuşum gibi...

Ela, ne oluyor. Gerçekten onun gülüşünü merak ettin, salaksın kızım o sana bakar mı? Kirlisin sen anladın mı? Timur senden nefret ediyor(Eski annesinin sesi ile)

"Otur lütfen" Dedi beni düşüncelerim ile yalnız bırakmayarak.

Çok teşekkür ederim, eğer konuşmasaydın belki de bir daha uyanamazdım...

"Peki" Diye mırıldandım, önünde ki boş koltuğa otururken. Tam ondan yaptılarım için özür dileyecekken o lafı ağzıma tıkadı, "Dha iyi misin" Dedi korumacı bir tavırla bedenimi süzerken. Bakışlarına yine o anlamını bilmediğim bir şey oturmuştu, Özlem mi?Hayır, Hayranlık?Hayır, Şefkat?Hayır... Daha çok 'seni anlıyorum' dercesine bakıyordu.

"Bugün neden kriz geçirdin anlatır mısın?" Dedi sanki yarım saat önce sarılmamışız gibi...

Sen abartıyorsun kızım, alt tarafı bir sarıldınız. Öpüşmediniz ki yahu!(İç ses)

Belki bir gün o da olur...(Ela)

Ohoo, uçmuşsun kızım sen

"Ela" Gözümün önün de şıklatılan parmaklar ile kendime geldim, düşünmeden "Ailevi bir konu, ah pardon abiler ile benim aram da bir meseleydi. Aileden olmadığım için böyle demek daha mantıklı" Yine aynı şeyi yapıyordum, nefretimi yanlış kişiye kusuyordum..."Hmm, konu analşıldı" Dedi defterine not tutarken. Yine ne anlamıştı acaba, gerçekten çıldıracaktım. İçim de büyüyün öfke balonunu ona patlattım." NE ANLADIN YA, hiç bir şey bilmiyorsun tamam mı? NEDEN GELDİK SENCE BİZ BURAYA" Öfkeyle bağırdım, o ise hiç bir tepki veremden boş gözlerle bana bakmaya devam ediyordu. Ayağa kalkarak bağırmaya devam ettim, "SADECE ŞAKA YAPMAK İSTEDİM ANLADIN MI? AMA ONU DA BOZDU. İNANMADI BANA. SEN DE O KIZSIN GİBİ DEDİ. İNANMIYORUM SEN HAMİLESİN DEDİ" Dedim bağırışlarım yerini göz yaşlarım oldu. Derin bir nefes alarak devam ettim "Bana 'sana ne demiş olabilirler ki'Dedi. Beni o eski kardeşini yerine koydu, canımı acıtan şeyin ima ettikleri olduğunu sandı. Fakat canımı acıtanşey benim o gün kisi gibi bana inanmaması olmuştu..." Dedim, sol gözümden dolgun bir yaş aktı, silme zahmetine bile girmedim. Büyük ihtimalle beni herkes gibi anlamıyacaktı, ilaç yazdırıp gönderecekti.

O ise aklımın alamayacağı şeyi yaptı, ayağa kalkarak bana doğru yürümeye başladı. Bir eli yumruk olmuştu, daha çok sıkmak yerine bir şeyi taşıyormuş gibiydi. Ürkütücü bir ortam olmuştu, aramız da kalan son bir adımı da kapatınca ben de bir adım geri çıkacakken duvara çarptım. Kapana kısılmıştım. Ben daha yakınlaşmaması için dualar ederken o bana inat daha da yaklaştı. Aramızda milim derecek kadar az bir mesafe vardı.

Boy farkı yüzünden eğilmek yüzünde kalmıştı, artık nefesi dudaklarıma çarpıyordu...

"Korkma, pes etme, güven mavi gözlü çocuğa. Çünkü o her en olursa olsun seni koruyacak" Dedi sesi mayıştırıyordu beni.

Tam işte o an dedim ve gözlerimi kapadım, fakat o beni bocalatacak şeyi yaptı. Sıktığım yumruğumu açıp bir bileklik bıraktı, ben afallayarak gözlerimi açmışken gözlerim bilkelikte dolandı.

Ve işte o an anladım, bilmediğim çok şey vardı daha...Avucum da tuttuğum şey benim 6 ay boyunca aradığım Timur abinin hediyesi olan yıldızlı bileklikti...

Vee son canlarımm.

Gerçekten baya iyi bittiii. Bir sonra ki bölüm de gelecekten kesit yapmak istiyorumm. Ve bu benim yaşadığım bir şey olacakkk, sırr.🤫Sizce yapayım mııı?

Yorumlarını bekliyorumm.

Sadece mutlu değil, aynı zaman da güçlü ve iyi kalın...

 

Loading...
0%