Yeni Üyelik
19.
Bölüm
@gokyuzundeyaziyor

Merhaba nasılsınız?

Evet bölüm yine gecikti bunun için hepinizden özür dilerim. Son zamanlarda hiçbir şey yapmak istemediğim için açıkçası bölüm yazmak da içimden gelmiyor. Sizi daha fazla tutmadan bölüme gönderiyorum.

Keyifli okumalar.

.

...

Vakit geçirmek için ailemin yanına gelmiştim. Uzun süre ayrı kalmıştık artık ayrı kalmamızın bir anlamı yoktu.

Abimle oturmuş kahve içiyorduk. Annemler işteymiş kardeş buluşması gibi olmuştu ama Zehra da uyuyordu.

"Sana seninle kurduğum hayalleri anlatayım mı?" Hüzünlü gözlerle abime baktım.

"Anlat abicim."

İkimizde koltukta yan dönüp bağdaş kurduk. Yüzlerimiz birbirine bakıyordu.

"O zaman beş yaşımdaydım. Bir gün annemle babam geldi. Dediler ki bir kardeşin olacak. O kadar çok sevindim ki her gün annemin karnını öper, okşar seninle konuşurdum. Hemen doğ ve benimle oyun oyna istiyordum. Cinsiyetini öğrenmiştik ben yine çok sevinmiştim. Çünkü benim bir prensesim olacaktı. Seninle oynayacağımız oyunları, yiyeceğimiz yemeğe kadar her şeyin hayalini kurardım. Benim prensesim oluyordu bundan daha güzel bir şey olabilir miydi. Sana elbiseler almıştık o kadar güzellerdi ki. Sonra senin doğduğun gün hepimiz yıkıldık. Hastanede annemle babam oturmuşlar ağlıyorlar. Kardeşim nerede dedim. Yok dediler melek oldu dediler. Doğru söylemişler benim küçük prensesim melek gibi bir kız olmuş."

Abimin akan yaşlarını sildim. O da benim akan yaşlarımı sildi.

"O zaman çok ağlamadım çünkü sen çok güzel bir yere gitmiştin yani o zamanlar öyle düşünüyorduk ama sana hayatı zindan etmişler. O zamanlar senin melek olduğunu düşünüp çok ağlamamıştım ama kardeşleriyle oyun oynayanları görünce çok ağladım." Derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti.

"Sonra Zehra doğdu. O da gidecek diye kendimden bile korudum. Önce pek kabullenemedim sonra bunun bir hata olduğunu fark ettim. Onunla oyunlar oynadık belki ama benim küçük prensesim yoktu. Onunla hayalini kurduğum şeyleri yaptık belki ama benim küçük prensesim yoktu. Şimdi seni buldum ama tekrar gideceksin diye korkuyorum prensesim."

Abime yaklaşıp sıkıca sarıldım beline.

"Gitmem abim ben artık hep seninle olacağım."

Abimde kollarını bana sardı. Kaç dakika öyle kaldık bilmiyorum. Ayrılıp abime gülerek baktım.

"Hem nereye gidiyorum abicim daha seninle hayalini kurduğun şeyleri yapacağız prensim."

"Ama artık büyüdün benimle oynamak ister misin?

Masumca sorduğu soruya kafamı salladım.

"Tabi ki oynarım canım abim."

"Abin seni verene kurban olsun."

O dakikadan sonra kalkıp abimle yemek hazırladık. Beraber eğlenerek ilk defa bir şeyler yapmıştık. Tabi bu sırada Zehra uyanıp yanımıza gelmişti. Sonrasında beraber yemek yedik.

"Abla akşam buradasın dimi."

"Buradayım fındık kurdu."

Üç kardeş akşama kadar beraber oyun oynadık, film izledik. Yemekleri yine abimle beraber yaptık. Bu sırada kapı çaldı. Çalan kapıya gidip açtım. Annemle babam gelmişti.

"Hoş geldiniz." Neşeyle konuşmama karşılık şaşkınca baktılar benim burada olduğumdan haberleri yoktu.

"Hoş bulduk güzel kızım sende hoş geldin."

"Hoş buldum babacım. Biraz sizden habersiz geldim kusura bakmayın."

"Annecim duymamış olayım burası seninde evin." Anneme gülümseyerek karşılık verdim.

"Hadi o zaman yemekler soğuyacak sofraya geçelim."

"Yemek yoktu sipariş mi verdiniz?"

"Abimle beraber hazırladık."

"Ellerinize sağlık annecim de yorulmasaydınız ben gelince yapardım."

"Biz yorulmadık aksine çok eğlendik değil mi abi?" Mutfaktan gelen abime sarıldım sonrasında konuşa konuşa mutfağa gelmiştik.

"Aynen öyle biz bugün prenseslerimle çok eğlendik."

Annem bize dolu gözlerle bakıyordu. Uzun yıllar sonra kızını bulmuştu. Bizi böyle görmek onu duygulandırmış olmalıydı.

Yemeklerimizi yedikten sonra birazda babamlarla vakit geçirmiştim.

Saat geç olduğu için abim beni eve bırakmıştı. Konuşa konuşa benim evime kadar gelmiştik. Abimle vedalaşırken bize doğru gelen Yağız'ı ve Gökçeyi gördüm. Gökçe beni görünce koşarak gelip sarıldı.

"İyi geceler." diyerek Yağızda yanımızda gelip abimle tokalaştı. Abim yanımda diye bana sadece göz kırpmıştı. O abimden korkuyor muydu bana mı öyle gelmişti.

"Nasılsın abi?"

"İyiyim kardeşim sen nasılsın?"

"İyiyim ben de siz nereden geliyorsunuz?"

"Sabah söylemiştim ya babamlara gideceğim diye."

"Unutmuşum bugün karakol çok yoğundu."

"İşten yeni mi geldin?"

"Yarım saat falan oluyor Gökçe hanım kapıdan girer girmez markete gidelim deyince kıramadım. Marketten geliyoruz."

"Yaa abi öyle demesene."

"Neyi demiyim prensesim."

"Heh bak şimdi oldu prensesim de."

"Peki prenses cadı hanım." Gökçe ona dil çıkartarak karşılık vermişti.

"Neyse prensesim ben artık gideyim saat çok geç oldu."

"Tamam abicim dikkatli git." İyi geceler dedikten sonra anlımdan öpüp gitmişti.

"Hadi bakalım güzeller bizde eve girelim."

Önden Gökçe giderken bizde Yağızla arkasından gidiyorduk. Binanın kapısından geçtikten sonra katımıza ulaşınca Gökçe içeri girince sarıldık.

"Çok özlemişim."

"Ben de çok özlemişim gamzelim."

"Nasıldı güzel vakit geçirdiniz mi?"

"Çok güzeldi. İlk defa aile sıcaklığını tam olarak hissettim. Hakkınızı yiyemem sizdeyken de öyle hissediyorum ama ne bileyim bu daha farklıydı."

"Yani güzelim öz ailen daha farklı. Güzel geçmesine sevindim."

"Abim çok ilgiliydi. Hep olmasını istediğim artık hep yanımda olacak. 24 yaşımda o çok istediğim abimi buldum. Neyse sen bunları boş ver de sen nasılsın?"

"Biraz yorgunum karakol her zamankinden daha çok olaylıydı." Dudağımı bükerek baktım.

"Hemen yat dinlen sevgilim."

"Öyle yapacağımda artık diyorum ki sevgilimden kocalığa terfi mi etsem."

"Hımm düşüneyim çok güzel fikirmiş beğendim."

"O zaman hemen evleniyoruz."

"Hıhım hemen evlenelim."

"Yarın seni yemeğe götüreyim kaçta işlerin biter?"

"5 gibi adliye bitiyor o zamana duruşmalarım da biter." Avukatlık yapıyordum hatta Yağız'ların işlerindeki avukatlığı yapıyordum. Bazen gün içinde çok görüşürken bazen görüşemiyorduk.

"O zaman 7 gibi hazırlanıp yemeğe gideriz. Yer ayırtayım."

"Tamam öyle yap. Ben seni yorgun yorgun daha fazla tutmayayim gamzelim."

"Senin yanında yorgunluğum kalmıyor."

"Olsun gamzelim sen yat dinlen. İyi geceler gamzeli yarim."

"Oy senin o hitap şeklini yerim. İyi geceler ceylan gözlüm."

Onu öptükten sonra kapımı açıp son kez el salladıktan sonra içeri girip kapıyı kapattım. Delikten baktığımda sırıtarak kapıya bakıyordu. İçeriden çağırdıkları için sırıtarak içeri gidişini izledim.

Çok seviyordum onu bazen sevgimi hissettiremiyormuşum gibi düşünüyordum. Her günüm onunla geçiyordu ve halimden çokta memnundum. Sevdiğim adamlaydım daha ne isterdim ki.

Pijamalarımı giyip yatağıma geçtim çok fazla duramadan günün yorgunluğuyla uykuya dalmıştım zaten.

...

.

800 kelimelik bir bölüm oldu Yiğit ve Deniz'in sahnelerini yazarken duygulanmadım desem yalan olur.

Yiğit ve Deniz'in kardeşliğini beğendiniz mi?

Üç kardeşle ilgili düşünceleriniz?

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz?

Ha bu arada finale az kaldı. Kısa bir ara verdikten sonra yeni kurgumla beraber karşınızda olacağım.

Bir sonraki bölüme kadar kendinize iyi bakın hoşça kalın.

Loading...
0%