"komutanım biz şuan amerikan uçağındayız cengiz topel havalimanına iniş yapmak için izin istiyoruz."

Albay kopuz: tamam yetkililerle iletişime geçtim hemen iniş yapabilirsiniz.

" Saolun komutanım"

(Betül telefonu kapatır)

"komutanım hemen iniş yapabilirmişiz."

Eda Binbaşı: duydunuzmu dangalaklar

Yarım saat sonra iniş yapmıştık. Pilotları da polislere teslim ettik.

Polis: Solun binbaşım, siz normal yoldan çıkabilirsiniz. İhtiyacınız olan bir şey varmı?

Eda: varmı küçük kız?

"yok komutanım"

Eda: yok komiserim

havalimanının içine girmiştik. Amcamı görmüştüm.

"Amca? Ne işin var senin burada?"

Ali Amca: trabzona gidiyorum uçağım kalkacak birazdan.sen nasılsın?

"iyiyim amca, askeriyeye gideceğim.

Ali: sizin baş parmağınıza ne oldu? Nasıl böyle çıkarmayı becerdiniz? Doktora gidin
siz biraz zor takarsınız.

"Birşey yok amca, gideriz merak etme. Şey biraz para verebilirmisin?

Ali: tabi al sen bu parayı. Benim gitmem lazım uçak kaçıcak. Görüşürüz betül

"Saol amca, görüşürüz"

Eda: doktor mu?

" Hayır hastanede bozulan cihazları tamir ediyor."

Eda: garip, nasıl gideceğiz karargaha astteğmenim?

"vapurla. Önce otobüsle gölcüğe ordanada babam bizi vapura bırakır sonrada tranvayla üsküdara."

Eda: tamam sen burada bekle, ben lavaboya gidip geleceğim.

" Emredersiniz"

eda komutanımdan silahı aldım ve lavaboya en yakın konumlandırılmış sandalyelerden birine oturdum. Çantayı ayaklarım arasına, silahıda namlusu yere gelcek şekilde sağ elime aldım. O sırada birisi "Ayshe" diye seslendi. Kafamı çevirdim ve...

—DEVAM EDECEK—

Nasıl olmuş sizce?
O seslenen kişi kimdi tahminleri alalım.