Yeni Üyelik
13.
Bölüm
@gokyuzundeyaziyor

Merhabalar nasılsınız?

Kitabın içine bu bölümden sonra tam anlamıyla girmiş olacağız. Bir önceki bölümde önemliydi tabi ki. Sizi çok tutmadan bölüme uğurluyorum.

Keyifli okumalar dilerim.

.

...

(Yağız Aras'ın Denizlere ders çalışmaya gittiği gün.)

Eve gelince Denizlerde kitabımı unuttuğumu fark edip geri dönmüştüm. Evleri evlerimize yakın olduğu için çabucak gelmiştim. Evin bahçesine girdiğimde evden sesler geldiğini fark etmiştim. Camdan baktığımda karşılaştığım durum karşısında şok olmuştum. Kendimi belli etmeden saklandım. Abimin sevgilisi Aleyna, abimin sevgilisi Melisa, Deniz'in babası Meriç amca ve tanımadığım başka bir adam.

Telefonumu çıkartıp hem fotoğraflarını çekmiş hem de videolarını çekmiştim. Meriç amcanıon yaptığı hareketler aklım almıyor bu nasıl olabilir? Meriç amca Yurdagül teyzeyi aldatıyor muydu yani hemde abimin sevgilisiyle. Melisa da abimi aldatıyordu. Bu nasıl bir ortamdı böyle.

Birbirlerine sevgi sözcükleri söylüyorlardı sürekli. Melisa ve Meriç amca kavga etmeye başlamışlardı.

"Kızım yemek hazırlamış hadi yiyelim."

"O senin kızın değil Meriç anla artık bunu!"

"Ne demek kızım değil o benim kızım! Kes sesini Melisa!"

"Doğruları söyleyince kes sesini Melisa öyle mi öyle olsun Meriç. Bir gün gelip yapma etme diye yalvaracaksın bana."

"Ben mı sana yalvaracağım. Rüyanda görürsün."

Melisa'nın saçından çekip yere doğru itti. Melisa kinlenmiş olmalı ki saldırmaya başladı. Telefonumu mecburen kapatıp bahçeden çıkmıştım. Yakalanmadan gitsem iyi olacaktı. Deniz'e her şeyi sınavdan sonra anlatacaktım. Emek verdiği gece gündüz çalıştığı sınavda başarısız olsun istemiyordum.

İşin kötü tarafı ben bunu abime nasıl söyleyecektim. Abim yıkılacaktı. Evlenmek istediği kadın ona ihanet etmişti.

Abim yüzük almıştı. Bana nasıl teklif edeceğini anlatmıştı. Çok mutluydu. Bana sürekli onunla yapmak istediği şeyleri anlatırdı. Heyecanla anlatırdı her şeyi. Öyle heyecanlıydı ki o heyecanı hiç bitmeyecek sanırdınız. Gökçeyle beraber toparlayacaktık. Gökçe bizim her şeyimiz. O abimin yanında olurdu.

Eve geldiğimde kimseye bir şey belli etmeden odama çıkmıştım. En iyisi abime de sonra söylemekti.

(Şimdiki zaman Deniz'in anlatımıyla.)

Yağız:Deniz dışarı çıkalım mı?

Yağız:İşin varsa sonra da çıkabiliriz.

Deniz:Sorun değil çıkabiliriz.

Deniz:Bizim parka mı gideceğiz.

Yağız:Evet ben hazırlanıp çıkıyorum.

Deniz:Tamam ben de çıkıyorum.

(Görüldü.)

Hazırlanıp parka gelmiştim. Boş bank olmadığı için çimenlere oturdum. Yağız'ın gelmesini bekliyordum.

"Deniz ablaa" diye bağırarak üstüme koşn Gökçeyi görünce ona kollarımı açmıştım. Üstüme atlayan Gökçeye sarılmıştım.

"Deniz abla seni çok özledim."

"Ben de seni özlediğim fıstığım."

"Alınıyorum ama."

"Abi sende gel beraber sarılalım." Bunu diyen Gökçeyle utanmıştım. Niye öyle birden söylüyorsun ablacım. Yağız yere örtü seriyordu elinde de sepet vardı.

"Yağız onlar ne?"

"Biraz habersiz oldu ama piknik yapacağız beraber. Gökçe çok ısrar etti."

"Keşke önceden söyleseydin hazırlık yapardım."

"Abim çok güzel yemek yapar hepsini o yaptı."

"Bilmediğimiz daha ne kadar marifetiniz çıkacak Yağız bey."

Ellerini iki yana açıp gülerek "Kim bilir."dedi.

Yağız baktığımda çok yakışıklı olmuştu. Simsiyah giyinmesini yakışıklı olmasına bir engel değildi. Güzel bir tarzı vardı. Çok renkli giyinmezdi. Genelde siyah ve beyaz giyerdi.

"Deniz daldın."
"Ha pardon dalmışım."
"Nereye daldın güzelim."
"Hadi hazırlayalım. Yiyelim."
Yağız bana gülerek sepette ki yiyecekleri çıkartmaya başladı. Ben de ona yardım ettim.

Çok fazla şey hazırlamıştı. Hepsi de çok güzel gözüküyordu.
"Hepsi çok güzel gözüküyor Yağız."
Ona her Yağız dediğimde parlayan gözleri daha çok Yağız deme hissi uyandırıyordu.

"Güzelliklerim ben acıktım siz acıkmadınız galiba hadi oturun."
Gökçeyle hemen oturduk. Hep beraber gülerek yemek yedik.

Yediklerimizi toparladıktan sonra Gökçe elinde kitabıyla geldi.
"Deniz abla bana bunu okur musun?"
"Okurum tabi fıstığım."
Dizime başını koydu. Ben de kitabı okumaya başladım. Kitabın adı bir küçücük Osmancık varmış. Acaba ben de Osman gibi gazeteye yazı yazıp ailem kimmiş onu mu öğrensem. Güzel fikir.

Yağız da örtüye uzanmış beni dinliyordu. Kitabı bitirip koyduğumda ikisi de bana bakıyordu.
"Bitti."
"Güzelmiş ben sevdim."
"Ben de sevdim."
"Fıstık sen ne düşünüyorsun?"
"Osman'a üzüldüm."
Osman gibi olmak beni de üzdü. Bir gün ailemi bulabilir miydim acaba.

Kitap bittikten sonra Gökçe kalkıp oyun oynamaya gitmişti. Gökçe parkta oynarken bizde Yağızla parkta oynayan çocukları izliyorduk. Hepsi neşeyle sağa sola koşuşuyordu. Hiçbir zaman bu çocuklar gibi olamamıştım ve olamayacaktım.

"Kalk hadi seni sallıyim."
"Yağız çocuklar sallanıyor."
"Şu salıncak boş hadi gel."
Yağız yattığı yerden kalkıp elimden tutmuştu. Beraber salıncakların oraya gelmistik. Bineceğim salıncağa geldiğimizde elimi bırakıp salıncağın arkasına geçti. Ciddi mi diye baktığımda ciddi olduğunu görünce oturdum. Yavaş yavaş sallamaya başlamıştı. Salıncak güzel bir şeydi.

"Güzel mi?"
"Evet çok güzel."

Duymayacağımı düşünerek bir cümle kurdu ama ben duymuştum.
"Sen daha güzelisin."
İstemsiz olarak gülümsemeye başlamıştım. Bu çocuk böyle şeyleri söyleyecekse işimiz vardı. Yani ben de bir kalp vardı sonuç olarak. Her kelimede küt küt atıyor.

Gökçe koşarak yanımıza geldi. Yağız beni sallamayı bırakınca indim.
"Abicim niye koşuyorsun düşeceksin."
"Düşmem abicim düşmem en sevdiğim abim."
"Bunu abime söyleyeceğim civciv."
"Yaa abi söyleme lütfen."
"Bir kere öpersen söylemem."
Gökçe önce düşünür gibi elini çenesinin altına koydu sonrasında abisini öptü.
"Abicim oldu mu?"
"Oldu fıstığım. Sen niye koşarak geldin bakayım."
"Artık eve gidelim mi yoruldum."

Yağız bana bakmıştı.
"Saat geç oldu ben de gitsem iyi olur babam gelmeden."
"Peki o zaman gidelim."

Önce eşyaları toplamıştık. Şimdi kucağımda Gökçe yanımda Yağız eve doğru yürüyorduk. Gökçe çok tatlı bir çocuktu. Yaşından dolayı da tatlıydı ama yaşıtlarına göre çok uslu bir çocuktu. Abileri vardı şanslıydı. Her kız onu koruyup kollayacak bir abi isterdi. Ben de çok isterdin ama tek çocuktum. Abim olsaydı nasıl olurdu diye düşünürdüm hep. Çevremde kimsenin abisi olmadığı için tam olarak da düşünmezdim.

4sene önce Gökçe doğduğunda biz o zaman daha 9.sınıftık Yağız çok heyecanlıydı. Heyecanını bize anlatırdı hep. Bugün elimi tuttu, bana gülümsedi, emeklemeye başladı, yürümeye başladı gibi daha birçok şeyi bize heyecanla anlatırdı.

Abilik çok yakışmıştı ona ileride çocuğu olsa kim bilir nasıl babalık yapacaktı. Kardeşine bu kadar güzel davranan bir adam kendi çocuğunu nasıl sevmesin.

Ben böyle böyle kendi kendime konuşurken bizim mahalleye girmiştik.
"Ben burdan giderim Yağız."
"Olmaz kapına kadar bırakacağım."
"Gökçeyle yorulursun. Ben giderim."
"Bırakacağım dedim bitti Deniz lütfen."
"Peki dediğin gibi olsun."

Gökçe çok yorulmuş olmalı ki kucağımda uyuyakalmıştı. Başını omzuma yasladım. Saçlarını okşayarak bizim evin önüne kadar geldik.
"Her şey için teşekkür ederim Yağız."
"Ne yaptım ki güzelim."
"Ne yapmadın ki." İkimizde birbirimize gülümseyerek bakıyorduk.

"Çok güzelmiş."
"Ne güzelmiş."
"Seni gizli saklı değilde doya doya izlemek."
Utanarak başımı eğdim.
"Utan diye söylemedim ki güzelim. Kaldır güzel yüzünü. İzleyemiyorum böyle."
Gülerek başımı kaldırdım.
"Heh söyle ya eğme başını."
"Peki."

Mahalledeki teyzeler aklıma gelince hemen eve gitmek istedim eğer babama söylerlerse kötü olurdu. Ki söyleyecek gibi duruyorlardı.
"Ben artık gideyim."
"Git bakalım."
Yaklaşıp kucağımdan uyuyan Gökçeyi aldı.
"Görüşürüz Yağız."
"Görüşürüz güzelim."

El sallayıp eve girdim. Sırtımı kapıya yasladım. Elimi hızlı atan kalbimin üstüne koydum. Niye hızlı atıyorsun hızlı atacak ne yaptım. Yoksa Yağız'ı sevdiğim için mi? Ne yani onu seviyor muydum. İtiraf edemesem de ben Yağız'ı seviyordum.

Sırıtarak odama gittim. Yatağıma uzandım bugün çok güzel bir gündü. Uzun zamandır tatmadığım mutluluğu tatmıştım.

Babamın gelmesine az kaldığını hatırlayınca hemen kalktım üstümü değiştirdim. Mutfağa anneme yardıma gittim. Sofrayı hazırlama işim bitince kapı çalmıştı. Babam gelmişti.
"Hoş geldin baba."
Ona baba demek bile içimden gelmiyordu ama mecburen diyordum.

Mutfağa gidip hazır olan masaya oturduk. Yemek çok sessiz geçiyordu. Böyle daha iyiydi sınava girip çıktığım günden bu yana tek bir laf etmemişti. Etmeye de hakkı yoktu.

Yemeği yedikten sonra masayı toparlayıp odama gittim. Kitap okuyacakken gruptan mesaj geldi.

Gossip is haram

Ayaz:Yarın buluşalım mı?

Yağız:Biz bugün Denizle buluştuk.

Ayaz:Şu an alındım, kırıldım, gücendim.

Deniz:Yarında sizinle buluşalım.

Ayaz:Olmaz affetmeyecağim cağım cağım.

Yağız:Gökçe çok ısrar etti Deniz ablamı göreceğim diye.

Asrın Efe:Kesin Gökçe çok ısrar etmiştir.

Yağız:Niye öyle diyorsunuz beyefendi alındım gücendim.

Defne:Yarın buluşuyoruz o zaman.

Deniz:Ben tamam diyorum.

Yağız:Deniz tamam diyorsa ben de tamamım.

Ayaz:Hanımcı.

Yağız:Seni de göreceğiz.

Ayaz:Ben sap olarak hayatımı bitireceğim. Böyle mutluyum.

Deniz:Herkes biliyor muydu?

Defne:Neyi?

Yağız:Asrın biliyordu önce sonra diğerlerine de söyledim.

Deniz:Bir ben bilmiyordum yani.

Yağız:Güzelim sana nasıl söyliyim seni sevdiğimi.

Deniz:Neyse iyi geceler hepinize.

(Görüldü.)

Telefonu kapatacakken Yağızdan mesaj geldi.

Yağız:Sen bana kırıldın mı?

Deniz:Niye kırılayım Yağız haklısın.

Yağız:Peki o zaman iyi geceler.

Deniz:İyi geceler.

(Yağız çevrimdışı)

(Yağız çevrimiçi)

Yağız:Artık rahat rahat söyleyebilirim.

Yağız:Seni seviyorum güzelim.

(Yağız çevrimdışı)

(Görüldü.)

Yağız'ın son attığı mesajla sırıtmaya başlamıştım. Ne güzel seviyordu. 3sene sevmişti platonik çocukta haklı şimdi sevdiğini söylemek istiyor ama ben böyle durumlarda çok fazla heyecanlanıyorum. Kalp var ben de kalp.

Düşünmeyi bırakıp kitabımı okumaya başlamıştım. Kitap okurken uyuyakalmışım.

...

.

Öncelikle hayırlı bayramlar.

Kitapta görmek istediğiniz sahneleri buraya yazarsanız sevinirim.

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz?

Deniz kendine itiraf etti Yağız'ı sevdiğini ne düşünüyorsunuz?

Gökçe hakkındaki düşünceleriniz?

Gökçe-Yağız arasındaki ilişkiyi nasıl buldunuz?

Gökçe-Deniz arasındaki ilişkiyi nasıl buldunuz?

Bir sonraki bölüme kadar kendinize iyi bakın görüşürüz.

Loading...
0%