Bedelini ödeyeceksiniz ''

Arabasına binip Çukur'dan uzaklaşıcağı sırada bir ağacın altında oturan kızı gördüğünde dikkatle ona bakmış ama yüzünü net bir şekilde görememişti

Yılmaz : Bir şeymi oldu abi 

Azer : Yok bir şey 

Yılmaz : Abi kızmazsan sana bir şey diyicem

Azer : Söyle 

Yılmaz : Diğerlerini bilmemde Salih Koçovalı doğru söylüyor bence

Azer : Nereden anladın peki sen bunu

Yılmaz : Abi yalan söylese ne biliyim surat ifadesinden kelimlerinden belli olurdu ama adam ne olduysa onu söyledi sana

Azer : Ne olucaksa olucak ama beni hiç kimse durduramaz

Abisinin bu kesin tavrının onlara zarar vericeği çok belliydi ama dinlemiyceğini çok iyi bildiği için daha fazla üsteleyememişti

- Koçovalı Evi - 

Uzun bir yürüyüşten sonra eve geldiğinde küçük İdris'in koşarak kendine geldiğini görünce eğilip birbirlerine sıkıca sarılılar

İdris : Neredesin sen Karaca 

Karaca : Biraz yürüyüp geldim bir tanem

İdris : Çok sıkıldım ben sensiz Akın'da gelmedi daha

Karaca : Akşam gelir bir tanem

İdris : Salıncakta sallanalım gel

El ele arka baheçeye gidip beraber salıncağa binerler Karaca kafasını kaldırıp gökyüzüne bakttığında hayatını düşünür. Annesini babasını çok özlemişti ikisininde artık hayatta olmaması onu her geçen gün daha da üzüyordu tam o sırada başlarına gelen Sultan ise küçük İdris korku ile ona daha çok sarılmıştı

Sultan : Oylanaıp durma burada kalk yardım et

Karaca : Benim dersim var 

Sultan : Başlatma dersine 

Karaca : Sultan hanım bana sakın emir vermeye kalkmayın

Sultan : Terbiyesiz 

Karaca : O küçük kız yok karşında artık Sultan hanım

Sultan : Anası neydi ki kızı ne olsun

Karaca : Bir daha annemi o ağazına dolamaya kalkarsan sana bedelini ödetirim

İdris'i kucağına aldığı gibi odasına çıkmış İdris ona masumca gülümseyince ona daha da sıkı sarılmıştı

- Azer'in Evi - 

Azer kafaya takmıştı kardeşinin intikamını almadan asla durmuycaktı buna sebep olan insanları hesap sormadan asla öldürmüycekti

Yılmaz : Abi Koçovalı'lar hakkında herşeyi öğrendim

Azer : Eeee 

Yılmaz : En büyükleri Cumali Koçovalı karısı var bir tane Damla. 2.si Kahraman Koçovalı ölmüş ondan sonra karısı ve çocukları üçüncüsü Selim Koçvalı karısıyla birlikte öldürmüşler 16 sene önce bir tane oğluyla kızı var bir tanede gayrimeşru oğlu var

Azer : Salih mi 

Yılmaz : Evet o karısı ve oğlu var onunda. En küçükleride Yamaç Koçovalı karısı ölmüş

Azer : Sonrada geldiler bizim canımızı aldılar öyle mi

Yılmaz : Abi bence emin olmadan her hangi bir harket yapma sakın

Azer : Bakıcaz 

- Günler Sonra - 

İdris Koçovalı'nın komaya girmesinden sonra hayat hem Koçovalı ailesi için hemde düşmanlar içinde çok fazla değişmişti. Özellikle Azer'in hayatı. Karaca camda duyduğu sesle uyanıp camı açtığında abisinin arkadaşı Kutay'ı görür

Karaca : Ne var

Kutay : Acil gelmen lazım Akın bıçaklandı

Karaca koku ile ayakkabılarını alıp gizlice evden çıktığında Kutay'ın gösterdiği arabaya bindiği gibi kapıların kilitlenmesi bir olmuştu. Kafasını çevirip baktığında yüzü yaralı tahmini kendinden bir kaç yaş büyük bir adam vardı akın yerine

Azer : Hoşgeldin Karaca 

Karaca : Ne oluyor Akın nerede

Azer : Kemerini bağlasana 

Şaşkınlıkla kemerini bağladıktan sonra bir eve gelmişlerdi karşı karşıya oturduklarında önüne konan silah ile derimn bir nefes alır

Azer : Benim kim olduğumu biliyorsun her halde

Karaca : Bilmiyorum kimsin sen

Azer : Azer ben

Karaca : Haaaa senin derdin şimdi anlaşıldı

Azer : Beni uğraştırmada söyle malların nerede

Karaca : Ben sana bi bok söylmemem

Karşısındaki kıza şaşkınlıkla baka kalmıştı kızın gözlerinde en ufak bir korku bile görmemişti

Karaca : Şimdi tanıştık işte Karaca Koçovalı