Selamun hello canlar sdhsjd. Nasılsınızz?

Sınavlar yaklaşıyoo ağağağağa okul daha yeni açılmadımı yaa

Bölümler geç gelebilir o yüzden anlayışla karşılayın lütfennn.

Bu bölüm de doğaçlama olacak bakalımmm.

İyi okumalarrrr

***

Eren

Para ile her şeyi yapambiliriz bunu tekrardan anlamıştım. Arabayı süren kişiye biraz para verince çok güzel de susturmuştum.

"Faruk aç oğlum şu kapıyı dana kadar adam nasıl taşıyayım tek başıma"

"Tamam abi" Dedi Faruk kapıyı açıp taşımadan bana yardım ederken. Eğer onu oarda bayıltmasaydım başka şeylerden şüphelenebilirdi, ve bu hiç de iyi olmazdı. Tek çare bayıltmaktı ne yapayım.

Gözlerimi devirerek Baran'ı koltuğa bıraktım. Herkes çok saftı, güven bu kadar kolay kazanılan bir şey miydi? öyleyse bu dünyada ki insanlar üzülmeye mahkümlardı. Eğer biz onlara şimdi ihanet etmesek belki daha kötü bir olayda sırtlarından bıçak yiyeceklerdi. Yaptığımız kötü bir şey miydi? onlara ders vermekti amacımız. (yazarken kendime sövdüm, öldürcektim ereni)

"Off be ne kıymetli Ela'nız varmış, onun yüzünden girmediğimiz hal kalmadı" Dedim kendi kendime sitem ederken. Eğer işin başın da Ateş abi olmasaydı hiç bulaşmayacaktım fakat mecbur bırakılmıştım. Hem karşılığın da alacağım şey ilgi çekiciydi yoksa herkesin canı cehennem. Ateş, Ela ile işi bitince bana verecekti...

"Faruk ben odadayım biraz dinleneyim, uyanırsa direkt bana mesaj çek" Dedim üst kata çıkarken. "Tamam abi"

Baran

Bilincim yavaş yavaş geliyordu yanın da keskin bir baş ağrısı da getiriyordu. Üzerimden sanki tır geçmiş gibi hissediyordum. En son ne olmuştu? Neden baygındım?

Çapaklanmış gözlerimi kırpıştırarak açmaya çalıştım, her yerim uyuşmuştu. Sonun da göz kapaklarımı açabildiğim de yattığım yerin kanepe olduğunu fark ettim. Baş ucumdan gelen sesle kafam oraya çevrildi. Faruk endişeyle bana bakıp birine mesaj atıyordu.

"Faruk" Dedim çatallaşmış sesle. "E-Efendim abi?"

Sesi neden titremişti?

"Noluyo oğlum, Eren'i çağır"

Hatrılayabilmiştim en sonun da. Fakat hiç hatırlamamayı istedim... Ela, gitmişti. Terk etmişti bizi. Hatrıladığım kadar bir not vardı hayal meyal bir şeyler hatırlıyordum.

Paldur küldür merdivenlerden inen ile dikkatim oraya kesildi. "Abi uyandın mı?" Ardından ekledi. "Çok korktum abi" Gerçekten endişelenmişe benziyordu.

"İyiyim Eren korkmana gerek yok" Dedim yatttığım yerde doğrulurken. Karşım da ki tekli koltuğa oturdu. "Ne oldu banan Eren en son... Not vardı" Dedim düşünceli bir şekil de kaşlarımı çatarak.

"Abi...Sen notu okuduktan sonra bi anda bayılıverdin, ben de o anki korkudan eve getirdim direkt seni sonra da doktor çağırdım" Dedi telaşlı tonda, sesi kalınlaşmıştı. Fakat benim bildiğim bir şey vardı ki, o ne zaman yalan söylese sesi kalınlaşır.

Her daim yanım da olan kişisel korumam olduğu için onu çok yakından tanıyordum... Orta da bir şeylerin döndüğünü fark etmiştim yakın da çıkar kokusu demek yerine şimdi çıksın diyordum çünkü benim artık vaktim yoktu.

Sakinleşmeye çalışarak boynumu sağa ve sola doğru esnettim. Eren'in gerildiğini hissedebiliyordum. "Eren!" Dedim ciddi olduğumu ve bu işin şakaya gelmediğini anlatmaya çalışarak. "Doğruyu söylüyorsun değil mi?" Kaşlarım yay gibi geriniyor, gözüm seğiriyordu.

"Hayır abi neden öyle dedin ki?" Dedi kalın ve çatallaşmış bir tonda. En sert ve acımasız bakışlarımı attım. Yüzüm soğuk bir betonu andırırıken tüm bu havayı dağıtacak gibi görünen fakat daha da gererek bir anda sırıtmaya başladım. Dışarıdan gören biri çok yakın(şüpheli) bir dostuna güldüğünü söyleyebilirdi fakat aslın da olayın sırıtmakla bir alakası yok. Bu benim tehdit yöntemim idi.

O da vermek istediğim bildirimi fark etmiş olacak ki başını yana yatırıp gülümsedi. Bu her şeye hazırım beni yenemezsin bakışıydı.

***

Aramız da ki tuhaf bakışmaya son vermişitik fakat benim hala aklımı kurcalayan bazı sorular vardı. En iyisi oraya yeniden gitmeliydim.

"Erennn! Dışarı çıkcağım arabanın anahtarı nerede?" Diye sordum bağırarak.

Hiç sorgulamadan, "Montumun cebin de abi" Dedi.

Cevaplamadan antrenin orada bulunan askılığın yanına ilerledim.

(antre: Giriş, bir yapıda içeri girildiğin de karşısına çıkan yer, bölge)

Montun sağ cebine elimi soktum.

Yazar'dan

Eren hiç sorgulamadan cebin de olduğunu söylemişti şu anda onunla konuşamazdı daha önemli işleri vardı. Ateş ile konuşuyordu, güncel gelişmeleri öğreniyordu. İşi halledebilmiş mi?

Boş gözlerle Ateş'in yazmasını bekleyen Eren'in aklına gelen ile gözleri büyüdü yerinden aniden kalkarak aşağı antreye indim.

**

Baran eline gelen şey anahtar değildi, daha çok bir kağıda benziyordu üzerine baktığın da "Ela" Yazıyordu. Telaşla yanına gelen Eren'i görünce heemn kağıdı arkasına sakladı.

"Bir şey mi oldu Eren?" Diye sordu Baran şüpheci bir tonda. "Yok abi merak ettim buldun mu anahtarı" Dedi Eren dikkat çekmemeye çalışarak. "Yok tam bakıcaktım sen geldin" Dedi Baran yalan söyleyerek."Anladım abi, anahtar sol cepte haberin olsun" Dedi Eren.

"Tamam koçum, sağ ol." Dedi Baran umursamadan. Elini sol cebe sokup anahtarı çıkardı. "İyi ben gideyim" Diyerek dışarı çıktı. Kapıyı kapattıktan sonra bir tur anahtarı havaya atıp tuttu. "İşte şimdi gerçkeleri öğrenme vakti Eren" Kendi kendine mırıldandı.

***

Baran, Eren'in anlama ihtimaline karşı çoğu kişinin bilmediği bir cafeye gelmişti. Boş bir yere oturarak, notu okuyacaktı.

Baran

Derin bir nefes alıp katlanmış olan kağıdı açtım,

Abi... çok özür dilerim buna mecburum. Ben aileye geldikten sonra tüm huzurunuz bozuldu...

Her şey benim suçum. Görevim buradan gitmek. Şuan bana çok kızacaksın biliyorum ama bunu yapmalıyım

Aşağıya bıraktığım telefon numarasından bana ulaşabilirsiniz. Fazlası olmamaz

534 386 *** **** *

Ela

Ne?

Tüm bunlar kamera şakası falan olmayıydı hatta birazdan Ela çıkıp şaka yaptım abicim diyerek boynuma atlamalı değil mi? Öyle olmak zorun da yoksa ben bu acıya katlanamam. Notlar birbirlerine benziyordu...Kafam da oturtturamadığım şey neden notu değiştirdikleri bir tek telefon numarısını silmişlerdi, iyi de neden? Ne istemişlerdi?

Pardon daha doğrusu Eren ne istemişti? Telefon numarısını sildiğine göre bu işte bir iş vardı? Elaya bir şey mi yapacaklardı? O-onu kaçırdırlar mı?

Omuzlarım yenilgi ile düştü notu tutan elim yavaş yavaş indi. Yavaşça notu masaya bırakıp gözlerimi kapattım, göz yaşı yanağımdan usulca aktı çenemden yol izledi.

Birinin aniden omuzuma dokunması ile irkilerek kendime geldim, sarı kahkülleri dağılmış yeşi gözleri ile çipil çipil bana bakan bir adet 1.50 boyun da garsondu. Kafamı ne var dercesine salladım.

"Birini mi arıyorsunuz?" Diye sordu ilgi ile.

Nereden bilmişti?

Kaşlarımı çatarak ona baktım, gözlerini devirip kafasıyla notu gösterdi. Kafama dank etti notu okumuştu. "Siz müşterilerinizin özeline mi karışıyor sunuz? Kimsiniz siz?" Dedim sert bir tonda haffiten de bağırmış olabilirdim. Mutlu enerjisi aniden söndü gözlerine hayal kırıklığı oturdu. Kafasını yere eğerek " Özür dilerim efendim...Ben sadece çevrem geniştir...Yardımım doku-" Sözünü kestim.

"BANA YARDIMCI OLMAK SANA MI DÜŞTÜ HE? KİMSİN SEN! SANA BU HAKKI KİM VERİYOR" Diye kükreyerek çıkıştım, iyi değildim gözüm dönmüştü.

Kafasını yere daha da eğerek kısık sesle özür dilemeye başlamıştı, artık herksin dikkati bizim üzerimizdeydi. Sakinleşmek için gözümü kapatıp derin nefes aldım. Gözlerimi açtığım da beni afallatacak bir manzara ile karşılaştım. Karşım da ki tir tir titriyor sessizce göz yaşı döküyordu. İşte o an ne yaptığımın farkına vardım ne kadar iğrenç bir şey yaptığımın. Yüz ifademi pişmanlıkla büründürdüm. Kızın kolundan nazikçe tutarak dışarı çıkardım. Hala ağlıyor ve titriyordu bu hali bana ister istemez Ela'yı hatırlatmıştım. Anlık onu görmüş gibi olmuştum.

Bir kaç dakika bana bakmasını bekledim kafasını yerden kaldrımayınca nazikçe çenesinden tutup kaldırdım. Yeşil boncuk gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızarmıştı. Bir anda yalvarmaya başladı. "L-Lütfen beni kovdurma, b-ben...olmaz l-lütfen bulurum E-Ela yı" Ben şaşkınlıkla kıza bakarken o ise hala konuşuyordu.

"Şşt, tamam dur öyle bir şey yok sakin ol" Dedim bedenim yüzünü avucumun içine alma isteğiyle yanıp tutuşuyordu. En sonun da dayanamayıp yüzünü avucumun içine aldım.

" Bana yardım edebilir misin?"

İlk şaşırdı sonrasın da kendinden emin bir sesle;

"Her konuda."

***

"Anlattığın kız çok tanıdık geliyor" Dedi adının Ece olduğunu öğrendiğim kız, " Biraz daha bahseder misin" Diye sordu ilgi ile.

"Normal de çok kırılgan ve naiftir. Fakat bazen yaptıklarına ben bile inana mıyorum dengesiz bir kız" Dedim hüzünle.

"Neler yapıyor mesela" Dedi heyecanla sanki devlet sırrını çözecek gibi bir role bürünmüştü.

"Sınırı yoktu kafasına ne eserse onu yapar. Fakat...Daha çok kendi yaşadığı şeyi başkalarına yaşatmaz" Dedim çatallaşmış sesle.

"N-Ne yaşadı?" Dedi teredüttle.

"Teca***" Dedim istemeye istemeye.

"Ne" Dedi şaşkınlıktan göz bebekleri büyümüştü.

"Ne oldu"

"Ben Elayı tanıyorum" Ardından ekledi. "Onunla karşılaştık o beni kurtardı" Dedi. İşte o an ben de tüm paraçlar yerine oturdu, markete gitmem ve Elanın dışarı çıkma ihtimali.

***

"Abimle konuştum kısa süre için de buluruz onu" Dedi Ece.

"Tam olarak abin ne iş yapıyor" Dedim anlayamayarak.

"Mafya, hatta lider İtalyan mafya önemli bir işi olduğu için Türkiyeye gelmiş. Polat adı" Dedi normal bir şey gibi.

"İtalyan lider mafya mı?" Dedim dehşetle ardından kısık sesle ekledim. "Seni almam zor olacak..."

"Ne" Anlaşılan kısık sesle mırıldanmamıştım. " 'yok bir şey' Demiyeceğim açık sözlüyümdür. Seni almam zor oalcak dedim" İçtiği limonatanın nasıl boğazına kaçtığına izlerken. İki üç kere öksürüp büyümüş gözlerle bana baktı.

"Neden öyle bakıyorsun, şu Elayı bir bulayım nişan atacağım sana" Dedim umursamaz bir tavırla.

"NE" Tüm kafeyi inletecek şekil de bağır mıştı. Çapkkın bir gülüş atıp saçlarımı geriye ittim. Bunu yapmamım tek amacı stres atmaktı.

Eren

Allah kahretsin ki notu bulmuştu. Her ne kadar arkasına araç taksam da yerini bulamamıştım. Ne yapacaktım eğer Ateşe söylersem beni öldürüdü. Ama söylemesem yine öldürürdü. Ölümümü en geçe ertelemek amaçlı ona söylemeyecektim.

Şuan da yapacağım şey Baran'ın eve gelmesini beklemekti...Her ne kadar gelmeyeceği belli olsada.

Veee son canlarr

Sizler için ödevlerimi yapmayıp bölüm yazdımm off eğer yetiştirirsem bugün iki bölüm gelirrr.

Sizce nasıl bir bölümdüüü

Satır arası bol bol yorum yapınn, okunmalar artsınn ki daha çok bölüm gelsinnn.

Seviliyorsunuzzz.