Yeni Üyelik
29.
Bölüm

Gerçek Ailem 29💔

@gogirll

 

Heloo canlarımmi biraz geç geliyor bölümler biliyorum fakat zamanım kısıtlı olduğu için böyle oluyor.

 

Yorumlarınız oylamalarınız beni aşırı mutlu ediyorrr.

 

Hep mutlu kalın canım okurlarım...

 

Ay, arkadaşlar ben Eymen'i unuttum onu biraz süründürelim değil miii???

Eymen

 

Her ne olursa bu benim aptal kafam yüzünden oluyordu. Mantıksız ve saçma davranmıştım, dışardan kendime baktıkça acıyordum... Nasıl böyle bir şey yapabilirdim ki? En iyi benim o kızla iletişime geçmem gerekirken onunla aramıza soğuk duvarları ören kişi olmuştum. Her ne kadar göstermesem de kıskanıyordum Ela'yı. Ona verilen ilgiyi, sürekli onu haklı bulmalarını...

 

Artık bir kez o hatayı yapmıştım, bundan sonra dönüşü olur mu emin değilim. Bana demişti, 'Bir gün seni affetmem için bana yalvaracaksın' Demişti. Fakat bu kadar hızlı gerçekleşeceğini bilmiyordum... Çok pişmandım, özellikle de ona değil de Eray'a güvenme konusun da. Geldiği an anlamıştım zaten bir şeylerin olduğunu fakat ben umursamamıştım. Eğer Eray gerçekten öyel bir şey yaptıysa bedelini misli misli ödeyecekti...

 

Odam da oturup kafayı yemekten başka bir şey yapa mıyordum. Bir tarafım acaba Ela'nın yanına mı gitsek? Diye düşünüyordu fakat 'Hangi yüzle gideceksin?' Diye düşünmekten de kendimi alamıyordum. Ela'da farklı bir şeyler vardı, gözlerinin derinliklerin de bir karanlık vardı. Hatta gölge vardı. Hah, evet... Onun gözlerin de birinin gölgesi vardı ve o gölge kalkmadığı sürece mutlu olamayacakmış gibi hissediyordum...

 

Uraz'ın yaptığı şeyi affedebilirdi belki,şaka yapmak istemişti o sadece... Benim yaptığım affedilemezdi, ona hakketmediği birçok cümle kurmuştum. En önemlisi belki de onda yeni bir yara açmıştım, yeni bir gölge eklemişitm gözlerine...

 

Bu düşüncelerden kurtulamayacağımı fark edince en iyisinin hava almak olduğuna kanaat getirdim. Hızlıca ince bir mont giyerek kendimi dışarıya attım. Eve en yakın parka doğru yürümeye başladım...

Eray

 

İlk iş abiler benden daha da şüphe etmeden kendimi Emir'in olayından kurtarmak olmalıydı. Riskli bir plan vardı aklım da bir çok engel ile karşılaşabilirdim. Biraz da şans işiydi bu aslın da. Sakin adımlarla Emir'in odasına yürümeye başladım, aynı zaman da yüzüme yapmacık bir gülümseme koydum. İçeriye girdiğim de Emir arabalarıyla oynuyordu.

 

Ne kadar saçma ve gereksiz bir oyun! Yalnızca kaza yaptığın da eğlenceli oluyor...

 

Kafasını ürkekçe kaldırdığın da beni görünce hemen ayağa kalkıp duvarın köşesine sindi.

 

Ah, görüyorsunuz değil mi? Ne kadar da korkuyor benden! Üzerim de bıraktığım etki içimi ısıtıyor...

 

"Korkma Emircim, sana zarar vermem. Sadece küçük bir anlaşma yapacağız o zaman seni rahat bırakacağım" Dedim yapmacık bir ses tonuyla. Bakışların da ki korkunun azalması gözle görülür bir değişimdi. "Gel yanıma şimdi" Dedim kocaman(şüpheli) gülümserken.

 

Şu odadan çıktığım gibi kusacağım, fazla cilveliyim.

 

Ürkek ve çekingen adımlarla yanıma geldi. Onu boyu ile eşit olmak istercesine dizlerimi bükerek eğildim. Elimi öne uzatarak " Sen, seni döven kişilerin parkta oynayan bir gurup olduğu söyliyeceksin. Sonra da seninle gidip parkta video çekeceğiz tamam mı?" Diye sordum sanki kabul etmeme gibi bir şansı varmış gibi. "S-Sonra" Dedi cılız bir sesle, gözlerim de ışıltı söndü. Onula biraz daha uğraşmak isterdim, "Sonra da bu olanları unutacağız ve ben seninle uğraşmayacağım" Dedim memnun olmaya bir ton da. Bir kaç saniye baktı boş gözlerle, onun da ışığını söndürmüştüm Ela gibi...

 

"P-Peki" Dedi titrek bir sesle. Dudağımın ucu memnun olmuşçasına kıvrıldı. Bana itaat edilemsine bayılıyordum, ayrıca dediklerimi yapmayanlara yaptıklarımı daha da çok seviyorum...

***

 

Ona ne söyleyeceği hakkın da bazı şeyler söyledim, daha da inandırıcı olsun diye bir gurup çocuk toplamış onların isimlerini vermiştim. Geriye kalan şey videoydu. Emiri iyice hazırladıktan sonra eve en yakın parka doğru ilerlemeye başladık. Parkın boş olması işime gelmişti, çağırdığım çocuk gurubunu görünce ıslık çalarak dikkatlerini çektim. Çocuklar Emir'in etrafına toplanmıştı, birine de bbenim kemerimi vermiştim. Azıcık rolden bir şey olmazdı değil mi?

 

Kamerayı ayarlayarak çocuklara işaret verdim, videonun başlaması ile çocuklar da rol icebı vurmaya başlamışlardı. İki üç dakika kadar video aldıktan sonra videoyu bitirdim. Anlık bir ürperti geçti bedenimden, bir an da izleniyormuşum gibi hissetmeye başlamıştım...

 

Fazla takılmayarak, çocuklara döndüm. hepsine birer çikolata verip gönderdim. Evdekileirn daha da dikkatini çekemmek için eve doğru ilerlemeye başladık.

Eymen

 

Derin bir nefes daha çektim sigaramdan, dumalar hava da uçuşarak yok oluyorlardı... Keşke tüm bu pişmanlıklarımız da böyle yok olabilseydi...

 

Bakış açıma giren Eray ve Emir ile kaşlarım çatıldı gözüm seğirdi. Ona son olanlardan sonra asla güvenmiyordum. Emir ile ne yapıyordu ki? Parkın arak kısımların da olduğum için buradan gözükmüyordum. Yanlarına bir gurup çocuk çağırmasıyla kaşlaarım havalandı.

 

Ne yapmaya çalışıyor bu çocuk?

 

Kendimi ikna edip son anda oturarak izlemey başladım onları. Bir tane çocuğun eline kmerini vermesi ile burnumdan solumaya başladım. Dışarıdan kızarmış bir boğa gibi gözüktüğüme emindim. Burada oturmak dışın da başka bir şey yapamadığım için kendime de kızgındım.

 

Emiri dövemeye başladıkların da öldürücü bakışlarım Eray'I delip geçiyordu. O çocuğa güvenmek aptallıktı zaten... Bunu videoya alması beni ayrı bir şekil de şaşırtmıştı. Ne planlıyordu acaba?

 

Emir ile oardan uzaklaşmaya başladıkların da bende fazla beklemeden kalktım. Bu sinirle eğer eve giderdim Eray'ı boğabileceğim farkındaydım o yüzden şimdilikti dışarı da gezmeye karar verdim.

Baran

 

Ela şiddet mi görmüştü?

 

Anlamıyordum, neden? Nasıl? Aklıma bize karşı davranış ve ttumları gelince aydınlandım. Bağırdığımız da neden kriz geçirdiğini... Tüm taşlar yerine oturmuştu. Bunu nasıl aşacağım emin değildim. Benim daha kardeşim diyerek sevemediğim kıza vurmuşlardı...

 

Nasıl dayanmıştı peki o kadar acıya? O küçücük çelimisiz bedeni ile yaşamayı nasıl başarmıştı? Gözün de ki boşluğu şimdi daha net anlamıştım. Bakışların da bir oyuk vardı sanki birisi oarayı oymuş gibiydi, yarım gibi, güçsüz gibi....

*

 

Aklıma daha kötüsü de geliyordu, Ela belki de şanslıydı. Ya karıştırıldığını öğrenmeseydi, ya şiddete meyilli bir aileye kurban olsaydı... İŞte o zaman ne olacaktı? Vicdanımız nasıl kaldıracaktı, nasıl affedecektik kendimizi.

 

Belki de binlerce kişi bu durumla karşı karşıyalar, dövülüyorlar, susmak zorun da kalıyorlar, tehtit ediliyorlar, çaresiz kalıyorlar... Ela gibi şanslı olamayanı da vardır. Sonsuza kadar dövülmeye mecbur bırakılan çok kişi vardır... Biz en ufak bir bağıtı da baskı da ağlar fırtınlar kopartıken belki onlar o gün nefes aldıkları için şükrediyorlardı...

 

Çok kişi vardır eminim dövülüp, itilip kakılan, dışlanan, susmak zorun da kalan! Şimdi söylüyorum, bir kere susarsanız hayatınızın tamamın da susmak zorun da, boyun eğmek zorun da kalırsınız. Fakat siz güçlüsünüz, bir köle değilsiniz, siz değerlisiniz. Bunu okuyan kişi sen değerlisin ve güçlüsün eğer yapmak istersen yaparsın. İtaat etmek yerine itaat edilen ol!

*

 

Bu konuyu en yakın zaman da Ömer işe konuşmam gerekiyordu, duruma bakılırsa Ela susturulmuştu, öyle ki biz açmasını da bilirdik.

 

Eğer bu olayın altın Eray çıkarsa-ki tüm oklar onu gösteriyor, onun çekeceği çok şey vardı. Bundan kastım dövmek değildi. Eladan bir kez özür diletecektim. Her şey için...

 

Beni bekle dünya, susturulmak zorun da kalanlar için geliyorum...

 

Hello canlarımm, nasıldı sizcee

 

içimden geldi yıldızlı kısım umarım sıkıcı olmamıştır. 😓

 

not:sizleri çok seviyorumm 🎀❤

 

not 2: Farklı bir hikaye de Baran ve bir kızın hikayesi olabilir belki nasıll fikir. Hani böyle babasından şiddet gören bir kız Baran sayesin de kurtuluyo flnn.

 

❤🎀😊

 

 

 

Loading...
0%