Tunç: Aşağı in.

Ney?

Ney değil flüt.

İç sesimin iğrenç esprisine göz devirdikten sonra bir süre daha ekrana baktım.

Tunç ARIYOR

Bildirmiyle ne yapacağımı şaşırmıştım. Gece gece kafayı mı yemişti bu adam?

Yok aşkım evi yanmış sana gelmiş ondan.

Çok düşünmeden telefonumu açtım.

Mine: Alo?

Tunç: Aşağı in.

Sinirlenmeye başlıyordum. Bu adam niye bozuk plak gibi aynı şeyi söyleyip duruyordu?

Mine: Gecenin bu saatinde aşağıda ne işim var?

Tunç: Ben de aşağıdayım korkma. Hadi gel.

Ayyy aşağıdaymış kurban olduğum. Gece gece kapımıza da gelirmiş.

Mine: Niye geldin?

Dediğimde tak diye bir ses duydum.

Abim “O neydi lan” diye bağırdığında

Tunç: Yanlış odaya taş attım galiba.

İç sesim kahkahalara boğulurken ben kaçacak delik arıyordum.

Mine: Hemen kaç ordan. Abim seni görmesin.

Abimin bağırma sesini duydum. “Tunç napıyon lan orada?”

Tunç: Gördü bile.