@golgeprenses._
|
4.BÖLÜM Aman Allahım demek çığlıklar bu adamdan geliyordu.Mahvolmuş haldeydi.Vücüdununa baktıktan sonra gözlerimi yüzünü çıkdım. O da beni süzüyodu.Ayaklarımdan başlayıp tüm vücudumu gözleriyle taramıştı.Son durak olarak gözlerimde durdu.O bana,ben ona bakışıyoduk.İkimizde gözlerimizi kaçırmıyoduk.Göz temasını kesmeden"Kimsin?"dedi. Asker olabilirdi.Ama olmaya bilirdi.Sonuçta her kamuflaj giyen asker olucak diye bişey yoktu. "Sanane."diye tersledim.Tamam hadi diyelim asker kim olduğumu ne yapıcak? Adam ilk başta böyle bi çıkış beklemediğini gözlerindeki şaşkınlıkla belli etti.Sonra onu tersledeğim için sinirlenmiş burnunda sesli bir şekilde nefesini verdi.Paşama bak bu halde bide sinirlenebiliyomuş. Ona daha fazla bakmadım.Odada ondan en uzak köşeye geçip oturdum.O da bana daha bakmadı kafasını aşşağı eğmiş nefes alıyodu.Ama sanki nefes almakta zorlanıyodu. Ya askerse Defne? İç sesime kulak verdim.Doğru ya askerse?Onu bu şekilde mi bırakıcaktım?Elbette hayır devletimin askerine görevim neyse yardım edicektim.Terörist olmayıp masum olsunda ona elbetteki yardım ederdim. "Askermisin?"diye sordum. Sorumla beraber kafasını kaldırıp mavi harelerimle siyahlarını buluşturdu. "Sen benim soruma cevap vermedin ben niye sana cevap veriyim?"dedi.Al işte adam belkide son saatlerini yaşıyo hala insanlarla uğraşıyo.Kim bilir bu adam normal hayatında nasıl sinir bozucudur. Normalde asla susmaz ona cevap verir yerin dibine sokardım ama onla daha fazla sözlü tartışmaya girmek istemiyordum.Belki ona sorusunun cevabını versem oda bana cevap verirdi. "Defne"dedim.Yüzümü yüzüne çevirdim bana bakmıyodu.Cevap verdiğimde yüzüme baktı.Cevap vericeğimi düşünmüyodu.Eh bende cevap vericeğimi düşünmüyordum. Sonra yine konuşmaya başladım"Adım Defne Çevik.Doktorum.Beni kaçırıp buraya getirdiler.Bi adamı iyileştirmemi istediler.İyileştirdim ama beni bırakmadılar."dedim. Sonra uzun uzun yüzüme baktı.Bende fırsattan istifade onu baktım.Kömür karası saçları terlemiş yüzüne yapışıyodu.Şaçı ne çok uzun ne çok kısaydı.Anlına düşmesi ayrı bi cabasıydı.Hayatımda hiç o kadar koy renk göz görmemiştim.Eyer siyah göz dünyada olsaydı o kesinlikle siyah gözlü olurdu.Elmacık kemikleri çok belliydi.Çenesi hafif çıkıktı ama uzun yüzüne yakışıyodu.Eyer normal zamanda olsa tüm vücudunu süzerdim ama şu durumda olmuyo napıyım. "Soruma hala bi cevap vermedin.Askermisin?"diye sorumu yeniledim.Adam beni gözleriyle yemişti.Biraz bekledim ama gene cevap vermek yerine yüzüme baktı. Cevap vermiyceni anlayınca onu umursamadan dizlerimi kendime çekip kollarımla sardım.Yüzümü bacaklarıma gömdüm.Sinirlerime çok zor hakim oluyosum sabahtan belli.Yoksa şimdiye kadar on kez hıçkırıklarla ağlamıştım. "Askerim."dedi birden. O bana cevap mı vermişti?Kafama yavaşça dizlerimden kaldırıp yüzüne baktım.O da bana bakıyordu. "Adım Polat Yılmaz.Yüz başıyım.Görevdeyken bu piçlere esir düştüm."dedi. Demek askermiş.Hemde normal deyil bi Yüz başıymış. Defnecim adam asker çıktığına göre artık yardım edicekmisin? Ah doğru.Tabikide yardım edicem.Hemen oturduğum yerden kalkıp askerin yanına gittim. Kızım adam ismini söylediya niye hala mesleğiyle hitab ediyosun. Ay Polatcımın yanına gidiyorum. Oldumu? Töbe estefurullahya.Valla eyer iç sesimiz aldırılsa direk aldırırım ya.En sonunda Polatın yanına vardım.Niyeyse kendimi biraz yanında küçük hissetmiştim. Oysaki boyum 1.74 tü.Normal bir bayana göre uzundum.Ama maaşallah anası artık ne yediril içirdiyse adam 2 metre vardı. Elimi yaralı koluna değdirdim.Canin acıdığını söylemiyodu ama acıdan dişlerini sıktığını çenesinin seğir mesinden anlamıştım.Hemen pansuman olması lazımdı.Yoksa yara iltihap alır daha da kötüleşir di. "Pansuman yapmamız lazım."dedim.O ise söylediğimi es geçip başka bi soru sordu. "Sen Muratın kardeşimisin?"dedi.Bi dakika bu adam benim abimi nerden tanıyodu?Hem benim onun kardeşi olduğumu nerden biliyodu?Ya başka bi Murattan bahsediyosa? "Hangi Murattan bahsediyosun dünyada bi tane Murat yok sonuçta."dedim.Birden oda KaraMurat diyomuş.Gülmemek için ağzım içini dişledim. Valla ben çok değişiğim.Hain teröristler tarafından kaçırılmış,yaralı bi asker bulmuşdum ama hala içimden kendi şakalarıma gülüyodum.Acaba delimiyim? Ben düşüncelere dalmışken onun seaiyle kendime geldim"Yüz başı Mrat Çevik."dedi. Lan harbi abim den bahsediyomuş.Ama onu nerden tanısın ki? Canım belki arkadaşı sonuçta ikisinin rütbeside aynı. "Evet.Onun kardeşiyimde sen beni nerden tanıyosun?"dedim.O da, "Abinle arkadaşız bikere fotarafını görmüstüm.Bu raya gelmek istediğini ama onun izin vermediğini söylemişti."dedi.Evet arkadaşıymış. YARIM SAAT SONRA Polatla beraber yarım saattir hiç konuşmamıştık.Ben burdan bi kaçmanin yolunu bulmuştum.Pencereden atlaya bilirdim.Ahmak herifler evin arkasına adam koymamışlardı.Ama onu burda bırakamazdım.Hem abimin arkadaşı hemde daha önemlisi o bir askerdi.Eyer kollarında kelepçe olmasaydı ikimizde şu an burdan kaçmıştık.Onu kelepçeden kurtarmam lazımdı.Ama nasıl? Hadi Defne çalıştır kafayı kızım. Ha diyince gelmiyo napıyım. Ellerim üşümüştü belki hırkamın cebine soksam ısınırdı.Ellirimi cebime attım.Cebimde bişey vardı.Elime alıp baktığımda bunun bebek yağı olduğu gördüm.Ah evet gene cebimde unutmuştum.Tam cebime geri koyucakken aklıma harika bi fikir geldi. "Tabi ya bebek yağı."
>>>>> Bi bölümün daha sonuna geldik.Umarım beğenirsiniz. Yorum yapmayı ve beģenmeyi unutmayın.Ne kadar çok olursa okadar fazla bölüm atıcam sayenjzde. Çüki siz beğenince bendede heves oluyo ve daha istekli yazıyorum. SEVİLİYOSUNUZ...😘😘😘
|
0% |