Yeni Üyelik
26.
Bölüm

Gerçek Ailem 26💔

@gogirll

Hello canlarr, kusura bakmayın dün bölüm atmadımm.

Başlamadan önce, şöyle ki okullar açılıyor. Ve ben bu yüzden daha az aktif olucam belki 2 belki 3 gün arayla bölüm atarım.

Şimdi başlıyalımm

***

Ömer

Sakince (şüpheli) oradan uzaklaşabilmiştim sonun da. Eve gelip sıcak bir duş aldım. Rahatlamam gerekiyordu.

İşler karışmıştı, ne yapacağımı bilemiyordum. Tek kesin olan şey bu konuyu Ela ile konuşmam olacak.

Üzerime rahat bir eşefmon ve siyah salaş t-shirt giyerek kendimi yatağa attım. Sürekli aklım farklı yerlere gidiyordu. Yorulmuştum, tükenmiştim.

Bazen öyle ki kendime diyorum ki, 'söyle herkese kurtul' diye. Fakat hemen bu düşünceden vazgeçiyordum. Ne olursa olsun bilmediğim başka bir şeyler de vardı. Ve ben o şeyleri öğrenmeden vazgeçmeyecektim.

Kafamı tam yastığa koymuş uyuyacakken. Telefonum çalmasıyla ağzımın içinden bir küfür savurdum.

Kim niye arardı ki beni?

Telefonu elime aldığım da hastaneden Can'ın aradığını gördüm. Bu saatler de armazdı normal de.

Ela hala neden gelmedi?

Aklıma aniden gelen düşünce gözlerim dehşetle açıldı.

Ela bir şey mi oldu?

Daha fazla bekletmeden açtım telefonu, Can'ın telaşlı sesini duydum.

"Ömer, bak bir şey diyeceğime fakat aramızda da tamam mı? " Dedi. Sabrımı taşırmadan konuşmalıydı.

"Söyle Can, uzatma"

"Abi, ben senin şu kardeşini... İsmi neydı? " Kendi kendine mırıldanırken., konuya açıklık getirdim.

"Ela" Dedim tok bir ses tonuyla.

"Heh, Ela işte o Karan'ın odasına girdi. Biz de dinlemek için kapıya yaslanmıştık. Sonra yaklandık, daha doğrusu bastık onları... " Boynum da damarların şiştiğini hissediyordum. Ne demek basmak, n-ne yapıyorlar dı ki?

"N-ne diyosun Can. AÇIKLA" Aslan gibi kükremen ile telefondan bile irkilmesini hissedebilmiştim.

"A-abi, Ela ile Karan öpüşmek üzerindrydiler. Bide çok yakınlardı" Dedi titrek sesle.

Ellerim sinirden titriyordu, ayna da kendimle karşılaşınca bocaladım. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu, gözlerim karanlığa bürünmüştü.

"Tamam, aslanım kapa sen. Gerisi ben de" Dedi sakın tutmaya çalıştığım ses tonuyla.

Gözüm dönmüş gibiydi, hiç vakit kaybetmeden Ela'yı aradım.

İyi ki numarasını almışım.

Çaldı. Çaldı. Çaldı. Tam ben daynamayıp hastaneye gidecekken sın anda açıldı. Daha da sinirlenmiştim, ne yapıyorlardı ki telefonu açmadı.

Sinirle soluduktan sonra bakışlarımı telefona kaydırdım.

"ELA ÇABUK EVE GELİYORSUN. AÇİKLAMA İSTİYORUM. " Boğazımdan hırıltılı bir nefes aldım. Kafayı yemiş gibiydim, ileri geri gidiyordum odanın için de.

Cevap gelmeden telefon kapandı. Eğer gelmezse bu sefer gerçekten kafayı yerdim...

Ela

Kapı hafifçe aralandı, Can kafasının yarısını uzatmış korkak bakışlar atıyordu. İstemsiz kaşlarım çatıldı, yaptığı şey resmen hayatımı bitirebilirdi.

"BURAYA GEL" Bu sefer sakinliğini koruyamamıştı Karan. Küçük adımlarla yanımıza geldi.

"E-Ela yı bırakıp gelicem. Geldiğim de burada ol!" Emir verircesine konuşmuştu, sakinliği insanı şaşkınlığa uğratıyordu.

"Emredersiniz komutanım"

Acımıştım, korkudan beyin hücrelerini de kaybetmişti. Yazık, kim bilir Karan ona ne yapacaktı.

Acaba döver mi?

"HAYIR" İtiraz ettim, ikisin de bakışları anın da beni buldu afallamış gibiydiler.

"Sorun ne Ela? " Dedi şefkatle bakarken.

Ah, adam ben sana nasıl karşı koyacağım ki?

"olmaz "dedim endişe için de, yanlış anlamasını istemiyordum.

" Ne olmaz? "Dedi kaşları çatılırken. " Yani... Ona kızma"dedim küçük bir kız çocuğu gibi dudağımı büzdüm, kafamı aşağı indirdim. Ayağım ile yere daireler çizmeye başladım.

Yanıma geldiğini son derece parlak cilalı ayakkabılarından anladım.

Tek kolu ile belimi kavrayarak beni kendisine çektim "Sorun ne güzelim? " Dedi,

"Sadece ona kızma. Gerek yok" Dedim hala kafamı kaldırmazken.

Hayır, sadece onun da benim gibi izlere sahip olmasını istemiyorum.

Çevik bir haraketle çenemi tutup kaldırdı. "Yüzüme bak, benim tatlı kediciğim" Gözlerim masum bir şekil de büyüdü.

Aramız da uzun bir bakışma geçti, ne istediğimi anlar gibi bir hali vardı. Ben ise ara da gözlerimi kaçırıyor bunu nasıl açıklayacağımı düşünüyordum.

"Bozmuyorum ama sanki bir işiniz vardı sizin" Can'ın tedirgin bir şekil de söyledikleri karşısın da, Karan sinirle soludu. Damarları belirginleşmişti.

Bir görseniz varyaa,kolunda ki damarları olayyy

"S**r git Can" Dedi o büyülendiğim ses tonu ile.

Kızım abart, yakın da sen şey de dersin. "Gözlerinden kalpler fışkırıyor"

Can ikiletmeden odadan çıktı.

"Seninle daha fazla vakit geçirmek isterdim fakat eğer biraz daha oyalanırsak Ömer bizi gıdıklayabilir" Sonlara doğru yüzün de alaylı bir gülümseme olmuştu. "Gıdıklar mı? " Dedim gülmemek için dudağımı birbirine bastırmıştım.

"Hmm, evet gıdıklar" Dedi gözlerimin içine bakarak. Anlamıştım şimdi yaptığı imayı. Gülemememden bahsediyordu...

"Hmm, anladım gıdıklar" Dedim ben de onu taklit ederken.

Aklıma Ömer abinin düşmesi ile gözlerim dehşetle açıldı,

Bir şey yapmaz değil mi?

O da bir şey olduğunu anlamış olacak ki kaşlarını çatmıştı. O sormadan ben cevapladım. "Ömer abi" Dedim sadece, anlamıştı o.

Burnunu kıvırarak homurdandı. "İyi, gidelim. Sen de bana neden Can için öyle dediğini söyle" Dedi 'itiraz yok' dercesine bakıyordu.

"Tamam" Dedim itiraz etsem de götüreceğini biliyordum çünkü.

***

Heloo bitti çünkü yatmam lazımm. Kısa olabilir kusura bakmayın, modum da düşük şuan zaten 😓

iyi gecelerr.

 

 

 

Loading...
0%