Yeni Üyelik
19.
Bölüm

Şans Eseri-17

@gokkiz

"Anahtar kapıda kaldı"

Kahretsin. Abimden kaçayım diye anahtarı unutmuştum. Tunç'a baktığımda onunda bana baktığını gördüm. Şimdi ne yapacaktım?

Tunç"Abine söyledin mi?" dedi.

Abime söylesem sence burda mı olurdum?

"Abimden kaçtım da geldim. Ne söylemesi?" diyerek tersledim.

Yüzüme ne yapacağını bilemez şekilde bakıyordu. "Telefonun yanında mı?" diye sordu.

Ellerim pijamaya gitti. Pijamanın cebi yok ki. Kesin telefonu da bir yerde unuttum. Off

Kafamı hayır anlamında salladığımda etrafına bakındı. Bakışları motoruna takıldı. Motora ilerledi ve bana baktı. "Bize gidelim mi?"

Ona şaşkınlıkla bakıyordum. Gecenin bu saatinde bu çocuk ne diyordu?

Bu bir teklif mi aşkım?

İç sesim yine kudururken ben Tunç ' a cevap verdim. "Bu saatte sizin evde ne işim var?"

Tunç sırıttı. Aklından ne geçiyordu bu çocuğun? "Annemler evde birşey olmaz"

Allah'ın emri peygamberin kavliyle ben kendimi sana verdim.

Sus kız. Annemler evde diyor çocuk. Bu da mı kudurdu anlamadım ki.

"Binnur teyze ne der Tunç?" dediğimde daha çok sırıttı. "Olmaz bişey annemler uyumuştur. Sessizce girersin. "

Yavrum ben hak yolundayım imam nikahı olmadan olmaz.

"E sabah?" diyerek işin sonunu düşündüm. Gece girerdim de sabah çıkması sorun olurdu.

Bı de bana diyorsun. Senin de gönlün var.

İç sesime cevap vermek yerine Tunç'u dinledim. "Sabahta buluruz bir yolunu" diyerek kasklardan birini bana uzattı.

Bir kaska bir Tunç'a bakarken en sonunda kaskı aldım. Kafama koydum ama ben daha önce kask takmamıştım ki. Bu şey nasıl takılıyordu?

Tunç ise çoktan kaskı arkaya koymuş motora kurulmuştu. Kafasını bana çevirdiğinde kaskla olan uğraşımı gördü. Artık gerçekten güldüğünde sinirli şekilde ona bakıyordum. Neye gülüyordu bu çocuk?

Ayy ben palyaçon olayım sen hep gül.

Elini bana doğru uzattı. Aramızda mesafe olduğu için eliyle yaklaş işareti yaptı. Yaklaştığımda kaskı tuttu. Kafama iyiyce yerleştirdi. Kaskı bağlamak için lastiği alırken eli yanağıma çarptı. Gözlerime baktığında beni onu izlerken buldu. Tekrardan işine devam ettiğinde kaskı takmıştı.

"Sen neden takmadım?" Diye sorduğumda yüzüme bakarak "Boğuyor beni" dedi.

"Ama ya kaza olursa? Ya başka bir motor sana çarparsa? Ya kafana kuş konarsa?" dediğimde bana bakakaldı. Tamam biraz abartmış olabilirdim. Ama ya olursa?

"Felaket tellalı gibi başlama." dediğinde sustum ve önüme döndüm. Motora oturmaya yeltendim ama motor benden büyüktü. BU MOTOR NEDEN İNATLA BANA SORUN ÇIKARTIYORDU?

Tunç hala beklerken ben içimden motora sövuyordum. En sonunda bana baktı. Ne oldu der gibi kafasını salladı. "Ben gitmek istemiyorum" deyip kaldırıma ilerlerken bana bakıyordu.

O ne demek kız. Git otur işte arkasına.

Oturmuycam. Motor çok büyük. Kesin otururken düşerim.

Tunç motordan inip yanıma doğru geldi. "Şaka yapmıştım."

Ne şakası? Bu çocuk benle eğleniyor muydu? Hani onlara gidecektik?

Anlamaz şekilde ona bakarken konuştu. "Gerçekleşme olasılığı çok düşük olan şeyler söylediğin için başlama dedim. Valla bunun için. Şaka yapmıştım." dedi.

O bunun için mi gelmediğimi mi düşünmüştü?

Ya yeriiim.

Tunç'a bakarak "Onun için değil" dedim. Bu sırada ben kaldırımda oturuyor o ise ayakta dikiliyordu. Boyununda maşallahı olduğu için boynum ağrımıştı.

Hala bana bakmaya devam ettiğinde konuştum. "Motor büyük. Binemiyorum. Daha önce binmedim zaten. Korkuyorum" dediğimde yanıma çöktü. Kaskın çene tarafından tutup kendine çevirdi. Bir süre yüzüme baktı. Konuştu.

"Korkma ben yanındayım ."

 

​​​​​Uzun zaman oldu. Özlemişim. Bakalım gece neler yaşayacaklar? Yarın görüşürüz. Öptüm 😽

 

Loading...
0%