Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Şans Eseri-9

@gokkiz

Oy vermeyi unutmayın😽

 

Odama geçip üzerime mavi bir gömlek ve siyah bir pantolon geçirdim. Annem ve İpek'te hazırlamaya başlamışlardı. Saat 2.30'da evden çıktık. Motora hep birlikte sığmayacağımız için taksi çevirdik. Annem adresi söyleyince yola başladık.

Eve varmadığımızda saat 2.55'ti. Taksiciye parasını ödedikten sonra binaya girdik ve merdivenlerden çıkmaya başladık. 2. Kata geldiğimizde annem bir kapıya ilerleyip zile bastı. Kapı açılınca ilk Mine'yle göz göze geldim.

Siktir çok güzel .

​​​​​

Mine'den gözlerimi ayırabildiğimde Aytül teyzeye sarıldım. Mine, İpek ve annemle sarılmış bana bakıyordu. Yanıma küçük adimlarla gelil bakmaya devam ettiğinde "Uzun zaman oldu"dedim.

 

Olum öyle mi denir? 10 yıl olmuş ne uzun zamanı? Çok çok uzun zaman oldu

​​​​

 

"10 yıl oldu"diyerek cevap verdiğinde kafa salladım.

 

Aptalsın.

Bir anda kollarını belime sarınca beklemediğim bu hamleden dolayı donup kaldım.

Kız bizden cesur çıktı.

Mine'ninbenden ayrılacağını anladığımda kollarımı ona sarıp kafamı boynuna gömdüm. "Özledim"

Sonunda düzgün bir şey söyledin.

​​​​

​​​​​

İç sesime cevap vermedim. Çünkü Mine'nin kokusu beni mayıştırıyordu. "Bende"dediğini duyduktan sonra daha sıkı sarıldı.

Bu kız o kız.

Mine'den ayrıldıktan sonra Emin'le sarıldık. Kardeşim diyerek sırtlarımıza vurduk. Benden 5 cm falan kısaydı. Ama hâlâ çok yakışıklıydı kardeşim benim.

Gay misin lan yoksa? Kardeşim ayağına yürüyor musun?

Aynen gayım. O yüzden akademide 300 adamla aynı yerde kalabildim.

Lan! Yoksa benden habersiz naneler mı yedin?

O nasıl olucak aptal?

İç sesim sonunda sustuğunda biz de içeri geçmiştik. Biraz muhabbet ettikten sonra iltifat seansı başlamıştı. Kadınları anlamıyordum. Neden bı anda birbirlerine iltifat etmeye başlıyorlardı ki? İpek ve Aytül Teyze guzellikleri hakkında konuştuktan sonra Aytül Teyze anneme "Hala bildiğin gibiler mi?" diye sorunca annem" E tabi elimde büyüdü onlar benim.Mine'yi az mı ayağımda salladım az mı altını temizledim" diyince güldüm.

Mine kafasını bana çevirdiğinde konuyu değiştirmeye çalıştı. "Tunç Bey duydum ki polis olmuşsunuz."

"Aynen öyle oldu" diyerek cevap verdim.

Öküz müsün olm? Aynen öyle oldu ne?

Mine "ne güzel ne güzel"diye cevap verdi. Sohbet devam ederken mesleklerimiz hakkında konuşuldu.

Muhabbete yemek yerken devam etmek için mutfağa geçtik. Herhangi bir sandalyeye oturduktan sonra Aytül Teyze tabaklara yemeklerden koyuyordu. Mine ise çay dolduruyordu. Aytül Teyze tabakları dağıtmayı bitirdikten sonra Mine'nin hala çayla ilgilendiğini görünce "Alt üstü bir çay koyucan yavrum hadi" dedi. Mine de doldurduğu çayları dağıtmaya başladı. Ben hariç herkesin önüne çay koyunca kafamı kaldırıp Mine'ye baktım.

Mine "Bunlar begamotlu. Biraz bekle sana yenisini demledim"dedi. Hatırlıyor muydu? Bergamota alerjimin olduğunu unutmamıştı.

Dostum cidden bu kız o kız.

Hâlâ ayakta durunca Mine'ye "Sen otur. Demlenince ben koyarım" dedim. "Tamam o zaman" diyerek masaya doğru geldiğinde bana tip tip bakmaya başlamıştı.

Yanlış bir şey mi yaptın?

Bilmiyorum ki. Bu kız niye böyle bakıyor?

"Sorun mu var?" diye sorduğumda Aytül Teyze durumu anlamış olacak ki cevap verdi "Tunç oğlum, bizimkinin yerine oturmuşsun. Ondan öyle bakıyor" Yeri derken? Sandalyeyi sahiplenmiş miydi?

"E buraya otur" diyerek yan sandalyeyi gösterdiğimde "Ama o benim sandalyem diyerek diretti."dedi.

Benim olan benimdir diyoo

Yüzüne anlamaz halde biraz daha bakınca birşey demeden tabağımı kaydırıp yan sandalyeye geçecektim ki Aytül Teyze"Oğlum olur mu öyle şey? Otur oturduğun yerde. Mine sende dikildin çocuğun başına gardiyan gibi. Geç şuraya otur. İkiside sandalye. "Dedi. Mine"Ama anne"diyince Aytül teyzenin bakışlarından susması gerektiğini anlayıp yanımdaki sandalyeye oturdu.

Elinden şekeri alınmış çocuklar gibi yemeğini yemeye başlayınca ona doğru eğilip "Gerçekten sandalye bir sorun mu?" diye sordum. O da bana yaklaşıp "Sorun sandalye değil benim sandalyem olması" diyince sırıttım. "Hala aynısın" diyerek önüme döndüğümde cık cık cık diye ses çıkardığını duydum.

Yemeğini yemeye devam ederken ocaga bakınca yerinden kalkıyordu ki kolundan tutup tekrar yerine oturttum.Ocaktaki çaydanlıktan kendime çay doldurdum ve bardağı alıp yerime geçtim.

Yemekler yenildikten sonra tekrardan oturma odasına geçtik. Emin'le geçmiş zamandan bahsederken konu maçlara geldi. Biz maçlar hakkında konuşurken İpek ve Mine mutfağı toplayıp koltuklara oturdular. İpek,Mine'ye bir çocuğun fotoğrafını gösterdikten sonra numarasını istedi. Daha sonra ikiside telefonuna gömülünce telefondan mesajlaştıklarını anladık. Emin'le biraz daha sohbet ettikten sonra kalktık. Kapıda tekrardan sarıldığımızda sıra Mine'ye gelmişti. Bu kez beklemeden ben sarıldım. Kulağına "Sakın o çocuğa mesaj atma" diyerek uyarımı geçtikten sonra ayrıldım.

Evden çıktığımızda Aytül Teyze bizi uğurlamak için aşağı inmişti. Taksi geldikten sonra tekrar vedalaşarak taksiye bindik. Lojmana gideceğimizi söylediğimizde taksi ilerlemeye başladı.

Eve geldiğimizde İpek ve annem gün değerlendirmesi yapıyordu. Bugün beni gereksiz şekilde gerdiği için kıyafetlerimi alıp banyoya ilerledim. Banyodan çıktığımda odama geçtim. Bugün olanları düşündüm. Sarılışını,sesini,kokusunu ve beni unutmayışını düşündüm. Daha sonra fark ettim ki bana tekrardan çay koyduğu için ona teşekkür etmemiştim.

PArdon ama bı insan teşekkür etmeyi de unutmaz.

İç sesime ofladıktan sonra İpek'e numarasıni verdiğini hatırladım. Odamdan çıkıp İpek'in odasına gittiğimde orada olmadığını gördüm. Mutfağa geçtiğimde İpek'in kırmış olduğu bardakları çöpe sessizce atmaya çalışırken buldum. Bu kız evde eşya bırakmayacaktı.

"Yine mi kırdın?" dediğimde yanıma gelip kapıyı kapattı. "Abi sussana! Annem duyacak" dedi. "Ben sussam nolur kızım. Kadın fark etmeyecek mi yine biseyler kırdığını." dedim. Oflayarak tekrar çöpe ilerlediğinde "Tamam sen dokunma ben temizlerim"dedim. Şimdi elini falan keser başıma daha çok iş açardı.

Geriye çekildiğinde bende tezgahtaki kırık camları toplayarak çöpe attım."Sen niye geldin?" diyince gelme sebebimi hatırladım. "Bana Mine'nin numarası lazım" diyerek konuya dan diye daldığımda sırıtmaya başladı. "Ooo Tunç Bey. Ne iş" diyerek göz kırptığında kendime küfür ettim.Bu kızla bunu konuşmalıydım.

"Napican İpek? Ver işte numarayı. Ugrastırma." dediğimde"Sen benden ilk kez bir kızın numarasını istiyorsun" dedi. Offf cidden offf. "Eee nolmus yani. Hem herhangi birinin değil Mine'nin numarasını istiyorum." dediğimde daha çok sırıtarak"Demek herhangi birinin numarası değil. " dedi. Siktir ya. Düştük diline iyi mi?

"Niye istiyormuşsun sen bu kızın numarasını?" diyince artık susması için"Eğer biraz daha konuşursan Amasya'da benimle yaşamak zorunda kalacaksın."dedim. Yüzü hemen değişti. Telefonunu eline aldı. "Attım numarayı. Beni rahat bırak katil" diyerek mutfaktan kaçtı.

Bu kız iflah olmaz. Odama geçtiğimde telefonumu elime aldım. İpek'in attığı numaraya baktım. Ne yazacaktım ki?

Ne mi yazıcaksın? Numarayı neden istediysen omun için yazacaksın.

Doğru. Teşekkür edecektim.

"Mine" yazarak numarayı kaydettim. WhatsApp'a girip mesaj kutusuna tıkladım.

Siz: Teşekkür ederim.

Mesaj hemen görüldü olunca gerildim. Ne diycekti acaba?

Yazıyor...

Çevrimiçi...

Mine:Kimsiniz?

Kim olucaktı lan? Benim işte.

Siz: Tanımadın mı?

Mine:Tanısam sorar mıyım?

Mine: Kimsiniz dedim.

Cidden anlamadı ben olduğumu.

Bişey diycem biraz eğlensek mi?

Siz:Birisi diyelim.

Sırıtarak ekrana bakıyordum. Kesin sinir olmuş şekilde ekrana bakıyordur.

Mine:Engelliyorum.

Ohannes

Siz: Yok yok dur şaka yaptım.

Bu kıza da şaka yapılmıyor arkadaş.

Mine: Sinirleniyorum.

Tahmin edebiliyorum.

Siz:Hep gerginsin zaten.

Siz:Bı kere de sakin ol.

Mesajım görüldü de kaldı. Yüksek ihtimalle kim olduğumu düşünüyordu.

Mine: Kimsiniz? Ve beni nerden tanıyorsunuz?

Biraz daha sinirlense sorun olmaz bence.

Siz: Söylemezsem nolur?

Mine: Polise şikayet ederim.

Daha çok sırıtıp ekrana baktım. Polise mi şikayet edermiş? Beni mi? Komik kız.

Siz: Hmm demek polise şikayet edeceksin.

Mine: Aynen öyle olacak.

Siz: Yalnız o benim lafım.

Artık beni tanırdı herhalde.

Mine: Siktir git.

Mine: Bu da senin lafın mı?

Sert kız. Seversin

​​​​​

Bı sus be. Şurda önemli bir şey yapıyorum.

Siz: Bu ağır oldu 🙁

Mine:Hadi işine arkadaşım. İşim gücüm var.

Kovdu mu o beni?

Siz:Benim de işim gücüm var.

Siz:Sensin gökkız.

Bir gün de 3 bölüm mü? Neyse yarın Mine'den devam ederiz. Hadi öptüm😽

 

Loading...
0%